blues

hakkında blues tek bir şarkıdır ama çok güzel bir şarkı denen müzik türü.

ingilizcede aynı zaman da hüzün anlamına gelen blues, hüznün müziğidir.

"blues, kendini kötü hisseden iyi bir adamdan başka bir şey değildir." diye cuk oturan bir söz var. blues gerçekten de bu... en basit hali 3 majör akorluk döngü üstüne blues scale denen nota dizilişinden melodi çalmak üzerine. o kadar basit. evde de yapabilirsiniz. zaten bu sebeple jimi hendrix blues için "çalması kolay, hissetmesi zor müziktir." demiş. hissetmeyince bi halta da benzemez. işin bu kısmını halletmek de enstrümandan ne kadar anladığından çok çalanın kim olduğu ile ilgili. her insanın farklı oluşu gibi her müzisyenin de blues'u farklıdır.

bizdeki uzun hava, ağıt, bozlak tarzı halk müziğimizin zenciler tarafından dünya müzik literatürüne sokulmuş hali gibi düşündüğüm müzik türü.
sözlerini anlamasa da dinleyen insanın içine işler, inleyerek de olsa eşlik etme isteği uyandırır. alkolsüz içeceklerle dinleyince tadında eksilme olabilir.

(bkz: dan patlansky)

Afrikadan getirilen kölelerin kendilerini dışa vurumu olarak ortaya çıkan, zamanla gelişerek siyahi kökenli özellikle demiryolu işçilerinin barlarda sahne alması ile yoluna devam eden ve beyazlar tarafından "şeytanın müziği" olarak adlandırılan, kendisine cevap olarak beyazların "biz de onlar gibi müzik yapabiliriz" demek için country müziğini ortaya çıkmasına vesile olan, buna cevap olarak siyahilerin jazz, swing gibi müzik türlerini türetmesi daha sonra teksas eyaletinin büyük etkisiyle blues-rock sentezinin ortaya çıkmasını ve buradan rock, metal, r&b gibi müzikleri doğuran, neredeyse günümüz müzik türlerinin %70'inin kökenini oluşturan müzik türü.