alintidir:
haldun bey aksam oturmus, karisiyla birlikte cayini iciyor, televizyon izliyordu. o aksam diger tum aksamlar gibi siradan bir eylul aksamiydi. haldun bey hayatinin son mutlu dakikalarini yasadigindan habersiz o sirada calmakta olan cep telefonunu almak icin masaya dogru yurudu. arayan kiziydi.
- alo, baba ?
- birgul nasilsin guzelim ?
- (aglamakli) baba ben numune hastanesindeyim.
- ne oldu alo !!
- baba buraya gel, ne olursun cabuk gel.
ve telefon kapandi.
haldun bey altinda pijamasi, uzerinde askili atletiyle evinden firlayarak arabasina dogru kosmaya basladi. tam evin onune cikmisti ki arabasi parkettigi yerde yoktu. oysa ki daha parkedeli 2 saat bile olmamisti. tam o sirada yan komsununun evinin onunde polis arabasi durdugunu gordu. komsusu polisle bir seyler konusuyordu. hizla o tarafa yoneldi. komsusuna gelen telefondan bahsedip daha sonra da arabasini bulamadigini anlatti. mumkunse onun arabasi ile hastaneye gidip gidemeyecegini sordu. bu sirada lafa karisan polis bunun mumkun olmadigini, o sokagin 1 saat kadar once bir oto hirsizi cetesi tarafindan soyuldugunu ve komsusunun da arabasinin calindigini soyledi. haldun bey bir anda kendi arabasinin da ayni akibete ugradigini anlayivermisti. ancak su anda bu duruma uzulme veya ilgi gosterme sansi yoktu. zaten arabasinin kaskosunun da olmayisi ayri bir problemdi. zira kizi hastanedeydi ve daha ne oldugu konusunda en ufak bir fikri bile yoktu. ilk gelen taksiyi cevirerek arabaya bindi.
taksiciye "devam et"
diyebildi sadece.. taksici haldun beyin kiyafetine bakip, "ne o birader, kocasi mi geldi de boyle don paca attin kendini sokaga" dedi. haldun bey sasirarak "ne kocasi hemserim?" diyebildi sadece. taksici gayet rahat "figen orospusunun evinden boyle firladigina gore kesin gavat kocasi gelmistir aniden" dedi.
haldun bey 20 yil beraber yasadigi karisinin ismini duygudunda titremeye baslamisti. taksici ise sakin bir sekilde "nereye demistin abi ?" diye sordu.. haldun beyin agzindan cikan kelimeler sadece "nu-nu-numune" olmustu.. hastaneye geldiginde taksici "7 milyon abi" demesiyle birlikte haldun bey pijamasinin ceplerinin olmadigini farketti. haliyle cuzdani da yoktu. elinde sadece bir araba anahtari ile taksici ile aynadan goz goze geldiler.. taksici zeki adamdi ve durumu hemen kavradi. adamin ilk tepkisi "ulan salak, figene paran var, bize vermeye yok oyle mi?" seklinde oldu. haldun bey artik soka girmis durumdaydi ve birakin cevap vermeyi kafasinda bir cevap olusturamiyordu bile. taksiciyle ayni anda taksiden indiler. haldun bey tam agzini acmis bir seyler soyleyecekti ki taksiciden yedigi diz darbesiyle bademcik sayisi iki katina cikiverdi. haldun bey yere devrildi ve kivranmaya basladi. allahtan orasi hastanenin onuydu ve doktorlar hipokrat yemini ile bagli olduklarindan yardima kosmuslardi.. hizli bir sekilde bir sedye bulundu ve haldun bey sedyeye yatirildi. acil servise giderken agzindan cikan kelimeler sadece "kizim, kizim" oldu. acil serviste kendisine ilk mudahale yapilirken haldun bey artik acidan dolayi kendisinden gecmek uzereydi. doktorlarin "ameliyathaneyi hazirlayin" dediklerini duydu. ama
ameliyata girmezdi. kizini bulmak zorundaydi. son bir gayretle "kizim" diye bagirdi..
doktor:
- ne kizi?, burada kiz miz yok
- telefon, telefon etti..
- adi ne kizinin ?
- bir.. birgul..
doktor masanin uzerindeki defteri acarkan karistirmaya basladi:
- birgul yuvakuran mi ?
- e-evet.. kizim nerde ?
- onun durumu senden iyi merak etme.
- nerde ? nesi var kizimin ?
- kacak bir jinekolojun muayenehanesinde kurtaj yaptirmak istemis. rahim duvari yirtilinca acilen buraya getirmisler.. getiren kisi kapinin onune atip gitmis. su anda ameliyattan cikti, yogun bakimda.. ama hayati tehlikesi yok.
haldun bey, bu haberin uzerine daha fazla kendini tutamadi ve bayildi. ayildiginda basina bir hasta bakici duruyordu.
- nerdeyim ben ? -
- yogun bakim. kendinizi nasil hissediyorsunuz ?
- ne ? neler oldu ?
- bir saniye ben doktor beyi cagirayim, o konussun sizinle.
siz kendinizi yormayin. aradan birkac dakika gecmeden doktor geldi. haldun bey yataginda dogrulmaya calisarak.
- doktor bey!
- kimildamayin beyefendi, yatin lutfen.
- neler oluyor doktor bey.
- haldun bey uzgunum ama her iki yumurtaniz da agir hasar gormus. kanama cok siddetli olmus. operasyon sirasinda her ikisini de almak zorunda kaldik. ancak uzulmeyin. 2 yillik bir tedavinin ardindan protez yardimiyla tekrar sertlesme yasama ihtimaliniz var.
- evladim.. cocugum..
- beyefendi, oncelikle dikkat ettigimiz konu buydu zaten. her ne kadar 45 yasinda olsaniz da cocuk sahibi olmak isteyeceginizi dusunerek en azindan spermlerinizi kurtarmayi planliyorduk. ancak ameliyat sirasinda farkettik ki sperm kanallarinizin morfolojik yapisindan dolayi sizin saglikli sperm uretmeniz imkansizmis. yani bu kaza olmasaymis da cocuk sahibi olmaniz mumkun degilmis. haldun bey duyduklarini sindirmeye calisiyordu ama beyni artik ona isyan ediyor ve durma noktasina yaklasiyordu. son bir gayretle.
- birgul yuvakuran.. dedi..
doktor kafasini manali bir sekilde sallayarak:
- aslina bakarsaniz haldun bey, boyle bir cocugunuz olacagina hic cocugunuz olmamasi daha iyi. bahsettiginiz kisi yandaki odada yatiyor.. o cocugun babasinin yerinde olmak istemezdim. kiz hayatini fahiselikle kazaniyormus.. bu yaptirdigi 4. kurtaj ameliyatiymis.. rahim duvari yirtilmasi yuzunden geldi buraya. cok kan kaybetmisti ancak su anda iyi durumda.
- o. o benim kizim..
- haldun bey, sizin kiziniz olmasi tibben imkansiz. ha evlatlik ise orasi baska ama biyolojik babasi siz olamazsiniz. haldun bey, kendini yataga birakti ve gozlerini kapadi. "allahim keske canimi alsan da bu izdirabi bana yasatmasaydin" diye dua etti. o sirada doktor, rutin kontrollerini yaparak odadan ayrildi. aradan 2-3 gun gecti. haldun bey yogun bakimdan cikmis bir odada yatiyordu. kendisiyle gorusmeye gelen karisini kovmus hasta bakicinin her gun getirdigi gazetelere okumadan bos bos bakiyordu.. o aksam hasta bakici yanina geldi.
- bey amca nedir senin derdin. ne gelenin var ne gidenin. gelen herkesi de kovuyormussun zaten.
- yok bisey.
- yaw anlat da bilelim. belki bir yardimimiz dokunur..
- bana kimse yardim edemez..
- oyle deme be amca yaw.. beterin beteri vardir. allah olumlu dert vermesin. haldun bey bu lafin uzerine artik dayanamayarak patladi. birkac dakika icinde hickira hickira 3 gun once basina gelen olaylari gozyaslari esliginde hasta bakiciya anlatti.
hastabakici olaylari dinledikten sonra..
- gec be birader, ben de senin derdini dert zannetmistim.dedi..
haldun bey saskin bir ifadeyle sorarcasina hastabakicinin yuzune bakiyordu..
- “ben de senin derdini dert zannetmistim. ya ben ne yapayim” diyerek haldun beyin kucagindaki gazetenin spor sayfasini acti ve daumun resmini gosterdi.
"ben fenerbahçeliyim !!!!!"
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?