bir malatyalı olarak konuya el atma gereksinimi duydum efendim. piyasada satılan kuru kayısı diye tabir edilen kayısılarımız hazırlanırken önce kayısıların çekirdekleri çıkartılıp kasalara doldurulur. bu işleme pestil yapmak denir. ama o aklınıza gelen pestille alakası yoktur. daha sonra bu kasalar islim damı adı verilen, penceresi olmayan, dışardan hava almayan yalıtımlı küçük bir odaya konulup odanın içinde kükürt yakılıp bir kaç gün bu odada bekletilir. bu sayede kayısının içine kükürt işlemiş olur ve bu kayısı uzun süreler bozulmadan kurtlanmadan saklanabilir.
gelelim gün kurusu dediğimiz olaya. gün kurusunda ise kayısılar islim damına konmaz, bezlerin, poşetlerin üstüne serilip güneşde kurumaya bırakılıp doğal yollarla kuruması sağlanır. lezzeti diğer kayısıya oranla daha güzel, daha doğal ve sağlıklı olsada dayanma süresi daha düşüktür. kısa sürede tüketilmesi gerekmektedir. siz siz olun fazla miktarda kayısı tüketmeyin, yoksa çırçır olup tuvaletten çıkamazsınız. ama çok seviyor ve kendinize hakim olamıyorsanız kayısıları yedikten sonra kayısı çekirdeklerini kırıp çekirdeğin içinden çıkan bademlerden yiyin. bu çekirdekler ishal olmanızı engeller.
gün kurusu
kız kurusunun altın gününde başına gelenleri konu alan bir macera filmi. aslında kız kurusu olunca işin içinde insan bir aşk filmi bekliyo ama işte şaşırtmaca... piç kurusu senarist nasıl yazdıysa artık...
malatya civarında kayısının güneşte kurutulmuş halidir. ayrıca diğer kayısılar gibi ishal yapmaz, yalnızca bağırsak düzenleyicidir.
kurutulmuş kayısıdan daha koyu rengi vardır.
yemesi çok lezzetli bir meyve.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?