bir gün başıma gelir mi diye ümit ettiğim dinlenme hali.
karanlık güç odaklarının, insansı görünümünü muhafaza ederek tuhaf yaratıklara dönüştürdüğü, her daim tetikte saldır talimatı bekleyen, çakal sürüsünün trans halinde tekrarladığı cümle. geçtiğimiz günlerde nobel ödüllü yazarımızı tehdit edecek kadar cüretkar ve türkiye zararlısı zavallıların, başta abdnin ve diğer emperyalisit güçlerin ülkemizi işgaline sesi çıkmadığı halde, bu güçlere karşı gelenleri sindirmek için kullandıkları kalkan cümle.
cinayetin ardından biraz zaman geçince cenazede atılan bu slogan tepki çekmeye başladı. siyasi parti başkanları bile bu konuda demogoji yapmaya başladılar. oy avcılığını bu toplumun aptal olduğu ön kabulüyle yapıyorlar. ermeniyiz denince ermeni olunmaz. empati yapmak zeka gerektirmeyen basit bir algılama yöntemidir. bir an için, ölenin yerine kendinizi koyarak dayanışma veya tepki göstereceğiniz bir durumdur. insansı ve doğal bir durum yani. doğal olmayan lafzi anlamda bile tahayyüle sahip olamayacak kadar fanatikleşmektir. kişinin alt kimliğine helal gelecek kaygısıyla papağansı bir donuklukla alt kimlik vurgusudur.
cinayetin ertesi günü hatayda bir yerel gazete için yazdığım köşe yazısının başlığıdır.
” hepimiz grant dink’iz
hepimiz ermeniyiz”
agos gazetesi genel yayın müdürü hrant dink istanbul’da gazete bürosunun önünde silahlı saldırıya uğradı. bu saldırı neticesinde “ tek silahım samimiyetimdir” diyen, çok özel sevgileri ve değerleri yaşama geçiren ‘iyi’ bir insan yaşamını yitirdi. önce güvercin tedirginliğinde yaşamaya mahkûm edildi ve sonra alçakça bir saldırıyla öldürüldü. türkiye, en cesur ve özgür sesini, dağ gibi kararlı ve büyük sevgisini barındıran yüreğini kaybetti. son yazısında güvercin tedirginliğinde yaşamak zorunda bırakıldığını anlatmıştı yürek yakan cümlelerle.
-yürek yakan seslere kulak tıkıyor bu ülkeyi yönetenler.
- koltuklarını korumak uğruna kan ve ölüm tacirliği yapıyorlar.
- kasaları dolsun diye kardeşlerimize kurşun sıkıyorlar.
- demokratik ve özgür yaşamı engellemek için yasaklar koyuyorlar.
- köşeye sıkıştıklarında da yasağı korumak uğruna ‘bedel’ istiyorlar.
işte size bedel
“bir insanı güvercin tedirginliğine hapsetmenin nasıl bir bedel olduğunu bilir misiniz? ölüm-kalım dedikleri bu olsa gerek. onun kadar sağıma soluma, önüme arkama göz takmış durumdayım. başım onunki kadar işte size bedel…işte size bedel… işte size bedel… diye haykırıyordu son yazısında hrant dink. ama bu ülkeyi yönetenlere ve muhalefet postu giymiş şaşkınlara bu bedel yetmiyordu. çünkü;
- insanın yüreğinin derinliklerinden gelen haykırışları duyamıyor bu ülkeyi yönetenler.
- abd icazetli siyasi kimlikleri, kulaklarını ve yüreklerini sağır etmişti.
- her dakika yaşanan acıları göremeyecek kadar kör.
umurlarında da değildi. anlayamazlardı zaten, bu ülkede özgür fikirli olmanın, akıntıya karşı kürek çekmenin ve bir hayatı insan kalarak tamamlamanın onurunu. sonunda ırmak olup aktı hrant dink. dünyalar iyisi bir onurlu insan su misali kanını akıtıp aktı toprağındaki çatlağa.
işte size bedel... işte size kan... işte size ölüm... işte sizin eseriniz...
işte bu ülkede yaşayanlara yaşatmakta olduğunuz büyük utanç... hani sizde eseri kalmamış olan....
türkiyeyi vurdular
bu ülkeyi yönetenlerin, ekranda boy gösterip üzgün rolü oynamalarına kanmayın. döktükleri timsah gözyaşlarıdır. yetmeyecek hrant dink’in dökülen kanı. yetmeyecek iyi insanların ödediği bedel. yine iktidarları uğruna, bu ülkenin özgür düşünen cesur aydınlarını ve bir hayatı insan gibi tamamlamaya çalışanları, açık hedef haline getirmeye ve yalnızlaştırmaya çalışacaklar.
çünkü bedrettin cömert’in, kemal türkler’in, abdi ipekçi’nin uğur mumcu’nun ve daha nicelerinin öldürülmesinin yetmediği gibi; hrant dink’in dökülen kanı da yetmeyecek. bir süre sonra karanlık bir perde daha sahneye konulacak. oysa bu değerli bedenlere değil türkiye’ye sıkılmıştı kurşunlar. yetmesi için akan kanın, bu kurşunları kendisine sıkılmış gibi hissetmek ve bir kez daha böyle acıların olmamasını sağlamaları gerekirdi. kan ve gözyaşı üzerinden siyasi çıkar gözeterek ve abd gibi eli kanlı bir devletin uşaklığı yapılarak bu ülkenin kanayan yaraları sarılamaz.
suçüstü yakalandılar
hrant dink’in ölüm haberinin hemen ardından akp genel başkanı ve başbakan tayyip erdoğan ile chp genel başkanı deniz baykal’a gazetecilerin “cenazeye katılacak mısınız?” sorusuna verdikleri yanıtları “ programımıza bakalım” diye geçiştirdiler. kurşunu kendisine veya ülkesine sıkılmış hissetseydiler, en azından cenazeye katılmak niyetlerinin olduğunu, ama yine de programlarına bakacaklarını söyleyebilirlerdi.
onbinlerce insanın “hepimiz hrant dink’iz hepimiz ermeniyiz” pankartlarıyla yürümesi ve manşetlerin etkisiyle bu saatten sonra belki cenazeye katılırlar. ama iş işten geçti. suçüstü yakalandılar. bunların ruhlarında insanlık adına bir şey bulmak için mikroskobik inceleme yapılsa dahi, sonucun menfi çıkması büyük olasılıktır. lanet olsun ki, birileri bizleri 30 yıldır siyasi cinayetlerle birlikte yaşamaya zorluyor. topuna lanet olsun. 20/01/2007
” hepimiz grant dink’iz
hepimiz ermeniyiz”
agos gazetesi genel yayın müdürü hrant dink istanbul’da gazete bürosunun önünde silahlı saldırıya uğradı. bu saldırı neticesinde “ tek silahım samimiyetimdir” diyen, çok özel sevgileri ve değerleri yaşama geçiren ‘iyi’ bir insan yaşamını yitirdi. önce güvercin tedirginliğinde yaşamaya mahkûm edildi ve sonra alçakça bir saldırıyla öldürüldü. türkiye, en cesur ve özgür sesini, dağ gibi kararlı ve büyük sevgisini barındıran yüreğini kaybetti. son yazısında güvercin tedirginliğinde yaşamak zorunda bırakıldığını anlatmıştı yürek yakan cümlelerle.
-yürek yakan seslere kulak tıkıyor bu ülkeyi yönetenler.
- koltuklarını korumak uğruna kan ve ölüm tacirliği yapıyorlar.
- kasaları dolsun diye kardeşlerimize kurşun sıkıyorlar.
- demokratik ve özgür yaşamı engellemek için yasaklar koyuyorlar.
- köşeye sıkıştıklarında da yasağı korumak uğruna ‘bedel’ istiyorlar.
işte size bedel
“bir insanı güvercin tedirginliğine hapsetmenin nasıl bir bedel olduğunu bilir misiniz? ölüm-kalım dedikleri bu olsa gerek. onun kadar sağıma soluma, önüme arkama göz takmış durumdayım. başım onunki kadar işte size bedel…işte size bedel… işte size bedel… diye haykırıyordu son yazısında hrant dink. ama bu ülkeyi yönetenlere ve muhalefet postu giymiş şaşkınlara bu bedel yetmiyordu. çünkü;
- insanın yüreğinin derinliklerinden gelen haykırışları duyamıyor bu ülkeyi yönetenler.
- abd icazetli siyasi kimlikleri, kulaklarını ve yüreklerini sağır etmişti.
- her dakika yaşanan acıları göremeyecek kadar kör.
umurlarında da değildi. anlayamazlardı zaten, bu ülkede özgür fikirli olmanın, akıntıya karşı kürek çekmenin ve bir hayatı insan kalarak tamamlamanın onurunu. sonunda ırmak olup aktı hrant dink. dünyalar iyisi bir onurlu insan su misali kanını akıtıp aktı toprağındaki çatlağa.
işte size bedel... işte size kan... işte size ölüm... işte sizin eseriniz...
işte bu ülkede yaşayanlara yaşatmakta olduğunuz büyük utanç... hani sizde eseri kalmamış olan....
türkiyeyi vurdular
bu ülkeyi yönetenlerin, ekranda boy gösterip üzgün rolü oynamalarına kanmayın. döktükleri timsah gözyaşlarıdır. yetmeyecek hrant dink’in dökülen kanı. yetmeyecek iyi insanların ödediği bedel. yine iktidarları uğruna, bu ülkenin özgür düşünen cesur aydınlarını ve bir hayatı insan gibi tamamlamaya çalışanları, açık hedef haline getirmeye ve yalnızlaştırmaya çalışacaklar.
çünkü bedrettin cömert’in, kemal türkler’in, abdi ipekçi’nin uğur mumcu’nun ve daha nicelerinin öldürülmesinin yetmediği gibi; hrant dink’in dökülen kanı da yetmeyecek. bir süre sonra karanlık bir perde daha sahneye konulacak. oysa bu değerli bedenlere değil türkiye’ye sıkılmıştı kurşunlar. yetmesi için akan kanın, bu kurşunları kendisine sıkılmış gibi hissetmek ve bir kez daha böyle acıların olmamasını sağlamaları gerekirdi. kan ve gözyaşı üzerinden siyasi çıkar gözeterek ve abd gibi eli kanlı bir devletin uşaklığı yapılarak bu ülkenin kanayan yaraları sarılamaz.
suçüstü yakalandılar
hrant dink’in ölüm haberinin hemen ardından akp genel başkanı ve başbakan tayyip erdoğan ile chp genel başkanı deniz baykal’a gazetecilerin “cenazeye katılacak mısınız?” sorusuna verdikleri yanıtları “ programımıza bakalım” diye geçiştirdiler. kurşunu kendisine veya ülkesine sıkılmış hissetseydiler, en azından cenazeye katılmak niyetlerinin olduğunu, ama yine de programlarına bakacaklarını söyleyebilirlerdi.
onbinlerce insanın “hepimiz hrant dink’iz hepimiz ermeniyiz” pankartlarıyla yürümesi ve manşetlerin etkisiyle bu saatten sonra belki cenazeye katılırlar. ama iş işten geçti. suçüstü yakalandılar. bunların ruhlarında insanlık adına bir şey bulmak için mikroskobik inceleme yapılsa dahi, sonucun menfi çıkması büyük olasılıktır. lanet olsun ki, birileri bizleri 30 yıldır siyasi cinayetlerle birlikte yaşamaya zorluyor. topuna lanet olsun. 20/01/2007
askeri idari kurumların, eylem ve işlemlerinin yargısal denetime tabi tutulduğu, olağan olmayan yargı birimi.türkiyeye özgü bir garabet.
insan zararlısı omurgasız bir asalak
felsefe bir bilim dalıdır. doğaya, insana ve topluma dair nesnellikleri katagorik olarak saptar. doğa bilimleri ile felsefe bilmi arasındaki en önemli fark, doğa bilimlerine felsefi katagorilerle klavuzluk etmesidir.
kendisinden çokça alıntı yapılan ama çok az anlaşılan zerdüşt. serfettiği iddia olunan, ama duysaydı eminim kendisinin de çok şaşıracağı yaratıcı bir düşünür. insanın mikro nevrozlarına sayısız yanıt verirken genel nevrozlarında tökezlemiş iç konuşma üstadı. iyi ki var dediğim bir ölümsüz insanlık rengi.
önce güvercin tedirginliğinde yaşamaya mahkum edilen ve sonra alçakça öldürülen aydın kişi.
ankaranın istiklal caddesi.
ankara bahçelide yedinci caddenin kıyısında, nefis kahvelerin eşliğinde çukalatadan kaşıklarıyla ve kahve çekirdeği görünümünde çukalata parçaları ikram edilen özel bir mekan.
devleti soyan ihale çetelerinin arasındaki gayri resmi ilişkiyi tarif kullanılan şirket ismi; ali dibo şirketi
akp hükümetinin hatayda yaptığı şaibeli ihaleleri ve yolsuzlukları tarif için kullanılan ve türkçemize böylelikle kazandırılan kavram.
yere düşen un çuvalı sesi
yüzyıllar önce kırılmış kemik sesi
yüzyıllar önce kırılmış kemik sesi
edip canseverin ben ruhi bey nasılım şiirini tiyatroda canlandıran yetenekli oyuncu ve özel insan.
19 aralık 2000de cezaevlerindeki insanlık dışı uygulamalara karşı tutuklu ve hükümlülerin başlattığı ölüm orucunu durdurmak için devlet yetkililerin ve basının, operasyona verdiği isim. bu operasyonla 28 tutuklu ve hükümlü insan acımasızca öldürüldü.yüzlercesi sakat kaldı.tarihin en trajik olaylarından biri.
ölüm orucuna başlıyalı bugün 262 gün oldu. bu güne kadar tecrite karşı ölüm orucu yapanlardan 122 kişi öldü, 600 kişi sakat kaldı. adalet bakanlığı bu sorun yokmuş gibi davranmaya devam ediyor. kana doymayan yöneticilere inat bir gün daha haksızlığa karşı direnmek için uyanan insanlara ve sevgili meslektaşın behiç aşçıya yürek dolusu günaydın.
ayrı bir dünya mümkün diyerek nasırlı ellerini toprağa basıp doğrularak, sömürüyü, adaletsizliği ve zorbalığı tarihe gömmesi gereken emekçi kesimidir. sermaye birikimi yaratan üretim gücüdür.
toplumsal yaşamın analizini, büyük düşünür ve felsefeci karl marksın rehberliğinde yapan ve toplumsal sorunların çözümü için, işçi sınıfının ideolijisini benimsemiş devrimcilere verilen isimdir.
(bkz: frankfurt okulu)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?