pelagehatun

dont worry be happy nin ucundan azcık değiştirilmiş versiyonudur. kısmen aynı anlamı taşımaktadır. "hayatı yaşa endişelenme tasalanma, senden güzel var mı bu dünya da, ha bi de hayat var o da çok güzel" anlamı taşımaktadır.

bunlar ortalıkta ben entelektüelim diye dolaşır. sadece arka kapağını okuduğu bir kitap hakkında deli saçması yorumlar yapar, bir şarkısını bildiği bir takım sanatçılara bayılıyorum diye ortalıkta kol gezer. bunların entelektüel görünme çabasıyla giyinenleri de mevcuttur. fularla pipoyla dolaşırlar.uzak durulası insanlardır, kendi hallerine bırakılmalıdırlar.

sorun mideyle ilgiliyse
(bkz: soda)
yok eğer sorun psikolojik bi hazımsızlıksa

(bkz: bir bardak soğuk su içmek)

apartmanda bir tane olması yeterli alet. gerektiğinde kapı kapı gezilip bulunabilir.bazen de evden hiç beklemediğiniz bir anda beklemediğiniz bir yerde karşınıza çıkıp "nerden çıktı lan bu" dedirten hede.

(bkz: minibüste şoforle beraber sigara içen yolcu)

otistik çocuklar okulunda rehber öğretmen olarak çalışan birinden yaşanmış olay ;
okulda rehber öğretmen olarak çalışan bir öğretmen musa..
okulun öğrencilerinden bir otistik çocuğun ailesi, bir gün musa öğretmene dert yanıyor;
çocukları normalde çok su içmesine karşın;

3 aydır ağzına bir damla su koymuyormuş.
’’hocam, bize bir şey söylemiyor... bir de siz
sorun..’’ diyorlar. musa çocukla konuşuyor..
anlaşılıyor ki; bir gün öğretmen sınıfta:’

’ atatürk ölmedi, yüreğimizde yasıyor.’’ demiş...
ve küçük çocuk da, atatürk boğulmasın diye, su içmeyi bırakmış...
sırf bu yüzden tam 3 ay boyunca su içmemiş..
ne yapsalar, çocuğu ikna edememişler.
musa, çocuğu yanına çekip, demiş ki;
’’biliyor musun, atatürk çok iyi bir yüzücüdür..’’
bundan sonra, küçük çocuk su içmeye başlamış..

her an canımın istediği, devamlı ihtirasla arzuladığım bi türlü vazgeçemediğim ikili.

bir de eşkiya dünyaya hükümdar olmaz diye bir türkü vardır. ama ne kadar eşkiya türküsüdür tartışılır.

(bkz: mazoşizm)
(bkz: sadizm)

rakıya acayip bi meze olur.

bir ara açtığım ve haydar haydar türküsüyle karşılaştığım, beni o anlık uçurmuş program.

bir darren aronofsky filmi. izlemesi kasış bir filmdir, gerer, şekilden şekile sokar adamı.

içildikten sonra ya bir daha içmezsiniz ya da bir daha bırakmazsınız . camelimsi bir yerli sigara. içimi hoş seyrek sarım bol dumanlı sigaradır. fiyatı 2.25 ytldir."sigara öldürür" gibi yazılara ancak nisan aylarında geçebilmiştir.

(bkz: ben böyle şey ne duydum ne gördüm)

çoğunlukla kendini çizen, bıyıklarını kalın kaşlarını sıradan bi kadın gibi gizlemeye çalışmayan, kocasına sırılsıklam aşık. hele ki bir portresinde onu alnında çizerek bunu kanıtlamış ressam. gençliğinde hep erkek kıyafetleri giyermiş. bi de doktor olacakmış geçirdiği kaza yüzünden olamamış.

bittiğinde derin derin nefes attığınız kendinizi alemlerde bulduğunuz derken finalin beliriverdiği sınavlar bütünü.

(bkz: herkes kendi kaderini yaşar)

maksim gorkinin "ana" romanında pek sevdiğim bi karakterdir pelage hatun.
(bkz: kendi isminin başlığına entry girmek)

"abi 10 tane yiyeyim tanesini 10krş yap" şeklinde pazarlık cümleleri de geçen diyaloglardır.

megastar tarkan’ın da bi şarkısı vardı. "seni gidi fındık kıraaan" diye uzaaar giderdi.