ekşi'nin monarşik yönetimine maruz kalmaktansa, çömez olup haklarımı özgür bir şekilde yaşarım arkadaş.
hayatım boyunca başarılı olamadığım eylemdir. hayır asosyal bir tip de değilim, gariptir ki yeni tanıştığım kişilerle dialog hep bir sorun olmuştur...
pek bir numarasını göremediğim kızlardır.
bu toplumsal travmanın sonu kaskların da a.s.i.z yazan tüm askerlerin isminin aziz olduğunu düşünmekle ayyuka çıkacaktır.
seneler sonra çıkagelen 10. sezon ile bir kez daha gönlüme taht kurmuş tv serisi. son 6 bölüm eski konu akışına nazaran daha bir ''oha mantıklı ulan'' dedirtebilmiştir.
(bkz: i want to believe)
(bkz: i want to believe)
birçok sebebi olmasıyla beraber, stan winston gibi görsel efekt süpervizörleri yetiştiremediğimiz içindir diye düşünmekteyim.
mesela bu ülke de çekilen herhangi bir korku filminin 250-300 bin gişe yapması başarı sayılıyor. düşünün bu yetmezmiş gibi bir de yönetmenin cebine hatırı sayılır rakamlar bırakıyor. haliyle bunun getirisi olarak ne yazık ki bol miktar da ''euzü bismillahirrahmanirrahim'''e maruz kalıyoruz yapımlar da.
mesela bu ülke de çekilen herhangi bir korku filminin 250-300 bin gişe yapması başarı sayılıyor. düşünün bu yetmezmiş gibi bir de yönetmenin cebine hatırı sayılır rakamlar bırakıyor. haliyle bunun getirisi olarak ne yazık ki bol miktar da ''euzü bismillahirrahmanirrahim'''e maruz kalıyoruz yapımlar da.
(bkz: ich möchte skoladen pudding)
kişinin yemek borusu ile o kadar güzel bir münasebete girer ki...
(bkz: billur tuz akar akar akar)
(bkz: billur tuz akar akar akar)
ben de naçizane bir anımla hemen katılıyorum.
bundan bir 5-6 sene önce diye hatırlıyorum. ülkenin en baba interaktif ajanslarından birine çağırıldım ( isim vermeyeceğim ) fakat daha öncesin de zaten hali hazırda mesleğimi icra ediyordum. neyse ben görüşmeye girdim. siyah basic t-shirt creative abi geldi ( hey canını yediğim ) konuşma aynen şu şekilde devam etti;
- ouff bugün çok başım ağrıyor, sen ne diyorsun x? (x ajansın art directoru)
- ya bence çok işimize yarayabilir...
daha sonra bana döndü...
- sen ne burcuydun pardon?
- yengeç
- ahhh epey evcilsin yani?
- yani, kısmen öyleyim...
diyebildim sadece. ve siyah basic abi odayı terketti. hemen ardından ajansın art'ı ile beraber enseye şaplak durumuna geldik. bana ertesi gün gelen mail şu şekildeydi;
''sevgili xxx;
kişisel olarak şahane bir portfolio'ya sahipsin fakat bizim sosyal medyayı kullanmayan biri ile çalışmamız pek mümkün gözükmüyor. ( ki gerçekten kullanmıyordum ) umuyorum ki en kısa zaman da tekrar görüşebiliriz...''
''senin nasıl facebook'un'' olmaz diye lav ettiler beni sevgili sözlük.
not: şimdi onlarca sevmediğim sanatçının albüm kartonetlerini yapıyorum.
aslında işin ironik tarafı şu ki;
aynı ajans edisyon bir derginin freelance tasarımını bana vermiştir.
(bkz: emrah yücel gel kurtar beni)
bundan bir 5-6 sene önce diye hatırlıyorum. ülkenin en baba interaktif ajanslarından birine çağırıldım ( isim vermeyeceğim ) fakat daha öncesin de zaten hali hazırda mesleğimi icra ediyordum. neyse ben görüşmeye girdim. siyah basic t-shirt creative abi geldi ( hey canını yediğim ) konuşma aynen şu şekilde devam etti;
- ouff bugün çok başım ağrıyor, sen ne diyorsun x? (x ajansın art directoru)
- ya bence çok işimize yarayabilir...
daha sonra bana döndü...
- sen ne burcuydun pardon?
- yengeç
- ahhh epey evcilsin yani?
- yani, kısmen öyleyim...
diyebildim sadece. ve siyah basic abi odayı terketti. hemen ardından ajansın art'ı ile beraber enseye şaplak durumuna geldik. bana ertesi gün gelen mail şu şekildeydi;
''sevgili xxx;
kişisel olarak şahane bir portfolio'ya sahipsin fakat bizim sosyal medyayı kullanmayan biri ile çalışmamız pek mümkün gözükmüyor. ( ki gerçekten kullanmıyordum ) umuyorum ki en kısa zaman da tekrar görüşebiliriz...''
''senin nasıl facebook'un'' olmaz diye lav ettiler beni sevgili sözlük.
not: şimdi onlarca sevmediğim sanatçının albüm kartonetlerini yapıyorum.
aslında işin ironik tarafı şu ki;
aynı ajans edisyon bir derginin freelance tasarımını bana vermiştir.
(bkz: emrah yücel gel kurtar beni)
çok ama çok ince çizgiler de yürüyen şarkıcı kişisi.
hele bir ''garip'' klibi vardır ki bu yaşıma dek bu ülke de çekilmiş en iyi klip diyebilirim gönül rahatlığı ile.
hele bir ''garip'' klibi vardır ki bu yaşıma dek bu ülke de çekilmiş en iyi klip diyebilirim gönül rahatlığı ile.
''metin olun tüm yalnızlık çekenler'' dediğim başlık.
hepimizin kalbi epey kırıldı ve kırılmaya devam ediyor. bu yaşananların tümü seleksiyon... şahane acı çeken biri olarak söyleyebilirim ki anime izleyin.
hepimizin kalbi epey kırıldı ve kırılmaya devam ediyor. bu yaşananların tümü seleksiyon... şahane acı çeken biri olarak söyleyebilirim ki anime izleyin.
kesinlikle dahil olduğu kız grubun da birileri bir şeyler yazmış, o da onlara cevap veriyordur...
(bkz: yersen)
(bkz: yersen)
görüyorum ve buradayım dediğim hadise.
ölümcül sountrack'ler
(bkz: hans zimmer)
(bkz: hans zimmer)
dediler, dediler... nitekim sonucun da bok için de kaldık.
yok öyle bir şey arkadaşlar. götünüzün deliğini bilmekte fayda var.
yok öyle bir şey arkadaşlar. götünüzün deliğini bilmekte fayda var.
adama ''sen kimsin ki?'' derler demekten kendimi alıkoyamadığım tanım.
ne için ve ne sebeple içinde bulunduğumuz şu platformu ötekileştiriyoruz? şuna açıklık getirmekte fayda var, 2004 yılında kurulmuş bir sözlükten bahsediyoruz. tanım da geçen rakam hangi gezegenin matematiği ile alakalı bir fikrim yok ama...
(bkz: terbiyesiz müdürüm afedersin)
müdürümden edit: sözlük 2006 değil 2004 yılında kurulmuş.
ne için ve ne sebeple içinde bulunduğumuz şu platformu ötekileştiriyoruz? şuna açıklık getirmekte fayda var, 2004 yılında kurulmuş bir sözlükten bahsediyoruz. tanım da geçen rakam hangi gezegenin matematiği ile alakalı bir fikrim yok ama...
(bkz: terbiyesiz müdürüm afedersin)
müdürümden edit: sözlük 2006 değil 2004 yılında kurulmuş.
evelyn champagne king - shame
her erkeğin tecrübe etmesi gerektiğini düşündüğüm ilişkidir.
tek taraflı bir kullanılmışlık hissi verebilir fakat iki tarafın da kendini iyi hissedebildiği noktalar oldukça fazladır. çok fazla sorun edilmemesi gerekir. alan memnun veren memnundur bu illişki türünde.
tek taraflı bir kullanılmışlık hissi verebilir fakat iki tarafın da kendini iyi hissedebildiği noktalar oldukça fazladır. çok fazla sorun edilmemesi gerekir. alan memnun veren memnundur bu illişki türünde.
uzun süredir kendi rakısını yapan bir trakyalı olarak katılamadığım tespit.
devamında ''adım çöreği'' organizasyonu ile devam etmesini beklediğim durumdur.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?