"en büyük ego bile farkedilmeyi bekler"
ego
neredeyse cumhuriyetimizle yaşıt olan, yıllarca hafızalarımızda ego olarak yer alan, ara sıra çeşitli esprilere konu olan egoyu acaba yeteri kadar tanıyor musunuz?
anne ve babalarımızın hala hafızalarında tatlı bir anı olarak hatırladığı, sararmış fotoğraflarda kalan, kuruluşlarla alınan biletler ve bu biletlerle seyahat edilen elektrikli troleybüslerle (halk arasında deyimiyle boynuzlu otobüsler ile) bir zamanlar ankaralılara ulaşım hizmeti verildiğini hatırlatalım, tebessümle, biraz nostalji yapalım istedik.
işte geçmişten günümüze ego !...
cumhuriyetimizin ilanından hemen sonra yabancı bir şirket tarafından 1925de elektrik, 1929da gaz ve 1935 yılında sscbden alınan kredi ile 100 adet (zis) marka otobüs ile toplu taşım hizmeti verilmeye başlanmış... ta ki 1942 yılına kadar...
16.12.1942 tarih ve 4325 sayılı kanunun kabulü ile yasal statüsü belirlenmiş ve ismi " ankara elektrik ve havagazı işletme müessesesi" olarak tescil edilmiş... ayrıca, 5363 sayılı yasanın 3.maddesi gereği, otobüs hizmetleri de yabancı firmadan alınarak aynı müessesenin bünyesine alınmış.
1982 yılına kadar ankaralılara elektrik, havagazı ve otobüs hizmetleri veren müessese, 1.11.1982 yılında çıkarılan 2705 sayılı yasa ile elektrik hizmetleri teke (türkiye elektrik kurumuna) devredilmişti.
ülkemizin gelişmesine paralel olarak 1989 yılında rusya kaynaklı doğalgaz hattının ankaraya kadar getirilmesi sonucunda, havagazı üretimi durdurularak, yıllarca başkentin havasını beyaz dumanlarıyla kirleten ama ankaralıyı soğuk kış mevsimlerinde ısıtan maltepe ve güvercinlik havagazı fabrikalarının dumanları artık bir daha tütmemek üzere kapatılmış, yerini doğalgaza bırakmıştır.
başkentin sürekli artan nüfusuna, otobüs hizmetleri yetmediği için raylı sistemlere geçilmiş, ankaray işletmesi, 30 ağustos 1996 yılında hizmete açılmış, bir yıl sonra 28 aralık 1997 yılında ise metro işletmesi hizmete girmiş, başkentte yaşayanların ulaşım sorunu büyük ölçüde çözülmüştür.metro ve ankarayın ulaşım hizmetlerini, egonun da söz sahibi olduğu bugsaş (başkent ulaşım ve doğalgaz hizmetleri proje tah.san. a.ş.) isimli belediye kuruluşu yürütmektedir.
ayrıca, özel halk otobüsleri, çift katlı özel otobüsler ve özel toplu taşım araçlarının toplu taşım hizmetleri de ego denetimindedir.
günümüzde kısaca ego olarak isimlendirilen kuruluşumuz, 4325 sayılı kanunla belirlenen esaslar doğrultusunda ve değişik tarihlerde çıkarılan yasa ve yönetmelikler gereği, sadece doğalgaz ve ulaşım hizmeti vermekte, ismindeki e harfi ile vurgulanan elektrik hizmetini vermemekte, g harfi ile vurgulanan havagazının yerini doğalgaz almış, bir tek otobüs hizmetlerini vurgulayan o harfi kalmış, ona ilave olarak metro ve ankaray hizmetleri eklenmiş, bu nedenle ego ismi sadece simgesel bir anlam kazanmıştır.
uygulama birimi olarak 11 daire başkanlığı, genel müdüre bağlı 7 danışma birimi vardır. 1087 memur, 4135 işçi çalışmaktadır. en yüksek karar alma organı idare encümenidir. her yıl büyükşehir belediye başkanlığına sunulan kendi özel bütçesi vardır.
anne ve babalarımızın hala hafızalarında tatlı bir anı olarak hatırladığı, sararmış fotoğraflarda kalan, kuruluşlarla alınan biletler ve bu biletlerle seyahat edilen elektrikli troleybüslerle (halk arasında deyimiyle boynuzlu otobüsler ile) bir zamanlar ankaralılara ulaşım hizmeti verildiğini hatırlatalım, tebessümle, biraz nostalji yapalım istedik.
işte geçmişten günümüze ego !...
cumhuriyetimizin ilanından hemen sonra yabancı bir şirket tarafından 1925de elektrik, 1929da gaz ve 1935 yılında sscbden alınan kredi ile 100 adet (zis) marka otobüs ile toplu taşım hizmeti verilmeye başlanmış... ta ki 1942 yılına kadar...
16.12.1942 tarih ve 4325 sayılı kanunun kabulü ile yasal statüsü belirlenmiş ve ismi " ankara elektrik ve havagazı işletme müessesesi" olarak tescil edilmiş... ayrıca, 5363 sayılı yasanın 3.maddesi gereği, otobüs hizmetleri de yabancı firmadan alınarak aynı müessesenin bünyesine alınmış.
1982 yılına kadar ankaralılara elektrik, havagazı ve otobüs hizmetleri veren müessese, 1.11.1982 yılında çıkarılan 2705 sayılı yasa ile elektrik hizmetleri teke (türkiye elektrik kurumuna) devredilmişti.
ülkemizin gelişmesine paralel olarak 1989 yılında rusya kaynaklı doğalgaz hattının ankaraya kadar getirilmesi sonucunda, havagazı üretimi durdurularak, yıllarca başkentin havasını beyaz dumanlarıyla kirleten ama ankaralıyı soğuk kış mevsimlerinde ısıtan maltepe ve güvercinlik havagazı fabrikalarının dumanları artık bir daha tütmemek üzere kapatılmış, yerini doğalgaza bırakmıştır.
başkentin sürekli artan nüfusuna, otobüs hizmetleri yetmediği için raylı sistemlere geçilmiş, ankaray işletmesi, 30 ağustos 1996 yılında hizmete açılmış, bir yıl sonra 28 aralık 1997 yılında ise metro işletmesi hizmete girmiş, başkentte yaşayanların ulaşım sorunu büyük ölçüde çözülmüştür.metro ve ankarayın ulaşım hizmetlerini, egonun da söz sahibi olduğu bugsaş (başkent ulaşım ve doğalgaz hizmetleri proje tah.san. a.ş.) isimli belediye kuruluşu yürütmektedir.
ayrıca, özel halk otobüsleri, çift katlı özel otobüsler ve özel toplu taşım araçlarının toplu taşım hizmetleri de ego denetimindedir.
günümüzde kısaca ego olarak isimlendirilen kuruluşumuz, 4325 sayılı kanunla belirlenen esaslar doğrultusunda ve değişik tarihlerde çıkarılan yasa ve yönetmelikler gereği, sadece doğalgaz ve ulaşım hizmeti vermekte, ismindeki e harfi ile vurgulanan elektrik hizmetini vermemekte, g harfi ile vurgulanan havagazının yerini doğalgaz almış, bir tek otobüs hizmetlerini vurgulayan o harfi kalmış, ona ilave olarak metro ve ankaray hizmetleri eklenmiş, bu nedenle ego ismi sadece simgesel bir anlam kazanmıştır.
uygulama birimi olarak 11 daire başkanlığı, genel müdüre bağlı 7 danışma birimi vardır. 1087 memur, 4135 işçi çalışmaktadır. en yüksek karar alma organı idare encümenidir. her yıl büyükşehir belediye başkanlığına sunulan kendi özel bütçesi vardır.
yeni çağın en büyük hastalıklarından biri herkesin kendisini olduğundan çok daha değerli zannetmesi. ego büyüdükçe asıl değerler küçülüyor.
Willy William 'in soyledigi bir sarki
nal gibi olanı iticidir.
sertab erenerin rengarenk albümünden bir şarkı. işte bu da sözleri:
insan yaşar, yaşar tecrübe eder
daha anlamazsan zaman tercüme eder
bildiğin doğru sandığın, neye inandığın
ne fark eder?
handa durmak da var
yol almak da
mutlu olmak da var
bunalmak da
hayallerin düşlerin
hepsi senin elinde
sahip olmak da var
azalmak da
her şeyin önünde o gelir
kendini saklamaz hiç o
doğrusunu bir tek o bilir
gerisini takmaz ego
zarar ziyan hediyedir
sonucu hesaplamaz o
geçmişi görmezden gelir
hiç ders almaz ego
insan yaşar, yaşar tecrübe eder
daha anlamazsan zaman tercüme eder
bildiğin doğru sandığın, neye inandığın
ne fark eder?
handa durmak da var
yol almak da
mutlu olmak da var
bunalmak da
hayallerin düşlerin
hepsi senin elinde
sahip olmak da var
azalmak da
her şeyin önünde o gelir
kendini saklamaz hiç o
doğrusunu bir tek o bilir
gerisini takmaz ego
zarar ziyan hediyedir
sonucu hesaplamaz o
geçmişi görmezden gelir
hiç ders almaz ego
sigmund freudun yapısal kişilik kuramında bahsedilen benlik türüdür. benlik id, ego ve süperego olarak üçe ayrılır ve davranışlarımızı yönlendirir. id bilinçaltına, ego bilince, süperegoda bilinç ötesine(ahlak ya da toplum) işaret eder. egomuz idimizin istekleri ve süperegomuzun engellemeleri arasında denge kurmaya çalışır. dengesizlik durumu yaşanırsa devreye savunma mekanızması girer.
(bkz: sigmund freud)
ben nedense benlikten önce ankaradaki otobüs işletmesinin adını algıladım. artık o otobüsler bende nasıl bir iz bıraktıysa.. bir günüm olmasın ki otobüse binmeyeyim tabii ki benliğimden önce gelir aklıma..
cilaya muhtaç , bir nevi içten yanmalı motor
kisinin her daim hesaplasmasi gereken laneti.
ankarada akbil yerine gecen kart
(elektrik gaz otobusun kisaltilmisi).
(elektrik gaz otobusun kisaltilmisi).
(bkz: nefs)
id ve superego arasinda destek malzemesi olarak durup, her ikisini de makul davranmaya davet eden, kisiligimizin bir tur tampon bolgesi.. idin bireyi yapmaya ittigi tamamen gudusel, impulsif, bencil, ve haz odakli davranislara "bi duuur" diyip, superegonun cici, pek cici, pek normatif, pek sosyal ve uyumlu olma adina bastirip, ezip durdugu davranislari "aaay sikildim" diyerek ortaya cikaran bir tur icsel moderator, arabulucu.. ustlendigi gorevler itibariyle kisiligimizin kisiliksiz kismini olusturan ego, aslinda bir yandan da bizi biz yapan herseyden olmasi gerektigi kadar bulunduran bir tur ideal karisimdir.. kendisine halk arasinda son derece olumsuz anlamlar yukleyerek haksizlik etmekteyiz, oysa ki "egoist" dedigimiz insanlar, egolari idlerine haddini yeterince bildirememis insanlardir o kadar.. umarim freud bu super simplified tanimlama karsisinda mezarinda dort donmuyordur..
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?