(bkz: agıza alınmayacak seyler)
illa birisi ile çıkılacaksa en kolay yolu için;
(bkz: eski sevgiliyi unutmak için daha eski sevgiliyle çıkmak)
(bkz: eski sevgiliyi unutmak için daha eski sevgiliyle çıkmak)
tecrübenin açılımı.
her gün işe gitmek zorunda olmak ile eş tutulabilir. aktif çalışma hayatı içerisinde memur, işçi ilk akla gelenler olduğu gibi, kendi işinin sahibi olanlar(küçük işletme sahipleri) ile mesleki iş yeri sahipleri (avukat, doktor vs.) bulunur. işe gitmediğinde para kazanamayan, emek tabanlı gelir elde eden kişilerdir.
(bkz: aktif gelir)
(bkz: aktif gelir)
aktif çalışma yapmak zorunda kalan insanların ömürlerinin çok önemli kısmını iş yerlerinde geçirmek zorunda olmaları sebebiyle kendi başına bir hayat çeşidi olarak incelenmektedir.
ailemizden daha fazla görmek zorunda kaldığımız pek çok insan ile beraber kurulu düzenin parçalarından bir ya da bir kaçında rol alırsınız.
niteliğiniz değil işe konmuş olan bir ücret vardır ve ne kadar nitelikli olduğunuza bakılmaksızın o işin raicinden para alırsınız.
içerisinde tecrübe adı verilen bir nevi kazık yiye yiye kazık atmayı öğrenmek güdüsüne sahip olursunuz.
sabah kalkar gider, akşam çıkar eve döner ve bu döngü içerisinde emeklilik hayali ile bir ömrün en güzel kısmını geçirirsiniz. emekli olduğunuzda ellerim bak boş kaldı sözlü hafif müzik kulaklarınızda çınlar ve size çocukluğunuzu anımsatırsa, şaşırmayınız..
iş hayatı, kişi hayatı içerisinde en önemli kısımdır denebilir. bunun için size yatırım yapılır ve mesleki eğitim dediğimiz eğitimi alır, şanslıysanız iş bulursunuz, şansınız yukarıda anlattıklarım ile doğru orantılıdır.
biliyorum ki kimileri, cümlelerine "türkiyede" diye başlar ve bu durumun türkiyeye özgü olduğunu sanırlar, yanılırlar.
emek tabanlı gelir için dünya standartlarında iş hayatı budur, pek çok yerde durum bizden çok daha kötüdür.
hayallerinizi yitirdiğiniz, tümünü kaybetmeseniz de içerisinden çıkmaya çalıştığınız kavanozun her zıplayışta kapağına tepenizi vurduğunuzdan, bir süre sonra akıllı uslu denen adamlardan biri olur, zıplamayı bırakır işinizi yaparsınız.
iş hayatı bir koşu bandına benzer, ne kadar hızlı koşarsanız o kadar çabuk kalp krizi geçirirsiniz..
ailemizden daha fazla görmek zorunda kaldığımız pek çok insan ile beraber kurulu düzenin parçalarından bir ya da bir kaçında rol alırsınız.
niteliğiniz değil işe konmuş olan bir ücret vardır ve ne kadar nitelikli olduğunuza bakılmaksızın o işin raicinden para alırsınız.
içerisinde tecrübe adı verilen bir nevi kazık yiye yiye kazık atmayı öğrenmek güdüsüne sahip olursunuz.
sabah kalkar gider, akşam çıkar eve döner ve bu döngü içerisinde emeklilik hayali ile bir ömrün en güzel kısmını geçirirsiniz. emekli olduğunuzda ellerim bak boş kaldı sözlü hafif müzik kulaklarınızda çınlar ve size çocukluğunuzu anımsatırsa, şaşırmayınız..
iş hayatı, kişi hayatı içerisinde en önemli kısımdır denebilir. bunun için size yatırım yapılır ve mesleki eğitim dediğimiz eğitimi alır, şanslıysanız iş bulursunuz, şansınız yukarıda anlattıklarım ile doğru orantılıdır.
biliyorum ki kimileri, cümlelerine "türkiyede" diye başlar ve bu durumun türkiyeye özgü olduğunu sanırlar, yanılırlar.
emek tabanlı gelir için dünya standartlarında iş hayatı budur, pek çok yerde durum bizden çok daha kötüdür.
hayallerinizi yitirdiğiniz, tümünü kaybetmeseniz de içerisinden çıkmaya çalıştığınız kavanozun her zıplayışta kapağına tepenizi vurduğunuzdan, bir süre sonra akıllı uslu denen adamlardan biri olur, zıplamayı bırakır işinizi yaparsınız.
iş hayatı bir koşu bandına benzer, ne kadar hızlı koşarsanız o kadar çabuk kalp krizi geçirirsiniz..
(bkz: insan ziyanı)
(bkz: nü)
cocuğu bakkala göndermek başlığında detaylı olarak incelenmiş olan "bakkala gitmeme güdüsü" sebebi ile çocuğu evde olmayanların çözümüdür. apartman altında bakkal sahibi olanlar önce camdan memelerini sarkıtmak arkasından da kafasını uzatmak suretiyle "kemal efendiiiiii" diye çığırdıktan sonra "hah..kemal efendi, çocuk yok da evde, sepetin içine koydum parayı, 2 tane ekmek yollayı ver" der ve bakkaldan alışverişini bu yolla yaparlar. kemal efendi bıkmıştır bu karılardan ama bişey de diyemez, müşteri velinimettir neticede.
ayrıca;
(bkz: hafifletici sepetler)
ayrıca;
(bkz: hafifletici sepetler)
#245357
çok güldüm, ne güzel oldu.
çok güldüm, ne güzel oldu.
verecek cevap bulamayan çocukların "sensin o" demek yerine daha bilmiş bir hava ile, sanki gerçekten kendi diyenin kendi olacağına inanır gibi, el belde ağız büzerek söylediği komik cümle.
yediğiniz laf karşısında verecek cevabınız olmayan her durumda "kendi diyen kendi olur" tadında kurtarma aparatı..
bunca eleştiriye rağmen haftalardır çok satanlar listesinden inememesi sonucu, kendisine yeni bir ferrari alacak parayı çıkarmış bilgedir. kitap da bir enteresandır ayrıca, bu bilge abi kimsenin bulamadığı o yüce bilgelere çaat diye rastlamış, onlar nedense bizim bilgeyi aralarına almıştır. at yalanı sikeyim inananı mevzusundan hareketle yahut paranın gücüne dayandırılabilecek bir açıklama ile mantıktan uzak gelmiştir kendisi bana. bitirmek de bu sebeple kısmet olmadı sanırım.
gün içerisinde birisi gelse bize, sen bırak işini, malı mülkü, dünya fani, boş işler bunlar dese, biz de kalkıp hindistana gitsek böyle bir şey çıkar işte ortaya. orada bilgeler bizi yetiştirse, biz de onlara söz versek geri döndüğümde sizin sesinizi duyuracağım diye, gelsek kitap yazsak. hikayenin özü budur..
gün içerisinde birisi gelse bize, sen bırak işini, malı mülkü, dünya fani, boş işler bunlar dese, biz de kalkıp hindistana gitsek böyle bir şey çıkar işte ortaya. orada bilgeler bizi yetiştirse, biz de onlara söz versek geri döndüğümde sizin sesinizi duyuracağım diye, gelsek kitap yazsak. hikayenin özü budur..
birisine gıcık olmak, sinir olmak, asabı bozulmak.
para ile beraber "kimde bulunduğu dışarıdan bakılarak anlaşılamayanlar"dan birisi.
şu ana kadar bir başlık altında gördüğüm en zekice bkz kendisi..
#118357
#118357
altını doldurmak zorunluluğu hissederken bir yandan da içinizden "ulan adım anketçiye çıkacak bunların yüzünden" hissine kapılmanıza sebep olan ukdelerdir. ilk entryi yazan olarak tanım getirseniz de, akabinde birileri olayı anket doldurma hevesi ile başlatacak ve ilk yazan olarak ihale de size kalacak, akıllının biri anket gördüm sanki tadında bir ayar verecek,içinizde ukde kalacaktır..
her ne kadar başlıktan büyük olan kız mı yoksa yalan mı anlaşılamasa da bu satırların sahibi yalanın büyük olduğu var sayımına dayanarak ve her ikisi için de uygun olmasından yola çıkarak "boyutu değil işlevi" sözünü örnek olacak en uygun bkz seçmiştir.
hem büyük kızların yalanı hem de kızların en büyük yalanlarından olması itibariyle buraya layık görülmüştür kendisi.
aynı zamanda gayet şık, anket niteliği taşımasından dolayı, altına akla gelen yalanlar doldurulması durumunda anketçi durumuna düşeceğimden genç arkadaşlarımı uyarmayı da borç bilirim efendim.
hem büyük kızların yalanı hem de kızların en büyük yalanlarından olması itibariyle buraya layık görülmüştür kendisi.
aynı zamanda gayet şık, anket niteliği taşımasından dolayı, altına akla gelen yalanlar doldurulması durumunda anketçi durumuna düşeceğimden genç arkadaşlarımı uyarmayı da borç bilirim efendim.
başlığın soru olması itibariyle altına girilen her entry cevap niteliği taşıyacak gibi dursa da, madem bu bir başlık altında da entry bulunması gerekiyor. bu sebeple ilk harfleri itibariyle "ankara şehir kulübü" uygun bir yanıttır efendim kendisine..
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?