-askim beni seviyo musun?
+olayi kisisellestirme tonguc! ben tum hayvanlari seviyorum.
kızların hayvansever olması
köpek: kö
kız: kı
kı:uy uy uy ne şeker şeysin sen öyle auyyyy. uh uh uh. auuuuuuuuh. hav hav.
kö:? mal mı bu?
abartıyorlar bazen.
kız: kı
kı:uy uy uy ne şeker şeysin sen öyle auyyyy. uh uh uh. auuuuuuuuh. hav hav.
kö:? mal mı bu?
abartıyorlar bazen.
sexist yaklasımdır.erkeklerin hayvanları sevmesini hoş gormeyen onermedir ayrıca.hayvanat nedir cozebilemesem de hayvan ile at ı biraraya getirmis birileri sanirim.
(bkz: mobiletin ustası genellemelerin hastasıyım)
pardon
(bkz: hayvan sensin at da sana girsin)
(bkz: oha)
(bkz: mobiletin ustası genellemelerin hastasıyım)
pardon
(bkz: hayvan sensin at da sana girsin)
(bkz: oha)
işte bazen şaşırmama neden olayın tarihi açıklaması. demekki hatunların yanında gezen öküzlerin sebebi hatunlardan kaynaklanıyomuş. yani bizden değil he.
kadın olunca yarraksever olurlar..kulağa çok terbiyesizce gelebilir ama; neyse, terbiyesizim evet..
(bkz: hayvanların kız sever olması)
bu tiplerin birde, yağmurda çamurda kepaze olmuş, kıçta bi karış bokla gezen köpeklere bile "ay ne şirinsin seeen" diye salya sümük saldıranları vardır ki; "oyyy" diyorum kainata, kadere.
yıl:1996
yer:bodrum
taraflar: greyfurt ve kız arkadaşı(kliır-kepeksiz şampuanda ki gibi)
ön not: konuşmalar ingilizce olup, türkçeleştirilmiş ve cıvıklaştırılmıştır. diyaloglar ağır psikolojik tahribat yaratabilir.
bangır bangır müzikten beyin damcıklaması geçiren çiçeği burnunda çiftimiz, hava almak ve romantizmin dibine vurmak için, diğer arkadaş çiftten önce dışarı çıkmış, turlamaktadırlar. greyfurt, can boğazdan gelir tadında kız arkadaşına sosis ekmek alır. fakat biraz ilerlemişlerdir ki, lanet olası pis bir it, en masum haliyle çiftimizin önünü keser.
- aman, aman, aman. hiiiiii yirim ben seninin o patilerini.
+ kliır, sen sevmek köpekleri? bende sevmek. (alakası yok halbuki, elin uyuz itiyle ne münasebeti olabilirki bu saatte? hatuna şirinlik yapcak ya?)
- öp bakiim. öp, öp muaah, muck.
+ kliır, biz var gitmek zorunda. saat uzadı. tolga ve x bizi beklemek. (aslında tolga ve x zerre kadar umurunda değildir. hijyen açısından kireçlenip gömülmesi gereken bu adi mahlukatı, kız arkadaşı şapur şupur öpmekte ve sosis ekmeğinden yedirmektedir)
tam bu esnada ibne hayvanlardan biri daha gelir. klıir denen zaat onada sarılır, öper koklar. greyfurtu bir bulantı almıştır. kusmak istemektedir ama gururu izin vermemektedir.
+ kliır, gitmek zorundayız. tolga ve ...(kliır lafını keser)
- biraz daha sosis bulabilirmiyiz?
işte bu "git sosis al" demektir. zira çevrede sosis ağacı yoktur. greyfurt işte tam o anda cebinde yeteri kadar para olmadığını farkeder. zira paralar tolgada ve abisindedir. "ulan çözücez artık bi şekilde" diyerek büfeye yol alır.
+ usta sosis varmı? (ulan az önce aldın ya?)
- tekmi çiftmi abi?
+ şey, ben çiğ alcam. yani bana 2 sosis ver. ekmek felan olmasın.
- çiğmi yiğcen? (arka taraftaki yavşak arkadaşları kıs kıs gülmektedirler. ibne büfeci, kıza şirinlik olsun diye sosis aldığını çok iyi bilmektedir)
+ köpeklere atcaz 2 tane işte. sen iki çiğ ver market fiyatından.
- abi sosiste az kaldı. gün ağarınca bütün barlar boşalır.
+ yeter, yeter. sen boş yollama kardeşini. al bak bu kadar var.
evet büfecide hafif ibnelik vardır ama delikanlı çocuktur. greyfurtu boş yollamaz. greyfurt 2 sosisle arkasını döndüğünde yaklaşık 20 kadar köpek kliırın etrafını sarmıştır.
"olsun 2 sosis atar kaçarız. zaten vakitte geldi" diye düşünerek hayvanoğlu hayvanların arasına girer.
kliır ise envayi çeşit mahlukata sıkı sıkı sarılmakta ve dana yalar gibi öpmektedir.
greyfurtu iice bir tiksinti alır. ejnebi kızlardan iyice soğumuştur.
kriz anı bununla bitmez. elindeki sosislerdenmidir? önceki husumetlerindenmidir? bilinmz, itler birbirleriyle yer yer kavga etmeye yer yerde havlaşmaya başlarlar.
ortalık karışır. greyfurtun boyunda köpekler, 2 ayaklarının üstüne kalkıp sosisleri kapmaya çalışmakta, greyfurt ise ulaştırması gereken 2 dal sosisi bin bir güçlükle korumaktadır.
sonunda üstü başı pati izi olmuş, sinirleri gerilmiş ve herhangi bir ite uçar tekme atmamak için kendini zor tutan bu fedakar şahıs klıirın yanına ulaşır.
en sert ifadesini takınan greyfurt, bir taş fırın erkeğinden beklenen celalle lafını sakınmaksızın şu sözleri sarfeder:
+ sosisleri vermek ve biz gitmek.
sosisler verilir ve hızla uzaklaşılır.
kıssadan hisse: hayvansever olmak doğaya saygısı olan herkesin görevidir. yani...abartmamak lazım.
son not: bodruma giderseniz köpeklerden uzak durun. itler telsiz felanmı kullanıyorlar bilmiyorum ama en ufak mevzuda hepsi orada. bu kadar çok itin bulunduğu mekan olurmu be kardeşim?
yıl:1996
yer:bodrum
taraflar: greyfurt ve kız arkadaşı(kliır-kepeksiz şampuanda ki gibi)
ön not: konuşmalar ingilizce olup, türkçeleştirilmiş ve cıvıklaştırılmıştır. diyaloglar ağır psikolojik tahribat yaratabilir.
bangır bangır müzikten beyin damcıklaması geçiren çiçeği burnunda çiftimiz, hava almak ve romantizmin dibine vurmak için, diğer arkadaş çiftten önce dışarı çıkmış, turlamaktadırlar. greyfurt, can boğazdan gelir tadında kız arkadaşına sosis ekmek alır. fakat biraz ilerlemişlerdir ki, lanet olası pis bir it, en masum haliyle çiftimizin önünü keser.
- aman, aman, aman. hiiiiii yirim ben seninin o patilerini.
+ kliır, sen sevmek köpekleri? bende sevmek. (alakası yok halbuki, elin uyuz itiyle ne münasebeti olabilirki bu saatte? hatuna şirinlik yapcak ya?)
- öp bakiim. öp, öp muaah, muck.
+ kliır, biz var gitmek zorunda. saat uzadı. tolga ve x bizi beklemek. (aslında tolga ve x zerre kadar umurunda değildir. hijyen açısından kireçlenip gömülmesi gereken bu adi mahlukatı, kız arkadaşı şapur şupur öpmekte ve sosis ekmeğinden yedirmektedir)
tam bu esnada ibne hayvanlardan biri daha gelir. klıir denen zaat onada sarılır, öper koklar. greyfurtu bir bulantı almıştır. kusmak istemektedir ama gururu izin vermemektedir.
+ kliır, gitmek zorundayız. tolga ve ...(kliır lafını keser)
- biraz daha sosis bulabilirmiyiz?
işte bu "git sosis al" demektir. zira çevrede sosis ağacı yoktur. greyfurt işte tam o anda cebinde yeteri kadar para olmadığını farkeder. zira paralar tolgada ve abisindedir. "ulan çözücez artık bi şekilde" diyerek büfeye yol alır.
+ usta sosis varmı? (ulan az önce aldın ya?)
- tekmi çiftmi abi?
+ şey, ben çiğ alcam. yani bana 2 sosis ver. ekmek felan olmasın.
- çiğmi yiğcen? (arka taraftaki yavşak arkadaşları kıs kıs gülmektedirler. ibne büfeci, kıza şirinlik olsun diye sosis aldığını çok iyi bilmektedir)
+ köpeklere atcaz 2 tane işte. sen iki çiğ ver market fiyatından.
- abi sosiste az kaldı. gün ağarınca bütün barlar boşalır.
+ yeter, yeter. sen boş yollama kardeşini. al bak bu kadar var.
evet büfecide hafif ibnelik vardır ama delikanlı çocuktur. greyfurtu boş yollamaz. greyfurt 2 sosisle arkasını döndüğünde yaklaşık 20 kadar köpek kliırın etrafını sarmıştır.
"olsun 2 sosis atar kaçarız. zaten vakitte geldi" diye düşünerek hayvanoğlu hayvanların arasına girer.
kliır ise envayi çeşit mahlukata sıkı sıkı sarılmakta ve dana yalar gibi öpmektedir.
greyfurtu iice bir tiksinti alır. ejnebi kızlardan iyice soğumuştur.
kriz anı bununla bitmez. elindeki sosislerdenmidir? önceki husumetlerindenmidir? bilinmz, itler birbirleriyle yer yer kavga etmeye yer yerde havlaşmaya başlarlar.
ortalık karışır. greyfurtun boyunda köpekler, 2 ayaklarının üstüne kalkıp sosisleri kapmaya çalışmakta, greyfurt ise ulaştırması gereken 2 dal sosisi bin bir güçlükle korumaktadır.
sonunda üstü başı pati izi olmuş, sinirleri gerilmiş ve herhangi bir ite uçar tekme atmamak için kendini zor tutan bu fedakar şahıs klıirın yanına ulaşır.
en sert ifadesini takınan greyfurt, bir taş fırın erkeğinden beklenen celalle lafını sakınmaksızın şu sözleri sarfeder:
+ sosisleri vermek ve biz gitmek.
sosisler verilir ve hızla uzaklaşılır.
kıssadan hisse: hayvansever olmak doğaya saygısı olan herkesin görevidir. yani...abartmamak lazım.
son not: bodruma giderseniz köpeklerden uzak durun. itler telsiz felanmı kullanıyorlar bilmiyorum ama en ufak mevzuda hepsi orada. bu kadar çok itin bulunduğu mekan olurmu be kardeşim?
(bkz: ahmetler de sevebilir)
(bkz: lutfen kabuklu yemi$ atmayın)
kızların başta kedi,köpek olmak üzere gördükleri her türlü hayvanatı sevmesi,okşaması ve mıncık manyağı yapmasıdır.
ayrıca,kızların armudun iyisini ayılar yermiş atasözünün dizinin dibinden ayrılmayarak maço,görgü kurallarından bihaber,kadınlara şiddet uygulama eğiliminde olan erkeklerle birlikte olma eğilimidir.
ve bu durum kızların genelde,duygusal,alışverişten zevk alan,sürpriz yapmayı seven erkekleri istediklerini beyan etmelerine rağmen gerçekleşmektedir.
ayrıca,kızların armudun iyisini ayılar yermiş atasözünün dizinin dibinden ayrılmayarak maço,görgü kurallarından bihaber,kadınlara şiddet uygulama eğiliminde olan erkeklerle birlikte olma eğilimidir.
ve bu durum kızların genelde,duygusal,alışverişten zevk alan,sürpriz yapmayı seven erkekleri istediklerini beyan etmelerine rağmen gerçekleşmektedir.
daha çok köpeklere karşı görülür bu hayvanseverlik. nedenini çözebilmiş değilim.
sevmeyenleride çoktur, özellikle yeni nesil nişantaşı ve cadde ürünü olan hanımkızlarımız ay yaklaştırma o şeyi bnaa (bkz: köpek) çok iyrençççç diyebiliyorlar. süremiyorlar ellerini küçücük köpeğe.
kızların daha hassas olmaları sonucu olan durum.
belki de erkeklerle aynı oranda olmasına rağmen , erkeklerin üzerilerindeki baskı yüzünden sevgi,sevinç gibi duyguları kızlar kadar rahat gösterememesinin sonucu olabilir
bazı kızlar cidden severler hayvanları bazılarıda erkelerin gözüne şirin gözükmek için ay cnm ne tatlı gibi göstreiş ler yapıp ilgi çekmek isterler
iyi ki de hayvanseverler, yoksa hepsi lezbiyen olurlardı.
(bkz: zoofili)
x: ayyy ne tatlı şey öyleee.adı ne köpeğin?
y: şehmuz
x: neyy ??!!
y: şehmuz
x: neyy ??!!
nedense aklıma grup vitaminin fatoş isimli güzide şarkısını getirmiştir.nakaratını yazayım da ne demek istediğim anlaşılsın;
...
bütün erkekler öküz!..
ama kızlar öküzü sever!
...
bütün erkekler öküz!..
ama kızlar öküzü sever!
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?