bilgi sözlük ün artık eski zevkini verememesi
aslında olur öyle diyip geçecektim ama olmadı bir yazayım dedim belki de yarısında sıkılıp silecem ve siz bunları hiç okumayacaksınız.
internet alemindeki bütün sözlüklere bir göz atmak lazım ilk önce. bütün sözlüklerde kimi yazarlar geyik yaparlar, kimi yazarlar tematik kasarlar, kimi yazarlar da hem geyik hem tematik kasarlar. sözlüğün artık zevk vermemesi bu noktada ortaya çıkar işte. sadece tematik veya ciddi takılanlar bir müddet sonra sıkılırlar, tat alamazlar sözlükten, bir şeylerin yanlış olduğunu anlarlar ama delikanlılığa bok sürdürmemek için de geyiğe vurmazlar. sonucunda sıkılırlar ve oraya buraya çamur atmaya başlarlar. biraz kişisel olacak ama ben kendi açımdan bakıcam şimdi olaya. 4500 civarı entryim var benim ve bu sayı bazı yazarların yazdıklarının yanında ağıza bile alınmaz ayıp olur onlara. bu entrylerin yarısından çoğu tematiktir veya ciddidir belki de. ha ne oluyor daha sonra insanın canı sıkılıyor. ne yapılıyor can sıkılınca geyiğe vuruyor ister istemez yazar bünyesi. sonuçta sözlük ortamı herkesin o veya bu şekilde egolarını tatmin ettiği bir mekan. bu ciddi entrylerle olur veya geyikle olur. peki sürekli geyik olunca ne oluyor? ondan da sıkılıyor bünye ve tekrar ciddi takılmaya başlıyor, böylece kısır döngüye girmiyor sözlük.
iş bu sebeplerden sözlükten zevk almak insanın tamamen kendisiyle alakalı bir durumdur. sözlükten sıkılınca 1 hafta girmemeyi deneyin bakalım sözlüğe. ikinci gün yine sözlük başında olacak mısınız olmayacak mısınız?
yani kısacası demek istediğim;
(bkz: olur öyle)
internet alemindeki bütün sözlüklere bir göz atmak lazım ilk önce. bütün sözlüklerde kimi yazarlar geyik yaparlar, kimi yazarlar tematik kasarlar, kimi yazarlar da hem geyik hem tematik kasarlar. sözlüğün artık zevk vermemesi bu noktada ortaya çıkar işte. sadece tematik veya ciddi takılanlar bir müddet sonra sıkılırlar, tat alamazlar sözlükten, bir şeylerin yanlış olduğunu anlarlar ama delikanlılığa bok sürdürmemek için de geyiğe vurmazlar. sonucunda sıkılırlar ve oraya buraya çamur atmaya başlarlar. biraz kişisel olacak ama ben kendi açımdan bakıcam şimdi olaya. 4500 civarı entryim var benim ve bu sayı bazı yazarların yazdıklarının yanında ağıza bile alınmaz ayıp olur onlara. bu entrylerin yarısından çoğu tematiktir veya ciddidir belki de. ha ne oluyor daha sonra insanın canı sıkılıyor. ne yapılıyor can sıkılınca geyiğe vuruyor ister istemez yazar bünyesi. sonuçta sözlük ortamı herkesin o veya bu şekilde egolarını tatmin ettiği bir mekan. bu ciddi entrylerle olur veya geyikle olur. peki sürekli geyik olunca ne oluyor? ondan da sıkılıyor bünye ve tekrar ciddi takılmaya başlıyor, böylece kısır döngüye girmiyor sözlük.
iş bu sebeplerden sözlükten zevk almak insanın tamamen kendisiyle alakalı bir durumdur. sözlükten sıkılınca 1 hafta girmemeyi deneyin bakalım sözlüğe. ikinci gün yine sözlük başında olacak mısınız olmayacak mısınız?
yani kısacası demek istediğim;
(bkz: olur öyle)
(bkz: eski zevki vermek)
(bkz: kedidir o kedi)
sürekli mükemmeli isteyen ne kadar güzel olursa olsun bir şeyde sebat etmesini bilmeyen kısacası doyumsuz kişiliğin söyleyebileceği lafdır.
sözlük içinde fazlaca boy göstermeye baslayan monarsi, sözlükteki kankalık faktorunun artmasi, carpik entryleşme, bilgiclere adil gelmeyen kararlar, silinen entryler, comez olan yazarlar, forum tadında entryler. tüm bunlar sonrasinda bende bas göstermeye baslayan duygu. umarim sözlük bununda üstesinden gelecektir. bu hos bir temmeni olmaktan çıkıp, bir reel gercek olacaktir umuduyla okuyorum.
yazdığını kendi dahi okumadan otomat yaz-geç ci bir cenah kabak gibi sırıtıyor ve dolayısıyla burada geçecek zamanın rutin içinde kısa soluklu keyifli anlar olmazı zora düşüyor,bilmek ve yazmak zorunda değilsin saçmalama yeter arzusu yerleşti içe.
birilerinin eski zevkleri açıklıyor olabilmesi gerekir.
titre$iminin pili bitmi$tir. yeni piller alarak vibrator kismini yeniden aktif hale getirirseniz eskisi ile ayni zevki alabilirsiniz.
folloş olmuş olabilir(siniz).
edit: çok terbiyesizim. çok terbiyesizim. çok terbiyesizim.
edit: çok terbiyesizim. çok terbiyesizim. çok terbiyesizim.
yeni pozisyonlar denenmelidir. yani olabiliyorsanız mod olun, gammaz olun; sözlükteki pozisyonunuzu değiştirin.
yeni bir mevzu değildir. çok acayip bir şey keşfetmiş gibi davranmaya gerek yok. 8-9 yaşlarında futbol topu yerine kutu kola kullanarak yaptığımız maçlar vardı. şimdi oynasam eski tadını vermez eminim; ama hala aynı şeyi yapan çocuklar görüyorum. lisede öğle aralarında kaçıp bira içtiğimiz bir ayak üstü barı vardı mesela. şimdi o sokaklara gitsem kapısından içeri girmem; ama eminim oranın artık yeni müdavimleri vardır. hayat böyle.
o yüzden üzerine düşünüp kaygılanacak bir konu değil bu. her şey dönem dönem. artık sana eski tadını vermiyorsa geçmiş olsun. eski tatları aramaya çalışmak vakit kaybından öteye geçmeyecek çünkü.
o yüzden üzerine düşünüp kaygılanacak bir konu değil bu. her şey dönem dönem. artık sana eski tadını vermiyorsa geçmiş olsun. eski tatları aramaya çalışmak vakit kaybından öteye geçmeyecek çünkü.
bilgi sözlük’le tanışalı bir ay oldu.bir ay öncesinden yani benim eskimden daha çok zevk veriyor.
(bkz: eskiden her şeyin daha iyi olması sorunsalı)
(bkz: eskiden her şeyin daha iyi olması sorunsalı)
bu başlığa 2007, 2009 ve 2011 de entry girildiği göz önüne alınırsa, bu durum önceden de var şimdi de var. haa çok da zevk vermiyorsa (bkz: mastürbasyon)
ön sevismesi kısa suruyor bu aralar.
çokça dillendirilir bu. ben de zaman zaman - hatta son zamanlarda sıklıkla - böyle hissediyorum doğrusu.
ne değişti peki?
anlatayım;
önceden angelus vardı. başkalarının paragraflar kurarak anlatabildiği şeyleri tek bir cümleye sıkıştıran, winrar gibi adamdı. kendisini olmasa da yazdıklarını severdi herkes. şimdi yok. bb vardı mesela. çok yazmasa da yazdığı her şey okumaya değerdi. maalesef artık o da yok. elma şekeriiii günün muhtelif saatlerinde gelip sağdan soldan haberler taşırdı sözlüğe. e şimdi o da yok. esrakesh desen seyrekçe gelip bir arkadaşa bakıp çıkıyor. mitili keza öyle. kalimera ve with all my love yılda bir iki kez online olup, göstermelik bir iki entry yazıp gidiyorlar. abdurrezzak bin reloaded bile uğramıyor artık. inanmıyorsanız ilk kez penis gören kız repliklerine bakın. atacamadesert ortadan kayboldu, başka şeylerle uğraşıyor. sipsi & tayfa ikilisinin yüzünü gören cennetlik. bitterend radyoda en son yayın yaptığında özel kanallar yeni yeni yayılmaya başlamıştı. saat 00.00 dedin mi tasarimharikasi gelir bir sayfa entry yazardı, şimdi yazmıyor. zotac kayıp. nicten bile dokunmuyor artık klavyesine.
iki konuda yanlış anlaşılmaktan çok korkuyorum!
birincisi; yukarıda nicki geçen hiçbir yazara karşı suçlama ya da sitem içerikli bir entry değil bu. anlatmak istediğim şu; bir şeyler yazma sevgisine engel olamadığın için bir sözlüğe geliyorsun ve yazmaya başlıyorsun. kimler var’ a bakıyorsun, yukarıdaki nickleri görüyorsun. içindeki bu yazma sevgisi zamanla - sen farkına bile varmadan - o hiç tanımadığın insanlarla birlikte yazma sevgisine dönüşüyor.
sonra birinin okulu bitiyor, biri işe giriyor, öbürü evleniyor, öbürü başka bir okula başlıyor, öteki sevgilisinden ayrılıyor, beriki hamile kalıyor... falan filan derken bu insanlar uzaklaşıyor sözlükten. bu anormal bir durum değil. ekmek kadar su kadar doğal. herkesin işi gücü, gerçek bir hayatı var. bir süre sonra sözlüğe ayrılacak vakit sıfıra kadar düşüyor. sonra bir bakıyorsun ki üç beş kişi kalmışsınız. e öyle olunca doğal olarak sözlük de eski zevkini vermiyor artık.
yanlış anlaşılmak istemediğim ikinci nokta; asla ve asla ’ eski yazarlar çok iyiydi, yenilerde iş yok ’ gibi bir şey demiyorum. bunun iyilik-kötülükle alakası yok. bahsettiğim şeyin tam olarak karşılığı şu; alışkanlık.
biraz eskiye değer veren, biraz tutucu biriyseniz böyle şeyler etkiliyor sizi. yeniye adapte olmak herkes için kolay olmuyor. hele ki benim gibi eski kafalı bir adam için hiç kolay değil. ama şunun farkında olmak lazım; hiç kimse 10 sene 20 sene boyunca sözlükte kalmayacak. birileri sürekli giderken başkaları gelmeye devam edecek. sözlüğün, hatta bırak sözlüğü hayatın doğası değil mi bu? yani bu sözlüğün eski zevkini vermemesi meselesi tamamen kişisel. sözlüğün kalitesiyle v.s. alakalı bir konu değildir.
ne değişti peki?
anlatayım;
önceden angelus vardı. başkalarının paragraflar kurarak anlatabildiği şeyleri tek bir cümleye sıkıştıran, winrar gibi adamdı. kendisini olmasa da yazdıklarını severdi herkes. şimdi yok. bb vardı mesela. çok yazmasa da yazdığı her şey okumaya değerdi. maalesef artık o da yok. elma şekeriiii günün muhtelif saatlerinde gelip sağdan soldan haberler taşırdı sözlüğe. e şimdi o da yok. esrakesh desen seyrekçe gelip bir arkadaşa bakıp çıkıyor. mitili keza öyle. kalimera ve with all my love yılda bir iki kez online olup, göstermelik bir iki entry yazıp gidiyorlar. abdurrezzak bin reloaded bile uğramıyor artık. inanmıyorsanız ilk kez penis gören kız repliklerine bakın. atacamadesert ortadan kayboldu, başka şeylerle uğraşıyor. sipsi & tayfa ikilisinin yüzünü gören cennetlik. bitterend radyoda en son yayın yaptığında özel kanallar yeni yeni yayılmaya başlamıştı. saat 00.00 dedin mi tasarimharikasi gelir bir sayfa entry yazardı, şimdi yazmıyor. zotac kayıp. nicten bile dokunmuyor artık klavyesine.
iki konuda yanlış anlaşılmaktan çok korkuyorum!
birincisi; yukarıda nicki geçen hiçbir yazara karşı suçlama ya da sitem içerikli bir entry değil bu. anlatmak istediğim şu; bir şeyler yazma sevgisine engel olamadığın için bir sözlüğe geliyorsun ve yazmaya başlıyorsun. kimler var’ a bakıyorsun, yukarıdaki nickleri görüyorsun. içindeki bu yazma sevgisi zamanla - sen farkına bile varmadan - o hiç tanımadığın insanlarla birlikte yazma sevgisine dönüşüyor.
sonra birinin okulu bitiyor, biri işe giriyor, öbürü evleniyor, öbürü başka bir okula başlıyor, öteki sevgilisinden ayrılıyor, beriki hamile kalıyor... falan filan derken bu insanlar uzaklaşıyor sözlükten. bu anormal bir durum değil. ekmek kadar su kadar doğal. herkesin işi gücü, gerçek bir hayatı var. bir süre sonra sözlüğe ayrılacak vakit sıfıra kadar düşüyor. sonra bir bakıyorsun ki üç beş kişi kalmışsınız. e öyle olunca doğal olarak sözlük de eski zevkini vermiyor artık.
yanlış anlaşılmak istemediğim ikinci nokta; asla ve asla ’ eski yazarlar çok iyiydi, yenilerde iş yok ’ gibi bir şey demiyorum. bunun iyilik-kötülükle alakası yok. bahsettiğim şeyin tam olarak karşılığı şu; alışkanlık.
biraz eskiye değer veren, biraz tutucu biriyseniz böyle şeyler etkiliyor sizi. yeniye adapte olmak herkes için kolay olmuyor. hele ki benim gibi eski kafalı bir adam için hiç kolay değil. ama şunun farkında olmak lazım; hiç kimse 10 sene 20 sene boyunca sözlükte kalmayacak. birileri sürekli giderken başkaları gelmeye devam edecek. sözlüğün, hatta bırak sözlüğü hayatın doğası değil mi bu? yani bu sözlüğün eski zevkini vermemesi meselesi tamamen kişisel. sözlüğün kalitesiyle v.s. alakalı bir konu değildir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?