googleın yeni hizmeti. yıl sonunda kullanıma geçeceği söyleniyor. ilginç bir şey gibi, detaylı bilgiyi şu adresten bulabilirsiniz, ey, sözlük ahalisiii...
http://tinyurl.com/nhowa2
en güzelleri tata iri boncuklardan ipe dizilmiş olan bileziklerdir. altın maltın yalan onlar, bu daha güzel. hatta öyle kolyeler de vardır.
illinois eyaletindeki kadın hapishanelerinden birinde çalışan tanıdığım bir danışmanın anlattığı bir şizofreni olayı var, ki çok ilginç, hemen aktarıyorum aynen şöyle.
şimdi bu kadın 40-45 yaşlarında imiş. 25 yaşındayken hapse düşmüş. kendisinde 27 farklı karakter tespit etmişler ve ömrü hapishanede geçecekmiş.
bir gün, kafasındaki sesler ona bir silah almasını ve arabasına yerleştirmesini söylemiş. kız da gitmiş silahı almış, arabasına koymuş. sonra sesler annesinin evine gitmesini söylemiş, kız da gitmiş. kafasındaki sesler ona annesini vurmasını söylemiş, ama kız yapmamış. sonra o sesler kızmış kıza, alışveriş merkezine gitmesini söylemiş, o da gitmiş. sonra sesler, alışveriş merkezinden çıkan ilk kişiyi vurmasını söylemiş, o da nasıl olsa tanımıyorum diyerek tamam demiş. kapıdan bir evli çift ve küçük çocukları çıkmış. sesler çocuğa zarar vermemesini, sadece yetişkinleri vurmasını söylemiş. kız, o iki insan çocuğu arabaya yerleştirene kadar beklemiş, sonra ikisini de vurmuş ve eve dönmüş normal bir şeymiş gibi.
olayı anlatan kişi bu kadınla tanıştığında, kadın ondan kaçmış. neden kaçtın diye sorduğunda, "seni sevmedik" yanıtını almış. bir kaç hafta geçmiş, o kadın yanına gelmiş, "saç kesimini beğendik, sanırım seni seviyoruz. ama hala tartışmamız lazım bu konuyu" demiş.
yani ne kadar ürkütücü bir şey. tedavi de edilemiyor, doğuştan böylemiş. o sesler her zaman var sanıyormuş, e başka bir şey bilmiyor ki... yazık ya. nasıl insanlar var.
şimdi bu kadın 40-45 yaşlarında imiş. 25 yaşındayken hapse düşmüş. kendisinde 27 farklı karakter tespit etmişler ve ömrü hapishanede geçecekmiş.
bir gün, kafasındaki sesler ona bir silah almasını ve arabasına yerleştirmesini söylemiş. kız da gitmiş silahı almış, arabasına koymuş. sonra sesler annesinin evine gitmesini söylemiş, kız da gitmiş. kafasındaki sesler ona annesini vurmasını söylemiş, ama kız yapmamış. sonra o sesler kızmış kıza, alışveriş merkezine gitmesini söylemiş, o da gitmiş. sonra sesler, alışveriş merkezinden çıkan ilk kişiyi vurmasını söylemiş, o da nasıl olsa tanımıyorum diyerek tamam demiş. kapıdan bir evli çift ve küçük çocukları çıkmış. sesler çocuğa zarar vermemesini, sadece yetişkinleri vurmasını söylemiş. kız, o iki insan çocuğu arabaya yerleştirene kadar beklemiş, sonra ikisini de vurmuş ve eve dönmüş normal bir şeymiş gibi.
olayı anlatan kişi bu kadınla tanıştığında, kadın ondan kaçmış. neden kaçtın diye sorduğunda, "seni sevmedik" yanıtını almış. bir kaç hafta geçmiş, o kadın yanına gelmiş, "saç kesimini beğendik, sanırım seni seviyoruz. ama hala tartışmamız lazım bu konuyu" demiş.
yani ne kadar ürkütücü bir şey. tedavi de edilemiyor, doğuştan böylemiş. o sesler her zaman var sanıyormuş, e başka bir şey bilmiyor ki... yazık ya. nasıl insanlar var.
illet olduğum şeydir. o ne gıcık bir ördektir ya. resmen insanın sinirlerini bozar. gidin motorsiklet var, çiçek var, kaykaycı oğlan var, onları kullanın. ördek silinsin bence aptal fotoğraf.
disney yapımı olabilir. ama kesin değil tabii.
insanın o gün canı sıkılmışsa, kendini eve kapar, telefonlarını falan da kapar, açar en sevdiği filmleri, sabahtan akşama kadar izler. tabii günün sonunda beyni patlama noktasına gelmiştir, sokakları falan özlemiştir ama olsun, stress alır. güzeldir. yine de aşırıya kaçmamak lazım.
sinemada, evde, uçakta vs yapılan aktivitelerden biridir. güzeldir. izlenen filme göre alınan haz değişir.
insanın izledikçe izleyesi gelir. fakat;
- ayyy çok beğendim çok güzel! oğlan da taştı valla.
şeklinde gerizekalıca yorumlayanlar vardır, bu film o kadar basit değildir. anlayan zaten böyle yorumlamaz, ötesine geçer.
- ayyy çok beğendim çok güzel! oğlan da taştı valla.
şeklinde gerizekalıca yorumlayanlar vardır, bu film o kadar basit değildir. anlayan zaten böyle yorumlamaz, ötesine geçer.
çok korkunçtur. içgüdüsel olarak uzak durur insan.
günün birinde, dünyanın en masum, en tatlı görünen kangalına "ah ne şekersin sen yerim seni gel bakayım sevicem!!!" nidalarında yaklaştığınız köpeğin sağ gösterip sol yapması ile suratınıza atlatıp çenenizi falan bir canavarmışçasına ısırması sonucu kişide oluşan bozukluktur. pis hayvan.
günün birinde, dünyanın en masum, en tatlı görünen kangalına "ah ne şekersin sen yerim seni gel bakayım sevicem!!!" nidalarında yaklaştığınız köpeğin sağ gösterip sol yapması ile suratınıza atlatıp çenenizi falan bir canavarmışçasına ısırması sonucu kişide oluşan bozukluktur. pis hayvan.
futbol maçlarında görülür bu pozisyon. gol atamamanın getirdiği hazin sonun bir çeşit serzenişidir. bırakın ağlasın o orada, rahatlar.
tam olarak 177 dakika süren bu film, 1995 yılının "best picture" ödülünü almıştır ayrıca. çok güzel filmdir. izlemeyene 8. sınıf insan muamelesi yapılabilir tarafımdan.
"herkese subdomain vereceeeeeem" diyen vaatlerini duyabilriz.
(bkz: shrek)
bir de zemzem suyu vardir, o baska.
bir de kem vardir, benzer manalara gelebilir; kotu goz, nazar babinda hani.
bir de kem vardir, benzer manalara gelebilir; kotu goz, nazar babinda hani.
ayni zamanda birinci moderator papa da denebilir. ya da mod papa diyelim, daha babacan olsun.
vakit gerektiren sey. vakit olmazsa entry de olmuyor. gunleri uzatmak lazim, valla ya.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?