annem beni bakkala gönderdiginde gider gezer gezer gelirdim ama alınacakları bir türlü alıpta gelmezdim.
ben küçükken çok salaktım
"sanirdim" kelimesinin bolca "sanardim" olarak zikredildigi baslik..
ukela edit:almak-alardim(x)-alirdim(ok)
ukela edit:almak-alardim(x)-alirdim(ok)
geceleri yolda yürüdügüm zaman gökyüzüne bakardım hep. ay da benimle birlikte yürüyor sanırdım. bu nedenle de cogunlukta düserdim. ben
hitleri çoğul sanmak.
özal öldüğünde bir üzüntü sarmıştı bünyemi... salak kibar kaçardı o zamanlar benim için...
evet kahverengi gördüğüm şeyleri yeşil gözlüler yeşil mavi gözlüler mavi görüyor zannederdim.
öpüşenlerin hamile kalacağını zannederdim.
"her şey güzel olacak" masallarına inanırdım...
doğum günlerimde babamla dışarı çıktığımızda her seferinde paçasına yapışır "bak benim doğum günüm diye bayraklar asmışlar" derdim.zira o günün bayram olduğunu bilmememden değil bayrak asma adetini bilmememdendi.bir gün annem bütün hayallerimi yıktı zaten.
salaklik diyemem aslinda buna fakat bu baslik altinda yaziyorum.90larin basinda trt sabah 07.00de aciliyordu hepinizin bildigi gibi.turk bayragi, anitkabir bir de bi asker abi gorunurdu.istiklal marsimiz okunurdu.kardesimle cok erken saatlerde kalkardk.kanal acilir acilmaz istiklal marsi baslayinca hazir ola gecerdik.erkek kardesim de asker selamı verirdi.
aslında bir salaklık deil sadece yaş aldıkça yaptığın şeylerin komik gelmesidir.her yaşın ayrı bir güzelliği vardır.bence salaklık deil sadece çocukluğun verdiği saflıktır.
kreşteyken altına yapan bir erkek çocuğunu çıplak görmüş fevkalade şaşırmıştım. hatta sonradan çocuğun yanına gidip yag senin popondan paymak çıkıyooodiye dalga geçmiştim yazık içine kapanmıştı...
yazlıktaydık öylece bisiklete binerken annem beni komşuya sarımsak almaya göndermişti."iki diş al gel kızım annem istiyor de" diye tembih etmişti.ben gittim komşuya.komşu teyzem bana iki baş sarımsak verdi.ben ne yaptım onun içinden iki diş çıkarıp öyle götürdüm anneme.baya şaşırmıştı.artık o an ne düşündü komşu hakkında bilmem.
annem beni evde yalnız bırakıp bir yere gittiği zaman o kadar çok tembihlerdi ki ’’kapıyı kim o demeden açma sakın!! ’’diye korkumdan olcak ki telefonları bile kim o diye açardım.
yazılanları okuyorum da ben kücükken baya akıllıymısım.galiba benim süreç ters işliyo gittikçe salaklaşıyormuyum neyim.
kırmızı rugan ayakkabılarım vardı.herkesi onlar gibi sevebileceğimi sanırdım.canımı acıttığını unutarak bu sevdanın.
hande ataizine aşıktım.ama öyle böyle değil olayı kafamda bitirmiştim yani benimdi o kadın o da beni seviyodu falan.yarı çıplak fotoğrafları gazetede çıkınca posteri tokatlamıştım.bide büyük babam gırtlak kanseriydi garip bir aparat vasıtası ile konuşur robotik bir ses çıkarırdı.tahmin ettiğiniz gibi terminatörün onun gecçlik hali olduğunu düşünüyodum.
ucan bir ucak gorunce elimin avuciciyle agzima vurur ve auauauauauauauaua seklinde sesler cikarirdim
yaş mı kuru mu yapıldığında ben ıslak tarafın ağır olduğundan hep altta kalacağını düşünür,hep kuru derdim..enteresandır,genelde kazanırdım
herkesin yaptigi gibi zillere basar kacardik arkadaslarla.bir apartmanin butun zillerine bastim.basladim kacmaya.bu arada da pencereye cikan var mi diye arkami dondum hem bakiyorum hem kosuyorum.o anda paldir kuldur bir ses ve ben yerdeyim.kocaman cop konteynırını gormedim.apatmandan herifin biri de bana guluoyordu agiz dolusu.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?