confessions
  1. toplam entry 6645
  2. takipçi 1
  3. puan 117999

rock n coke

imgoindeeperunderground
butun aksakliklarina ragmen biz yabanci gruba ac kalmis turk genclerini gormek istedigimiz ya da istemedigimiz pek cok grup ve sanatci ile bulusturan. zaman icerisinde aksakliklardan ders alinarak cok daha iyi hallere gelecegini ve en azindan bizden ufak coluk cocugun sefilleri oynamasini ya da sanatcilari sadece album kapaklarindan tanimasini engellemeye yonelik yaklasimdir. o kadar sert tepkiler veriliyor ki anlamak mumkun degil. sunun surasinda yapilmis 4-5 tane festival varken pat diye her seyin harika olmasini beklemek bana cok anlamsiz geliyor. en azindan biraz daha yapici elestiriler ile bu festivallerin daha bir festival halina gelip hepimizi memnun edecegini dusunmek mumkun oysa.

yaptığın iyiligin görevin haline gelmesi

imgoindeeperunderground
genellikle ayni iyiligi iki kere yaptiktan sonrasinda "nasil olsa bundan sonra yapar" dusuncesi ile vuku bulan ve iyilik yapan kisinin canini sikan olaydir. kirk kere tasiyip bir kere sirtindan indirince suclu duruma dusmek seklinde super bir atasozu ile de aciklanabilir bir sekilde sonlanir. yapilan seyin iyilik oldugu cok cabuk unutulur insanoglu tarafindan. iyilik yapmayinca da gorevlerini aksatmissin gibi bir tavirla karsilasir kendine lanet edersin daha sonrasinda.

cozumu iyilik yapmamak degil de, yaptigin seyin bir iyilik oldugunu anlamayana vurgulamak olabilir.

iki medeni insan gibi ayrılmak

imgoindeeperunderground
ortada bir sebep yokken askin bitmesi sonucu bu noktaya varilmasi olasi olup, zaten kavga edilecek bir sey olmadigindan medeniyetsiz bunye gorunumune kavusmamak cok olasidir. taraflar birbirlerinin cok iyi insanlar olduklarini lakin baska insanlarla yollarina devam etmek istediklerini beyan ettikten sonra, opusup ayrilirlar. ayriliklarin en tatsiz ve en cok "hata mi yapiyorum acaba ben, dertsiz basima dert aliyorum ama hayirlisi" denenidir. ortada major bir kabahat ya da anlasamamazlik oldugunda medeniyetsizlik goze alinarak carpisilir ve yarali olarak ayrilinir. ama bu medeniyetli ayrilma ayni zamanda hep tereddutte birakir.

incelikler yüzünden

imgoindeeperunderground
icinde buyuk bir yalan barindirdigina her yeniden incinip dinledigimde bir kere inandigim sarki. insan kendine her aci tecrubeden sonra iyilesince "artik beni asla yaralayamaz hayat, eger istemezsem" dese de, istemediginiz bir anda, beklemediginiz bir noktanizdan bir virus gibi girer ve hayat oyununu oynar. sonra da gulumseyerek bakip "ben seni hala acitabilirim" der. bu durumda akla murathan mungan ve yalniz bir opera siirinin o muhtesem kismi gelir;

"gun gelir bir gun
baska bir mevsim, baska bir takvim, baska bir iliskide
o eski agri
ansizin geri teper.
dilerim geri teper. yoksa gercekten
bitmissinizdir.."

blue pill or red pill

imgoindeeperunderground
matrix’in yolu acan cumlesidir. morpheus’un neo’yu "hapci mi yapacak acaba beni" endisesine surukledigini an an seyrettigimiz, ancak bir turk gibi davranmayip haplarin ikisini de yutmak istemedigi icin takdir ettigimiz sahnesidir. kirmizi hap, mavi hap derken hayatta gorduklerinle gercekten varolanlar arasindaki gecisi ifade eder aslen.

morpheus "abi bak simdi yutuyorsun bunlardan bir tane, sana baska bir dunyanin kapilari aciliyor, donmek istemezsin serefsizim.. sonra geliceksin gene isticeksin.. hadi sec bakalim hangisini istiyosun blue mu red mi" diye sorar. neo’da hapi yutar ve olaylar gelisir..

küçük hirsların peşinden kosan ufak insanlar

imgoindeeperunderground
hayatta bir yerlerde hep sicarlar. basariya kostuklarini zannederken ufacik dunyalari icine giren en ufak bir cikarsiz sevgi karsisinda aptallasir, duruma vakif olabilirlerse oncelikle durumu kavrayamaz ama kaybettikten sonra temelsiz bir binanin yedi sifir siddetinde deprem uygulanmis hali gibi olurlar. bu insanlari yikmanin en kolay yolu onlari sevmektir. amac yikmak degil de gercekten sevmek oldugunda seven icin uzucu olabilir ama sonuc kacinilmazdir.
devamli olarak kafalarinda hesaplari, inanilmaz bir savunma ve avunma mekanizmalari, ellerinde koz zannetikleri ile dolanirlar. ancak herkesin oldugu gibi bu insanlarinda bir ince noktalari, kendilerinde herhangi sebeplerle olusturduklari kabuklarinda bir delikleri vardir.
neticede ufak insanlardir ve cok buyuk isler beklememek gerekir. azla yetinmeyen coga tamah edermis sozunun aksine hem aza hem coga tamah edenlerdir.
benim kisisel olarak cok da aciyamadigim karakterlerdir cunku hayatin neresinden gelirlerse gelsinler hirslarinin esiri olmus, bencilliklerinin icinde kaybolmus, kendi bokunda bogulmus insanlardir.

kul tablasında kalan yarım sigarayı içmek

imgoindeeperunderground
sigaradan nefret etme sebebidir ama ayni zamanda sigarasiz zamanlarin tek caresidir. izmarit icmekten iyi olmasina ragmen, yeni bir sigaranin tadini vermez. yine de bir tiryaki icin avuntudur, bir sure idare edecek bir ilac gibidir. o kalan yarim sigarayi uc-bes kisi icmek ise bambaska bir zevktir. bir nefes sigara icin dostlarin birbirinin gozunun icine ezik ezik bakma sebebidir. hayati paylasan insanlarin paylasmak istemedikleri degersiz bir dumandir. enteresandir..

akşamdan kalan açık birayı içmek

imgoindeeperunderground
kalan son bira oldugunda son caredir. aynen alkol sonrasi kultablasinda kalan yarim sigarayi icmek gibi. agizda biraktigi bok gibi tadin otesinde "ben alkolik miyim", "hala neyi icmeye calisiyorum ben" sorularinin, bir de o saatte uyanan varsa "senin sonun kotu arkadasim" bakislarinin sebebidir. bir miktar acikli bir durumdur geceden essek gibi icmek ama sabah doymamis olarak uyanmak. oyle sarhos olsam ki bir daha ayilmasam istegidir. ayilmaya basladigin anda kendini bira kutusuna gommektir. ustelik ilik ve gazsiz bir biraya..

rıza efendi iki ekmek bir sut

imgoindeeperunderground
nedense kimsenin burada deginmedigi, 17 nisan 2005 fenerbahce besiktas macinda acilmis olan igrenc pankarttir. riza calimbay’in babasinin kapici oldugu bilgisine vakif ancak insanliktan yoksun bir kac fenerbahce taraftarinin, riza calimbay’i utandirma cabasidir. ancak okadar guzel bir cevap verdi ki riza calimbay, o kadar sert tepkiler geldi ki herkesten belki pisman olmuslardir diye umuyorum. hic mi babasi kapici olan yok onca fenerbahce taraftarinin arasinda, kapicilardan fenerbahceyi tutan da mi yok, akla en cabuk gelebilen sorulardir. bunu muteakip kapici olmak nasil bir ayiptir acaba. asil ayibi yapan teknik direktor onlarin basindayken bu ne cesarettir acaba. verilecek en guzel cevap daum efendi iki kokain bir eroin olurdu ama besiktasin cevabi macin skoruyla verildi o adama da en guzel hediye bu oldu derim ben, zaten otesine de gerek kalmadi.

17 nisan 2005 fenerbahçe beşiktaş maçı

imgoindeeperunderground
"ulan bunu cordoba olsa kesin yerdi" diyen komik fenerbahcelilerin ellerine alip yuvalarina donmelerini seyrederek eglendigimiz, pancu’nun her kurtarisinda "yukarda allah var" diye bagirdigimiz, rustu’ye yine "sukurler olsun" dedigimiz super otesi mac olmus, tum yorgunluklarin ve uzuntulerin bitmesine sebep olan, besiktas’in sampiyonluk macindan beri bir macta bu kadar eglenmedigimi fark ettigim mactir.
103 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol