asker kaçağı vatanseverler

"mutlak mâlik"in devlet olduğu bu ülkede askerliği yapmamak bir yana, söylemlerle insanları bu "kutsî" görevden soğutmak dahi kanunen yasak. bu fiilerin failleri ise 1632 sayılı kanun gereğince cürümlerin farklılığı karşısında bir yıldan on yıla varan cezalara çarptırılırken "genel ahlak" normlarınca ise vatan haini ilan edilir.

"suçsuz bir kişiyi öldürmek insanlığı öldürmeye denktir dinim bunu emreder" dersiniz; "bir şahsın hareketini vicdanına veya dinine göre lazım saymış olması, yapmak veya yapmamakla vukua gelen bir cezayı mucip olmasına mani teşkil etmez" derler..üstelik sadece mürteci olmakla kalmaz hain oluverirsiniz..

’kutsiyetini "peygamber ocağı" olmasına dayandıranlar devlet işleriyle din işlerini çaprazlamıyor mu?’

veyahut

’bu gorevi icra edenlerin hayatlarını kaybetmesi halinde "şehit" unvanı verenler devlet eliyle irtica yapmıyorlar mı?’

sorularını soramazsınız "kafir" olursunuz..yaftalamak onların işi..

-------------------------------------------------------spoiler------------------------------------------------------
bir şehit babası; "benim oğlum şehit değil, benim oğlum çanakkale’de savaşmadı, benim oğlum ne olduğu belirsiz bir savaş içerisinde hiç uğruna öldü" diye feryad etmişti.
-------------------------------------------------------spoiler------------------------------------------------------

’nerede o kadar para o kadar ödenek?’ demek kimin haddine...

bütün bunları geç bir kalem..başlığa gelelim..

seremoniye uygun vatanperver sahsiyetlerin senfonisi.

(bkz: ironi yapayım derken senfoni yapmak)

bir de bunların bedelli askerlik yapmış, üniversiteye dayı kadrosundan girmiş, kendisini en milliyetçi görüp nutuk çekenleri vardır. bedelli askerlik hakkını devlet sana vermiş, sen de bu hakkını kullanmışsın. buna kimsenin diyeceği birşey olamaz ve demiyoruz. ama buna rağmen de kalkıp atıp tutarsan, c.sinan sağıroğlu’nun dediği gibi: senin ben alnını karışlarım!

anket yapmaya çalıştık olmadı.

hem asker kaçagi olup hemde vatansever olma konusunda çelişkiler yaşayan, ikilemler arasında kalan ve genelde ikilem sonuçunda asker kaçagi olmayı tercih eden insan dışı varlıklar.

sürekli olarak vatan millet sevgisinden bahseden ancak yeri geldiğinde askerden kaçmasını da bilen kişilerdir.

bunlar girdikleri ortamda "bu vatan için ölürüm" "kanımın son damlasına kadar bu vatan için savaşırım" gibisinden bol süslü bir o kadar da gereksiz cümleleri kurarlar.mesela ismi lazım değil bir şarkıcı vardı sürekli olarak onuncu yıl marşını okurdu ama iş askerliğe gelince kılıfına uydurmayı da bilmişti.çok zekidirler el alemin şehit çocuğunu kullanarak vatansever olurlar.

bazen düşünüyorumda sanırım doğrusunu yapıyor böyleleri.acı çekmenin bir hayat tarzı olduğu toplumlarda böylesi ucuz popülist davranışlar prim yapıyor çünkü.