du$uncelerde ozgurlukten bahsetmek biraz sacma bir yakla$im gibi geliyor bana.keza kimse kimsenin ne du$undugunu bilemez doga ustu bir yetenegi yoksa.du$unce ozgurlugunden daha ziyade du$unuleni ifade etme ozgurlugunden bahsetmek gerekir.ne du$unurseniz du$unun, bu tamamen ki$inin kendisi ile arasindaki ozel bir durumdur ve kimse tarafindan bilinebilmesi mumkun degildir.ote yandan du$unduklerinizi ifade etmeye ya da uygulamaya geldigi zaman, i$te tam bu esnada kimi kisitlamalarla kar$ila$maniz olasidir.bu toplumun icerisinde bulunan yerle$ik duzeni muhafaza etme amaci ta$iyan gayetle de gerekli bir uygulamadir.bir insan katliam yapmayi du$unebilir.bu konuda kendisine kari$an goru$en var mi? yok.olamaz da.lakin siz katliam yapma du$uncenizi pratige gecirmeye kalktiginiz zaman orada birileri size mudahale eder i$te."kimi katledeceksin, hangi hakla katledeceksin, tavuk mu katlediosun lan sen, ibibik!" turu tepkimelerle kar$la$maniz oldukca olagan ve gereklidir.kaldi ki ayni kisitlamalar sozluk icerisinde de hayati onem ta$iyan gerekliliklerin ba$inda yer almaktadir.zaten sozlukte ba$lica iki yasak vardir.anayasal duzene aykiri yazilar yazilmayacak, sozluk hack edilmeye cali$ilmayacak.nitekim bu zamana kadar oldugu gibi bundan sonra da hack turu giri$imlerde bulunan tav$anlara kicimizla gulmeye devam edicez.kicimizi egittik bu konuda.yeterince kahkaha efekti cikartabilir hale getirdik $ukur.
düşünce özgürlüğü
turkiyedeki anlami:
-mustafa kemal ataturk ve kemalizm gericiliktir... cumhuriyet kalkmalidir, seriat gelmelidir... turkler okuzdur, tarihlerine bilmeyen ineklerdir... kurdistan kurulmalidir, bu haktir...
-mustafa kemal ataturk ve kemalizm gericiliktir... cumhuriyet kalkmalidir, seriat gelmelidir... turkler okuzdur, tarihlerine bilmeyen ineklerdir... kurdistan kurulmalidir, bu haktir...
dusunce her daim ozgurdur.dusuncenın ozgur olmaması bireyın kendı inancları ile kendısine yaptıgı sey olur.beynı kontrol eden kısının kendısı dir(tamam bazı durumlar vardır halüsünajen verilmiss haarp saldırısı altında ise ve telekinezi uygulanıyorsa).istediginizi dusunursunuz kimse engel olamaz.fakat, ornektır: o dusuncenın konusu kisi ise ve bu kisi dusuncenın yuzunuzdeki izlerini analız eder ve anlar ise bu dusunmek degil eylem olur.burda isler degisir. anlıyoruzki eylemın sebebi olan dusunceler onemlidir.devlet kitlenın ınanıp harekete gececegi ve /veya taraf olacagı bunun nelere sebeb verecegi anlasılan dusunce ile degil, dile gelmıs eylem olmus olan olabılcek dusuncelerin yayılımını denetler veya son verir.
devlet yada bu kısı de olabılır kurumda anayasada belirtilen nefs-i mudafaa hakkına her daim sahiptir ve kullanmak ile yukumludur.
devlet yada bu kısı de olabılır kurumda anayasada belirtilen nefs-i mudafaa hakkına her daim sahiptir ve kullanmak ile yukumludur.
her demokrasinin "biz farklıyız, biz de düşünce özgürlüğü var" diyerek savunmaya çalıştığı ama bir an geldiğinde çok fazla özgür düşünenlerin akla hayale gelmeyecek acılar çektirildiği özgürlük?!.
işte bu yüzden demokrasilerde çok fazla düşünmek tehlikelidir. bize bunu öğrettiler.
işte bu yüzden demokrasilerde çok fazla düşünmek tehlikelidir. bize bunu öğrettiler.
ulkemizde ifadeye donu$medigi surece sonuna kadar ozgur olan bir haktir. du$unceni ifadeye donu$turdugun anda sictin.
insanın kendine yakışanı giymesidir.
bir türlü tam olarak tanımlanamayan, herkesin yanlış anlamaya eğilimli olduğu en temel birey haklarından biridr.
türkiyede olup olmadığını anlamakta hala zorlandığım özgürlük türü
ifade özgürlüğü ile sıkça karıştırılan terimdir.
insan oğlunun belkide en zor müdahale edilen özgürlüğüdür.(herkes dilediğini düşünmekte özgürdür)
bazen en kolay müdahale edilen özgürlük olur. (bir kısım basın, yayın ve diğer düşünce tecavüzcüleri)
sonuçta yasalar yaptırım uygulayamayacağı ve denetleyemeyeceği için; çarpık düşünceye değil, çarpık düşüncenin ifade edilmesine odaklanmıştır.
insan oğlunun belkide en zor müdahale edilen özgürlüğüdür.(herkes dilediğini düşünmekte özgürdür)
bazen en kolay müdahale edilen özgürlük olur. (bir kısım basın, yayın ve diğer düşünce tecavüzcüleri)
sonuçta yasalar yaptırım uygulayamayacağı ve denetleyemeyeceği için; çarpık düşünceye değil, çarpık düşüncenin ifade edilmesine odaklanmıştır.
herkes istediği şeyi düşünebilir. düşünceye kimse müdahale edemez. sadece kişileri koşullandırarak belirli bir yönde düşünmeleri sağlanabilir.
insan dusuncelerinin ozgur olmasi gerektigini savunan ama her firsatta ve her memlekette sici$la sonuclanmis istek, temenni.
olmadigindan ulkenin nice guzide dusunurunu hapse gonderen hede.
her zaman "ifade ozgurlugu" ile karistirilan bir kavramdir bu. dusunce ozgurlugu vardir cunku daha dusunceleri birincil derecede kontrol edebilecek bir mekanzima gelistirilememistir. ha medya bir parca bu isi yapar ama asla yeterli degildir. mevz-u bahis olan ve olmadigi iddia edilen sey ise ifade ozgurlugudur. ifade etmedikten sonra kimse ne dusundugunuzu bilemez cunku.
gunumuz siyasetcileri tarafindan pratize edilmis, aslinda olumlu olan ama suan itibariyle her populer kultur ogesinin oldugu gibi yozlasmaya ugramis kavram, olgu.
(bkz: fikir ozgurlugu)
turkiyede olmayan sey.
(bkz: ifade ozgurlugu)
ifade özgürlüğü, ulusal ve ulusalüstü bir çok belgede temel hak ve hürriyetler kapsamında düzenlenmiş ve koruma altına alınmıştır.
bu bağlamda;
insan hakları evrensel bildirgesi ’nin
19. maddesinde;
"herkesin görüş ve anlatım özgürlüğüne hakkı vardır. bu hak, karışmasız görüş edinme ve herhangi bir yoldan ve hangi ülkede olursa olsun bilgi ve düşünceleri arama, alma ve yayma özgürlüğünü içerir.",
insan hakları avrupa sözleşmesi ‘nin;
9. maddesinin 1. fıkrasında;
"herkes düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne sahiptir. bu hak, din veya inanç değiştirme özgürlüğü ile tek başına veya topluca, açıkça veya özel olarak ibadet, öğretim, uygulama ve ayin yapmak suretiyle dinini veya inancını açıklama özgürlüğünü de içerir.",
10. maddesinin 1. fıkrasında;
"herkes görüşlerini açıklama ve anlatım özgürlüğüne sahiptir. bu hak, kanaat özgürlüğü ile kamu otoritelerinin müdahalesi ve ülke sınırları söz konusu olmaksızın haber veya fikir alma ve verme özgürlüğünü de içerir. bu madde, devletlerin radyo, televizyon ve sinema işletmelerini bir izin rejimine bağlı tutmalarına engel değildir." hükümlerine yer verilmiş,
anayasa ’nın;
24. maddesinde din ve vicdan hürriyeti başlığı altında;
"herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.
14 üncü madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dini ayin ve törenler serbesttir.
kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz.",
25. maddesinde düşünce ve kanaat hürriyeti başlığı altında;
"herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. her ne amaçla olursa olsun kimse düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz. düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.
bu bağlamda;
insan hakları evrensel bildirgesi ’nin
19. maddesinde;
"herkesin görüş ve anlatım özgürlüğüne hakkı vardır. bu hak, karışmasız görüş edinme ve herhangi bir yoldan ve hangi ülkede olursa olsun bilgi ve düşünceleri arama, alma ve yayma özgürlüğünü içerir.",
insan hakları avrupa sözleşmesi ‘nin;
9. maddesinin 1. fıkrasında;
"herkes düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne sahiptir. bu hak, din veya inanç değiştirme özgürlüğü ile tek başına veya topluca, açıkça veya özel olarak ibadet, öğretim, uygulama ve ayin yapmak suretiyle dinini veya inancını açıklama özgürlüğünü de içerir.",
10. maddesinin 1. fıkrasında;
"herkes görüşlerini açıklama ve anlatım özgürlüğüne sahiptir. bu hak, kanaat özgürlüğü ile kamu otoritelerinin müdahalesi ve ülke sınırları söz konusu olmaksızın haber veya fikir alma ve verme özgürlüğünü de içerir. bu madde, devletlerin radyo, televizyon ve sinema işletmelerini bir izin rejimine bağlı tutmalarına engel değildir." hükümlerine yer verilmiş,
anayasa ’nın;
24. maddesinde din ve vicdan hürriyeti başlığı altında;
"herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.
14 üncü madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dini ayin ve törenler serbesttir.
kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz.",
25. maddesinde düşünce ve kanaat hürriyeti başlığı altında;
"herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. her ne amaçla olursa olsun kimse düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz. düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.
hava kadar bedava sanilmamalidir, bedeli mutlaka vardir...sadece kendi beyninizin icinde ozgur birakmissaniz, bu durum bile, biraz beyinde asinma yapar,cunku her calisan seyin yipranma payi vardir...ifade etmediginiz surece ya da ettiginiz taktirde; yasal, toplumsal ve kuramsal sinirlarin disina cikmadiginiz surece bu dogrudur, dusunce ozgurlugu vardir...buna karsilik, dunyada sinirsiz ozgurluk diye bir olgu yoktur, demek ki bu ozgurluk turunun de sinirlari olmasi normaldir... sayet ifade etmek isterseniz tabii bununda bedeli vardir...bu da dogaldir.(silinen enrtrylerimiz gibi mesela...)
düşünce özgürlüğü diye birşey olmaz kimin ne düşündüğü bilinemeyeceğinden "düşünceyi açıklama özgürlüğü" olmalıdır. ceza kanunumuzun terimsel hataların biridir.ha bi de türkiyede de adı her neyse yoktur bu özgürlük.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?