evet kilise beklentileri karşılamaz. ama biz;
#1000463
bu entrydeki "ya islam?" sorusundan yola çıkarak tüme varalım.
birinci mantık hatası, islamı diğer dinlerden ayıran özellik meselesidir. yanlış.
islam zaten diğer dinlerin birçok öğretisi üzerine inşa edilmiştir. sebebi; diğer dinlerde insan mantığının ve ahlakının yetmeyeceği olguların olması. bu yüzden en son ve mükemmel din diyoruz islama.
ikinci mantık hatası: olaya kilise üzerinden yorum yapmak. yani hristiyanlar kiliseden medet umarsa biz müslümanlar kalkıp camiyi mi karşılarına çıkaracağız demek oluyor bu, -ki böyle denmek istenmemiştir, bu bir varsayım- eğer böyleyse yanlış. doğrusu; islamın fetişistleştirilecek bir simgesi, tapılacak bir putu yoktur.
eğer illa ki bir fetiş aranacaksa kitab-ı ekmel
gösterilir.
yukarda saydığımız ve daha da uzatılabilecek birçok mantık hatasını irdelemek mümkün. ancak; kilisenin gizemleri meselesine tekrar dönecek olursak, gizemli olmayan bir uygarlık yaratmaya çalışan kilisenin gücünü nerden aldığı sorusu sorulması gereken esas soru.
kilise beklentileri karşılamaz gizemleri korur
umberto eco ile kardinal martininin karşılıklı mektuplarından oluşan "inanç ya da inançsızlık - yüzleşme" isimli eserde geçen; kardinal martiniye ait bir söz. bu sözü, ketum duruş sergileyen her öğreti, ideoloji, inanç ve din için kullanmak mümkündür.
insan, beden ve ruhun birleşiminden müteşekkil bir varlık. çoğu zaman, duygularının kontrolünde hareket eden bu canlıyı avlamanın yolu; onun "korku" ve "merak" tepkilerini, sürdürülebilir bir şekilde kontrol altında tutmaktan geçmektedir.
ketum duruş sergileyen dinler, inançlar ve ideolojilerin kullandıkları formül budur. insanın, korku ve merak duygularına saplanacak olan ışıltılı bir zoka... sonrası, sadık ve âmâde köleler.
peki ya islam?
islamı diğer din, inanç ve ideolojilerden -bu yönde- ayıran nedir?
işte bunun cevabını, konu ile ilgili diğer yazarlara havale ediyorum... biraz beyin jimnastiği iyi olmaz mı?
insan, beden ve ruhun birleşiminden müteşekkil bir varlık. çoğu zaman, duygularının kontrolünde hareket eden bu canlıyı avlamanın yolu; onun "korku" ve "merak" tepkilerini, sürdürülebilir bir şekilde kontrol altında tutmaktan geçmektedir.
ketum duruş sergileyen dinler, inançlar ve ideolojilerin kullandıkları formül budur. insanın, korku ve merak duygularına saplanacak olan ışıltılı bir zoka... sonrası, sadık ve âmâde köleler.
peki ya islam?
islamı diğer din, inanç ve ideolojilerden -bu yönde- ayıran nedir?
işte bunun cevabını, konu ile ilgili diğer yazarlara havale ediyorum... biraz beyin jimnastiği iyi olmaz mı?
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?