toplum olarak sıkça düştüğümüz bir hata.az buçuk tıpla alakalı olan biri olduğu anda her derdimizi anlatmaya başlarız zaten.bu ister tanıdık bir hemşire olsun,hasta bakıcı olsun,ister eczacı olsun.hastanelerde sıra beklemek istemeyen,eczacılardan medet uman insanlara rastlamak mümkündür eczanelerde.
eczacıyi doktor sanmak
bir de eczacının kendini doktor sanması vardır ki bu daha da vahimdir.
boş kaldıkça gider o tezgahın arkasındaki merdiven altı laboratuvarında çılgın deneyler yapar. ölümsüzlüğün formülünü bulduğunu filan sanır.
ayrıca sattığı ilaçlar hakkında zerre fikri olmayan eczacılar da vardır ki bu da ayrı bir yazı konusudur. aspirinci hacı bakkal denir genelde kendilerine.
boş kaldıkça gider o tezgahın arkasındaki merdiven altı laboratuvarında çılgın deneyler yapar. ölümsüzlüğün formülünü bulduğunu filan sanır.
ayrıca sattığı ilaçlar hakkında zerre fikri olmayan eczacılar da vardır ki bu da ayrı bir yazı konusudur. aspirinci hacı bakkal denir genelde kendilerine.
genellikle ilaçlar ile uğraşan kişiler olduklarından bilgilerine danışılınabilir. tabi ki için suyunu çıkarmamak lazım. ondan sonra size cem yılmazın şu vecizelerini hatırlatırım;
-abi ağızdandı ooo...!
-abi ağızdandı ooo...!
gidip;
-ayak ucumdan sırtıma dogru bir agrı saplanmakta bedenime eczacı bey/hanım. siz ne önerirdiniz acaba, neyim var dersiniz?
diyen güruhların dahil oldugu insan kümesinin icraatı.
doktor da bok yemeye tıp okuyodu zaten...
-ayak ucumdan sırtıma dogru bir agrı saplanmakta bedenime eczacı bey/hanım. siz ne önerirdiniz acaba, neyim var dersiniz?
diyen güruhların dahil oldugu insan kümesinin icraatı.
doktor da bok yemeye tıp okuyodu zaten...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?