tam manasıyla gerçekleşmeden ufak ufak belli eder kendini. bünyenizde, beyninizde, ruh halinizde bir şeylerin ters gittiğini, içinizden bir şeylerin uçurumdan aşağı düşer gibi olduğunu hissedersiniz ve mutlak sonu beklersiniz. durum-vaziyet buysa, şimdiden hırkaları hazırlamak gerekir.
depresyon
içime aldığım şeydir.
içinde bulunduğumu düşündüğüm durum.
depresyon insanın kendi götünü yemeye çalışması ve hemen akabinde bu yaptığı şeyin saçmalığını farketmesidir. bunun gibi, yapılan her şeyin saçma gelmesi durumudur.
(bkz: arıza lambası yakmak)
ruhunuzdaki volkanik dağların patlamasıdır. önlemini alır da atlatırsanız yaşadınız demektir, önemsemezseniz kalıcı izler bırakabilir. en çok hamilelik ve lohusa dönemlerinde görülür. evli erkeklerde de çok sık rastlanır.
(bkz: depresif)
yaklasik 2 aydir icinden cıkamadıgım iğrenc prsikolojık durum.
hayatın sıkıntılarını ve yükünü belli bir süre kişinin omzunda taşımak istememesi sonucu oluşan durağanlık hali. dünya döner sen kalırsın.
(bkz: ruhsal çöküntü)
benimde dahil olduğum aralıkta askere gidenler grubunun içinde olduğu durum.
depresyon bir duygudurum bozukluğudur. başlı başına bir hastalık olarak görülebildiği gibi alkol, uyuşturucu, uyarıcı madde kullanımı, tedavi amaçlı ilaçların kullanımı, metabolik hastalıklar, kanser gibi sorunlara ikincil olarak da gelişebilir.
kurtulmak için istanbuldan bile kaçtığım ama yakamı bırakmayan canavardır..onca yolu benimle beraber katetmiştir.
uyumak,sıkılmak,alkol üçlüsünün zihninizde ve bedeninizde gösterdiği etkidir.
"adımı falan unutup, kendimi abuk yollara düşürüp,
subuk yollarda hoyratça harcamak istiyorum..."
"her an herşeyi yapabilicek kıvama yakınım ve umrumdalıklarım artık hiç umrumda değil..."
bla bla şeklinde örneklenmesi mümkün,
o an mantıktan uzak olan beyinden fırlamış,
bir süra sorna gülünen cümleleri bünyeye fazlaca
kurduran dönem. ya da kısaca;
olumsuz cümle kurma konusunda yaratıcılığın tavan yaptığı dönem.
subuk yollarda hoyratça harcamak istiyorum..."
"her an herşeyi yapabilicek kıvama yakınım ve umrumdalıklarım artık hiç umrumda değil..."
bla bla şeklinde örneklenmesi mümkün,
o an mantıktan uzak olan beyinden fırlamış,
bir süra sorna gülünen cümleleri bünyeye fazlaca
kurduran dönem. ya da kısaca;
olumsuz cümle kurma konusunda yaratıcılığın tavan yaptığı dönem.
girişi kolay çıkışı zordur.
kurşun gibidir vesselam.
kurşun gibidir vesselam.
kişide kalıtımsal, çevresel ya da hormonal bozukluklar sonrasında gelişen çökkünlük halidir. aşağıdaki dokuz belirtiden en az beşinin (ilk iki belirtiden en az biri bulunmak üzere), en az iki hafta süresince var olması durumuna "major depresyon" denir.
belirtiler
1-hemen her gün ve günün büyük bir kısmında gözlenen çökkün bir duygu-durum hali ( kendini mutsuz,ağlamaklı,kederli hissetme hali).
2-hemen her gün yaklaşık gün boyu süren tüm ya da çoğu etkinliğe karşı ilgi ve zevk almada azalma (daha önce keyif alınan işler,hobiler ve alışkanlıklardan artık hoşlanmama,mecburen yapma hali,(dünyayı verseler umurumda değil şeklinde bıkkınlık hisleri,bazı kişilerde cinsel isteksizlik ).
3-diyet uygulanılmamasına karşın önemli derecede kilo kaybı ya da alımı ( bir ay içinde vücut ağırlığının %5 inden fazlasının artması ya da azalması) ya da hemen her gün iştahta artma yada azalmanın olması.
4-hemen her gün uykusuzluk ya da aşırır uyku hali.
5-hemen her gün olağan beyinsel ve vücutsal işlevsellik,hareketlilik halinde azalma ya da huzursuzluk (oturmayı veya yatmayı yeğleme ya da sıkıntıdan yerinde duramama)
6-hemen her gün halsizlik ,yorgunluk hisleri,daha önceki günler kadar enerjik hissetmeme.
7-hemen her gün kendini değersiz hissetme,küçük görme,kendini beğenmeme,suçlu ya da günahkar hissetme hali.
8-hemen her gün düşünme ya da konsantrasyon yeteneğinde azalma olması (konuşulanlara,okunan şeylere,izlenilen tv programlarına dikkatini verememe, söylenilenlerin bir kulaktan girip diğerinden çıkması gibi) ya da kararsızlık hali.
9-tekrarlayan ölüm düşünceleri,intihar planları veya eylemlerinin varlığı.
depresyonu anlamak
çoğu araştırmada % 8-20 oranında major depresyon düzeyinde depresif şikayete rastlanmıştır. kalıtımsal eğilimin olduğu major depresyon vakalarının 30 lu yaşlarda en yüksek düzeyde olduğu gözlenmiştir.
major depresyon ayrılmış ve boşanmış kişilerde en çok;bekar ya da evlilerde ise önceki gruba oranla daha az gözlenmiştir. eşini yeni kaybetmiş kişilerde ise gene yüksek oranda major depresyona rastlanmıştır. gene bir çalışmanın sonuçlarına göre bekar kadınlarda evlilere göre daha az oranda depresyona rastlanmış ; erkeklerde ise evlilik, depresyon riskini bekarlığa göre azaltmıştır. bu kişilerin ailelerinde intihar ve alkolizme yüksek oranda rastlanmıştır.
yapılan bir çalışmada son beş yıl içinde en az altı ay süre ile işsiz kalan kişilerde 3 kat daha fazla major depresyona rastlanmıştır.
major depresyonun erkekler için hayat boyu görülme olasılığı % 2-12 ; kadınlar için % 5-26 arasında bulunmuştur. araştırmalara göre her yıl major depresyon hastalarına yüz bin kişide 247-598 kadın; 82-201 erkek yeni vakanın eklendiği saptanmıştır.
depresyonun oluşumunda etkili olan kişisel özellikler:
-öfke ve nefretin, çevresindeki kişilerin kaybına yol açacağı düşüncesiyle onlara yönlendirilemeyip, kendisine yönlendirilmesi (bu yapıdaki bir kişilik hayatın ilk 1-2 yıllık döneminde düzenli ve yeterli bir anne-çocuk ilişkisi yaşamamıştır.kişinin yaşadığı depresyon gerçek ya da farz edilen bir kayıp ile bağlantılıdır).
- kişinin kendisi,çevresi ve gelecekten beklentileri,idealleri ile kendi gerçek durumu o kadar farklı, gerçekdışı ve orantısızdır ki , bu yüksek standartlara ulaşamamak kişide güçsüzlük ve yalnızlık düşünceleri ile depresyona yol açabilir.
-kişinin süper egosu ( üst benlik) o kadar kuvvetli ve baskındır ki sürekli kişiyi kısıtlayıp, suçlar, zevk verici ,rahatlatıcı etkinliklerden ala koyup, adeta işkence eder.
-kişinin çevresindekiler ondan o kadar çok şey beklemektedir ki ,kişinin bu beklentileri karşılaması olanaksızdır. bu da zayıflık ve çaresizlik düşüncelerinin gelişip, depresyona gidişe yol açabilir.
-kişinin küçüklüğünden itibaren sevip, saygı ve gurur duyacağı, ondan da destek ve sıcaklık göreceği, benzemek istediği, imrendiği, idealize ettiği düzeyde bir kişi (baba, anne, öğretmen ,akraba vs) yoktur. bu da kişiliğin gelişimini olumsuz yönde etkiler ve kendine güven kaybı ve depresyona yol açabilir.
-çocuklukta anne-baba ayrılığı ya da kaybı, stresli koşullar karşısında yeterli desteği bulamayıp, yanlış ya da yetersiz başa çıkma mekanizmaları geliştirmesine, bu da ileri dönemde depresyona zemin hazırlayabilir.
- sahip olunan kişilik yapıları da depresyon gelişiminde etkilidir. obsesif-kompulsif ,bağımlı, histrionik ve sınırda (borderline) kişilik bozukluğu gösterenlerde depresyona eğilim daha yüksektir
belirtiler
1-hemen her gün ve günün büyük bir kısmında gözlenen çökkün bir duygu-durum hali ( kendini mutsuz,ağlamaklı,kederli hissetme hali).
2-hemen her gün yaklaşık gün boyu süren tüm ya da çoğu etkinliğe karşı ilgi ve zevk almada azalma (daha önce keyif alınan işler,hobiler ve alışkanlıklardan artık hoşlanmama,mecburen yapma hali,(dünyayı verseler umurumda değil şeklinde bıkkınlık hisleri,bazı kişilerde cinsel isteksizlik ).
3-diyet uygulanılmamasına karşın önemli derecede kilo kaybı ya da alımı ( bir ay içinde vücut ağırlığının %5 inden fazlasının artması ya da azalması) ya da hemen her gün iştahta artma yada azalmanın olması.
4-hemen her gün uykusuzluk ya da aşırır uyku hali.
5-hemen her gün olağan beyinsel ve vücutsal işlevsellik,hareketlilik halinde azalma ya da huzursuzluk (oturmayı veya yatmayı yeğleme ya da sıkıntıdan yerinde duramama)
6-hemen her gün halsizlik ,yorgunluk hisleri,daha önceki günler kadar enerjik hissetmeme.
7-hemen her gün kendini değersiz hissetme,küçük görme,kendini beğenmeme,suçlu ya da günahkar hissetme hali.
8-hemen her gün düşünme ya da konsantrasyon yeteneğinde azalma olması (konuşulanlara,okunan şeylere,izlenilen tv programlarına dikkatini verememe, söylenilenlerin bir kulaktan girip diğerinden çıkması gibi) ya da kararsızlık hali.
9-tekrarlayan ölüm düşünceleri,intihar planları veya eylemlerinin varlığı.
depresyonu anlamak
çoğu araştırmada % 8-20 oranında major depresyon düzeyinde depresif şikayete rastlanmıştır. kalıtımsal eğilimin olduğu major depresyon vakalarının 30 lu yaşlarda en yüksek düzeyde olduğu gözlenmiştir.
major depresyon ayrılmış ve boşanmış kişilerde en çok;bekar ya da evlilerde ise önceki gruba oranla daha az gözlenmiştir. eşini yeni kaybetmiş kişilerde ise gene yüksek oranda major depresyona rastlanmıştır. gene bir çalışmanın sonuçlarına göre bekar kadınlarda evlilere göre daha az oranda depresyona rastlanmış ; erkeklerde ise evlilik, depresyon riskini bekarlığa göre azaltmıştır. bu kişilerin ailelerinde intihar ve alkolizme yüksek oranda rastlanmıştır.
yapılan bir çalışmada son beş yıl içinde en az altı ay süre ile işsiz kalan kişilerde 3 kat daha fazla major depresyona rastlanmıştır.
major depresyonun erkekler için hayat boyu görülme olasılığı % 2-12 ; kadınlar için % 5-26 arasında bulunmuştur. araştırmalara göre her yıl major depresyon hastalarına yüz bin kişide 247-598 kadın; 82-201 erkek yeni vakanın eklendiği saptanmıştır.
depresyonun oluşumunda etkili olan kişisel özellikler:
-öfke ve nefretin, çevresindeki kişilerin kaybına yol açacağı düşüncesiyle onlara yönlendirilemeyip, kendisine yönlendirilmesi (bu yapıdaki bir kişilik hayatın ilk 1-2 yıllık döneminde düzenli ve yeterli bir anne-çocuk ilişkisi yaşamamıştır.kişinin yaşadığı depresyon gerçek ya da farz edilen bir kayıp ile bağlantılıdır).
- kişinin kendisi,çevresi ve gelecekten beklentileri,idealleri ile kendi gerçek durumu o kadar farklı, gerçekdışı ve orantısızdır ki , bu yüksek standartlara ulaşamamak kişide güçsüzlük ve yalnızlık düşünceleri ile depresyona yol açabilir.
-kişinin süper egosu ( üst benlik) o kadar kuvvetli ve baskındır ki sürekli kişiyi kısıtlayıp, suçlar, zevk verici ,rahatlatıcı etkinliklerden ala koyup, adeta işkence eder.
-kişinin çevresindekiler ondan o kadar çok şey beklemektedir ki ,kişinin bu beklentileri karşılaması olanaksızdır. bu da zayıflık ve çaresizlik düşüncelerinin gelişip, depresyona gidişe yol açabilir.
-kişinin küçüklüğünden itibaren sevip, saygı ve gurur duyacağı, ondan da destek ve sıcaklık göreceği, benzemek istediği, imrendiği, idealize ettiği düzeyde bir kişi (baba, anne, öğretmen ,akraba vs) yoktur. bu da kişiliğin gelişimini olumsuz yönde etkiler ve kendine güven kaybı ve depresyona yol açabilir.
-çocuklukta anne-baba ayrılığı ya da kaybı, stresli koşullar karşısında yeterli desteği bulamayıp, yanlış ya da yetersiz başa çıkma mekanizmaları geliştirmesine, bu da ileri dönemde depresyona zemin hazırlayabilir.
- sahip olunan kişilik yapıları da depresyon gelişiminde etkilidir. obsesif-kompulsif ,bağımlı, histrionik ve sınırda (borderline) kişilik bozukluğu gösterenlerde depresyona eğilim daha yüksektir
bazilarina gore yasam tarzi.anlasilmaz yasam tarzi.artik etrafa bakildiginda 5 kisiden 3unu esir almis yasam tarzi.24 saat psiko bunalim takilan ve esrara siginan tiplerin tarzi.en az kuresel isinma kadar etkili dunyayi yok eden tur.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?