farklı çeşitleri olsa da açık ara favorim fırında tahin helvasıdır.
helva
bunun perakende imalatına başlayacağım. sırf sevgilim öyle bir geçer zaman ki isimli dizide parlak beyaz türk bebelerinin söylediği parçaya meftun diye. evet ailecek izliyoruz.
entryme son verirken, tüm sevenler için geliyor;
helvacı helva,
şeker etc. helva,
sipsili helva ...
entryme son verirken, tüm sevenler için geliyor;
helvacı helva,
şeker etc. helva,
sipsili helva ...
(bkz: irmik helvasi)
tarihin dıpnotlari - bir helva tarifi
haysem oğlu hayyan, bağdat’ın delilerinden biriydi. zaman zaman çok akıllıca sözler eder, insanlara ibret sahneleri gösterirdi. aşağıdaki satırları atâ selemî anlatıyor:
“bağdat’ın dışında arkadaşlarımdan birine uğradım. yeminini yerine getirmem için bana yalvar yakar oldu. bana şeker, yağ ve nişasta verip “bunlardan bana helva yap!” dedi. ben de bir yerde helva yaptırıp ona götürmek üzere elbisemin altına koydum. yolda hayyan ile karşılaştım. hayyan sordu:
– ne taşıyorsun öyle örtünün altında?
– arkadaşlarımdan birisi için hazırladığım bir şey.
– açsana üzerini.
ben helvayı gösterince de atıldı:
– kaldır onu, bizim nefislerimiz onu yemekten tiksinir.
– peki sen ne istiyorsun?
– ariflerin peltesini.
– nedir o pelte?
– sadakat balını, güzellik yağını, rıza safranını ve murakabe suyunu al, keder tenceresine dök, altında aşk odunlarını yak, haya kepçesiyle karıştır, şevk ateşinde sabır köpüğü atana kadar pişirip tevekkül köpüğü köpürene kadar pelteleştir. sonra ünsiyet tabaklarının üzerine koy. afiyet olsun.
– eğer onu yersem?
– kalbinin acıları çığlık atarak gider.”
(bkz: akıllı deliler kitabı)
haysem oğlu hayyan, bağdat’ın delilerinden biriydi. zaman zaman çok akıllıca sözler eder, insanlara ibret sahneleri gösterirdi. aşağıdaki satırları atâ selemî anlatıyor:
“bağdat’ın dışında arkadaşlarımdan birine uğradım. yeminini yerine getirmem için bana yalvar yakar oldu. bana şeker, yağ ve nişasta verip “bunlardan bana helva yap!” dedi. ben de bir yerde helva yaptırıp ona götürmek üzere elbisemin altına koydum. yolda hayyan ile karşılaştım. hayyan sordu:
– ne taşıyorsun öyle örtünün altında?
– arkadaşlarımdan birisi için hazırladığım bir şey.
– açsana üzerini.
ben helvayı gösterince de atıldı:
– kaldır onu, bizim nefislerimiz onu yemekten tiksinir.
– peki sen ne istiyorsun?
– ariflerin peltesini.
– nedir o pelte?
– sadakat balını, güzellik yağını, rıza safranını ve murakabe suyunu al, keder tenceresine dök, altında aşk odunlarını yak, haya kepçesiyle karıştır, şevk ateşinde sabır köpüğü atana kadar pişirip tevekkül köpüğü köpürene kadar pelteleştir. sonra ünsiyet tabaklarının üzerine koy. afiyet olsun.
– eğer onu yersem?
– kalbinin acıları çığlık atarak gider.”
(bkz: akıllı deliler kitabı)
(bkz: aciktiran entryler)
balik yiyildikten sonra yenilir.
birileri oluce kavrulan tatli.fistiklisi makbuldur.
postmortem tatli bir yiyecek.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?