confessions
  1. toplam entry 6645
  2. takipçi 1
  3. puan 117996

michael jackson

imgoindeeperunderground
amerika birleşik devletlerinin hükümetçe nefret ettiğinden emin olduğum insan. ve bu sebeple mesela türkiye’den bile "sübyancı","pornocu","kendini beyazlatıyo","ibne mi ne aceba gıı" gibi gerzek sesler yükselebiliyor. çünkü medya hep doğruyu söyler, çünkü biz, bize gösterilmek istenenlerden ötesini asla görmeyiz ve bu gösterilenler tek haneli iq’lara göre olmalıdır. defalarca tekrar edilmeli ve her yerde aynı şeyler yazmalıdır "michael jackson sübyancı mı?" şeklinde başlıklar atılmalı ve biz adını gördüğümüz her yerde sadece bunu düşünene kadar bu devam etmelidir.. ta ki michael jackson susana kadar. ki sustu..

peki acaba oturup da bu adam ne anlatmaya çalışıyodu da amerika kendisinin amına koymak için hırs yaptı diye düşünmek mümkün mü? (değil mi?).. son çektiği kliplere bakmak, şarkıların sözlerini azıcık anlamaya çalışmak mümkün mü? (değil mi?)

mesela şu aşağıdaki şarkı sözleri bir cevap olabilir mi size;
have you seen my childhood?
i’m searching for the world that i come from
’cause i’ve been looking around
in the lost and found of my heart...
no one understands me
they view it as such strange eccentricities...
’cause i keep kidding around
like a child, but pardon me...

people say i’m not okay
’cause i love such elementary things...
it’s been my fate to compensate,
for the childhood
i’ve never known...

have you seen my childhood?
i’m searching for that wonder in my youth
like pirates in adventurous dreams,
of conquest and kings on the throne...

before you judge me, try hard to love me,
look within your heart then ask,
have you seen my childhood?

ya da mesela bu kadar tepkiyi üzerine çekmiş olmasında earth song ve they dont really care about us gibi muhteşem kliplerin etkisi olabilir mi?

bir şey hakkında fikir sahibi olmak için öncelikle bilgi sahibi olunması gerektiği, amerikanın her dediğine inanılmaması gerektiği, medyanın kapitalist düzenin para sahiplerine ait olup ancak onların sesini çıkarabildiği gibi gerçekleri unutmamak lazım.. bir insanı hayatı boyunca mutsuz edicek kadar çok suçlama içerisinde bırakırken (ki kendisinin bizlere bilinen bir kötülüğü dokunmamıştır) birazcık "acaba mı?" demek lazım..

mayo reklamlarının yasaklanması

imgoindeeperunderground
nereden başlasam bilemediğim bir mevzu.. oncelikle aklınıza gelebilecek her türlü zik hakkında yazılmış olan reklam konusuna, bu konuda hiç bir şey yazılmamış olması beni gerçekten dehşete düşürdü. inşallah aslında yazılmıştır ama ben bulamıyorumdur diye düşünmek zorunda kaldım.. ((ara: reklam) , (ara: mayo) )

başımıza gelmiş olan şeylerin çoğunun farkında bile olamadığımızın ispatıdır bu konu. istanbul’un her yanındaki bilboardları yazın gelmesi ile birlikte "giyinmek güzeldir" sloganlı tesettür giyim sanayii reklamlarının kaplaması, zeki triko, nelson, kom gibi markaların ise "insanların ahlakını bozar, dikkatini dağıtır, kaza olur" gibi gerekçelerle bilboardlara reklam vermek bir yana kendi binalarına bile reklam asmak için izin alamamaları gerçeğidir ve bu gerçek kadir topbaş tarafından sürekli yalanlanmaktadır ama hala ortada bu reklamlardan eser yoktur.

zeki triko duruma tepkisini gösterebilmek, sesini duyurabilmek için atatürk’ün plajda çekilmiş meşhur fotoğrafı ile reklam yapmış geçen sene, ne kadar dikkatimizi çekti? bu sene daha dikkat çekici olabilmek adına patlıcan ve salatalık ile yapacakmış reklamını..helal olsundan başka bir şey denmiyor..

bu zihniyetin sapık ruhlu adamlarının sikleri kalkmasın diye kaç heykel, kaç resim, kaç fotoğraf, kaç sergi, kaç film, kaç kitap yasaklanmalı? neremize kadar örtmeliyiz, ayak bileği de yeterince tahrik edici mi? vücutlarında sahip olabildikleri yegane baş, yarrak başı olduğundan mı sürekli olarak tahrik oluyor ve hatta tahriş oluyorlar?

bu özgürlüklerin tamamını kaybetmeden değerlerini anlayacak mıyız yoksa giyinmek gerçekten güzel midir?

vurdurma vur yüreğim

imgoindeeperunderground
bir sertab erener şarkısının çok yanlış anlaşılması sonucu ortaya çıkan çarpık zihnimin ürünüdür ve bunun böyle olduğu da oldukça geç anlaşılmıştır çünkü kendisi esasen "vur, durma vur yüreğim vur" demektedir ama ben en iyi savunma saldırıdır diye düşünerekten bunu "vurdurma kendin vur" olarak algılamaktayımdır. evet boyledir.

günümuzde mutluluk

imgoindeeperunderground
gunumuzde mutluluk hakkında yazılanlardan edinebildiğim fikir şu şekilde: "mutluluk istediğin şeye istediğin zaman sahip olabilmektir"(kebap olabilir mesela örnek..).

bu durumda bir başka deyişle kendini tatmin edebilme hissine mutluluk denir.

bu fikirden hareketle doyurulmamış istekleri daha fazla olan insanların mutlu olma olasılığı angelina jolie’den fazladır ya da en azından kendisini bu şekilde kandırabilmesi için bir olanak mevcuttur ve kendisini kandırarak da mutlu olsa mutluluğun sahtesi olmaz.

mutluluk mevzusuna "gunumuzde" diye baslayan bir bakış açısı getirmek amacı ile başlığı açan kardeşimiz de sanıyorum eskiden mutluluğun daha farklı bişi olduğuna dikkat çekmek istemektedir. oysaki geçmişte de mutluluk istediğin şeye istedin anda sahip olabilme tatmini idi, sadece onların yolları başkaydı (kebapçıya telefon açamayıp, evde hazırlanmış olan kıymalı iç ile oraya kadar yürümek, orda pide olana kadar beklemek, alıp eve gelip afiyetlen yemek gibi..).

iki duvar arasında

imgoindeeperunderground
iki duvarın nerelerimizde durduğuna göre değişkenlik yaratabilecek bir durumdur.

1. duvar altta, 2. duvar üstte ise: ayağınız yere basar, güneş, yağmur, kar gibi doğa olaylarının üzerinize yağmasını engelleyebilirsiniz ancak yine de oldukça ilkeldir, yanlardan gelecek tehlikelere açıksınızdır. bu durumun insanlarının ayın 2. ve 17. günlerine dikkat etmesi gerekmektedir, yanlara şemsiye dayandıysa göte kaçabilir, açılmayabilir.

1. duvar altta 2. duvar yanda ise: sırtınızı dayayacak bir teras sahibi olmuşsunuz demektir. para ile ilişkilerin yoğun ve iyi olabileceği bir döneme girmektesinizdir. alttakinin üzerine minder koyun, uzatın bacaklarınızı, götünüz biraz rahat görsün. şemsiyeniz varsa açın, başınıza güneş geçmesin. güneş yanıklarına dikkat.

1. duvar üstte 2. duvar yanda ise: düşüyorsunuz demektir. ayaklarınızın çenenize çarpıp dudağınızı patlatmamasına dikkat edin. yahut şemsiyeniz var ve hala götünüze girmemişse açın, düşüşünüz yavaşlasın. yerde bulunabilecek dikey objelere dikkat.

spermler arasındaki diyaloglar

imgoindeeperunderground
kaderci sperm: kısmetse yumurtaya ilk ben varıcam

hırslı sperm: o yumurtaya benden önce kimse varamayacak

akıllı sperm: koşun abi siz, ben yetişirim sonra size

uyuşuk sperm: aaa herkes gitmiş..hangi yoldan gidiliyo ki bu yumurtaya

ticari kafalı sperm: yumurtaya tur düzenliyoruz abi, 12 taksit

komunist sperm: arkadaşlar,yumurta kapitalizmin bir gölgesi gibi üzerimizde, gelin birlik olalım, elele verelim, emekçiyi destekleyelim

aptal sperm: koşuyorum..koşuyorum..koşuyorum..ve..aa yol kapalı

csi ajanı sperm: benden önce bu yoldan biri daha geçmiş olmalı, izlerinden birer örnek alayım

clubber sperm: abi sıcakmış burası.. pattttlıyooo..

yaşlı sperm: ya şu ajansı dinleseydik de ondan sonra çıksaydık yola

anne sperm: oğlum terliklerini giy ööle koşuyosun

şirin sperm: her şeyi şirinlemek istiyorum şirin babaa

sinirli sperm: bu mına kodumun yolu da bitmek bilmedi mına koim

asena ozçetin

imgoindeeperunderground
1991 yılında çizgi ötesi ile başlayan, sonradan adını hard lines olarak değiştiren bu grup ile 1996 yılına kadar ankara’nın rock barlarında şarkı söyleyen, 1996 yılında bu grup ile tuborg rock festivalinde birincilik alan, bu grubun dağılmasından sonra vertigo ve dna isimli gruplar ile devam eden, istanbul’da kemancı, doors ve eylül isimli barlarda uzunca süreler sahne alan, 1999 sonunda karakedi haline dönüşen bir grup ile günümüze kadar gelen 1973 istanbul doğumlu abla. kendisini ankirockfest’de bu sene izlemek mümkün..
14 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol