iman
iman gonulde baslar, gonulde biter.
allah rizasini kazanma yolunda ilk ve temel olcut.
bedevîler "iman ettik" dediler. de ki: "iman etmediniz. (öyle ise, "iman ettik" demeyin.) "fakat boyun eğdik" deyin.2 henüz iman kalplerinize girmedi. eğer allaha ve peygamberine itaat ederseniz, yaptıklarınızdan hiçbir şeyi eksiltmez. allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.(hucurat suresi/14)
bu ayeti okuyunca iman etmenin çok zor olduğunu anlamak zor değildir ya da gerçek iman sahibi olmanın.
bu ayeti okuyunca iman etmenin çok zor olduğunu anlamak zor değildir ya da gerçek iman sahibi olmanın.
bazıları da paraya iman eder..
kainattaki en büyük hakikat imandır.
inançın eş amlamlısı. herkesin göreceli olarak yaptığı eylemdir.
para ile beraber "kimde bulunduğu dışarıdan bakılarak anlaşılamayanlar"dan birisi.
dinin gerektirdigi seylere inanma ve benimseme durumu.
(bkz: imanin sartlari)
(bkz: iman gucu)
türkçesi "inanma" olan arapça kelime.
hucurat suresi/14.
iman, lügat manası bakımından, bir şeye inanmak ve bir şeyi doğrulamak demektir. "bu iş böyledir, şöyledir" diye hüküm vermektir.
din teriminde ise, yüce allahın dinini kalb ile kabul edip rasûlüllah sallallahu aleyhi ve sellemin bildirdiği şeyleri kesin olarak kalb ile doğrulamaktır.
imanın aslı bu olmakla beraber bir engel hal bulunmadığı takdirde kalb ile kabul edilip inanılan bu hükümleri dil ile söylemek ve şahadette bulunmak lazımdır. çünkü inanılması gereken şeyleri kalb ile benimseyip kabul eden kimse, bunları dili ile söylemezse, onun iman durumu insanlar tarafından bilinmez, onun müslüman olduğuna hükmedilmez.
kalb ile doğrulamak, dil ile söyleyip ikrar etmekle meydana gelen imanla beraber namaz kılmak ve oruç tutmak gibi ameller de gereklidir. çünkü biz, bu görevleri yapmakla sorumluyuz. bu görevleri yapmak imana kuvvet verir, imanın kalbdeki nurunu çoğaltır. insanı azabdan kurtarır. yüce allahın ihsan ve ikramlarına kavuşturur.
din teriminde ise, yüce allahın dinini kalb ile kabul edip rasûlüllah sallallahu aleyhi ve sellemin bildirdiği şeyleri kesin olarak kalb ile doğrulamaktır.
imanın aslı bu olmakla beraber bir engel hal bulunmadığı takdirde kalb ile kabul edilip inanılan bu hükümleri dil ile söylemek ve şahadette bulunmak lazımdır. çünkü inanılması gereken şeyleri kalb ile benimseyip kabul eden kimse, bunları dili ile söylemezse, onun iman durumu insanlar tarafından bilinmez, onun müslüman olduğuna hükmedilmez.
kalb ile doğrulamak, dil ile söyleyip ikrar etmekle meydana gelen imanla beraber namaz kılmak ve oruç tutmak gibi ameller de gereklidir. çünkü biz, bu görevleri yapmakla sorumluyuz. bu görevleri yapmak imana kuvvet verir, imanın kalbdeki nurunu çoğaltır. insanı azabdan kurtarır. yüce allahın ihsan ve ikramlarına kavuşturur.
(bkz: iman theme)
para ile birlikte kimde olduğu belli olmayan hede.
islam dininde amentünün şartlarıyla açıklanır.
iman, gerçeği bilmek istememektir.
friedrich nietzsc
friedrich nietzsc
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?