portakalımsı meyve
greyfurt
sabahin bu saatinde sozlukte ne aradigini merak ettigim bir sozluk arkadasi.
kendisi, radyomuzun $enlendiricisi , sözlügümüzün az fakat cok yerinde yazılar yazan yazarıdır.bazen öyle bir $ey yazar ki nokta atı$ı yapar, yarar ya da aglatır.
evine bolca sayıda cocuk girip cıktıgından dolayı, cocuklar hakkında bolca bilgisi vardır.kendisini tanımayanlar rahatlıkla onu bir anne sanabilir. severiz sayarız mujks.
evine bolca sayıda cocuk girip cıktıgından dolayı, cocuklar hakkında bolca bilgisi vardır.kendisini tanımayanlar rahatlıkla onu bir anne sanabilir. severiz sayarız mujks.
(bkz: iyilik meleği)
kültür mantarı.
akşam karşılaştık sakalını görünce istemsiz evuzu besmele çektim. böyle ne biliyim, cast away filmindeki tom hanks gibi. ya da takva daki erkan can. olmadı robinson crusoe. yakışmış ama ağır olmuş..
akşam karşılaştık sakalını görünce istemsiz evuzu besmele çektim. böyle ne biliyim, cast away filmindeki tom hanks gibi. ya da takva daki erkan can. olmadı robinson crusoe. yakışmış ama ağır olmuş..
sozlugun son derece kaliteli kalemlerinden biri.ozellikle silent hill isimli oyun ile alakali du$unduklerini "silinen ba$liklar" ba$ligina yazmasi, bugune kadar cagri$im konusunda ne kadar dar bir acidan yakla$tigimizi ve ne kadar kisitli bir pencereden baktigimizi gun i$igi gibi ortaya cikartti.
sözlüğün son derece kaliteli kalemlerinden birisidir. silent hill ile ilgili bilgilerini gelip benim masaüstümdeki notepade yazması bana hayatı bir kez daha sorgulatmıştır. zaten hayat bir greyfurt değil midir? dışı seni içi beni yakan.
silent hill isimli oyunla ilgili entrylerini bundan sonra gelip nickimle alakalı başlığa yazmasını dilediğim sözlük yazarıdır kendisi. bir de kalemdir, kalitedir...
(bkz: silent hill ne lan)
bu kadar seyrek araliklarla ba$ligina ust uste iki entry yazdigim ilk insan.ama bugun $ahit oldugum humanistligi ile beni doruklara tirmandirmi$, insanliga olan inancimi kamcilami$tir.
#760273
#760273
20 mayıs 2008de askere gidecek olan komik yazardır, iyidir insandır, psikolojisi süperdir, şakaya gelendir.
sayesinde kaç kişi eğlenmiştir geçen yaz, kaç kişi konserlerle çoşmuştur. hey gidi . helal sana.
bomba adamdır greyfurt..
sene 1998. kafalar gene güzel..ama bu sefer öyle böyle değil..
bu güzel kardeşimiz -nerden bulduysa artık- çocukların patlattığı torpilerden bir adet edinmiş ve cebine saklamıştır. alayı yakın güdümden eş/dost tiplerle, sürekli takıldığımız dernekte rahatça şımarıp eğlendiğimiz bir sırada, greyfurt, ortamdan bir kaç metre uzaklaşarak zulaladığı torpili cebinden çıkarır ve elindeki yanan sigarayı torpile tutarak, filmlerde sıkça rastladığımız "yaklaşmayın yoksa burayı havaya uçururum" geyiğine başlar. şahsım, "lan adama bak ya, neeeerden ne çıkarı gene" diye düşünürken, içimizden biri sigaranın fitile fazlasıyla yaklaştığını görür ve "oha olum çek lan sigarayı" diye uyarırıda bulunur. fakat iş işten geçmiştir. sigaranın ateşi fitile değer ve geri sayım başlar. durumun farkında olmayan adamımız greyfurt, şehla bakan gözleriyle millete gülücükler saçarak tehditlerine devam eder. tüm tayfa, bir yandan alkolün etkisiyle kahkaha atmaya devam ederken, bir yandan da bu canlı bombaya, "lan at laaaannn at, yandı oğlum, patlıycakkkkkkk" diye haykırarak, götü koruyacak uygun siper aramaktadır.
..................
yaklaşık 60-70 metrekare alanda gerçekleşen patlamanın ardından etraf büyük bir sessizliğe bürünür. mekandaki herkes kısmi şok yaşamaktadır ve greyfurt’un bu duruma ne tepki vereceğini merak etmektedir. adamımız etrafa şöyle bir baktıktan sonra, gayet soğukkanlı bir tavırla, hala torpili tuttuğunu sandığı bitişik parmaklarına bakar ve, "patladı lan" şeklinde bir cümlecik kurar.
bu son cümle herkesin derin bir oh çekmesine olanak sağlamıştır. parmakları yerindedir ve hala net cümle kurmaktadır.daha ne olsun? olayı elindeki ufak yanık ve kulaklarındaki çınlamayla atlatan gazimize birası teslim edilir ve kahkahalar eşliğinde durum değerlendirilmesine geçilir.
bunu başka biri yapsa salak derdim ama söz konusu kişi greyfurt olunca ben buna durum komedisi diyorum..
sevmekteyim seni efendi.
sene 1998. kafalar gene güzel..ama bu sefer öyle böyle değil..
bu güzel kardeşimiz -nerden bulduysa artık- çocukların patlattığı torpilerden bir adet edinmiş ve cebine saklamıştır. alayı yakın güdümden eş/dost tiplerle, sürekli takıldığımız dernekte rahatça şımarıp eğlendiğimiz bir sırada, greyfurt, ortamdan bir kaç metre uzaklaşarak zulaladığı torpili cebinden çıkarır ve elindeki yanan sigarayı torpile tutarak, filmlerde sıkça rastladığımız "yaklaşmayın yoksa burayı havaya uçururum" geyiğine başlar. şahsım, "lan adama bak ya, neeeerden ne çıkarı gene" diye düşünürken, içimizden biri sigaranın fitile fazlasıyla yaklaştığını görür ve "oha olum çek lan sigarayı" diye uyarırıda bulunur. fakat iş işten geçmiştir. sigaranın ateşi fitile değer ve geri sayım başlar. durumun farkında olmayan adamımız greyfurt, şehla bakan gözleriyle millete gülücükler saçarak tehditlerine devam eder. tüm tayfa, bir yandan alkolün etkisiyle kahkaha atmaya devam ederken, bir yandan da bu canlı bombaya, "lan at laaaannn at, yandı oğlum, patlıycakkkkkkk" diye haykırarak, götü koruyacak uygun siper aramaktadır.
..................
yaklaşık 60-70 metrekare alanda gerçekleşen patlamanın ardından etraf büyük bir sessizliğe bürünür. mekandaki herkes kısmi şok yaşamaktadır ve greyfurt’un bu duruma ne tepki vereceğini merak etmektedir. adamımız etrafa şöyle bir baktıktan sonra, gayet soğukkanlı bir tavırla, hala torpili tuttuğunu sandığı bitişik parmaklarına bakar ve, "patladı lan" şeklinde bir cümlecik kurar.
bu son cümle herkesin derin bir oh çekmesine olanak sağlamıştır. parmakları yerindedir ve hala net cümle kurmaktadır.daha ne olsun? olayı elindeki ufak yanık ve kulaklarındaki çınlamayla atlatan gazimize birası teslim edilir ve kahkahalar eşliğinde durum değerlendirilmesine geçilir.
bunu başka biri yapsa salak derdim ama söz konusu kişi greyfurt olunca ben buna durum komedisi diyorum..
sevmekteyim seni efendi.
yüksek promilli iyilik meleğidir.bana bu sabah oldukça ilginç bir iş teklifinde bulundu saolsun.lakin yumurta bile kıramayan bendeniz ayağıma gelen bu büyük fırsatı malesef değerlendiremedim.olsun düşünmesi bile yeter. her ne kadar köfte yapamasam da ısmarlamasını bilirim.
bir gün bunları yazacağımı düşünmüyordum. yani sözlüğe veda mesajımı...
öncelikle sözlüğe emeği geçen bütün yazarlara teşekkür ederim. sözlüğü sözlük yapan sizlersiniz. 5 yıllık deneyimini 5 cümleye döken, gece gündüz, hastalıkta sağlıkta, çarşı izninde, öğle arasında entry kasan, sözlüğün kanı canı tüm yazarlar. hepinize sevgilerimi yolluyorum.
iyi bir yazar olduğumu söyleyemem ama entry sayısı yerine, yazdığım entrylerin niteliğine özen göstermeye çalıştım. (düzeltemeyeceğim hatalarım için tekrar özür dilerim)
her entryime kendimden bir şeyler katmaya çalıştım. yazdığım her şeyin etik ve hukuksal olarak sorumlusunun kendim olduğunu biliyor ve kabul ediyorum.
sözlüğü, formatı ve diğer bazı yazılı olmayan kuralları öğrenmemi ve içselleştirmemi sağlayan dostlara da ayrıca teşekkür etmek isterim. sizler olmasaydınız ne sözlük beni nede ben sözlüğü anlayabilirdim. bu alınganlığımla bir çok kez uçurulurdum sanırım.
benim için çok çok değerli bazı insanlarda tanıdım bu sözlükte. (şimdi tek tek isimlerini saymaya kalksam kesin unuttuğum birileri olur. sanırım en iyisi yazmamak) kimi zaman dertleştiğim, kimi zaman eğlendiğim, hem zor, hemde güzel zamanlarımda yanımda olan değerli dostlar, hepinizi kardeşçe kucaklıyorum.
bu sözlüğe çok gelip gidenler oldu. ben ne ilkim, ne sonum ama iyi hatırlanmak isterim. umarım beni yüzünüzde tatlı bir tebessümle anarsınız.
ne garipki ilk entryimi bu başlığa yazmıştım. son entryimide bu başlığa yazıyorum. kısmet böyleymiş.
hep sevgi dolu olun, hep sevgiyle kalın.
öncelikle sözlüğe emeği geçen bütün yazarlara teşekkür ederim. sözlüğü sözlük yapan sizlersiniz. 5 yıllık deneyimini 5 cümleye döken, gece gündüz, hastalıkta sağlıkta, çarşı izninde, öğle arasında entry kasan, sözlüğün kanı canı tüm yazarlar. hepinize sevgilerimi yolluyorum.
iyi bir yazar olduğumu söyleyemem ama entry sayısı yerine, yazdığım entrylerin niteliğine özen göstermeye çalıştım. (düzeltemeyeceğim hatalarım için tekrar özür dilerim)
her entryime kendimden bir şeyler katmaya çalıştım. yazdığım her şeyin etik ve hukuksal olarak sorumlusunun kendim olduğunu biliyor ve kabul ediyorum.
sözlüğü, formatı ve diğer bazı yazılı olmayan kuralları öğrenmemi ve içselleştirmemi sağlayan dostlara da ayrıca teşekkür etmek isterim. sizler olmasaydınız ne sözlük beni nede ben sözlüğü anlayabilirdim. bu alınganlığımla bir çok kez uçurulurdum sanırım.
benim için çok çok değerli bazı insanlarda tanıdım bu sözlükte. (şimdi tek tek isimlerini saymaya kalksam kesin unuttuğum birileri olur. sanırım en iyisi yazmamak) kimi zaman dertleştiğim, kimi zaman eğlendiğim, hem zor, hemde güzel zamanlarımda yanımda olan değerli dostlar, hepinizi kardeşçe kucaklıyorum.
bu sözlüğe çok gelip gidenler oldu. ben ne ilkim, ne sonum ama iyi hatırlanmak isterim. umarım beni yüzünüzde tatlı bir tebessümle anarsınız.
ne garipki ilk entryimi bu başlığa yazmıştım. son entryimide bu başlığa yazıyorum. kısmet böyleymiş.
hep sevgi dolu olun, hep sevgiyle kalın.
sozlugun en saglam yazarlarindandi, uzunca bir sure once veda etmi$ti.
eger bu donu$ kesin donu$se cok sevindim, ho$gelmi$.
eger bu donu$ kesin donu$se cok sevindim, ho$gelmi$.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?