confessions

hepimizhiciz

- Yazar -

  1. toplam entry 1379
  2. takipçi 1
  3. puan 30190

la faute a fidel

hepimizhiciz
julie gavras’ın yönettiği ve julie depardieu, stefano accorsi, nina kervel ile benjamin feuillet’nin rol aldığı fidel’in yüzünden 2007 sundance’de oyuncularının muhteşem performansları ve güçlü senaryosuyla hem eleştirmenleri hem de izleyicileri büyüleyen bu toplumsal huzursuzluk filmi, yedi yaşında bir kızın gözlerinden anlatılıyor. o kadar ki, kamera bile onun boyundan çekim yapıyor. 1970’de geçen filmin kahramanı, babası siyasal eylemci, annesi de kürtaj araştırmacısı olan küçük anna. siyasal düşüncelerinin dozunu iyice artıran anne ve babası, sonunda geniş evleri de dahil tüm burjuva zevklerinden vazgeçmeye ve kendilerini köktenci eylemlere adamaya karar verir. sarsılan anna, bitmek bilmeyen mülteciler ve ideolojik meseller arasında çığlık çığlığa isyan eder.

uzun cümle kurmak

hepimizhiciz
söyleceklerini bir çırpıda(!) bir cümlede söylemek isteyip, lafı toparlayamadan, aralarda konu dışına çıkıp, sonra tekrar konuya dönüp, örneklemeleri de aynı cümle içinde kullanıp, karşıdaki insanın içini bayıp, dikkati dağıttıktan sonra yüklem ile son bulan cümledir.
çoğu zaman iç karartıcı olabilmekte ve cümleden hiçbir şey anlaşılamamaktadır.

anne

hepimizhiciz

anne...

ben en çok sana benzediğimi hissettiğimde melek olacağım....

saçlarıma aklar düştüğünde,
kızıma her sarılışımda,
senin merhametinden bir parça içimde hissedersem;

gece hiç ses etmeden, uykusuzluğuma sövmeden kızım için uyandığımda,
onun saçlarını okşadığımda gökyüzünde uçar gibi hissettiğimde,
gözlerimdeki yaşları hiç görmemesini sağlayabildiğimde,
bir annenin o sonsuz şefkatiyle kucakladığımda bebeğimi,

ben sen olacağım anne.... ve hep kanatsız bir melek olacağım...

insan büyüdükçe yok olan şeyler

hepimizhiciz
yüzdeki o masum ifade, gülümseme, parlayan gözler, gerçekle hayali ayırt edememe, acıyı kavramama, yitmenin ne demek olduğunu bilmeme, sırtında tonlarca yükle dolaşmama özgürlüğü, her söylediğine ılımlı yaklaşan insanlar....

hepsi, herşey yok oldu.... elde avuçta ne varsa mutluluğa dair, hakmış gibi aldılar.... oyuncak kırıldı... bir yenisi de avutmaz oldu...

insan büyüdükçe yok olan şey sadece insanlık

hastane

hepimizhiciz
okmeydanı ssk onkoloji (kanserle mücadele) bölümü..
tekerlekli sandalyelerde gelen, sedyelerde gelen hastalar ve onların perişan haldeki yakınları. herkes bir yerlere koşuşuyor. herkes ayrı bir sırada. muayene olmak için bekleşen insanlar. kemoterapi için gün almaya çırpınan insanlar. bir yanda dışarıda sigara tüttüren, bir yanda gözleri dolan insanlar.
diğer bir yanda da okmeydanının mavi melekleri. gönüllü olarak hasta ve yakınlarına yardım eli uzatıyorlar. hepsi hemşirelikten emekli olmuş şimdi umut dağıtıyor.
yolunuz düşerse hayata sımsıkı sarılmak için bir neden. gidin görün ve yaşananların hiç kolay şeyler olmadığını anlayın. parmağımızda oluşan küçücük bir yara bile bize ne ızdıraplar verirken oradaki insanların ne acılar içinde olduğunu hissedin. bunu ancak görerek ve yaşayarak anlayabilirsiniz.
30 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol