mankenin ilk anlamı şudur; "terzilerin, giysi denemek, sergilemek için kullandıkları insan vücudu biçimindeki tahta, mukavva vb. kalıp."
peki daha sonra kazandığı anlamlar farklı mıdır? bence değildir. hem de kesinlikle değildir. bu kadın ve erkeklerin yaptığını gayet bir robot da yapabilir. mankenlik bir meslek, bir iş kolu olamaz. giyim sektörünün aşırı çeşitliliği, hızına yetişilmez rekabet ortamı, paçavraları kakalamasını bilen gereksiz tasarımcılar ve her daim aç cebi dolu tüketiciler sayesinde ya da yüzünden; evet yüzünden, bu nesneler türeyip türeyip bitmemektedir.
erişilmez yükseklikteki podyumlarınızda gebermenizi dilerim.
american hi-fi şarkısı:
she paints her nails
and she don’t know
he’s got her best friend on the phone
she’ll wash her hair
his dirty clothes are all he gives to her
and he’s got posters on the wall
of all the girls he wish she was
and he means everything to her
her boyfriend
he don’t know
anything about her
he’s too stoned
nintendo
i wish that i could make her see
she’s just the flavor of the week
it’s friday night
she’s all alone
he’s a million miles away
and she’s dressed to kill
the tv’s on
he’s connected to the sound
and he’s got pictures on the wall
of all the girls he’s loved before
and she knows all his favorite songs
her boyfriend
he don’t know
anything about her
he’s too stoned
nintendo
i wish that i could make her see
she’s just the flavor of the week
her boyfriend
he don’t know
anything about her
he’s too stoned
he’s too sonted
he’s too stoned
he’s too stoned
her boyfriend
he don’t know
anything about her, needs
too stoned
nintendo
i wish that i could make her see
she’s just the flavor of the week
yeah she’s just the flavor of the week
she makes me weak
ayrıca yeni bir bilgiç, hoşgelmiş!
she paints her nails
and she don’t know
he’s got her best friend on the phone
she’ll wash her hair
his dirty clothes are all he gives to her
and he’s got posters on the wall
of all the girls he wish she was
and he means everything to her
her boyfriend
he don’t know
anything about her
he’s too stoned
nintendo
i wish that i could make her see
she’s just the flavor of the week
it’s friday night
she’s all alone
he’s a million miles away
and she’s dressed to kill
the tv’s on
he’s connected to the sound
and he’s got pictures on the wall
of all the girls he’s loved before
and she knows all his favorite songs
her boyfriend
he don’t know
anything about her
he’s too stoned
nintendo
i wish that i could make her see
she’s just the flavor of the week
her boyfriend
he don’t know
anything about her
he’s too stoned
he’s too sonted
he’s too stoned
he’s too stoned
her boyfriend
he don’t know
anything about her, needs
too stoned
nintendo
i wish that i could make her see
she’s just the flavor of the week
yeah she’s just the flavor of the week
she makes me weak
ayrıca yeni bir bilgiç, hoşgelmiş!
süper karizmatik bir karakterdir.
latincede varlık, güç, bolluk, zenginlik gibi anlamlara gelen sözcük.
ayrıca yeni bir bilgiç; hoşgelmiş.
ayrıca yeni bir bilgiç; hoşgelmiş.
çağlarca filozofların çabalarına şöyle bir bakıp, "ee?" deyip omuz silker absürdizm. bu çabalarda, boşunalık görür. anlam aramak, boşunadır. absürdizm, bir tür kalım yoludur. absürt, her ne kadar usdışı, saçma gibi anlamlara gelse de, şeyler hakkında en mantıklı ve akla yatkın görüş budur.
(bkz: soren kierkegaard)
(bkz: albert camus)
(bkz: soren kierkegaard)
(bkz: albert camus)
çocukların sevgilisi spongebob squarepants’in adını kullanarak piyasaya sürülen kondom markası. spongebob, dün yaptığı açıklamada kendisinin, üretici firmayla hiçbir bağlantısının olmadığını, ismini izinsiz kullandıklarını iddia etti.
böyle bir şey bu arada:http://tinyurl.com/37qjv8
marka sloganı da şöyle; "spongebob condoms - when the ’bikini bottoms’ come off."
böyle bir şey bu arada:http://tinyurl.com/37qjv8
marka sloganı da şöyle; "spongebob condoms - when the ’bikini bottoms’ come off."
"-bu dünyanın japhyleri doğanın ağlayan sesini duymak, yıldızların sevincini paylaşmak, bu kaypak suratlı kabız uygarlığın esrarengiz köklerini bulmak için dağda kırda taban teperken, en mükemmel örnekleri üniversitelerin çevresinde dizi dizi sıralanmış varlıklı, herkesin aynı zamanda aynı şeylere bakıp aynı şeyleri konuştuğu her biri birer televizyonlu evlerde gördüğümüz orta tabaka kimliksizliği üreten fabrikalardan başka nedir ki zaten bu okullar!"
jack kerouac/the dharma bums
jack kerouac/the dharma bums
ablacığımın, anneannemle beraber izlediği programdı. ben yetişemedim.
ankara’nın gidilebilir yerlerindendir ki oldukça azdır böyle yerlerin sayısı. istanbullu kimseler burun kıvırır, "bu mu övdüğünüz yer?" der. arjantin caddesi’nin en güzel tanımını eski bir arkadaşım yapmış bulunmaktadır: "böyle bi yokuş, çıkıyosun çıkıyosun. boktan bi yere gidip oturuyosun, öyle uyduruktan bi yemek yiyosun. gram doymuyosun. sonra bütün paranı masaya bırakıp geri yokuş aşağı iniyosun."
iyidir yine de, yetinmek lazım.
iyidir yine de, yetinmek lazım.
(bkz: yorum farkı)
modern çağ insanı, nickinden anlaşıldığı kadarıyla. ama değil, düşüncemde.
dünyanın en güzel bisküvisidir. çayla yenir, sade yenir; ama en güzel sütle yenir. sütle ıslanan bisküvicikler harikadır her zaman.
etom: faili meçhul cinayete kurban gitti.
çok iyimser bir yazar. ama biliyorum ki dediğine kendi de inanmıyor, ben asla yirmi sekiz yaşıma kadar dayanamam. sevgiler..
ekleme: cindir ayrıca.
ekleme: cindir ayrıca.
birkaç gün önce d&rda gördüm. meme kanseriyle ilgili bir şey sanırım, "farkındayım, korkmuyorum" deme amaçlı takılan bileklik. ama garip geldi.. yani adı. dedim, demek artık farkındalık da paketlenmiş satılıyor. ne güzel bir dünyada yaşıyoruz.
(bkz: les 120 journees de sodome)
(bkz: sodom)
oldukça iyi tasarımları olan mutfak gereci markası. marka adı, kurucusunun soyadıdır. pahalıdır. kahveyle arası iyi olanlar sever.
sitesi de şudur;http://www.bodum.com
sitesi de şudur;http://www.bodum.com
(bkz: bodum)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?