imgoindeeperunderground

seviyeli iliski sahibi olduklarini aciklayacak kisilerin "ilk seviye" halidir.

oyunun ilginc olan kismi ogrendikce zorlasmasidir. sinirsiz miktarda strateji ile oynanabilecegi soylendiginden en basitinden mantik ve kurallar kavrandiktan sonrasinda oyun, oyuncularinin becerisine gore gelismekte ve sekillenmektedir. cin satranci olarak bilinmesine ragmen japonlar tarafindan bir halk gelenegi haline getirilmis ve her yil turnuvalari yapilmis, kulturun bir parcasi olmustur. kisinin karakterini oyunda yansittigi bu sebeple usta oyuncularin karsilarindaki kisiyi oynama stilinden taniyabildigi soylenir. hayatta agresif ya da soguk kanli ya da kotu kalpli/cin fikirli olmak gibi ozellikler ister istemez bu oyunda aciga cikmaktadir. kisinin kendisini tanimasi icin de ayni zamanda faydalidir. gercek bir oyuncu haline gelmek sabir ve yetenek gerektirir.

ihsan oktay anar tarafindan yazilmis ve uzun ihsan efendi’nin hikayesini anlatan cok cok degisik bir kitaptir. herkes icin okumasi cok zevkli olmayabilir ama hayaller aleminde gezinti isteyenler icin acik bilettir. ayrica uzun ihsan efendi’nin yaptigi lucid dreaming oldugundan konu ile ilgilenenlerin net olarak bayila bayila okuyacagi kitaptir.

olu ozanlar dernegi ile gonullerde taht sahibi, onun haricinde patch adams, good morning vietnam, fisher king,bicentennial man hatirlayabildigim filmleridir. tipi itibariyle bende hep sevilesi bir insan havasi yaratmistir ayni zamanda gayet basarili oldugunu dusundugum bir amerikali aktordur.

robin williams’in oynamasindan ote yarim yamalak televizyonda izlenmis olmasindan dolayi aklimda pek bir sey kalamamis film. cok romantik oldugunu bir de cennet ve cehennem tasvirlerinin cok iyi oldugunu hatirliyorum. baska da bir sey sormayin bana.

sozlukteki ankaralilar basligi ile ilk oscar adayligina sinir sahibini gostermek istedigim anket basligidir.

off..

(bkz: sozlukteki anketciler)

izlerken olesiye sikildigim nicholas cage filmi. aslinda cok yerli yerinde ve uzerinde dusunulesi diyaloglar oldugunu hatirliyorum ama "felsefe izlemek" belki de bir nicholas cage filminden beklenmedigindendir. yine de enteresan bir sonu ve mevzusu vardi. sonuna kadar dayanabilenlere..

lucid dreaming icin ne kadar guzel bir ornek teskil ettigini lucid dreaming’in ne oldugunu ogrendikten sonra iyice kavradigim film. hatta kendi kendime anlama unlemi olan "haaaa" sesini cikarmama bile sebep olmustur.

(bkz: bunu alan bunu da aldi)

ozellikle turk kadininda inanilmaz boyutlarda ise yarayan bir stratejidir. magazada satamadigi urunu magazanin onune yigip bir de cigirtkan tutan magaza sahibi "sudan ucuz", "cok ucuz", "bitti kalmadi", "abla kacirma" sloganlari ile butun mali satabilir. tabi ucuz olmasi da gerekir ama bunun yaninda o malin gercekten ucuz olduguna teyzemi inandirip 23 tane corabi tanesi 500 ykr’den bir cirpida satip surumden kazanmak cok mumkundur.

ozellikle vapurlarda insani oldurene kadar cebinden bir seyler cikarmaya devam eden pazarlamaci taktik slogani. genellikle urunler arasinda bunu alinca oburunu de almak icin en ufak bir neden bulunmamasina ragmen sadece yurdum insani icin gecerli bir durumu yansitir. ornegin tarak alan tornavidayi da almistir ve neticede satici da bir yerde haklidir, bu soz istatistiklerine dayanmaktadir.

bunu alan bunu neden aldi? diye o satici kendisine sorsa bilemiyorum su sonuca varacak midir:
(bkz: sadece ucuz oldugu icin lazim olmayan seyi almak)

aglamaktan gozum cikiyordu az kalsin.. neden bu kadar agladigimi bilmiyorum aslinda, kendimi adamin yerine koyma hissine fazla kapildim sanirim. neyse, cok guzel bir film oldugu su goturmez bir gercek olarak bir kenarda dursun, ornekleri arasinda ilk olma ozelligini tasiyor, jim carrey her zamanki gibi cok basarili oynuyor. yalniz komik karakterden her zaman beklenen "gene ne komiklik yapacak acaba" gudusu sebebiyle derin hayal kirikligina yol acabilir, nitekim basta belirttigim gibi, oldukca agladim..

bunu alan bunu da aldi: (bkz: ed tv).

kesinlikle izlenesi ve hatta arsivlenesi superler olsun filmi. geriyor bir miktar film boyunca, biraz da bittiginde "bu simdi oldu mu peki en sonunda gene her sey tam olmadi ki ama" hissi birakiyor insanda. cok fazla hakkinda yazmak istemiyorum cunku tam bir tat almak icin belki de onyargisiz, fikirsiz izlemek gerekiyor filmi. ama izlemek gerektigi kisminda fikrimi soylemekte bir sakinca goremiyorum...

turkcesi tam olarak ruya gunlugu demek olup kendiside adinin ayni anlamindadir. yani ruyalarin gunluk olarak yazildigi herhangi bir defterdir. ruyadan uyanir uyanmaz yazilmasi gerekir aksi takdirde ruyalar gun icerisinde bulaniklasir ve zihinden kaybolur. neden ruyalarimi hatirlamak isteyeyim sorusunu soranlar icin; (bkz: lucid dreaming).

ahmet’i necdet’in mevzuyu sezebilecegi konusunda uyarma cumlesi.

bir baska programa gelmisken tum programlara katilan mesela sabah sabah seda sayan’da sabah gorup aksam hulya avsar show’da "aaa gene o teyze" demeye sebep olabilen bir kitle.memleketimin bos insanlari.

halbuki bu insanlar eskiden evde oturur don lastiginden kavanoz kapagi yapma, eskiyen corabin tek bacagini kesip diger coraba takip ekonomi yapma gibi daha gerekli isler ile istigal ederlerdi. bunlar kadin kismi. bir de o studyolarda bagiran cengaver amcalar var ki bir rivayete gore hademe, temizlik gorevlisi, yan binanin caycisi gibi adamlari getiriyorlarmis "adam yoklugundan" herhalde...

bir de son olarak size gorsel ve yazinsal kaynak vereyim de gorevimi tam yapmis olayim ben;

ilgili filmler:
(bkz: the butterfly effect)
(bkz: dreamscape)
(bkz: eternal sunshine of the spotless mind)
(bkz: the truman show)
(bkz: the matrix)
(bkz: vanilla sky)
(bkz: waking life)
(bkz: what dreams may come)
(bkz: strange days)

kitaplar:

turkce tek kaynak verebiliyorum ama bunu lucid dream ile ilgilenmeseniz bile bence zaten okuyunuz zira kendisi cok enteresan ve basarili bir eserdir;

(bkz: puslu kitalar atlasi)

yabanci kaynaklar ise bol miktarda:

creative dreaming - patricia garlfield
dreaming while awake - arnold mindell
exploring the world of lucid dreaming - stephan laberge
lucid dreaming - stephan laberge
lucid dreaming in 30 days - keith harray & pamela weintraub
the art of dreaming - carlos costenada
the lucid dreamer - malcolm godwin

daha boyle uzar gider..

yapilmasi gerekenler:
- bir dream journal kesinlikle onerilenlerin basinda gelmektedir.
- kendini inandirmak ve istemek elbette her iste oldugu gibi lucid dreamler icin de en onemli sartlardandir.
- onceden ne yapmak istedigine karar vermek ve bunlari aklina koymakta gerekir. (bu vesileyle lucid dream gormeye baslandiginda mal gibi "ne yapsam acaba ben simdi?" diye dusunmekten kurtulmak mumkundur)

daha sonra yapilmasi gerekenler ise soyle;
- ruyada oldugunu anlamak (bunun icin etrafta normal olmayan bir seyler saptayabilirsiniz. ornegin ucan filler biliyorsunuz bos kumeye tekabul edeceginden bu net olarak bir ruyadira ancak bu size ruya esnasinda normal gibi gelecektir, biraz kafa yorulsun, normal olan ile olmayan ayirilsin o zaman)
- ruyada oldugunu anlayinca fazla heyecan yapip uyanmamak. (bunun ilk defa sizin basiniza gelmedigini de bir akliniza yerlestirin. tamam ruyada oldugunuzu anladiniz, bravo, simdi bir sakinleselim mumkunse, bunun icin de onerilen ruyada kendi etrafinda donmek ya da ellerinize bakmak.. bir cisme sabit bakmak heyecani azaltiyor ama ruyada oldugumuzu unutmuyoruz. kendi etrafinda donmek daha faydali oluyormus, ruya bu nasolsa "bana deli derler mi" endisesi tasimanizin luzumu yok, yikalim tabulari bi zahmet..)
- ne isterseniz gerceklestirebileceginize inanin. (buna ruya esnasinda degil de yatmadan once inanirsak zaman kaybini onlemis oluruz..)
- disiplin (dream journal mutlaka tutulacak, yatmadan mutlaka "ben bu gece lucid dream gorucem" denecek. yine de hicbir sey olmuyorsa vazgecilmeyecek, yine denenecek)
- tutulan dream journallarin rutin okunmasi gerekiyor ki bu sayede hatirlayalim onlari. aradan isaretleri, sik gorulenleri bulalim..
- yataga yatildiginda "ben lucid dream gorucem ve hatirlayacagim" demek gerekiyor. (telkin butun ruyalarin anasidir. bilincaltini dantellemek gibi bir islemdir bu. meyvesini ilerde toplarsiniz.)

bu evreleri ve neleri nasil yapmaniz gerektigini anlatan hos web siteleri mevcut. benden bu kadar diyeyim yol gosterme konusunda ve web sayfalarinin adreslerini verip kurtulayim. bir kere en bastahttp://www.lucidty.com var. benim faydalandigim;http://www.ld4all.com sitesi var. malesef turkce kaynak veremiyorum, biz daha oraya gelememisiz sanirim ya da nette yeterli aramayi ben yapamamisimdir, mumkundur.

ozellikle psikolojisi bozuk olan insanlarin daha da kotulemesine sebep oldugu uyarisi yapilmaktadir. bu kisiler gercek hayattaki mutsuzluklari sebebiyle kendi yarattiklari ruya dunyalarinda her istediklerine sahip olur, her istediklerini yapar ve mutlu olurlar. ancak bunun sonucunda cok uyumak, sadece yemek ve tuvalet ihtiyaci sebebiyle ruyalara ara vermek, cok sismanlamak gibi defektler ortaya cikar. bu ruyalarin genel gorulme seyri bir iki yilda bir olmaktadir ancak egitim ile ayda bir gibi bir sureye indirilebilir. daha sik gorulen lucid dreamler ise fenalasmakta oldugunuzun gostergesi olabilir . neticede kafayi fazla bu konuya takmamak, bilinc altinida fazla comaklamamak gerekmektedir. ancak cok eglenceli bir is oldugu su goturmez bir gercektir. ruyada istedigin yere gitmek, istedigin zaman ucmak tabiyatiyla eglencelidir. bunlarin haricinde "neden buradayim", "neden bunlari goruyorum" gibi ruya analizleri ruyanin icerisindeyken yapilabilmekte ve bu sorularin cevabi ruyadaki karakterlerden biri araciligiyla bilinc altindan alinabilmektedir.
gorulen karaktere "sen neden buradasin?" gibi bir soru sormak aslinda o karakteri neden ruyana aldigini bilinc altina sormaktir neticede. ya da "ben bu ruyayi neden goruyorum?" sorusunu sorabilmek hem ruyada oldugunun farkinda olmak hem de bunun otesinde lucid dreaming’de asama kaydetmis olmak demektir.