amy winehouse

ne sesi, ne müziği, ne de kendisi kaliteli olan bir bireydir. yok hayır, belki sesi kaliteli olabilir, bu konuda fazla bok atmak istemiyorum kendisine lakin genç yaşta sahibi olduğu şöhretin vermiş olduğu gazla kendisini alkole ve uyuşturucuya vermiş, ergenliğe yeni yeni adım atmış bireylerin dahi tenezzül etmediği bi tavırla "asiyim, farklıyım" imajı çizmiş, çizmeye çalışmış, insanların "vay be, ne kadar farklı birisi hadi tapalım" şeklinde kendisini yücelteceğini zannederken güvendiği dağlara kar yağmış, insanlar kendisinden bariz anlamda tiksinmiştir. bi de makyajına felan bakıyorum da eğer ölmez de sağ kalırsa, bi 30/40 sene sonra bildiğiniz bülent ersoy olur kendisi kanımca.

sesi de, görüntüsü de bir şeye benzemeyen. üç vakte kadar gireceği bir uyuşturucu komasından çıkamayacak olan şarkıcı bir abladır. ha abla diyorum ama daha o kadar da değildir. oysa ki öyle de gözükmektedir. neyse.

şu anda çok üzgünüm.evinde ölü bulunmuş.
belki beklenen son oldu ama bu kadar yetenekli bir sanatçıya yazık oldu.çok az şarkısı kaldı geriye.

senden sonra lady gaga kaldı elimizde. belki artık ruhu huzur bulur.

amerika’yi bir defa daha saksaklamama sebebiyet vermis kisidir kendisi. temiz raporu alamadigi icin (kokain) 6 dalda grammy’e aday gosterilmesine ve odul alacagi kesin olmasina ragmen vize verilmedigi icin katilamamaktadir torene. sanirim ki ayni hadise turkiye’de gerceklesiyor olsa idi belirli bir gramaja kadar yaninda kokain bile getirmesine goz yumulurdu. "gormedim, duymadim, bilmiyorum" turkiye!

20 kilo verip,dişleri dökülmekteymiş.yattığı rehabilitasyon merkezinde de iyi olmadığı açıklanmış.annesi az ömrünün kaldığını ve ölümüne hazırlanmak gerektiğini söylemekteymiş.

uyuşturucularını saçlarının içine sakladığını düşündüğüm insan.

birilerinin arzusu kabul olmu$;

#840838

otopsisi bugun yapilacakmi$ ancak pek cok ki$inin hemfikir oldugu konu a$iri doz sebebi ile öldüğü.

insanın kendi kendini bitirmesine en büyük örneklerden bitanesi.

(bkz: hızlı yaşa genç öl)

o değilde ölmeden bir gün önce şarkılarını bağıra bağıra söylüyordum içime mi doğdu ne. gerçekten çok üzücü 27 yaşında bir insanın bile bile ölüme gitmesi cok cok üzücü.

daphne barak’ın ‘saving amy’ adlı kitabı, amywinehouse’la ilgili çarpıcı bilgiler içeriyor.
uyuşturucu bağımlısı şarkıcının babası kitapta, “amy, eski eşiyle tanışana kadar bağımlılara ‘aptal’ derdi” diyor.

yapilan otopsi sonuc vermeyince yeni bir otopsi daha yapilmasina karar verildi. bu otopsinin sonuclari en az iki hafta sonra belli olacak.

ayrica cenaze toreni yapildi, cesedi yakildi ve kulleri bir kutuya konuldu.

yalnız ve yalnız
"they tried to make her go to rehab
she should have go, go, go!" diyebildiğim kendi talihini kendi yok etmiş insan.

sanırım belgrad’da asit atıp sahneye çıkmış kişi aynı zamanda. bir insan başka türlü bulunduğu ortamdan o kadar soyutlanamaz.

cesedi üzerine yapılan toksikoloji sonuçları açıklandı. vücudunda herhangi bir uyuşturucuya rastlanmadığı belirtildi. ölümünün gerçek nedeni hala bilinmiyor...

ölümünün üzerinden tam da bir yıl geçmiştir bugün itibariyle.

(bkz: may your soul rest in peace.)

ingiliz mahkemesi kendisinin ölüm sebebini alkol zehirlenmesi $eklinde acikladi.

türkiye konserini iptal ettiği için çok mu beddua aldı nedir?

allah rahmet eylesin,günahlarını affetsin.amin.evet.

bugün ertuğrul özkök’ün yazısını okuyunca tüylerim aynen hıncal uluç’un defne joy için yazdıklarını okuduğumda olduğu gibi diken diken oldu.önce neler yazmış bakalım;
’’genç ölmeyi hak etti
jim morrison kadar hak etti.jimi hendrix kadar hak etti.söyleyecek sözünü tamamladıysa,yani net’i bittiyse geriye ne kalır?darası boşalmış brüt bir hayat.kemik ve etten ibaret bir hayat.amy winehouse erken ölmeyi haketmişti,hakkını aldı.’’

bir insanın sanatı bitmiş tükenmiş olabilir ki amy için bunu söyleyemeyiz,nerden biliyoruz cebinde bi sürü şarkı olmadığını,nerden biliyoruz iyileşmek için çaba sarfetmediğini.sanatı bitti diye ölmesi mi, lazım bir sanatçının.jimi hendrix’in tükendiğini kim iddia edebilir ya,bu ne hadsizlik.

uyuşturucu kullanarak gençlere kötü örnek oldu ama bunu da hayatıyla ödedi zaten,şimdi bu insanın arkasından haketti gebermeyi,iyi oldu pisliğe tarzındaki bu yazıyı ertuğrul londra’da yazsaydı başına neler gelirdi düşünmek bile istemiyorum.nasıl olsa türkiye’deyim sallayayım sallayabildiğim kadar,ee bu ertuğrul’un ne olduğunu ne olmadığını basını az çok takip eden herkes biliyor zaten.

ertuğrul özkök’ün yazdığı yazıya dair söylenebilecek o kadar çok şey varken söyleyemiyorum. vicdansızlıkta hıncal uluç ile yarışabilecek düzeyde. bir insanın uyuşturucu kullanıyor olması onun ölmeyi hak etmesi için yeter sebep midir? peki ya yapacak şarkısının kalmaması? burada bu zihniyetin de temsilcilerinin de allah belasını demek var ama o zaman da bizim başımız derde girer işte.