eternal sunshine of the spotless mind

0 /
sitivreyvaugin
zannedersem yörsan ya da yanılıyorsam da bir türk süt ürünleri firmasının reklamlarında gönderme yaptığı filmdir.

ilk izlediğimde burun kıvırdığım aradan geçen zamandan sonra anlamını pek bir fena anladığım film.

birde sanki filmin bütçesinin oldukça düşük olduğunu okumuştum -bu cümleden sonra ufak bir spoiler olabilir vazgeçmek için çok geç değil- ki jim carreyin kamera hileleri ile küçültüldüğü sahnelerde para konusunun ciddi anlamda sıkıntı yarattığı anlaşılabiliyordu.
atacamadesert
bir ara facebook ta bu filmi en beğendiği filmlere almayanları dövüyorlar ya da buna benzer komik bişi okumuştum, ben yazınca komik olmadı tabii.

ama bir ara nette kişi gerçekten ingilizce biliyor mu ve bu tarz filmleri seviyor mu turnusolu olarak işe yaramıştır eminim.

ingilizce bilip bilseler de, bu filmi de sevseler de, neden on beşinci dakikada şu an üzerinde ne var kalıbını kullanırlar o da ayrı mevzudur, burda yeri yok.
mouscronoise
"you can erase someone from your mind . getting them out of your heart is another story"
dizeleriyle hafızama kazınmıştır.

*ilktir.
*işarettir.
*hayatımın filmidir.
atacamadesert
bilim adamları bunun da gerçek olabileceğini ispatlamışlar dediğimizde anılarını sildirmek isteyenlerin muhtemel kuyruğa gireceği film adı başlığı.
orqn
şu ana kadar izleyen hiç birinin hakkında kötü bir şey söylediğine tanık olmadığım harika film.
kasif
sanırım bu altıncı izleyişim oldu.
eskilerden yazdığım bir yazıyı, tembelliğimden dolayı yinelemeden buraya aktaracağım:

" ne mutludur suçsuz bakirenin dostları,
unutulan dünyada dünyanın unuttuğu,
lekesiz zihnin sonsuz gün ışığı,
her istediği bırakılmış ama kabul görmüş her duası..."

eternal sunshine of the spotless mind’ yani ’sil bastan’.
izleyen biliyordur keza: denemek ve yanılmak ya da denemek ve başarmak yahut denemek ve denediğinizle kalmak; bir dirhem kani olamamak, bir arpa yol alamamak, tatmin olamamak belki de... ama her şeyi ile kabul etmek yineden... belki de sevmek budur dedirten...

sildirilse de hafızadan en mahrem olan ve size ait olanlar, izi kalıyor ucundan kıyından. hem, kime ne yarar getirir ki acı dahi olsa da sildirmek yaşanmışlıkları? günah olmaz mı onlara kıymak, en yanlış olanından? bırakalım da, vebali ve sevabı ile bizim kalsın, içinde biz olan dünya.

yeniden denemek mi? bakın ona karışmam. başarana da gıpta ile bakamam. kıskançlıklarım olur içinde, çok istediğimi yapamadığımdan.

filmi izlemenizi öneririm. en iyi özgün senaryo oscar ödülü sahibi.
beni etkiledi mi? öyle olmasa idi dördüncü kez izlemez, arşivime koymaz, size bu anekdotları aktarmazdım. ve içimde içsel muhakemeler yapmazdım film sonrası. hem iddia ediyorum jim carrey’i hiç böyle görmediniz, bilmediniz...

http://www.intersinema.com/sil-bastan-filmi/

melankomik
fazla abartılan film.

anlayanlar dünyanın en zeki insanları; anlamayanlar ezik, hissiz, gubidik insanlar olarak gösterilmeye çalışılıyor nedense.

tamam biz de izledik, güzeldi, sevdik. ama ne gerek var bu kadar abartmaya?

edit: ama güzel filmdi harbiden.
clementine
saçları renkten renge giren,aşkların en güzelini yaşamış sonunda net ve kesin bir kararla hafızasını sildirmiş clementine karakteriyle özdeşleşip, şahane bir nick sahibi olmamı sağlamış,joel karakterine(nam-ı diğer jim carrey)ve hayatımdaki joel’e bir kez daha aşık olmamı sağlamış
..senaryosuyla ,oyuncularıyla ,oyunculuklarıyla,bana unutulmaz bir ders vermiş mükemmelötesi film..
hallucinogen
türkçe ’lekesiz aklın sonsuz güneş ışığı’ şeklinde direkt çevirebileceğimiz dizeyi sarf eden karakterin yani bayan 2. kızın tragedyası senaryoyu güçlendirici bir unsurdan çok daha fazlasıdır ve de.
artemisia
bana ne alakaysa ve yerini tutamasa da being john malkovich’i hatırlatan film. tıpkı onun gibi tüm arıza senaryoya ve sıradışı kurguya rağmen inanılmaz oyuncularla yüreeenizin yağlandığı sahnelerle dolu. izleyin, izlettirin.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol