bence başarayı fazlasıyla aç olan taraftar kitlesi var.o kadar çok taraftarı var,o kadar çok gönülden seviyorlar ki anlamak mümkün değil.beşiktaş ve galatasaray için de bu böyle;kabul!ancak galatasarayın başarısı var en azından,fenerbahçenin ise elle tutulur bir başarısı yok;ama nedense avrupa’da bir çok ülke nüfusundan daha çok taraftarı var.kıskanmamak mümkün değil.,,,
fenerbahçe
(bkz: fb)
doğum gününde formasini hediye ettiğim kardeşimin reddedip "3 yildizli formalar çikinca yenisini al" dediği takim.
her zamanki gibi kotu gununde galatasarayi eze eze yenerek moral bulmus takim. oyle ki bariz golu verilmedigi halde. hakemler fenerbahceyi koruyor diye yaygara koparanlarla arasındaki husumet, kimlerin korundugunu ortaya sererek ortadan kalkmıstır.
taraftar sayisinin diger kuluplerin taraftarlarina oranla daha fazla oldugu tahmin edilen kulup.
en büyük takım
en büyük takım.
en büyük fenerli anıtkabirde,en büyük gsli imralıda yatıyor gibi sözle kimin ne oldugunu vurgulayan taraftar kitlesine sahip türkiyenin en büyük takımı.kötü gününde bile bu kadar reyting alan başka bir kulüp daha yoktur bu dünyada.
kalbimizin attığı yer. (bkz: kadıköy)
-7 kişiden 7 tane gol yiyen ilk ve tek takım..
-avrupa’da 0 çeken ilk ve tek türk takımı..
-avrupa’da en farklı maglubıyetlere imza atmıs takım .
-avrupa’da en az gol atmıs en cok gol yemiş turk takımı..
-şampiyon olmadan sampıyonluk kutlaması yapmıs tek takım..
-saha icinde oyuncularının elle oynamalarına müsade edilen tek takım .
-beşiktasın teknık dırektorune kokoinci tezahuratları yapıp daha sonra onu teknık dırektor olarak takımın basına getırebılecek mideye sahip takım..
-rakiplerinin uefa ve super kupa basarılarını tesadüf diye gecistirebilecek hazımsızlıga sahip bir baskanı olan takım..
-baskanı her daim kara işler yapan ,hakemlerin garantisinde turkıye sampıyonluguna kosan fakat avrupa’da ki hakemleri etkıleyemedıklerı ıcın avrupa’da basarısız olan takım..
-en son turkıye kupasını 20 küsür sene once alabılmıs takım..
-kendi oyuncusuna ’’korkak tavuk ortega ’’ pankartı acacak kadar cahil taraftarı olan takım..
-avrupa’da turkıye’yi temsıl eden takımların rakiplerinin lehine pankart acan ,daha sonra bizi avrupa’da kımse desteklemıyor dıye aglayan takım...
-7 nin 6 dan büyük oldugunu bılmeyen bir taraftara sahip takım..
-galatasaray’ı yenelım sampıyon olmasakta olur dıyecek kadar galatasaray ’dan cekinen takım.
-ikinci liglilere yenilmeyi adet haline getırmıs takım.
-kendi futbolcusunu dövebilen taraftarlara sahip takım..
-dünya sıralamasında ,antalyaspor’un bile ilk yuz icine girdiği 2000 senesinde 186.ıncı olarak taraftarını hüzne bogmus takım..
-r leri soyleyemeyen mevdivenlev diye ortalıkta gezen bir baskana sahip takım.
-türkiye’de kesınlıkle en sevilmeyen takım...
-avrupa’da 0 çeken ilk ve tek türk takımı..
-avrupa’da en farklı maglubıyetlere imza atmıs takım .
-avrupa’da en az gol atmıs en cok gol yemiş turk takımı..
-şampiyon olmadan sampıyonluk kutlaması yapmıs tek takım..
-saha icinde oyuncularının elle oynamalarına müsade edilen tek takım .
-beşiktasın teknık dırektorune kokoinci tezahuratları yapıp daha sonra onu teknık dırektor olarak takımın basına getırebılecek mideye sahip takım..
-rakiplerinin uefa ve super kupa basarılarını tesadüf diye gecistirebilecek hazımsızlıga sahip bir baskanı olan takım..
-baskanı her daim kara işler yapan ,hakemlerin garantisinde turkıye sampıyonluguna kosan fakat avrupa’da ki hakemleri etkıleyemedıklerı ıcın avrupa’da basarısız olan takım..
-en son turkıye kupasını 20 küsür sene once alabılmıs takım..
-kendi oyuncusuna ’’korkak tavuk ortega ’’ pankartı acacak kadar cahil taraftarı olan takım..
-avrupa’da turkıye’yi temsıl eden takımların rakiplerinin lehine pankart acan ,daha sonra bizi avrupa’da kımse desteklemıyor dıye aglayan takım...
-7 nin 6 dan büyük oldugunu bılmeyen bir taraftara sahip takım..
-galatasaray’ı yenelım sampıyon olmasakta olur dıyecek kadar galatasaray ’dan cekinen takım.
-ikinci liglilere yenilmeyi adet haline getırmıs takım.
-kendi futbolcusunu dövebilen taraftarlara sahip takım..
-dünya sıralamasında ,antalyaspor’un bile ilk yuz icine girdiği 2000 senesinde 186.ıncı olarak taraftarını hüzne bogmus takım..
-r leri soyleyemeyen mevdivenlev diye ortalıkta gezen bir baskana sahip takım.
-türkiye’de kesınlıkle en sevilmeyen takım...
kurulus amaci sadece galatasaray i yenmek olan ezik takim. futbolda basarinin sadece para, sike ile gelecegini dusunen takim. sisirilmis balonun turkcede ki diger ismi.
alintidir:
haldun bey aksam oturmus, karisiyla birlikte cayini iciyor, televizyon izliyordu. o aksam diger tum aksamlar gibi siradan bir eylul aksamiydi. haldun bey hayatinin son mutlu dakikalarini yasadigindan habersiz o sirada calmakta olan cep telefonunu almak icin masaya dogru yurudu. arayan kiziydi.
- alo, baba ?
- birgul nasilsin guzelim ?
- (aglamakli) baba ben numune hastanesindeyim.
- ne oldu alo !!
- baba buraya gel, ne olursun cabuk gel.
ve telefon kapandi.
haldun bey altinda pijamasi, uzerinde askili atletiyle evinden firlayarak arabasina dogru kosmaya basladi. tam evin onune cikmisti ki arabasi parkettigi yerde yoktu. oysa ki daha parkedeli 2 saat bile olmamisti. tam o sirada yan komsununun evinin onunde polis arabasi durdugunu gordu. komsusu polisle bir seyler konusuyordu. hizla o tarafa yoneldi. komsusuna gelen telefondan bahsedip daha sonra da arabasini bulamadigini anlatti. mumkunse onun arabasi ile hastaneye gidip gidemeyecegini sordu. bu sirada lafa karisan polis bunun mumkun olmadigini, o sokagin 1 saat kadar once bir oto hirsizi cetesi tarafindan soyuldugunu ve komsusunun da arabasinin calindigini soyledi. haldun bey bir anda kendi arabasinin da ayni akibete ugradigini anlayivermisti. ancak su anda bu duruma uzulme veya ilgi gosterme sansi yoktu. zaten arabasinin kaskosunun da olmayisi ayri bir problemdi. zira kizi hastanedeydi ve daha ne oldugu konusunda en ufak bir fikri bile yoktu. ilk gelen taksiyi cevirerek arabaya bindi.
taksiciye "devam et"
diyebildi sadece.. taksici haldun beyin kiyafetine bakip, "ne o birader, kocasi mi geldi de boyle don paca attin kendini sokaga" dedi. haldun bey sasirarak "ne kocasi hemserim?" diyebildi sadece. taksici gayet rahat "figen orospusunun evinden boyle firladigina gore kesin gavat kocasi gelmistir aniden" dedi.
haldun bey 20 yil beraber yasadigi karisinin ismini duygudunda titremeye baslamisti. taksici ise sakin bir sekilde "nereye demistin abi ?" diye sordu.. haldun beyin agzindan cikan kelimeler sadece "nu-nu-numune" olmustu.. hastaneye geldiginde taksici "7 milyon abi" demesiyle birlikte haldun bey pijamasinin ceplerinin olmadigini farketti. haliyle cuzdani da yoktu. elinde sadece bir araba anahtari ile taksici ile aynadan goz goze geldiler.. taksici zeki adamdi ve durumu hemen kavradi. adamin ilk tepkisi "ulan salak, figene paran var, bize vermeye yok oyle mi?" seklinde oldu. haldun bey artik soka girmis durumdaydi ve birakin cevap vermeyi kafasinda bir cevap olusturamiyordu bile. taksiciyle ayni anda taksiden indiler. haldun bey tam agzini acmis bir seyler soyleyecekti ki taksiciden yedigi diz darbesiyle bademcik sayisi iki katina cikiverdi. haldun bey yere devrildi ve kivranmaya basladi. allahtan orasi hastanenin onuydu ve doktorlar hipokrat yemini ile bagli olduklarindan yardima kosmuslardi.. hizli bir sekilde bir sedye bulundu ve haldun bey sedyeye yatirildi. acil servise giderken agzindan cikan kelimeler sadece "kizim, kizim" oldu. acil serviste kendisine ilk mudahale yapilirken haldun bey artik acidan dolayi kendisinden gecmek uzereydi. doktorlarin "ameliyathaneyi hazirlayin" dediklerini duydu. ama
ameliyata girmezdi. kizini bulmak zorundaydi. son bir gayretle "kizim" diye bagirdi..
doktor:
- ne kizi?, burada kiz miz yok
- telefon, telefon etti..
- adi ne kizinin ?
- bir.. birgul..
doktor masanin uzerindeki defteri acarkan karistirmaya basladi:
- birgul yuvakuran mi ?
- e-evet.. kizim nerde ?
- onun durumu senden iyi merak etme.
- nerde ? nesi var kizimin ?
- kacak bir jinekolojun muayenehanesinde kurtaj yaptirmak istemis. rahim duvari yirtilinca acilen buraya getirmisler.. getiren kisi kapinin onune atip gitmis. su anda ameliyattan cikti, yogun bakimda.. ama hayati tehlikesi yok.
haldun bey, bu haberin uzerine daha fazla kendini tutamadi ve bayildi. ayildiginda basina bir hasta bakici duruyordu.
- nerdeyim ben ? -
- yogun bakim. kendinizi nasil hissediyorsunuz ?
- ne ? neler oldu ?
- bir saniye ben doktor beyi cagirayim, o konussun sizinle.
siz kendinizi yormayin. aradan birkac dakika gecmeden doktor geldi. haldun bey yataginda dogrulmaya calisarak.
- doktor bey!
- kimildamayin beyefendi, yatin lutfen.
- neler oluyor doktor bey.
- haldun bey uzgunum ama her iki yumurtaniz da agir hasar gormus. kanama cok siddetli olmus. operasyon sirasinda her ikisini de almak zorunda kaldik. ancak uzulmeyin. 2 yillik bir tedavinin ardindan protez yardimiyla tekrar sertlesme yasama ihtimaliniz var.
- evladim.. cocugum..
- beyefendi, oncelikle dikkat ettigimiz konu buydu zaten. her ne kadar 45 yasinda olsaniz da cocuk sahibi olmak isteyeceginizi dusunerek en azindan spermlerinizi kurtarmayi planliyorduk. ancak ameliyat sirasinda farkettik ki sperm kanallarinizin morfolojik yapisindan dolayi sizin saglikli sperm uretmeniz imkansizmis. yani bu kaza olmasaymis da cocuk sahibi olmaniz mumkun degilmis. haldun bey duyduklarini sindirmeye calisiyordu ama beyni artik ona isyan ediyor ve durma noktasina yaklasiyordu. son bir gayretle.
- birgul yuvakuran.. dedi..
doktor kafasini manali bir sekilde sallayarak:
- aslina bakarsaniz haldun bey, boyle bir cocugunuz olacagina hic cocugunuz olmamasi daha iyi. bahsettiginiz kisi yandaki odada yatiyor.. o cocugun babasinin yerinde olmak istemezdim. kiz hayatini fahiselikle kazaniyormus.. bu yaptirdigi 4. kurtaj ameliyatiymis.. rahim duvari yirtilmasi yuzunden geldi buraya. cok kan kaybetmisti ancak su anda iyi durumda.
- o. o benim kizim..
- haldun bey, sizin kiziniz olmasi tibben imkansiz. ha evlatlik ise orasi baska ama biyolojik babasi siz olamazsiniz. haldun bey, kendini yataga birakti ve gozlerini kapadi. "allahim keske canimi alsan da bu izdirabi bana yasatmasaydin" diye dua etti. o sirada doktor, rutin kontrollerini yaparak odadan ayrildi. aradan 2-3 gun gecti. haldun bey yogun bakimdan cikmis bir odada yatiyordu. kendisiyle gorusmeye gelen karisini kovmus hasta bakicinin her gun getirdigi gazetelere okumadan bos bos bakiyordu.. o aksam hasta bakici yanina geldi.
- bey amca nedir senin derdin. ne gelenin var ne gidenin. gelen herkesi de kovuyormussun zaten.
- yok bisey.
- yaw anlat da bilelim. belki bir yardimimiz dokunur..
- bana kimse yardim edemez..
- oyle deme be amca yaw.. beterin beteri vardir. allah olumlu dert vermesin. haldun bey bu lafin uzerine artik dayanamayarak patladi. birkac dakika icinde hickira hickira 3 gun once basina gelen olaylari gozyaslari esliginde hasta bakiciya anlatti.
hastabakici olaylari dinledikten sonra..
- gec be birader, ben de senin derdini dert zannetmistim.dedi..
haldun bey saskin bir ifadeyle sorarcasina hastabakicinin yuzune bakiyordu..
- “ben de senin derdini dert zannetmistim. ya ben ne yapayim” diyerek haldun beyin kucagindaki gazetenin spor sayfasini acti ve daumun resmini gosterdi.
"ben fenerbahçeliyim !!!!!"
haldun bey aksam oturmus, karisiyla birlikte cayini iciyor, televizyon izliyordu. o aksam diger tum aksamlar gibi siradan bir eylul aksamiydi. haldun bey hayatinin son mutlu dakikalarini yasadigindan habersiz o sirada calmakta olan cep telefonunu almak icin masaya dogru yurudu. arayan kiziydi.
- alo, baba ?
- birgul nasilsin guzelim ?
- (aglamakli) baba ben numune hastanesindeyim.
- ne oldu alo !!
- baba buraya gel, ne olursun cabuk gel.
ve telefon kapandi.
haldun bey altinda pijamasi, uzerinde askili atletiyle evinden firlayarak arabasina dogru kosmaya basladi. tam evin onune cikmisti ki arabasi parkettigi yerde yoktu. oysa ki daha parkedeli 2 saat bile olmamisti. tam o sirada yan komsununun evinin onunde polis arabasi durdugunu gordu. komsusu polisle bir seyler konusuyordu. hizla o tarafa yoneldi. komsusuna gelen telefondan bahsedip daha sonra da arabasini bulamadigini anlatti. mumkunse onun arabasi ile hastaneye gidip gidemeyecegini sordu. bu sirada lafa karisan polis bunun mumkun olmadigini, o sokagin 1 saat kadar once bir oto hirsizi cetesi tarafindan soyuldugunu ve komsusunun da arabasinin calindigini soyledi. haldun bey bir anda kendi arabasinin da ayni akibete ugradigini anlayivermisti. ancak su anda bu duruma uzulme veya ilgi gosterme sansi yoktu. zaten arabasinin kaskosunun da olmayisi ayri bir problemdi. zira kizi hastanedeydi ve daha ne oldugu konusunda en ufak bir fikri bile yoktu. ilk gelen taksiyi cevirerek arabaya bindi.
taksiciye "devam et"
diyebildi sadece.. taksici haldun beyin kiyafetine bakip, "ne o birader, kocasi mi geldi de boyle don paca attin kendini sokaga" dedi. haldun bey sasirarak "ne kocasi hemserim?" diyebildi sadece. taksici gayet rahat "figen orospusunun evinden boyle firladigina gore kesin gavat kocasi gelmistir aniden" dedi.
haldun bey 20 yil beraber yasadigi karisinin ismini duygudunda titremeye baslamisti. taksici ise sakin bir sekilde "nereye demistin abi ?" diye sordu.. haldun beyin agzindan cikan kelimeler sadece "nu-nu-numune" olmustu.. hastaneye geldiginde taksici "7 milyon abi" demesiyle birlikte haldun bey pijamasinin ceplerinin olmadigini farketti. haliyle cuzdani da yoktu. elinde sadece bir araba anahtari ile taksici ile aynadan goz goze geldiler.. taksici zeki adamdi ve durumu hemen kavradi. adamin ilk tepkisi "ulan salak, figene paran var, bize vermeye yok oyle mi?" seklinde oldu. haldun bey artik soka girmis durumdaydi ve birakin cevap vermeyi kafasinda bir cevap olusturamiyordu bile. taksiciyle ayni anda taksiden indiler. haldun bey tam agzini acmis bir seyler soyleyecekti ki taksiciden yedigi diz darbesiyle bademcik sayisi iki katina cikiverdi. haldun bey yere devrildi ve kivranmaya basladi. allahtan orasi hastanenin onuydu ve doktorlar hipokrat yemini ile bagli olduklarindan yardima kosmuslardi.. hizli bir sekilde bir sedye bulundu ve haldun bey sedyeye yatirildi. acil servise giderken agzindan cikan kelimeler sadece "kizim, kizim" oldu. acil serviste kendisine ilk mudahale yapilirken haldun bey artik acidan dolayi kendisinden gecmek uzereydi. doktorlarin "ameliyathaneyi hazirlayin" dediklerini duydu. ama
ameliyata girmezdi. kizini bulmak zorundaydi. son bir gayretle "kizim" diye bagirdi..
doktor:
- ne kizi?, burada kiz miz yok
- telefon, telefon etti..
- adi ne kizinin ?
- bir.. birgul..
doktor masanin uzerindeki defteri acarkan karistirmaya basladi:
- birgul yuvakuran mi ?
- e-evet.. kizim nerde ?
- onun durumu senden iyi merak etme.
- nerde ? nesi var kizimin ?
- kacak bir jinekolojun muayenehanesinde kurtaj yaptirmak istemis. rahim duvari yirtilinca acilen buraya getirmisler.. getiren kisi kapinin onune atip gitmis. su anda ameliyattan cikti, yogun bakimda.. ama hayati tehlikesi yok.
haldun bey, bu haberin uzerine daha fazla kendini tutamadi ve bayildi. ayildiginda basina bir hasta bakici duruyordu.
- nerdeyim ben ? -
- yogun bakim. kendinizi nasil hissediyorsunuz ?
- ne ? neler oldu ?
- bir saniye ben doktor beyi cagirayim, o konussun sizinle.
siz kendinizi yormayin. aradan birkac dakika gecmeden doktor geldi. haldun bey yataginda dogrulmaya calisarak.
- doktor bey!
- kimildamayin beyefendi, yatin lutfen.
- neler oluyor doktor bey.
- haldun bey uzgunum ama her iki yumurtaniz da agir hasar gormus. kanama cok siddetli olmus. operasyon sirasinda her ikisini de almak zorunda kaldik. ancak uzulmeyin. 2 yillik bir tedavinin ardindan protez yardimiyla tekrar sertlesme yasama ihtimaliniz var.
- evladim.. cocugum..
- beyefendi, oncelikle dikkat ettigimiz konu buydu zaten. her ne kadar 45 yasinda olsaniz da cocuk sahibi olmak isteyeceginizi dusunerek en azindan spermlerinizi kurtarmayi planliyorduk. ancak ameliyat sirasinda farkettik ki sperm kanallarinizin morfolojik yapisindan dolayi sizin saglikli sperm uretmeniz imkansizmis. yani bu kaza olmasaymis da cocuk sahibi olmaniz mumkun degilmis. haldun bey duyduklarini sindirmeye calisiyordu ama beyni artik ona isyan ediyor ve durma noktasina yaklasiyordu. son bir gayretle.
- birgul yuvakuran.. dedi..
doktor kafasini manali bir sekilde sallayarak:
- aslina bakarsaniz haldun bey, boyle bir cocugunuz olacagina hic cocugunuz olmamasi daha iyi. bahsettiginiz kisi yandaki odada yatiyor.. o cocugun babasinin yerinde olmak istemezdim. kiz hayatini fahiselikle kazaniyormus.. bu yaptirdigi 4. kurtaj ameliyatiymis.. rahim duvari yirtilmasi yuzunden geldi buraya. cok kan kaybetmisti ancak su anda iyi durumda.
- o. o benim kizim..
- haldun bey, sizin kiziniz olmasi tibben imkansiz. ha evlatlik ise orasi baska ama biyolojik babasi siz olamazsiniz. haldun bey, kendini yataga birakti ve gozlerini kapadi. "allahim keske canimi alsan da bu izdirabi bana yasatmasaydin" diye dua etti. o sirada doktor, rutin kontrollerini yaparak odadan ayrildi. aradan 2-3 gun gecti. haldun bey yogun bakimdan cikmis bir odada yatiyordu. kendisiyle gorusmeye gelen karisini kovmus hasta bakicinin her gun getirdigi gazetelere okumadan bos bos bakiyordu.. o aksam hasta bakici yanina geldi.
- bey amca nedir senin derdin. ne gelenin var ne gidenin. gelen herkesi de kovuyormussun zaten.
- yok bisey.
- yaw anlat da bilelim. belki bir yardimimiz dokunur..
- bana kimse yardim edemez..
- oyle deme be amca yaw.. beterin beteri vardir. allah olumlu dert vermesin. haldun bey bu lafin uzerine artik dayanamayarak patladi. birkac dakika icinde hickira hickira 3 gun once basina gelen olaylari gozyaslari esliginde hasta bakiciya anlatti.
hastabakici olaylari dinledikten sonra..
- gec be birader, ben de senin derdini dert zannetmistim.dedi..
haldun bey saskin bir ifadeyle sorarcasina hastabakicinin yuzune bakiyordu..
- “ben de senin derdini dert zannetmistim. ya ben ne yapayim” diyerek haldun beyin kucagindaki gazetenin spor sayfasini acti ve daumun resmini gosterdi.
"ben fenerbahçeliyim !!!!!"
"avrupayı inlettik lem"diyenlerin dötünden domates kabuğu çıkarabilen yegane,can feda takımım.(nasıl bir sahiplenmeyse artık)
nefret
ugruna nıce fıkralar yazılmıs turk(!) takımı..
bir tanesi soyle ;
real madrid takımı fenerbahce ile mac yapmak icin kadıkoy’e gelir ,oyuncuların moralının cok bozuk oldugunu goren zidane sebebini sorar..
bu dandık takımla mac yapmak ıcın taa ispanya’dan buraya kadar geldıklerı ıcın mutsuz olduklarını duyunca ,
-siz cıkın kadıkoy’u dolasın ben tek basıma oynarım der ..
futbolcular toplu halde kadıkoy’u gezerken zidane tek basına sahada fenerbahce ıle oynamaktadır..
ilk yarı sonunda stada gerı donen real’li topcular ,zidane’nin 26’ıncı dakıkada attıgı golle real madrid’in 1-0 önde oldugunu gorurler ,ve neşe icinde turlarına devam ederler kadıkoy’de.
mac sonunda stadda buyuk bır sevınc zidane da ise buyuk bır huzun vardır ,skorbourd 1-1 i göstermekte ,tum fenerlıler ve taraftarlar beraberlıgı kutlamaktadır..
real’lı oyuncular zidane’yi tebrık ederler ,11 e karsı 1 , beraberlık cok buyuk basarı derler ,fakat zidane cok uzgundur ,agzından su cumle dokulur.
-56 ıncı dakıkada kırmızı kart gormeseydım ,böyle olmayacaktı..
bir tanesi soyle ;
real madrid takımı fenerbahce ile mac yapmak icin kadıkoy’e gelir ,oyuncuların moralının cok bozuk oldugunu goren zidane sebebini sorar..
bu dandık takımla mac yapmak ıcın taa ispanya’dan buraya kadar geldıklerı ıcın mutsuz olduklarını duyunca ,
-siz cıkın kadıkoy’u dolasın ben tek basıma oynarım der ..
futbolcular toplu halde kadıkoy’u gezerken zidane tek basına sahada fenerbahce ıle oynamaktadır..
ilk yarı sonunda stada gerı donen real’li topcular ,zidane’nin 26’ıncı dakıkada attıgı golle real madrid’in 1-0 önde oldugunu gorurler ,ve neşe icinde turlarına devam ederler kadıkoy’de.
mac sonunda stadda buyuk bır sevınc zidane da ise buyuk bır huzun vardır ,skorbourd 1-1 i göstermekte ,tum fenerlıler ve taraftarlar beraberlıgı kutlamaktadır..
real’lı oyuncular zidane’yi tebrık ederler ,11 e karsı 1 , beraberlık cok buyuk basarı derler ,fakat zidane cok uzgundur ,agzından su cumle dokulur.
-56 ıncı dakıkada kırmızı kart gormeseydım ,böyle olmayacaktı..
ben tartismiyorum bu kulubun niteligini...ve fenerbahce taraftarlarina da sonsuz saygim vardir...futbolu severim lakin benim gonlum anadoludaki bir futbol takimi kulubundedir...zevkler ve renkler tartisilmaz tabii...benim derdim ne? niye bu basligin altindayim o zaman;
sebebi sudur efenim, ben oglum dunyaya geldigi zaman, esimden rica etmistim.
- sadece sen fenerbahce taraftari olarak kal ailemizde, lutfen oglumu fenerbahce taraftari olmasina izin verme, onu yonlendirme...cunku ben bir anneyim ve bu takimin taraftarlari genelde hep huzunlu, stresli, asabi insanlar tipki senin gibi. ben evladimin gelecekte boyle mutsuz bir insan olmasini istemiyorum demistim...
tabiii o benim ricami dinlemedi, cunku dinlememek icin asabi sebepleri vardi, fenerli olamayip da ne olacakti onu oglu, ogluyla rustu saracogluna gidip cosmayacakmiy di, evde biricik ogluyla ’ne olacak bu fenerin hali’ gibi muhabbetler yapmayacak miydi...
tahmin edeceginiz gibi bizim oglan hasta, hatta boynuz kulagi gecer hesabi babasindan daha hasta fenerli olup cikti basima...
simdi arada binlerce mil mesafe var, okyanus var bilmem ne...bunlar hic yokmus gibi maca gidilemezse de okuldan tuyulup evde pc den aninda izleniyor, yenildikleri zaman gunlerce bizimle konusmuyor icine kapaniyor, hatta bu surecte (suranin nimetlerinden faydalanip) kanadali kizlara bile yuz vermiyor, derdi belasi antu diye bir site var, hep orda adam... hele bugunler yanina yaklasilmiyor...ben anneyim uzuluyorum keder yapiyorum, bastan beni dinlemedigi icin, boyle zamanlarda babasina daha cok sinir oluyorum...nasil bir derttir bu allahim. oglumla diyalog kurabilmek icin onun bes yasindan beri ezberledigi, fenerbahcenin tarihini, aldigi sattigi futbolculari bunlarin fiyatlarini, hangi tarihlerde sampiyon olduklari hangilerinde olamadiklarini,o tarihten beri oynayan futbolcularin hepsinin ismini menseini,hepsini hepsini ogrendim ben de, sirf onunla birseyler paylasayim diye sahada kimin nasil oynadigini nasil oynamasi gerektigini, bunlarin hepsini ben de biliyorum artik.
lakin ben anayim, ayy ne zormus fenerbahceli bir cocugun annesi olmak... onun kederi benim de kederim, onun nesesi benim de nesem insallah fenerbahce sampiyon olur da, ben de yeniden onunla birlikte onun mutlu annesi olurum...
sebebi sudur efenim, ben oglum dunyaya geldigi zaman, esimden rica etmistim.
- sadece sen fenerbahce taraftari olarak kal ailemizde, lutfen oglumu fenerbahce taraftari olmasina izin verme, onu yonlendirme...cunku ben bir anneyim ve bu takimin taraftarlari genelde hep huzunlu, stresli, asabi insanlar tipki senin gibi. ben evladimin gelecekte boyle mutsuz bir insan olmasini istemiyorum demistim...
tabiii o benim ricami dinlemedi, cunku dinlememek icin asabi sebepleri vardi, fenerli olamayip da ne olacakti onu oglu, ogluyla rustu saracogluna gidip cosmayacakmiy di, evde biricik ogluyla ’ne olacak bu fenerin hali’ gibi muhabbetler yapmayacak miydi...
tahmin edeceginiz gibi bizim oglan hasta, hatta boynuz kulagi gecer hesabi babasindan daha hasta fenerli olup cikti basima...
simdi arada binlerce mil mesafe var, okyanus var bilmem ne...bunlar hic yokmus gibi maca gidilemezse de okuldan tuyulup evde pc den aninda izleniyor, yenildikleri zaman gunlerce bizimle konusmuyor icine kapaniyor, hatta bu surecte (suranin nimetlerinden faydalanip) kanadali kizlara bile yuz vermiyor, derdi belasi antu diye bir site var, hep orda adam... hele bugunler yanina yaklasilmiyor...ben anneyim uzuluyorum keder yapiyorum, bastan beni dinlemedigi icin, boyle zamanlarda babasina daha cok sinir oluyorum...nasil bir derttir bu allahim. oglumla diyalog kurabilmek icin onun bes yasindan beri ezberledigi, fenerbahcenin tarihini, aldigi sattigi futbolculari bunlarin fiyatlarini, hangi tarihlerde sampiyon olduklari hangilerinde olamadiklarini,o tarihten beri oynayan futbolcularin hepsinin ismini menseini,hepsini hepsini ogrendim ben de, sirf onunla birseyler paylasayim diye sahada kimin nasil oynadigini nasil oynamasi gerektigini, bunlarin hepsini ben de biliyorum artik.
lakin ben anayim, ayy ne zormus fenerbahceli bir cocugun annesi olmak... onun kederi benim de kederim, onun nesesi benim de nesem insallah fenerbahce sampiyon olur da, ben de yeniden onunla birlikte onun mutlu annesi olurum...
(ara: fenerbahce)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?