kuran kursu

independence
cocuklarin kuran’dan ve dinden sogutulduklari, sogumayanlarin ise topluma birer irticaci olarak katildiklari kurslar. yarisindan fazlasi kacak $ekilde hayatlarina devam ediyorlarmi$.
sipsirin
14 yaşına kadar her yaz tatilinde bir fiil gittiğim tam elifba yı bitirip kuran-ı kerim’e geçtiğim sırada kursun bittiği okulların açıldığı 9 ayda unuttuklarımla tekrardan elifba ile koşturarak gittiğim yer. çok severdim ben orayı. hele hele yaşlı insanların gelip teneffüslerde bizlere meyve suyu ve kek dağıtmaları yokmuydu bayılırdık, yerlere döke döke yerdik, sonrada koşturarak bol ses yaparak üst katta namaz kılan amcaların bizlere bağırmalarını duyarak kıs kıs gülüp kaçardık. böyle bir yuvada yıkadılar beynimi işte, böcek yaptılar beni. tabi sonunda kuran-ı kerim’ede geçti mi geçti bu böcek.
pinhan
osmanli turkcesi ogrenmeye karar verdigim zaman "iyi ki kucukken gitmisim, su an harfleri tanimakta, bu dili ogrenmekte zorluk cekmiyorum" dedigim yer. ayrica sipsirin’in yasadigi deneyimleri yasamamak da mumkun degildir heralde.
elma sekeriiii
kur’an kursu, cocuklara dinin gereklerini anlatan yerdir. bu böcek tanımlamalarından sonra tabi biraz acıklama gereklidir bu yerle alakalı.

kafa yıkayan da vardır, adam gibi ho$ görü ve sevgiyle; allah’a duyulan sevginin $evkatle yogrulmasyla ortaya cıkan duyguyu cocuklara a$ılayan da. herkesi aynı kefeye koymak her$eyden önce önyargıdır, sonra da bile bile lades olmaktır: cahilliktir.

ben iyi olanları anlatıcam.
hoca arapca size sureleri ögretir ki bu namaz kılmak için çok önemlidir. sureler bilinmeden namaz kılınamaz. daha sonra harfler ve sonra da kur’an-ı kerim’e gecilir.
hoca islamın ve imanın $artlarını cocuklara a$ılar. onların üzerine gitmez, sevdirterek ögretir. zaten kafa kagıdında müslüman yazmakla müslüman olunmaz, hoca degnegiyle de olunmaz; günahı hocanın boynunadır.

allah; sevgiyle yaratılandır $evkatle baglanılan, büyüklügünden korkmak degil; onun sizi sevmemesinden korkmaktır. a$kla baglanmaktır kendisine.

bunu ba$arabilen kurslar vardır evet. bu durum tamamıyla hocalarla ilgili bir durumdur.

bir hocam vardı hatırlarım. sesi $evkatliydi. anlatırken a$kla anlatırdı dini, allah’ı peygamberimizi. sesindeki o hu$u etkilerdi bizleri.
hiç bir zaman bunu yapmak zorundasınız demezdi. "bunu yapsanız ne kadar güzel olurdu, allah sizi ödüllendirirdi; sizi gercekten severdi" derdi.

herkesin imanı tamam kendine tabiiki de... bana sorarsanız o hoca bana allah a$kını a$ıladı. ben allah’tan korkmuyorum, onun beni sevmemesi ihtimali beni aglatıyor. ba$ım acık, ama allah’ın beni yüregimle sevdigi kanısındayım. ve o hocaya ben hep dua ediyorum. öyle güzeldi ki dili, dinimi sevdirdi bana. bir $eylere $evkatle yakla$mamı sagladı.

korkutan; elinde kızılcık sopasıyla sureleri ezberlemeyen cocukları döven içi çürümü$ pislikler hoca degildir ve kafa yıkarlar dogru. buradaki önemli olan $ey $udur:

hoca mı kafa yıkıyor yoksa kur an kursu mu???
independence
normalde bir cocugun kuran kursuna katilmasi icin ilkokulu bitirmesi gerekiyor, en azindan $u andaki yasa bunu gerektiriyor. ancak yeni yapilacak yasal duzenleme ile bir cocuk ilkokul 2. siniftan sonra kuran kursuna katilabilecek.

bak sevgili hukumetimiz nelerle ugra$iyor. tek derdimiz bu kalmi$ti, iyi oldu.
elma sekeriiii
güzel hükümetimiz, bir dahaki yazı dü$ünüp "velilerin yazın bir ugra$ı bulması" amacıyla kur’an kursu ya$ıyla ilgili düzenlemelere gitmekte ugra$maktadır.

böylece ya$ın 8e kadar indirilme yolu açılabiliecektir.

bu konuda ahmet türk bir çift laf söylemi$tir, ki hayatı boyunca kurdugu en dogru cümle gibi gelmekte bana:

"çocukların, geleceklerini tayin edebilecek olgunluga gelmeden böyle bir kısıtlamaya gidilmesi dogru degildir."
tasarimharikasi
kaçak olan ve yıkılan modellerinden sonra takdir-i ilahi veya allahın verdiği canı allah alır tarzı gerizekalı beyin özürlülerin üzerine açıklama yaptıkları yerdir.
aysemayse
bizim zamanımızda küçük bir çocuk için şudur, özellikle evi camiye yakınsa, çocuk kahkahaları, yemyeşil bahçesinde oynanan oyunlar, su sesleridir, bir de bizim orda kuzu kulağı demektir (camide bol yetişen, ekşi bir ot) kısacası yaz aylarının eğlencesi !en azından bizim zamanımızda öyleydi ! ama bizim için eğlenceyle başlayıp, merakla ilerleyip, kokuyla biten bir kabusa dönmüştü.

anneme yalvardık bizi göndersin diye, kadın da şaşırdı zira aile büyük büyük dedelerinde ileri seviyede hafızlar olmasına rağmen, çocuğun kuran kursuna gönderilmesi, pek alışılmış bir şey değildi. kadın da bildiği için bizi ve geldiğimiz ekolü, yapamazsını siz dese de yaramazlık yapmayacağımız sözünü alıp, tamam dedi, öğle arası işten çıkıp bize kitaplar filan aldı. sonra mı ne oldu? hoca çok soru soruyoruz diye bizi ilk haftanın sonunda camiden kovdu, biz de kavga ettik, burası allah’ın evi, sen bizi kovamazsın diye, caminin içinde koştuğumuzu, hoplayıp, zıpladığımızı hatırlıyorum deli gibi, çıkaramazsın bizi burdan diye, ama "allah’ın evinde bize yer olmadığı söylenince" eee çıktık tabi. ama işin kötüsü lanetlenmiş gibi, korkuyorduk. benim için kuran kursu buydu. küçücük çocuklara, anlamadıkları şeyler öğretip, korkutup, soru sorunca kızılan, hatta aforoz edildiğiniz bir yer. sesini çıkarmadan sadece anlamadığın şeyleri ezberleten bir yer.

ha, benim başıma bu geldi diye herkesin anıları böyle midir? tabi ki değildir, kuran öğrenmek de kötü bir şey değildir ama belirli bir bilinç seviyesi, anlama ve sorgulama kapasitesi ve kimin öğrettiği ile ilgili ciddi sorunlar da yaratabilir. dikkat edilmesi ve önemsenmesi gereken yerlerdir.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol