bora uzerin b1 albüm parçası;
bir gün olmadı ki seni düşünmedim
gittiğinden beri
kalbin hep bende
hiç aklın kalmasın verdiğinden beri
çok yaşadık beraber çok şeyler yaşadık
hayaller keşfettik zor günler atlattık
kavgalar dövüşler küfürler patlattık
ama vazgeçmedik hiç bir gün bezmedik
gece gündüz kalbimde sen
seni asla bırakmam ben
yokluğunda özler bedenim
sabırla dönüşünü beklerim
niye bu kadar uzaksın hep benden
bir bilsen ah nasıl canım acıyor
niye bu kadar çok yollardasın sen
hadi birleşsin artık şu yollarımız
bir an olmadı seni istemedim
öptüğünden beri
ruhum hep senle ben yokken üzülme
sevdiğinden beri
çok yaşadık beraber çok şeyler yaşadık
hayaller keşfettik zor günler atlattık
kavgalar dövüşler küfürler patlattık
ama vazgeçmedik hiç bir gün bezmedik
gece gündüz kalbimde sen
seni asla bırakmam ben
yokluğunda özler bedenim
sabırla dönüşünü beklerim
niye bu kadar uzaksın hep benden
bir bilsen ah nasıl canım acıyor
niye bu kadar çok yollardasın sen
hadi birleşsin artık şu yollarımız
canım aciyor
ilk gece klasiklerinden biridir.
her nefes alışımda
ciğerlerime özlemini çekiyorum
her sigara yakışımda
hasretinin kor ateşinde bende yanıyorum
anla artık;
sensiz gecen her bir anda
gözlerindeki ışıktan yoksun her karanlıkta
yüreğim sızlıyor içten içe
ve canım acıyor...
duvarlar pembe düşlerime el koymuşsa
yalnızlık son restini çekip kalbimi rehin almışsa
sana koşan ayaklarıma kör zincirler vurulmuşsa
anla işte;
düşündükçe yokluğunu, andıkça ismini
hasretine sarılıp hatırladıkça o masum gözlerini
yüreğim ağlıyor içten içe
ve canım acıyor...
gece yarısı yokluğunun kâbuslarından korkuyla uyanıyorsam
yetim kalmışçasına
düşlerimin ortasında sadece sana ağlıyorsam
anla işte;
ağladıkça hasretine, gözyaşlarım süzüldükçe toprağa
bir gün sensiz bitip bir sayfa daha ekliyorsam yalnızlığıma
yüreğim sızlıyor içten içe
ve canım acıyor...
bastığım her kaldırımda senden bir şeyler ararken
şehrin tam ortasında dizlerim artık yorgun düşüyorsa
sensizliğin içinde ruhum yavaş yavaş kayboluyorsa
anla artık;
şehrin her ışığında hatırladıkça gözbebeklerini
anımsadıkça son gidişini
yüreğim sızlıyor içten içe
ve canım acıyor...
raif kutluay
ciğerlerime özlemini çekiyorum
her sigara yakışımda
hasretinin kor ateşinde bende yanıyorum
anla artık;
sensiz gecen her bir anda
gözlerindeki ışıktan yoksun her karanlıkta
yüreğim sızlıyor içten içe
ve canım acıyor...
duvarlar pembe düşlerime el koymuşsa
yalnızlık son restini çekip kalbimi rehin almışsa
sana koşan ayaklarıma kör zincirler vurulmuşsa
anla işte;
düşündükçe yokluğunu, andıkça ismini
hasretine sarılıp hatırladıkça o masum gözlerini
yüreğim ağlıyor içten içe
ve canım acıyor...
gece yarısı yokluğunun kâbuslarından korkuyla uyanıyorsam
yetim kalmışçasına
düşlerimin ortasında sadece sana ağlıyorsam
anla işte;
ağladıkça hasretine, gözyaşlarım süzüldükçe toprağa
bir gün sensiz bitip bir sayfa daha ekliyorsam yalnızlığıma
yüreğim sızlıyor içten içe
ve canım acıyor...
bastığım her kaldırımda senden bir şeyler ararken
şehrin tam ortasında dizlerim artık yorgun düşüyorsa
sensizliğin içinde ruhum yavaş yavaş kayboluyorsa
anla artık;
şehrin her ışığında hatırladıkça gözbebeklerini
anımsadıkça son gidişini
yüreğim sızlıyor içten içe
ve canım acıyor...
raif kutluay
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?