bunu yapan insan denen varlıklara sıralanabilecek en aşağılık sıfatların bile yetersiz kalacağı anlardır. insan olan da azcık da olsa merhamet, acıma hissi, yürek olur... bir tane zavallı kadıncağıza, ağızlarından salyalar saçan onlarca vahşi-kokuşmuş-çürümüş-kudurmuş hayvanın bu yaptıklarına insan olan dayanamaz.
340 sayfalık bir kitaba 62 öyküyü sığdırabilmenin püf noktasını gözler önüne sermiş kitap. hesapladım, öykü başına 5 sayfa düşüyor. öykülerin kimisi daha kısadır, kimisi de daha uzun... demek üç-beş sayfalık yazıları da öykü diye koymuşlar. dur bi okuyalım...
27 nisan gecesi muhtırasından sonra hükümetin yakın bir zamanda karara bağlayarak kaos ortamını bir nebze dindirmesi gerekeceği süreç. gerçi hükümet 4,5 seneyi aşkın bir süredir yönetimde, bu sebeple bu seçimin kasım ayından daha öne çekilmesi, sadece olası bir krizi yok etmek için atılacak bir adımdır. zaten dünkü cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra dillendiren bu erken seçim görüşlerinin, tarihimizde ilk defa mahkemelik olan cumhurbaşkanlığı seçimiyle aynı gece yapılan genelkurmay başkanlığı açıklamasıyla hız kazanması kaçınılmazdır.
queen ile birlikte yaptığı under pressure adlı şarkıyla queen severler tarafından da çok sevilmiş, glam rockın öncülerinden olan müzisyen.
bu nasıl "pure" demek dedirten ve ayrıca david bowieye ithafen yapıldığı söylenen, güzel mi güzel, klibi de ilginç olan bir placebo şarkısı.
köklü ve tabii ki eskilerden, yabancı bir müzik şirketi. büyük grupların plakları -örneğin queen- buradan çıkardı.
bütünleştirici ve örnek olmasını dilediğim entrylerine ( #538664 )devam etmesini dilediğim yeni yazar. hoş gelmiş.
orkun uçarın kendi yöntemleriyle yapmış olduğu kişisel web sitesi. derzulya adı ise, türk edebiyatında fantastik serinin ilk örneği olan derzulyadan gelmektedir.
yapılan açıklamada ifade edilenler hepimizin bildiği ve burada dile getirdiğimiz gerçeklerdir. genelkurmay başkanlığının son yıllarda ve yakın geçmişte gözler önüne serilen, bazı kasıtlı ve "güç gösterisi haline getirilmekten de tehlikeli bir hal almış irticai faaliyeteri", gerektiği kadar örneklemiş ve bu durumun verdiği endişeyi dile getirmiştir. ancak bu açıklamada dikkat çekmek istediğim iki nokta var ki, bence konunun düğüm noktası da budur. birincisi bu paragraf:
"son günlerde, cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde öne çıkan sorun, laikliğin tartışılması konusuna odaklanmış durumdadır. bu durum, türk silahlı kuvvetleri tarafından endişe ile izlenmektedir. unutulmamalıdır ki, türk silahlı kuvvetleri bu tartışmalarda taraftır ve laikliğin kesin savunucusudur."
evet, cumhurbaşkanlığı seçimi başlığında yazdığım son entry aklıma geldi bu paragrafı okuyunca. bakın işte, ülkenin içine sürüklenmesine ramak kalmış bu bataklık vaziyetini yakinen görmek için ankarada yaşamak, belli partilerin içinde bulunmak ya da bir ideolojik görüşü benimsemek gerekmiyor. başımızda bulunan laiklik ve cumhurtiyet rejiminin ilerlemesine değil, gerilemesine sebep olacak bir yönetim anlaşıyının; bu yönetim içindeki bazı ellerin işi toplumsal oyun haline getirmesinin vardığı nokta; ayrıca yine bu endişeleri yaşatan grubun ülkenin en önemli makamlarını, birer birer avucunun içine almak istemesinin verdiği tedirginliğin bir dışa vurumudur.
demokratik hak elbette seçilen kişi ya da kişilere saygıyı gerektirir. ancak burada dikkat edilmesi gerekilennokta "irticai faaliyetler" kavramıdır. sana demokratik yollarla verilmiş olan bu görevi, eğer ülkenin hassas noktalarını eşeleyecek bir şekilde, toplumsal huzuru kaçııp siyasi güvensizliği kaybettirecek bir halde kullanmaya yeltenirsen, bunu daha fazla devm ettirmen mümkün değildir. zira bu noktada, sadece beyinlere kazınmış ve en geniş bakış açısına sahip olsa bile içinde bir yerde belirli ideolojileri barındıran siyasi grupların değil, ülkenin sarsılmaz bütünlüğü ve bağımsızlığının en büyük ifadesi olan silahlı kuvvetlerin, durumu hangi yönde gördüğü önemlidir.
açıklamada dikkat çeken ikinci paragraf ise şu:
" özetle, cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder atatürk’ün, “ne mutlu türküm diyene!” anlayışına karşı çıkan herkes türkiye cumhuriyeti’nin düşmanıdır ve öyle kalacaktır."
ne mutlu türküm diyene sözünde bile bir art niyet bulup, kavram karmaşaları içinde boğularak, farkında olmayarak ayrımcılık yaratan kimselerin ne kadar da büyük bir gaflet içinde bulunduklarının genelkurmay tarafından dillendirilmesi de önemlidir. aslında içerde bizi tahrik eden ve yakamızı hiçbir zaman da bıramayacakmış gibi görünen bazı şer düşünceler ve bunun sonucu olan saptırılmış yönlendirmelerin, özde, türk kimliği ve bütünleştirici yapısını hala da kavrayamamaların verdiği rahatsızlık da açıkça göülmektedir.
kısaca, ne gerici ne de ayrıştırıcı fikir ve eylemlerin hiçbir zaman amacına ulaşamayacağına dair bazı hatırlatmaların yapıldığı, ve bence de bazı gruplar için düşünsel dinamizmin korunması ve davranışlarını ona göre devam ettirmeleri açısından önemli bir açıklama olmuştur.
bu açıklamada, sadece demokrasiye karşı bir müdahalede bulunulduğunu söylemek, dünyanın en saf davranışı olur sanırım.
"son günlerde, cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde öne çıkan sorun, laikliğin tartışılması konusuna odaklanmış durumdadır. bu durum, türk silahlı kuvvetleri tarafından endişe ile izlenmektedir. unutulmamalıdır ki, türk silahlı kuvvetleri bu tartışmalarda taraftır ve laikliğin kesin savunucusudur."
evet, cumhurbaşkanlığı seçimi başlığında yazdığım son entry aklıma geldi bu paragrafı okuyunca. bakın işte, ülkenin içine sürüklenmesine ramak kalmış bu bataklık vaziyetini yakinen görmek için ankarada yaşamak, belli partilerin içinde bulunmak ya da bir ideolojik görüşü benimsemek gerekmiyor. başımızda bulunan laiklik ve cumhurtiyet rejiminin ilerlemesine değil, gerilemesine sebep olacak bir yönetim anlaşıyının; bu yönetim içindeki bazı ellerin işi toplumsal oyun haline getirmesinin vardığı nokta; ayrıca yine bu endişeleri yaşatan grubun ülkenin en önemli makamlarını, birer birer avucunun içine almak istemesinin verdiği tedirginliğin bir dışa vurumudur.
demokratik hak elbette seçilen kişi ya da kişilere saygıyı gerektirir. ancak burada dikkat edilmesi gerekilennokta "irticai faaliyetler" kavramıdır. sana demokratik yollarla verilmiş olan bu görevi, eğer ülkenin hassas noktalarını eşeleyecek bir şekilde, toplumsal huzuru kaçııp siyasi güvensizliği kaybettirecek bir halde kullanmaya yeltenirsen, bunu daha fazla devm ettirmen mümkün değildir. zira bu noktada, sadece beyinlere kazınmış ve en geniş bakış açısına sahip olsa bile içinde bir yerde belirli ideolojileri barındıran siyasi grupların değil, ülkenin sarsılmaz bütünlüğü ve bağımsızlığının en büyük ifadesi olan silahlı kuvvetlerin, durumu hangi yönde gördüğü önemlidir.
açıklamada dikkat çeken ikinci paragraf ise şu:
" özetle, cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder atatürk’ün, “ne mutlu türküm diyene!” anlayışına karşı çıkan herkes türkiye cumhuriyeti’nin düşmanıdır ve öyle kalacaktır."
ne mutlu türküm diyene sözünde bile bir art niyet bulup, kavram karmaşaları içinde boğularak, farkında olmayarak ayrımcılık yaratan kimselerin ne kadar da büyük bir gaflet içinde bulunduklarının genelkurmay tarafından dillendirilmesi de önemlidir. aslında içerde bizi tahrik eden ve yakamızı hiçbir zaman da bıramayacakmış gibi görünen bazı şer düşünceler ve bunun sonucu olan saptırılmış yönlendirmelerin, özde, türk kimliği ve bütünleştirici yapısını hala da kavrayamamaların verdiği rahatsızlık da açıkça göülmektedir.
kısaca, ne gerici ne de ayrıştırıcı fikir ve eylemlerin hiçbir zaman amacına ulaşamayacağına dair bazı hatırlatmaların yapıldığı, ve bence de bazı gruplar için düşünsel dinamizmin korunması ve davranışlarını ona göre devam ettirmeleri açısından önemli bir açıklama olmuştur.
bu açıklamada, sadece demokrasiye karşı bir müdahalede bulunulduğunu söylemek, dünyanın en saf davranışı olur sanırım.
ilginç şarkıları olan, kıbrıs dolaylarından bir müzik grubu.
chpnin gerekli çoğunluğun sağlanamadığını gerekçe gösteren başvurusu dolayısıyla, anayasa mahkemesinden dönebilecek bu sürecin, olası bir erken genel seçime gidilmesine sebep olabilecek konuma doğru uzanan seçim. cumhuriyet tarihinde, cumhurbaşkanlığı seçimleri de böylelikle ilk defa mahkemeye düşecek. komik olan durum da şu: mecliste büyük bir çoğunluğu elinde bulunduran bir partinin diğer partilerle böyle bir uzlaşmazlığa ve dolayısıyla da başarısızlığa uğramasıdır. kaldı ki cumhurbaşkanlığı seçiminin olası bir erken seçimden sonra, yeni bir hükümet tarafından seçilmesi daha hayırlı olur görüşü de çoğunlukla. tabii ki iktidar partisinin "demokratik hak kullanmak" cümlesinin arkasında başbakanlık, meclis başkanlığı, cumhurbaşkanlığı gibi önemli makamları parsellemek istemesi de diğer kesim tarafından tehlike olarak algılandığı için, şimdiki cumhurbaşkanlığı seçiminin epey kargaşa yaratacağı da kaçınılmazdır.
şu anda birinci tur oylaması yapılan seçim.
yeni bir çömez, yazar adayı. bskk adına hoş geldin diyorum.
kara kulenin dördüncü cildi. türkçeye altın kitaplar tarafından büyücü ve cam küre adıyla çevrilmiştir. bu romanda roland deschainın çocukluğuna dönülür. ve hayatında büyük ve unutulmaz bir etki yaratan aşkı susan delgado ile tanıştığı ve susan delgadonun ölümüne neden olan olaylar anlatılır. bu romanda rolandın arkadaşları cuthbert ve alaini de okuyucular tanıyacaktır. ayrıca bir önceki seride olmadık bir yerde yarıda kalan momo blaine ile bilmece yarışı bu kitapta tabii ki sonlanır.
stephen kingin başyapıtı olan kara kule serisinin ikinci kitabı. türkçeye altın kitaplar tarafından üçün çekilişi adıyla çecrilmiştir. bu kitabın başında roland deschain kendini orta dünyada batı denizinin kıyısında bulur. yola çıktığından belli bir zaman sonra başka bir dünyaya açılan üç kapı çıkar karşısına. ve bu kapılardan geçiş yaparak, kara kuleyi bulma macerasında kendisine eşlik edecek geleceğin silahşorları olacak new york arkadaşlarını bulur.
kara kule serisinin ilk kitabı. türkçeye altın kitaplar tarafından silahşor adıyla çevrilmiştir. diğerlerine göre hacim olarak kıyaslanamayacak ölçüde incedir. ancak kara kuleyi bulmak için hayatını yollarda sürdüren son silahşor roland deschain ve kara kulenin mantıksal yapısı hakkında bu kitapta önemli açıklamalar mevcuttur. roland kitabın başından sonuna kadar, büyücü walterın takibini sürmektedir bu kitapta. walterı bulup kara kuleye ulaşabileceği yol ile ilgili bilgi almak niyetindedir.
günümüz dünyasının çok ilerisinde teknolojileri hayal edilip buna uygun dünyalar kurularak hikayeler yaratılan edebi tür. bilimkurgu türünün belirgin özelliklerinin keşfedilebilmesi için özellikle de asimovdan okunmasının faydası vardır.
diğer rus yazarlarında da gözlemlendiği gibi, romanlarında çeşitli dünya görüşlerini kişisel ya da toplumsal çarpıklıklarla ifade etmeye çalışmış yazar.
honda’nın enduro tipi motosiklet modeli. abartmamak şartıyla engebeli arazilerde turlamak ve toza toprağa karışmak oldukça eğlenceli gelebilir.
http://www.honda.com.co/img/xl200_blanca.jpg
http://www.honda.com.co/img/xl200_blanca.jpg
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?