can dündar

mit tirlari ile alakali davanin son durusmasi bugun görüldü. dava sonucunda hakkinda yakalama karari cikartildi ve kirmizi bultenle aranmasi talebinde bulunuldu.

https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/can-dundar-icin-kirmizi-bulten-cikarildi-6475130/

köprü isminde bir 15 temmuz belgeseli hazirlamis. bu aksam saat 22.15 de özgürüz isimli youtube kanalinda yayinda olacak.

bugun cumhuriyet gazetesine yazdigi yaziya gore genel yayin yonetmenligi gorevinden ayrilmis, artik sadece kose yazisi yazacakmis. ayrica ohal kalkana kadar da yargiya teslim olmayacakmis. muhtemelen yurtdisina gidecek.

yazisi icin;

http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/584519/Veda_vakti.html

gerçekleri su yüzüne çıkardığı için 28 bin lira ceza almıştır.
haber linki: http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/521513/_17_25_Aralik__davasinda_karar_aciklandi..._Dundar__Gercegi_aciklamak_sucsa__islemeye_devam_edecegiz.html

(bkz: 25 şubat 2016 can dündar ve erdem gül'ün tahliyesi)

savcilik hakkindaki iddianameyi tamamladi ve agirlastirilmis muebbet hapis isteminde bulundu.

guler misin aglar misin. ulkede gazetecilik yapmanin bedeline bak sen.

yargilandigi uc davanin birinden beraat etti, diger davalar ertelendi ve kendisi hala hapiste.

silivri cezaevi'nin kosullarini yazdigi bir yazi yayinlanmis. suradan okuyabilirsiniz;
http://www.hurriyet.com.tr/can-dundar-cezaevi-kosullarini-yazdi-40023794

dun tutuklandi kendisi. boyle bir sacmaliktan en kisa zamanda vazgecmelerini temenni ediyorum.

belgesel hazirlama konusunda on numara adam;

(bkz: erdoğan ın en uzun günü)

bugun enfes bir yazi yazmi$ cumhuriyet’te ki ko$esinde;

(bkz: sensin terörist)

milliyet gazetesindeki i$inden atilmi$. atilmasinin sebeplerini de $u $ekilde aciklami$;

http://tinyurl.com/l24k6f4

çok zaman önceydi.
o kadar zaman önceydi ki zaman diye bir şey yoktu.

insanlar güneş doğup batıncaya kadar yaşıyorlardı hayatı.
bir daha hiç olmayacakmış gibi dolu ve anlamlı.
derken zaman diye üç parçalı bir şey icat etti insan.
bir parçasına dün dedi,
diğer parcasına bugün,
öteki parçasına da yarın.
sonra fesat karıştı zamana ve insan bugünü unuttu.
dünü düsünüp pişman oldu,
yarını düşünüp telaşlandı; ama işin ilginç tarafı
tüm telaş ve pişmanlıkları güneş doğup batıncaya kadar yaşadı.
farkında olmadan rezil etti bu gününü.

oysa yarın, bugüne dün diyor, dünde bu gün için yarın diyordu.
bir türlü beceremedi. bir eliyle yarına, diğer eliyle düne yapıştı.
bu günü eline yüzüne bulaştırdı... mutsuz oldu insan.
ve ne gariptir ki yarının telaşı da, dünün pişmanlığını da hep bugün yaşadı;
ama bugünü hiç yaşayamadı.


bu ve bunun gibi bir çok anlamlı yazıyı yazan ve benim okurken hayallere daldığım yazar, gazeteci

bedia ceylan güzelce’ nin yazısından anladığımız kadarı ile can dündar’ ın internet sitesi, milli eğitim bakanlığı tarafından sakıncalı bulunarak erişime engellenmiş.

m.e.b. baglı okulların bilgisayarında can dündarın sitesine www.candundar.com adresine giriş yasaklanmış.

"hani bazen insan birini yanında tutmayı bilmez,
ama onun yokluğunu da istemez.
onu kaybetmeyi göze alamaz,
ama onu kazanmak için mücadele etmez.
ona bağlanmaya cesaret edemez,
... ama ondan tamamen kopmayı da beceremez.
ne sevilmekten vazgeçer,
ne sevmeyi bilir...
hani çok sonra zaman geçer de onu kaybeder ya,
işte o zaman dökülür dudaklardan, itiraf edercesine:
ne gözümü alabildim, ne göze alabildim..."

"aşk, yalnızca onunla birlikte olmak değildi. herkesi ona benzetip, hiçbirini onun yerine koyamamaktı."

"içine rastgele atılmış eşyalardan oluşan çantadaki telefonu, tek eliyle ve bakmadan bulabilen o muhteşem kişiye "kadın" denir."

"eğer bir kadının ’gerçek aşkı’ olmayı başarabilmişseniz; çok şanslısınız, çünkü sizin için hayat asla sıradan olmayacak."

"bazen ne onunla yapabilirsiniz, ne de onsuz. ne terkedebilirsiniz, ne de yeniden sevebilirsiniz; sürünür gidersiniz."