eyvah aşkınla yandım
sonra cevrinle kandım
aldandım sözlerine
seni vefalı sandım
ver bir dolu içeyim
gör aşkınla niceyim
o mahmur gözlerinden
ben nasıl vaz geçeyim
kadehler durmasun boş
içüb olalım serhoş
çünki ağyar sözünden
yâr ile aram bir hoş
şimdi dil biçaredir
aklım pek âvaredir
ayrılık ateşinden
ciğerim pür yaredir
sinemi hicri dağlar
gözlerim irmakdır çağlar
nakiyyenin halini
gören kâfirler ağlar
hatice nakiye hanım
olamaz bir kimse hem halin senin
yokdur eşeklikde emsalin senin
geçmede lanet ile salin senin
yokdur eşeklikde emsalin senin
benzemez etvarü halin âleme
gelmemiş mislin vücudi âdeme
kendine âdemlik isnad eyleme
yokdur eşeklikde emsalin senin
namını yâdeylemez emma beşer
rekş eder efkârına gâvanü har
sözlerin hayvanları hayran eder
yokdur eşeklikde emsalin senin
anırırken sen o savt ile heman
hep gelir şevka güruhi merkeban
ursalar şayan sana al bir palan
yokdur eşeklikde emsalin senin
yokdur eşeklikde emsalin senin
geçmede lanet ile salin senin
yokdur eşeklikde emsalin senin
benzemez etvarü halin âleme
gelmemiş mislin vücudi âdeme
kendine âdemlik isnad eyleme
yokdur eşeklikde emsalin senin
namını yâdeylemez emma beşer
rekş eder efkârına gâvanü har
sözlerin hayvanları hayran eder
yokdur eşeklikde emsalin senin
anırırken sen o savt ile heman
hep gelir şevka güruhi merkeban
ursalar şayan sana al bir palan
yokdur eşeklikde emsalin senin
bir gamze hun rize şikâr oldu bu gönlüm
şeb ta seher aşuftevü zar odu bu gönlüm
bir çaresi yok derde giriftar olub eyvah
bir gonce içün âleme har oldu bu gönlüm
gülçini visal olmak içün bağı tarabda
bir bülbüli şurideye yâr oldu bu gönlüm
gülşende edüb nağmei bülbül ana tesir
feryad ile manendi hezar oldu bu gönlüm
geçdi neyü meydan işidüb savtı hezarı
medhuş olarak maili zar oldu bu gönlüm
rüyet hevesile nakiyye bir kez o şuhu
akdamı rekibane gubar oldu bu gönlüm
şeb ta seher aşuftevü zar odu bu gönlüm
bir çaresi yok derde giriftar olub eyvah
bir gonce içün âleme har oldu bu gönlüm
gülçini visal olmak içün bağı tarabda
bir bülbüli şurideye yâr oldu bu gönlüm
gülşende edüb nağmei bülbül ana tesir
feryad ile manendi hezar oldu bu gönlüm
geçdi neyü meydan işidüb savtı hezarı
medhuş olarak maili zar oldu bu gönlüm
rüyet hevesile nakiyye bir kez o şuhu
akdamı rekibane gubar oldu bu gönlüm
müneccimbaşı osman saib efendinin kızı. 1846da ikiz kardeşiyle birlikte dünyaya geldi. sıbyan mektebinde okudu. annesini küçük yaşta kaybetti. teyzesi tarafından büyütüldü. darülmuallimattan mezun oldu. yenikapı mevlevihanesi müritleri arasına girdi. ali fuat beyin maarif nazırlığı döneminde darülmuallimatta öğretmenliğe başladı. farsça ve tarih öğretti. lügati farısiye sözlüğünü hazırladı. bir süre mısırda kaldı. sultan mehmet reşat döneminde bazı şehzade ve sultanlara öğretmenlik yaptı. ii. abdülhamid tarafından şefkat nişanı ile ödüllendirildi. 1899da yaşamını yitirdi. yenikapı mevlevihanesi çınaraltı kabristanında toprağa verildi. 40 kadar gazel, methiye, şarkı, müstezad, tahmis, terci-i bend ve kıta yazdı. döneminin kadın şairlerinden şeref hanımın yeğeni idi. onun divanının ikinci basımını hazırladı. dergilerde dağınık halde olan şiirleri derlenemedi. bir bölümü türkçe olan bu şiirlerden bazıları kardeşi nebil bey’in divan’ının sonunda, bir kısmı da ahmet muhtar bey tarafından yayımlandı. hiç evlenmedi.
1846 yilinda bir ikiz kardesle beraber dunyaya gelen kadin divan edebiyati sairimiz.
bir cok dergide daginik olarak siirlerinin yayinlanmasinin yani sira, bir suru sarki ve gazel’e de imzasini koymustur.
bir cok dergide daginik olarak siirlerinin yayinlanmasinin yani sira, bir suru sarki ve gazel’e de imzasini koymustur.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?