mossa

tiyatro,her zaman için olmasada genel olarak, daha çok zevk verir. hem oynayan oyuncuya, hemde izleyiciye. kar$ı kar$ıyasınızdır ve ne montaj ne de abartılı efekt vardır ve ses tonuda yapay gelmez,acı,hüznü sevinci hissedersiniz.
sinema ise, montajdır.üstüne dublaj yapılır,onun üstüne de bam güm bam güm abuk sabuk gerekli gereksiz bir sürü efekt eklenir ve yapaylaştırılır.

(sinemanın da faydası vardır tabi,dünyaca ünlü yetenekleri tanır,dünyaca ünlü eserleri izlersiniz..)

(bkz: elma sekeriiii)

ondan önce ben yapıyorum reklamını.

’birbirimize’ ve ’kıravatımı’ kelimelerinde ki "r" ye yapılan a$ırı yükleme haricinde çok güzel,mükemmel olmaya aday bir zakkum şarkısıdır.

bugüne kadar,imla hatalarımı gördüğü zaman,büyük bir incelik gösterip kibarca beni uyarmasıyla tanıdığım bilgiçtir. gece gece benim düştüğüm hataya başka insanların da düşmesiyle,kendisini biraz uğraştırmışımdır.

gereksiz bilgilerime ödeşmek amaçlı verdiği gereksiz bilgiler sayesinde, bugün kendisini azcık da olsa tanımışımdır. bundan da büyük bir mutluluk duyduğumu söyleyebilirim.

dün gece itibariyle saldırmıştır.
1000’den aşağısı dikkate alınmadığı için kim olduğunu bulamamış,elimden kurtulmuştur.
ama gün olur devran döner,kendilerini yakalarsam o zaman herşey daha güzel olucak.

(bkz: cumhuriyet mitinglerini takdığı at gözlükleri yüzünden görmeyen göremeyen aday modeli)

entrylerini oldukca beğendiğim,sözlük için oldukca yararlı olduğuna inandığım bir bilgiçtir. hatta onunla abdullah gülü bir odaya koyup 5 dakika yalnız bıraksam kurtulcakmışız gibi geliyor.

dergide açıklanan chp nin altı okunun da bir bir farklı farklı yerlerden kendilerine girmesini temenni ettiğim ( giricek yeri onlar seçsin. )islamcı derginin man$eti.

bu cümleyi kendini savunmak için söyleyen insan,zaten yazmasın,hatta okumasın bile.

yılmaz özdil’e hak vermemek elde değil...

eğer bir ülke kalkıp cezaevinden milletvekili çıkarıyorsa( ki milletvekilinin suçu ppk yanda$lığı) , van’da bir sürü oy pusulası çalınıp zart zurt zevke göre bağımsızlara basılıyor ve bunu yapan hiç utanmadan yaptığını çekiyorsa, doğudaki çoğunluğun türkiye’ye egemen olduğu söyleniyor, sürekli suç başkalarında aranıyorsa...doğrudur bırakın fetthullah gelsin...gelsin de hepiniz... neysee yaa.

varoluşcu düşüncenin en temel kitaplarından biridir.
mutlaka okunmalıdır.

’şişerim,buruşurum,kırışım,rezil olurum ama yine de ben 1 numarayım!’ diyen teyze..

melih gökcek utanmasa ’tatile gidin’ e ek olarak ’çoluk çocuk da yapın fena mı olur?’ da diyebilrdi. halimize $ükredelim(!)

yediği cipsten içtiği gazoza kadar her türlü $eyi açığa kavu$turan , sırf anonsunu duymak için sesi sonuna kadar açıp sonra anons bitimi tekrar kıstığım bir dj’dir kendileri.(en seksi sesli dj olduğuna dair duyumlar aldım. bu da bir gerçek. )

(edit : ayrıca kendisini gece gece yormu$umdur. kusura bakmasın çok yardımcı oldu.)

gün itibariyle yine ve yeniden cumhurba$kanı adayı..

bu da yapılan onca mitinglerden hiçbirinin hiçbir i$e yaramadığının göstergesidir.

sevgi ve saygılarımla.. (!)

(edit : burdan akp i desteklediğimi dü$ünen bilgiçlere diyicek sözüm yok... )

+
türkce de mecaz anlam diye bşi var dimi?!

ankara’nın en iyi rock gruplarından biridir. hatta en iyisi bile olabilir. ayrıca,siyah beyaz şarkıları bir klasiktir.

genellikle her politikacının maskesi kazandıktan sonra düşer. veya, zaten düşüktür de halkı bir şekilde tavlar.. ( 50 ytl e seçmen satın almak gibi.)
diğer bir yönden de bir insan oyunu satıyorsa evet,belkide bu yönetimi gerçekten hak ediyordur..

(bkz: panzer bizi sulasana)

ankara’da ki su kesintilerini protesto eden öğrencilerin açtığı güzel bir pankarttır.eskiden eylemlerinde panzerlerden kacan eylemci üniversite gençliği şimdi panzerin onları sulamalarına muhtac.

(edit : biliyoruz sayın melih gökcek onlar uslansın diye kesti zaten suları. )

ek olarak pankart yerine daha ho$unu yapmı$ bir vatanda$.

http://www.memurlar.net/common/documents/1097/3864701.jpg

éluard, çağımızın en önemli fransız şairlerinden biridir. çok kısa bir sürede ve sağlam bir tarzda kendi üslubunu bulmuş, ancak çağdaş şiirin çok yönlü etkilerine ya da geleneğe kapalı kalmamıştır. hümanizm ve kübizm kökenli şiirin yanı sıra, gençliğinde baudelaire, nerval ve alman romantikleriyle ilgilenmiş, rimbaud ve lautreamont’a özel bir sevgi duymuştur. éluard ’ın şiiri, acıyı ve yoksulluğu dayanışmacı bir ruhla aşmak isteyen, derin bir insanlık duygusuyla doludur; birlikteliği ve mutluluğu çabalayan yenilmez bir isteği açığa vurur, gerçek bir dünyada kendini doğrulamak zorunda olan şairi, sonunda siyasal mücadeleye yönlendirir. éluard, geçirmiş olduğu gelişim süreci boyunca ustaca bir saydamlık ve yalınlık içeren bir şiir diline ulaşmıştır.

(edit : $air 14 aralık 1895’de paris’te doğmu$,18 kasım 1952’de ölmü$tür.)

sava$ta ölenler


her yer tıklım tıklım ölü
acı boğacak beni boğacak beni
otlar yalnızlıktan kupkuru
ama suçlu ben değilim ben değilim
katillerle bir olmadım olmayacağım da
özgür kalacağım işte böyle bir başıma
ve insanoğluna bundan sonra da
ne ölüm dokuncak ne dirim.



paul eluard



ek olarak ;

(bkz: bitis ve baslangıc)