zannediyorum gote giren semsiyeyi açmaya çalışmak gibi bir şeydir.
küresel ısınmayı engellemek
her şeyden önce birey olarak ne kadar zararlı olduğumuzu anlamak bile bir yöntemdir açık radyo comda ki bir yazıyı aynen aktarıyorum.
doğa dostu bir melek misiniz yoksa bol tüketip çevreyi katleden bir cani mi? kâğıdınızı kaleminizi elinize alıp mark lynas’ın carbon counter kitabında gösterdiği yöntemle bir hesap yapın ve küresel ısınmadaki kişisel katkı payınızın ne kadar olduğunu bulun.
dünyada yaşayan herkesin küresel ısınmada payı var. peki ama ne kadar? bir yılda ne kadar yakıt harcıyor, ne kadar elektrik tüketiyorsunuz, uçak ve otomobil ile kaç kilometre yapıyorsunuz? mark lynas’ın the guardian gazetesinde yayınlanan its carbon judgment day başlıklı yazısındaki adım adım hesaplama yöntemi ile tüm bunları hesaplayarak sebep olduğunuz karbon emisyonunun ne kadar olduğunu, dolayısıyla küresel ısınmadaki bireysel payınızı belirlemeniz mümkün. elektrik ve doğalgaz faturalarınızı, hesap makinenizi, kağıt-kaleminizi elinize alın ve yaşadığınız hayat tarzıyla dünyaya zararınızın ne düzeyde olduğunu hesaplayın.
1. isınma ve gaz
evlerde en büyük enerji harcaması ısınma için yapılıyor. bu yüzden küresel ısınmada rolü büyük. üzerinizi kalın giyinip kalorifer ya da sobayı az çalıştırarak ve ısı kaybını önlemek için evde yalıtımı sağlayarak zararınızı azaltabilirsiniz. ingiltere’de yapılan istatistiklere göre küçük bir evin ısınması için bir yılda harcanan gaz miktarı ortalama 10000 kilowattsaat, orta büyüklükte bir ev için 20500 kilowattsaat, büyük bir ev için ise 28,000 kilowattsaat. peki siz ne kadar harcıyorsunuz?
doğalgaz faturanızı elinize alın ve kaç kilowattsaat gaz harcadığınıza bakın. ancak bize yıllık miktar gerekiyor. faturanızda o ay için “tüketilen enerji miktarı” kilowattsaat (kwh) olarak veriliyor. son bir yılın faturalarından bu miktarları alt alta yazarak toplarsanız yıllık gaz tüketiminizi bulmuş olursunuz. bağlı olduğunuz dağıtım şirketini arayarak da bunu öğrenebilirsiniz. örneğin istanbul’da yaşıyorsanız igdaş’ı arayabilir ya da www.igdas.com.tr internet adresindeki online işlemler bölümüne girererek son 12 ay boyunca yaptığınız doğalgaz tüketim miktarını metreküp cinsinden öğrenebilirsiniz. bu 12 ayın toplamını kilowattsaat’e çevirmek için 11 ile çarpın. ve işte yıllık doğal gaz tüketiminiz! sebep olduğunuz karbon emisyonunu bulmak için ise bu rakamı 0.19 katsayısı ile çarpın.
eğer sıvı yakıt kullanıyorsanız yılda kaç litre yakıt harcadığınızı belirleyin ve bu miktarı bu kez 2.975 katsayısı ile çarpın.
eğer kömür yakıyorsanız bir yılda yaktığınız kömür miktarı kaç kilogram ise, bunu 2 ile çarpın.
kişisel katkınızı belirlemek için çıkan rakamı evdeki yetişkin sayısına bölün. yalnız yaşıyorsanız faturanın tamamı size kesiliyor demektir.
birinci bölümde ortaya çıkan bireysel karbon emisyonunuzu not edin.
2. elektrik
kullandığımız elektronik cihazların çeşidi arttıkça evlerde kullanılan elektrik miktarı da artıyor. öncelikle evi kahve makinası gibi gereksiz aygıtlarla doldurmaktan vazgeçin, televizyonu, bilgisayarı standby (bekleme)’da bırakmayın, şarj aletiyle işiniz bitince mutlaka fişten çekin. ingiltere’deki istatistiklere göre küçük evlerde yıllık elektrik harcaması 1650 kwh, orta büyüklükteki evlerde 3300 kwh, çok büyük evlerde 5000 kwh civarında. peki siz ne kadar harcıyorsunuz?
elektrik faturanızda “ortalama günlük tüketim” miktarınızı göreceksiniz. eski faturalarınızdan bunun ortalamasını bulup 365 ile çarparak aşağı yukarı yıllık tükteminizi bulabilirsiniz. ama daha doğru bir hesap için bağlı bulunduğunuz elektrik dağıtım şirketini arayarak son bir yılda harcadığınız elektrik miktarını kilowattsaat olarak net bir şekilde öğrenmek de çok kolay. örneğin istanbul’da ayedaş yetkilileri telefonda son bir yılda yaptığınız elektrik harcamasını hemen söylüyor. bu miktarı karbon emisyonunuzu bulmak için 0.43 katsayısıyla ile çarpın. ve tabii kişisel payınızı belirlemek için ortaya çıkan rakamı evdeki yetişkin sayısına bölün.
elektrik tüketiminizle sebep olduğunuz bireysel karbon emisyonunuzu bir kenara yazın.
3. ulaşım
öncelikte otomobil sahibi iseniz yılda kaç kilometre kat ettiğinizi hesaplamanız gerekiyor. ancak otomobilinizin markası ve tükettiğiniz yakıt cinsi çok önemli. otomobilinizin markasını, modelini ve kullandığınız yakıt türünü, www.vcacarfueldata.org.uk internet adresindeki otomobil işaretine tıklayarak buradan seçebilir ve kendi otomobilinizin karbon emisyon miktarını görebilirsiniz. örneğin honda civic için bu rakam 145, renault meganlar için 160 – 200 arası, ford focus için 220, cherokee jeep için 285… sizin otomobiliniz için verilen rakamı bir yılda katettiğiniz kilometre miktarıyla çarpın. ortaya çıkan rakamı da kilogram cinsine dönüştürmek için 1000’e bölün. işte otomobilinizle bir yılda sebep olduğunuz karbon emisyonu! eğer bu yolculukları tek başınıza yapmadıysanız otomobildeki kişilerin sayısına bölüp zararı paylaşabilirsiniz. ortaya çıkan rakamı not edin.
uçak yolculuklarının zararı çok daha büyük. çünkü jet yakıtının yarattığı kirlilik atmosferin üst kısımlarına ulaşarak zarar veriyor. uçak en çok kalkış ve inişte yakıt tükettiğinden türkiye’den çin’e gitmek gibi çok uzun mesafeleri kat etmek karson emisyonu açısından otomobille gitmekten çok da farklı değil ama kısa mesafeleri uçakla gitmek ciddi zararlar veriyor. peki yaptığınız uçak yolculuklarının sebep olduğu karbon emisyonunu nasıl öğrenebilirsiniz? www.chooseclimate.org/flying internet sitesindeki harita üzerinden nereden nereye uçtuğunuzu seçerseniz, site bu uçuşun yarattığı zararı sizin için hemen hesaplıyor. ayrıca www.carboncalculator.org sitesinden uçuş noktalarını seçerek de bunu ton olarak öğrenebilirsiniz. bunu kilograma çevirmek için 1000 ile çarpmayı unutmayın. bu şekilde yapığınız uçuşların sebep olduğu karbon emisyonlarını toplayıp bir kenara not edin.
toplu taşımanın da etkisi yok değil. bir yılda tren ile yaptığınız kilometreyi 0.11 ile, otobüsle yaptığınız kilometreyi 0.09 ile, metroyla yaptığınız kilometreyi 0.09 ile ve vapur ile yaptığınız kilometreyi 0.47 ila çarpın. hepsini toplayıp sonucu not edin.
otomobil, uçak ve toplu taşımadan payınıza düşen toplamı 3. bölümün faturası olarak bir kenara yazın.
4. yaşam tarzı
yaşam tarzınız küresel ısınmada önemli bir etken. ancak hesaplamak zor. bu yüzden kendinize en çok uyan şıkkı aşağıdan seçin.
“her şeyin en yeni modelini alırım, alışveriş yapmaya bayılırım, paketlenmiş yiyecekler tüketirim” diyorsanız 3000 kg ekleyin.
“tutumluyum, sadece ihtiyacım olduğunda yeni şeyler alırım, yiyeceklerimi çoğunlukla süpermarketlerden alırım” diyorsanız 2000 kg ekleyin.
“kendi organik yiyeceklerimi yetiştiririm, yerel pazarlardan alışveriş yaparım, asla mevsimi olmayan yiyecekleri tüketmem” diyorsanız 600 kg ekleyin.
iki grup arasında kaldığınız düşünüyorsanız kendinize arada bir puan da verebilirsiniz. onu da 4. bölümün sonucu olarak bir kenara yazın.
5. sonuç
yukarıdaki dört bölümden elde ettiğiniz rakamları toplayın. işte sizin bireysel olarak sebep olduğunuz karbon emisyonu miktarı karşınızda. peki ne kadar suçlusunuz? küresel ısınmaya bireysel katkınızın derecesini buyurun okuyun.
1000-3000 kg : ya fazlasıyla çevrecisiniz ya da yalancı.
3000-6000 kg : çevreye duyarlı bir hayat yaşıyorsunuz.
6000-9000 kg : sizinki ortalama bir zarar, daha dikkatli olabilirsiniz.
9000-12000 kg : sınırı aşıyorsunuz, hayat tarzınızda değişiklik yapmalısınız.
12000-15000 kg : dünyayı mahvedenler arasındasınız, kendinize gelin.
15000-18000 kg : küresel ısınma konusunda tam bir canisiniz
18000-21000 kg : felaket! amerikalılar gibi yaşıyorsunuz.
21000 ve fazlası: dünyanın geleceği için lütfen kendinizi öldürün!
doğa dostu bir melek misiniz yoksa bol tüketip çevreyi katleden bir cani mi? kâğıdınızı kaleminizi elinize alıp mark lynas’ın carbon counter kitabında gösterdiği yöntemle bir hesap yapın ve küresel ısınmadaki kişisel katkı payınızın ne kadar olduğunu bulun.
dünyada yaşayan herkesin küresel ısınmada payı var. peki ama ne kadar? bir yılda ne kadar yakıt harcıyor, ne kadar elektrik tüketiyorsunuz, uçak ve otomobil ile kaç kilometre yapıyorsunuz? mark lynas’ın the guardian gazetesinde yayınlanan its carbon judgment day başlıklı yazısındaki adım adım hesaplama yöntemi ile tüm bunları hesaplayarak sebep olduğunuz karbon emisyonunun ne kadar olduğunu, dolayısıyla küresel ısınmadaki bireysel payınızı belirlemeniz mümkün. elektrik ve doğalgaz faturalarınızı, hesap makinenizi, kağıt-kaleminizi elinize alın ve yaşadığınız hayat tarzıyla dünyaya zararınızın ne düzeyde olduğunu hesaplayın.
1. isınma ve gaz
evlerde en büyük enerji harcaması ısınma için yapılıyor. bu yüzden küresel ısınmada rolü büyük. üzerinizi kalın giyinip kalorifer ya da sobayı az çalıştırarak ve ısı kaybını önlemek için evde yalıtımı sağlayarak zararınızı azaltabilirsiniz. ingiltere’de yapılan istatistiklere göre küçük bir evin ısınması için bir yılda harcanan gaz miktarı ortalama 10000 kilowattsaat, orta büyüklükte bir ev için 20500 kilowattsaat, büyük bir ev için ise 28,000 kilowattsaat. peki siz ne kadar harcıyorsunuz?
doğalgaz faturanızı elinize alın ve kaç kilowattsaat gaz harcadığınıza bakın. ancak bize yıllık miktar gerekiyor. faturanızda o ay için “tüketilen enerji miktarı” kilowattsaat (kwh) olarak veriliyor. son bir yılın faturalarından bu miktarları alt alta yazarak toplarsanız yıllık gaz tüketiminizi bulmuş olursunuz. bağlı olduğunuz dağıtım şirketini arayarak da bunu öğrenebilirsiniz. örneğin istanbul’da yaşıyorsanız igdaş’ı arayabilir ya da www.igdas.com.tr internet adresindeki online işlemler bölümüne girererek son 12 ay boyunca yaptığınız doğalgaz tüketim miktarını metreküp cinsinden öğrenebilirsiniz. bu 12 ayın toplamını kilowattsaat’e çevirmek için 11 ile çarpın. ve işte yıllık doğal gaz tüketiminiz! sebep olduğunuz karbon emisyonunu bulmak için ise bu rakamı 0.19 katsayısı ile çarpın.
eğer sıvı yakıt kullanıyorsanız yılda kaç litre yakıt harcadığınızı belirleyin ve bu miktarı bu kez 2.975 katsayısı ile çarpın.
eğer kömür yakıyorsanız bir yılda yaktığınız kömür miktarı kaç kilogram ise, bunu 2 ile çarpın.
kişisel katkınızı belirlemek için çıkan rakamı evdeki yetişkin sayısına bölün. yalnız yaşıyorsanız faturanın tamamı size kesiliyor demektir.
birinci bölümde ortaya çıkan bireysel karbon emisyonunuzu not edin.
2. elektrik
kullandığımız elektronik cihazların çeşidi arttıkça evlerde kullanılan elektrik miktarı da artıyor. öncelikle evi kahve makinası gibi gereksiz aygıtlarla doldurmaktan vazgeçin, televizyonu, bilgisayarı standby (bekleme)’da bırakmayın, şarj aletiyle işiniz bitince mutlaka fişten çekin. ingiltere’deki istatistiklere göre küçük evlerde yıllık elektrik harcaması 1650 kwh, orta büyüklükteki evlerde 3300 kwh, çok büyük evlerde 5000 kwh civarında. peki siz ne kadar harcıyorsunuz?
elektrik faturanızda “ortalama günlük tüketim” miktarınızı göreceksiniz. eski faturalarınızdan bunun ortalamasını bulup 365 ile çarparak aşağı yukarı yıllık tükteminizi bulabilirsiniz. ama daha doğru bir hesap için bağlı bulunduğunuz elektrik dağıtım şirketini arayarak son bir yılda harcadığınız elektrik miktarını kilowattsaat olarak net bir şekilde öğrenmek de çok kolay. örneğin istanbul’da ayedaş yetkilileri telefonda son bir yılda yaptığınız elektrik harcamasını hemen söylüyor. bu miktarı karbon emisyonunuzu bulmak için 0.43 katsayısıyla ile çarpın. ve tabii kişisel payınızı belirlemek için ortaya çıkan rakamı evdeki yetişkin sayısına bölün.
elektrik tüketiminizle sebep olduğunuz bireysel karbon emisyonunuzu bir kenara yazın.
3. ulaşım
öncelikte otomobil sahibi iseniz yılda kaç kilometre kat ettiğinizi hesaplamanız gerekiyor. ancak otomobilinizin markası ve tükettiğiniz yakıt cinsi çok önemli. otomobilinizin markasını, modelini ve kullandığınız yakıt türünü, www.vcacarfueldata.org.uk internet adresindeki otomobil işaretine tıklayarak buradan seçebilir ve kendi otomobilinizin karbon emisyon miktarını görebilirsiniz. örneğin honda civic için bu rakam 145, renault meganlar için 160 – 200 arası, ford focus için 220, cherokee jeep için 285… sizin otomobiliniz için verilen rakamı bir yılda katettiğiniz kilometre miktarıyla çarpın. ortaya çıkan rakamı da kilogram cinsine dönüştürmek için 1000’e bölün. işte otomobilinizle bir yılda sebep olduğunuz karbon emisyonu! eğer bu yolculukları tek başınıza yapmadıysanız otomobildeki kişilerin sayısına bölüp zararı paylaşabilirsiniz. ortaya çıkan rakamı not edin.
uçak yolculuklarının zararı çok daha büyük. çünkü jet yakıtının yarattığı kirlilik atmosferin üst kısımlarına ulaşarak zarar veriyor. uçak en çok kalkış ve inişte yakıt tükettiğinden türkiye’den çin’e gitmek gibi çok uzun mesafeleri kat etmek karson emisyonu açısından otomobille gitmekten çok da farklı değil ama kısa mesafeleri uçakla gitmek ciddi zararlar veriyor. peki yaptığınız uçak yolculuklarının sebep olduğu karbon emisyonunu nasıl öğrenebilirsiniz? www.chooseclimate.org/flying internet sitesindeki harita üzerinden nereden nereye uçtuğunuzu seçerseniz, site bu uçuşun yarattığı zararı sizin için hemen hesaplıyor. ayrıca www.carboncalculator.org sitesinden uçuş noktalarını seçerek de bunu ton olarak öğrenebilirsiniz. bunu kilograma çevirmek için 1000 ile çarpmayı unutmayın. bu şekilde yapığınız uçuşların sebep olduğu karbon emisyonlarını toplayıp bir kenara not edin.
toplu taşımanın da etkisi yok değil. bir yılda tren ile yaptığınız kilometreyi 0.11 ile, otobüsle yaptığınız kilometreyi 0.09 ile, metroyla yaptığınız kilometreyi 0.09 ile ve vapur ile yaptığınız kilometreyi 0.47 ila çarpın. hepsini toplayıp sonucu not edin.
otomobil, uçak ve toplu taşımadan payınıza düşen toplamı 3. bölümün faturası olarak bir kenara yazın.
4. yaşam tarzı
yaşam tarzınız küresel ısınmada önemli bir etken. ancak hesaplamak zor. bu yüzden kendinize en çok uyan şıkkı aşağıdan seçin.
“her şeyin en yeni modelini alırım, alışveriş yapmaya bayılırım, paketlenmiş yiyecekler tüketirim” diyorsanız 3000 kg ekleyin.
“tutumluyum, sadece ihtiyacım olduğunda yeni şeyler alırım, yiyeceklerimi çoğunlukla süpermarketlerden alırım” diyorsanız 2000 kg ekleyin.
“kendi organik yiyeceklerimi yetiştiririm, yerel pazarlardan alışveriş yaparım, asla mevsimi olmayan yiyecekleri tüketmem” diyorsanız 600 kg ekleyin.
iki grup arasında kaldığınız düşünüyorsanız kendinize arada bir puan da verebilirsiniz. onu da 4. bölümün sonucu olarak bir kenara yazın.
5. sonuç
yukarıdaki dört bölümden elde ettiğiniz rakamları toplayın. işte sizin bireysel olarak sebep olduğunuz karbon emisyonu miktarı karşınızda. peki ne kadar suçlusunuz? küresel ısınmaya bireysel katkınızın derecesini buyurun okuyun.
1000-3000 kg : ya fazlasıyla çevrecisiniz ya da yalancı.
3000-6000 kg : çevreye duyarlı bir hayat yaşıyorsunuz.
6000-9000 kg : sizinki ortalama bir zarar, daha dikkatli olabilirsiniz.
9000-12000 kg : sınırı aşıyorsunuz, hayat tarzınızda değişiklik yapmalısınız.
12000-15000 kg : dünyayı mahvedenler arasındasınız, kendinize gelin.
15000-18000 kg : küresel ısınma konusunda tam bir canisiniz
18000-21000 kg : felaket! amerikalılar gibi yaşıyorsunuz.
21000 ve fazlası: dünyanın geleceği için lütfen kendinizi öldürün!
kyoto protokolüyle olucak şey degildir.
bilim adamlarının turkiye de tehlikeler olusturacagini demesine ragmen 3 bakanın cikip bir risk yok dedigini dusunursek imkansız gorunen bir olay.
a$agidaki sitede kuresel isinmayi durdurmak icin yapilabilecek 50 $ey verilmi$.
http://globalwarming-facts.info/50-tips.html
#501698.
http://globalwarming-facts.info/50-tips.html
#501698.
bana "biz de küresel ısınmaya karşıyız","hepimiz ozon tabakasıyız!!!" dedirten olay
bir insanın yaşaması için temel gereklilikler nedir? hava, su, yiyecek. bu gün insanlık en temel ihtiyacını havayı iklimini ve güneşini kaybediyor. bu durum karşısında çaresiz değil ama duyarsız. ocak ayını yaşıyoruz ve istanbul 20 derece gibi sıcakları yaşıyor ülkemizin doğusu dengesiz soğuklar kar fırtınaları altında ve birde büyük bir kuraklık.
elimizdeki bu kadar veriye rağmen gerek hükümetler gerekse yurttaşlar hiçbir şey yapmıyor devlet olarak kyoto antlaşmasını imzalamamışız. herhangi bir önlem alınmamışız ve çevre bakanlığı denilen kurum kelimenin tam anlamıyla uyuyor.
toplumu yönlendirmesi gereken medya ise küresel ısınma kelimesini ağzına dahi almak istemiyor. elbette bu durum normal petrol baronu bir medya patronu var bu ülkede ve insanlar muazzam bir duyarsızlık içinde kendi kıyametlerini müjde kış gelmiyor haberleri ile alıyor.
peki, ne olacak bu? böyle ne kadar gidecek? yapılabilecek bir şeyler yok mu? insanlık gerçekten çaresiz mi. hayır elbette değil! ama bir kere ilk başta bir kalp hastasının sıkı perhizi gibi perhize girmesi gerekir insanlığın. bu zamana kadar kullandığımız tüm argümanları gözden geçirmemiz gerekir, tüketim alışkanlıklarımızı gözden geçirmemiz enerji kaynaklarımızı en baştan kurmamız gerekli. tabii her şey ilk önce bireysel olarak değişmemiz gerekir en küçük bir örnek vermek gerekirse bir kişi binip hem trafiği hem atmosfere zarar verdiğimiz arabalarımızı sık kullanmak yerine toplu taşıma araçlarından faydalanmaya başlamamız hiper, mega, ultra marketleri bırakıp mahalle bakkallarımızdan alışverişi yapmamız bile bu gidişe karşı bir dur deme şansı sağlayabilir.
belki dünya kurulduğundan beri ilk defa bir kuşak daha az tüketmek sloganları atmaya başladı artık yeni bir sofra takımı ile atmosfer arasında bir tercih yapmamız gerekecek ve bu tercihlerimizi yaparken yarını bizden sonra gelecekleri düşünmemiz gerekli. ingiliz yazar, akademisyen ve çevreci aktivist george monbiot bizlere böyle sesleniyor.
sunduğu çözümler içersinde kişisel karbon kota uygulaması var her bireyin bireysel bir karbon emisyon kotası olmalı diyor monbiot böylece insanlar ne kadar uçabileceğini ve araba kullanabileceğini klimalarını söküp atmayı, mahalle bakkallarını kullanmaya başlayabilir. bu uygulama aslında zenginden fakire servet akışını da sağlayabilir. komik olabilir ama bu gerçek mesela kotasını aşmış bir insan kotasını kullanmamış bir bireyden ücreti karşılığında kota satın alabilir.
günümüz dünyasında artık devrimler yerine dönüşümler gereklidir bu zamana kadar yapılan bütün devrimler diktatörlerden başka hiçbir şey getirmedi. biz kendimizden başlayarak her şeyi dönüştürmeli demokrasiyi iklimi ve insan hakları gibi kavramları hayatımızın bir parçası algılamalı ve bu şekilde davranmalıyız. bütün devrimlerin temeli adaletsizlik olduğu aşikârdır.
bu gün dünyada ki muhalif hareketlere küreselleşme karşıtı deniliyor ama aslında muhalifler bu kavrama karşı bu günkü hareket aslında adalet hareketidir küreselleşen değerler arasına adaleti de katmaya çalışan insanlar. sosyalist anarşist komünist liberal demokrat sosyal demokrat feminist eşcinsel gibi görüşlerin bir şemsiye altında bulunduğu bu harekete aslında hareketler hareketi ya da adalet hareketi demek daha doğru. ve bizler kendimizi adalet isteyen insanlar olarak görmeli iklimimize, dünyamıza, afrika’ya, yoksullara, faşizm altında ezilen halklar için sadaka ya da akıl değil adalet isteyen bir çoğunluk olduğumuzu fark edip mücadelemizi bu temel üstünde sürdürmeliyiz. hatırlamamız gereken tek şey ise başka bir dünya mümkün.
elimizdeki bu kadar veriye rağmen gerek hükümetler gerekse yurttaşlar hiçbir şey yapmıyor devlet olarak kyoto antlaşmasını imzalamamışız. herhangi bir önlem alınmamışız ve çevre bakanlığı denilen kurum kelimenin tam anlamıyla uyuyor.
toplumu yönlendirmesi gereken medya ise küresel ısınma kelimesini ağzına dahi almak istemiyor. elbette bu durum normal petrol baronu bir medya patronu var bu ülkede ve insanlar muazzam bir duyarsızlık içinde kendi kıyametlerini müjde kış gelmiyor haberleri ile alıyor.
peki, ne olacak bu? böyle ne kadar gidecek? yapılabilecek bir şeyler yok mu? insanlık gerçekten çaresiz mi. hayır elbette değil! ama bir kere ilk başta bir kalp hastasının sıkı perhizi gibi perhize girmesi gerekir insanlığın. bu zamana kadar kullandığımız tüm argümanları gözden geçirmemiz gerekir, tüketim alışkanlıklarımızı gözden geçirmemiz enerji kaynaklarımızı en baştan kurmamız gerekli. tabii her şey ilk önce bireysel olarak değişmemiz gerekir en küçük bir örnek vermek gerekirse bir kişi binip hem trafiği hem atmosfere zarar verdiğimiz arabalarımızı sık kullanmak yerine toplu taşıma araçlarından faydalanmaya başlamamız hiper, mega, ultra marketleri bırakıp mahalle bakkallarımızdan alışverişi yapmamız bile bu gidişe karşı bir dur deme şansı sağlayabilir.
belki dünya kurulduğundan beri ilk defa bir kuşak daha az tüketmek sloganları atmaya başladı artık yeni bir sofra takımı ile atmosfer arasında bir tercih yapmamız gerekecek ve bu tercihlerimizi yaparken yarını bizden sonra gelecekleri düşünmemiz gerekli. ingiliz yazar, akademisyen ve çevreci aktivist george monbiot bizlere böyle sesleniyor.
sunduğu çözümler içersinde kişisel karbon kota uygulaması var her bireyin bireysel bir karbon emisyon kotası olmalı diyor monbiot böylece insanlar ne kadar uçabileceğini ve araba kullanabileceğini klimalarını söküp atmayı, mahalle bakkallarını kullanmaya başlayabilir. bu uygulama aslında zenginden fakire servet akışını da sağlayabilir. komik olabilir ama bu gerçek mesela kotasını aşmış bir insan kotasını kullanmamış bir bireyden ücreti karşılığında kota satın alabilir.
günümüz dünyasında artık devrimler yerine dönüşümler gereklidir bu zamana kadar yapılan bütün devrimler diktatörlerden başka hiçbir şey getirmedi. biz kendimizden başlayarak her şeyi dönüştürmeli demokrasiyi iklimi ve insan hakları gibi kavramları hayatımızın bir parçası algılamalı ve bu şekilde davranmalıyız. bütün devrimlerin temeli adaletsizlik olduğu aşikârdır.
bu gün dünyada ki muhalif hareketlere küreselleşme karşıtı deniliyor ama aslında muhalifler bu kavrama karşı bu günkü hareket aslında adalet hareketidir küreselleşen değerler arasına adaleti de katmaya çalışan insanlar. sosyalist anarşist komünist liberal demokrat sosyal demokrat feminist eşcinsel gibi görüşlerin bir şemsiye altında bulunduğu bu harekete aslında hareketler hareketi ya da adalet hareketi demek daha doğru. ve bizler kendimizi adalet isteyen insanlar olarak görmeli iklimimize, dünyamıza, afrika’ya, yoksullara, faşizm altında ezilen halklar için sadaka ya da akıl değil adalet isteyen bir çoğunluk olduğumuzu fark edip mücadelemizi bu temel üstünde sürdürmeliyiz. hatırlamamız gereken tek şey ise başka bir dünya mümkün.
medeniyeti bitirmek demektır.
1) bilimin son verileri ışığında kısıtlama hedeflerini hükümetlerin koyması. (başlangıç: hemen)
2) bu hedef doğrultusunda yıllık karbon tavanının saptanması. kişisel karbon karnesinin buna göre saptanması. her vatandaşa yıllık karbon diyoksit kotası verilmesi. her vatandaş, doğal gaz, benzin/mazot, elektrik, tren ve uçak biletlerini bu karneyle alır. kotasını bitiren serbest piyasada bitirmeyenden satın alır. (yürürlük: ocak 2009)
3) yeni bina standartlarının konması. yenilemede, kiralamada, yeni bina yapılmasında enerji verimliliği (yalıtım vb.) kuralları zorunlu olacaktır. (yürürlük: en geç 2012)
4) mevcut tungsten ampul satışlarının, bahçe ve sokak ısıtıcıları, bahçe aydınlatması vb. gereksiz ve müsrif teknolojilerin yasaklanması. aşırı enerji harcayan plazma tv, verimsiz bulaşık makinesi vb. gibi cihazların satışında enerji verimliliğine göre vergilendirme (en verimliye düşük vergi teşviki, en verimsize en yüksek vergi “cezası”) uygulanması. (yürürlük: 2007 kasım)
5) pahalı silâhlara ayrılan paraların enerji üretim ve dağıtım yatırımlarına sevkedilmesi. özellikle, büyük çapta rüzgâr çiftlikleri ve hidrojen boru hattı şebekesinin doğal gaz şebekesinin ve ev-ofis ısınma sisteminin yerini alması. bunlara hükümet desteği. (her iki program da 2007 sonunda başlar, 2018’de bitirilir)
6) yeni ulusal otobüs şebekesi yapılması. otobüsler karayollarında tahsisli yollardan gider, karayollarını hiç terketmez. karayolu kenarındaki istasyonlardan şehir içine servis konur (ve tersi). yüzde 90 tasarruf sağlayan sistem, kendi kendini finanse edecektir. (2008’de başlar, 2020’de bitirilir)
7) bütün benzin istasyonlarına, elektrikli arabalar için şarj edilebilir akü kiralama zorunluluğu konması. böylece elektrik motorlu arabalara sınırsız kilometre sağlanmış olur. akü biterken benzin istasyonunda şarjı dolu yeni akü takılır. akülerin şarjı da istasyonlarda, rüzgâr çiftliklerinden gelen “fazla” elektrikle yapılır. (süre: 2011’de yürürlüğe girer)
8) yeni yol yapımları, yol genişletme, köprü alt geçit vb. projeleri durdurulur ve elde kalan para iklim değişikliği ile mücadele fonlarına aktarılır. (hemen başlanır)
9) hava limanları kapasitesi dondurulur ve liman, pist ve uçuşlarda giderek azaltıma gidilir. (hemen başlanır)
10) şehir dışındaki süpermarketlerin kapatılması ve yerlerini depolara ve dağıtım sistemine bırakması için yasalar çıkartılması. marketler, fabrikalara göre 6 kat fazla enerji harcamaktadırlar. şehir dışındaki marketlerin mallarının araba servisleriyle taşınması, yüzde 70 yakıt tasarrufu sağlamaktadır. (2012’ye kadar tümüyle yürürlüğe girer)
not: böyle bir planı görüp “yok deve!” diyenler için, iki şey söyleyelim: 1) alternatif, dünyada kitle ölümleridir. 2) çevre ve iklim felaketini inkâr etmekten daha da büyük bir suç vardır: bunu kabul etmek ve fakat gerektirdiği önlemleri almamak! 21. yüzyılın temel ahlakî sorunu budur! kararı verecek olan bizleriz!
2) bu hedef doğrultusunda yıllık karbon tavanının saptanması. kişisel karbon karnesinin buna göre saptanması. her vatandaşa yıllık karbon diyoksit kotası verilmesi. her vatandaş, doğal gaz, benzin/mazot, elektrik, tren ve uçak biletlerini bu karneyle alır. kotasını bitiren serbest piyasada bitirmeyenden satın alır. (yürürlük: ocak 2009)
3) yeni bina standartlarının konması. yenilemede, kiralamada, yeni bina yapılmasında enerji verimliliği (yalıtım vb.) kuralları zorunlu olacaktır. (yürürlük: en geç 2012)
4) mevcut tungsten ampul satışlarının, bahçe ve sokak ısıtıcıları, bahçe aydınlatması vb. gereksiz ve müsrif teknolojilerin yasaklanması. aşırı enerji harcayan plazma tv, verimsiz bulaşık makinesi vb. gibi cihazların satışında enerji verimliliğine göre vergilendirme (en verimliye düşük vergi teşviki, en verimsize en yüksek vergi “cezası”) uygulanması. (yürürlük: 2007 kasım)
5) pahalı silâhlara ayrılan paraların enerji üretim ve dağıtım yatırımlarına sevkedilmesi. özellikle, büyük çapta rüzgâr çiftlikleri ve hidrojen boru hattı şebekesinin doğal gaz şebekesinin ve ev-ofis ısınma sisteminin yerini alması. bunlara hükümet desteği. (her iki program da 2007 sonunda başlar, 2018’de bitirilir)
6) yeni ulusal otobüs şebekesi yapılması. otobüsler karayollarında tahsisli yollardan gider, karayollarını hiç terketmez. karayolu kenarındaki istasyonlardan şehir içine servis konur (ve tersi). yüzde 90 tasarruf sağlayan sistem, kendi kendini finanse edecektir. (2008’de başlar, 2020’de bitirilir)
7) bütün benzin istasyonlarına, elektrikli arabalar için şarj edilebilir akü kiralama zorunluluğu konması. böylece elektrik motorlu arabalara sınırsız kilometre sağlanmış olur. akü biterken benzin istasyonunda şarjı dolu yeni akü takılır. akülerin şarjı da istasyonlarda, rüzgâr çiftliklerinden gelen “fazla” elektrikle yapılır. (süre: 2011’de yürürlüğe girer)
8) yeni yol yapımları, yol genişletme, köprü alt geçit vb. projeleri durdurulur ve elde kalan para iklim değişikliği ile mücadele fonlarına aktarılır. (hemen başlanır)
9) hava limanları kapasitesi dondurulur ve liman, pist ve uçuşlarda giderek azaltıma gidilir. (hemen başlanır)
10) şehir dışındaki süpermarketlerin kapatılması ve yerlerini depolara ve dağıtım sistemine bırakması için yasalar çıkartılması. marketler, fabrikalara göre 6 kat fazla enerji harcamaktadırlar. şehir dışındaki marketlerin mallarının araba servisleriyle taşınması, yüzde 70 yakıt tasarrufu sağlamaktadır. (2012’ye kadar tümüyle yürürlüğe girer)
not: böyle bir planı görüp “yok deve!” diyenler için, iki şey söyleyelim: 1) alternatif, dünyada kitle ölümleridir. 2) çevre ve iklim felaketini inkâr etmekten daha da büyük bir suç vardır: bunu kabul etmek ve fakat gerektirdiği önlemleri almamak! 21. yüzyılın temel ahlakî sorunu budur! kararı verecek olan bizleriz!
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?