ruhi mücerret adlı kitabına ilşkin verdiği bir röportaj.yanarım yanarım istanbuldayken kitapçılarda bulamamıştım, yayıneviyle sorun çıkmış, daha basılmadı demişlerdi.
http://www.hurriyet.com.tr/keyif/22832054.asp
çarşamba akşamı saat 19:00da başlayan ve nihayet 22:00de son bulan resepsiyon boyunca içimden geçirdiğim söz öbeği. resepsiyon dediysek, hoş hatunlar, yakışıklı beyler falan hayal etmeyin. yani bahsettiğim olayda yaş ortalaması 45ti sanırım.
40 ve üzeri yaşlardaki arkadaşları tenzih ederim. sizler kesin çok daha eğlenceli insanlarsınız.
40 ve üzeri yaşlardaki arkadaşları tenzih ederim. sizler kesin çok daha eğlenceli insanlarsınız.
emrah serbes’in afili filintalarda yazdığı metinlerden oluşan kitabı.
emrah serbesin hikayem paramparça adlı kitabında 51. metin:
"bir isteğimiz karşılandığında mutlu olmayız. geçici bir mutluluk yanılsaması yaşarız. bir istek her zaman başka bir isteği doğurur. sırada ne olduğunu bilmeden, kör isteklerin peşinde manasızca yürüyoruz.
...
bir istek başka bir isteği doğuracaksa ve biz sonunda hep mutsuz olacaksak neden hala istemeye devam ediyoruz? bilinmiyor."
"bir isteğimiz karşılandığında mutlu olmayız. geçici bir mutluluk yanılsaması yaşarız. bir istek her zaman başka bir isteği doğurur. sırada ne olduğunu bilmeden, kör isteklerin peşinde manasızca yürüyoruz.
...
bir istek başka bir isteği doğuracaksa ve biz sonunda hep mutsuz olacaksak neden hala istemeye devam ediyoruz? bilinmiyor."
#1066838
elektriğimin dün gece kesik olduğu malumunuz. neyse gece açtırdık gerçi falan. bugün faturayi ödemek üzere bir arkadaşı görevlendirdim. 2 aylık borç için tam tamına 705 tl!
kızım napıon sen evde gibi soru işaretleri oluşan arkadaşlar: valla sıcacık evimde oturuom işte, evin sıcacık olması hep elektrikle sağlandığından mutevellit bir durum kanımca.
elektriğimin dün gece kesik olduğu malumunuz. neyse gece açtırdık gerçi falan. bugün faturayi ödemek üzere bir arkadaşı görevlendirdim. 2 aylık borç için tam tamına 705 tl!
kızım napıon sen evde gibi soru işaretleri oluşan arkadaşlar: valla sıcacık evimde oturuom işte, evin sıcacık olması hep elektrikle sağlandığından mutevellit bir durum kanımca.
geçen yaz evime girmişti banyonun havalandırma penceresinden. sıcaklıklar almış başını gitmişken, evde ne kadar balkon kapısı ve pencere varsa hepsini açmıştım gece ortalık serinlemeye başlayınca. sabah 4 gibi garip bir sesle uyandım, bir şey çarpıyordu duvarlara. uyku sersemi "bu da ne ola ki?" diye düşünürken, banyonun ışığını açtım. hayvan çıldırdı ışıkta. hemen ışığı söndürdüm, banyonun kapısını da kapattım ve yeniden uyumaya devam ettim. sabah kalktığımda ortalarda yoktu, gitmişti.
8 yıl önce yollarımızın kesişmesiyle hayatıma giren ve orada kalmaya devam eden/edecek olan güzel insan, gamzeli hatun, sonsuz meraklı kişilik. özleştik biraz ama neyseki teknoloji çağında mesafeleri falan sorun etme gibi bir bahaneye sahip değiliz. bu ara sözlüğe de takılmaya başladı yeniden.
(bkz: dön bebeğim )
(bkz: dön bebeğim )
her şeyi sallayabilirsin ama çay demlenmiş olacak arkadaş. sabah şöyle tavşan kanı bir çayla güne başlamak gibisi var mıdır?
sonunda yavaş yavaş kendini göstermeye başlayan mevsim. ağaçlar çiçek açmaya, kuşlar cıvıldamaya başladı. sabah pırıl pırıl güneşin ışıkları bile sızmaya başladı perdenin aralığından odama. ohh be kardeşim, bundan sonrası mutluluktur.ne kadar yorgun olsan da güneş ihtiyaç duyduğun enerjiyi verecektir. en azından kavurucu sıcaklara kadar.
vallahi kasıyorum zaman zaman patavatsızlık yapmayayım diye desem külliyen yalan olacak. yok arkadaş, içindeki dilinde olan bir insanım. bi gün çok pis sopalayacaklar ya dur bakalım. son vukuatlarımdan biri:
bankada para çekecez, ziraat bankası. bulgar bir güvenlik görevlisi amca vardı acayip şeker. son birkaç gidişimde rastlamadım kendisine.dedim sorayım ne oldu, işten mi ayrıldı diye:
l: erhan bey ya, noldu güvenlik görevlisini göremiyorum epeydir,
yoksa ayrıldı mı?
e: sormayın capulet hanımcım, evet. çalışığımız güvenlik şirketini değiştirdik. yeni bir güvenliğimiz var artık.
l: hmm, kötü olmuş ya, çok talıydı, çok seviyorduk onu. yenisi biraz suratsız mı ne?
e:....
l:?????
e: capulet hanım, türkçe biliyor.
l: wtf?
bankada para çekecez, ziraat bankası. bulgar bir güvenlik görevlisi amca vardı acayip şeker. son birkaç gidişimde rastlamadım kendisine.dedim sorayım ne oldu, işten mi ayrıldı diye:
l: erhan bey ya, noldu güvenlik görevlisini göremiyorum epeydir,
yoksa ayrıldı mı?
e: sormayın capulet hanımcım, evet. çalışığımız güvenlik şirketini değiştirdik. yeni bir güvenliğimiz var artık.
l: hmm, kötü olmuş ya, çok talıydı, çok seviyorduk onu. yenisi biraz suratsız mı ne?
e:....
l:?????
e: capulet hanım, türkçe biliyor.
l: wtf?
en son yani geçen çarşamba ankarada çukurambar şubesinden hediye olaraktan çikolata aldığım mekandır.
ödemeyi unuttuğum için bugün evimde elektrik kesildi. acayip dumur oldum. işten çıkıp eve geldim. lambayı yaktım, anaaam yanmıo. elektrikler mi kesik acaba diye düşündüm ve "kızım, asansörle çıktın, aşık mısın lan?" şeklinde konuşan iç sesimle yüzleştim. "belki de sigorta atmıştır" diyecek oldum, iç sesim "salaklaşma, evde kim var da sigortayı attıracak, daha sabah vardı elektrik?" dedi. o an aydım: "ulan sakın elektriği kesmiş olmasınlar" diye.
valla da kesmişler. evde oturacak halim yok herhalde. hemen arkadaşla yunan restoranında aldım soluğu, 3 duble yeni rakı. tabi o esnada olayın saçmalığını ve kendi aptallığımı idrak etmiş olmalıyım, elektrik dağıtım şirketini aradık.
eve gelince abone numarasını falan verdik de gecenin 23:30unda gelip açtılar elektriğimi. valla helal olsun diyorum, gece gece yaptılar bu güzelliği.
valla da kesmişler. evde oturacak halim yok herhalde. hemen arkadaşla yunan restoranında aldım soluğu, 3 duble yeni rakı. tabi o esnada olayın saçmalığını ve kendi aptallığımı idrak etmiş olmalıyım, elektrik dağıtım şirketini aradık.
eve gelince abone numarasını falan verdik de gecenin 23:30unda gelip açtılar elektriğimi. valla helal olsun diyorum, gece gece yaptılar bu güzelliği.
buradan dinleyelim, hemen, şimdi.
http://tinyurl.com/bujfz55
http://tinyurl.com/bujfz55
nasıl bir enerji ile yüklüysem, dokunduğum kapı kolları beni çarpıyor. bazen de ben insanları çarpıyorum. hani elektrik alamadım diyorlar ya "gel yavrum bu tarafa sen şöyle" demek istiyorum. yalnız şaka bi yana, hakikaten çok kötü bir durum yahu, insan ufak çaplı bir çarpılma hissi yaşıyor. demin halüsülasyon görmediysem eğer minik kıvılcım çıktı. yahu daha yeni geldik tatilden, deşarj olamamışım demek. vay bana vaylar bana..
hayatı çok da ciddiye almamak mı lazımdır, nedir? sen kıçını yırtsan da bazı şeyleri değiştiremeyeceksin maalesef. o yüzden, sıkma tatlı canını. su akar yolunu bulur de. haa ben diyebiliyor muyum? çabalıyorum sanırım.
(bkz: akışına bırakmak)
çünkü filler çok kindar hayvanlarmış ve asla unutmazlarmış. fransızca hocam madam ojalvonun uydurması da olabilir.
çok güçlü bir hafızaya sahip olmak anlamına gelen orijinalinde fransızca bir deyimdir.
(bkz: avoir une mémoire déléphant)
(bkz: avoir une mémoire déléphant)
yonca evcimikin abone adlı albümünde yer alan slow şarkı. lan oğlum ben o zaman küçücüktüm ya, ama bu şarkıyı bile hatırlıyorum. vay anasını bee.
(bkz: fil hafızası)
(bkz: fil hafızası)
üniversite yıllarında izlemiş olduğum fatih akın filmi. "farklı ulusal kökenlere sahip insanların karışık etnik ortamlardaki ilişkilerinin temalaştırılmasının ilk uzun metrajlı örneği olması açısından da kısa ve acısız önem taşıyor" denmiş. izleyin işte. zarar gelmez.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?