sevmek

2 /
ozee
istedigin zaman olursun,istedigin zaman yemek yersin, istedigin zaman sıcarsın ama istedigin zaman sevemezsin.zaruridir sevmek.
elma sekeriiii
birini sevmek, onu 7/24 hissetmek, yeterince sevemedigini duyumsamak, daha da cok sevmeye calismak, sevdiceginin bir gulusuyle dunyanin en guzel heyecanini yakalayip o guzel yuzunu durmadan ellerinin icine alma istegidir.kimi zaman endise verir, korkuludur, gozyasidir, kimi zaman da heyecandir bastirilamayan mutluluk ve yuzunuzdeki aptal gulumsemedir, hic gecmeyecegini dusundugunuz...
eger ki acıysa, can yanıyorsa insan bunu yine her zerresinde 7/24 yasar. acı, ask acisi insani olgunlastirir bir o kadar da koreltir, kacacak liman bulamazsiniz kendinizden baska...

(bkz: up and down)
stella
aimer c’est brûler ses nuits
aimer c’est payer le prix
et donner un sens à sa vie
aimer c’est brûler ses nuits

*

sevmek, gecelerini yakmaktır
sevmek, bedel ödemektir
ve hayatına bir anlam vermektir
sevmek, gecelerini yakmaktır

bkz;#505141
shevek
nazım şöyle demiş

sevmek mükemmel iş delikanlım.
sev bakalım...
mademki kafanda ışıklı bir gece var,
benden izin sana,
seeeeev
sevebildiğin kadar...

(bkz: sev kardeşim)
artemisia
yapıldığında yapılmadığı zamanlardan daha çok acı veren mastarlardan. keşke ben de diyebilseydim şairinki gibi "hayat sevince güzel" diye, ne zamandır diyemedim. acıfobik olmaktan mıdır nedir kendimi bildim bileli -ki bu bilme işi de çok eskilere dayanmıyor- bir kaybetme korkusu gelir yapışır üzerime sevme işiyle, oluşuyla senkron çalışan. dedeni, aileni seversin; kaçınılmaz fena şey olur onlara bir daha göremez, acının en alasını çekersin; ya da birini seversin, hem de çok, bırakır gider seni sonra kalbine fena şey olur, bir daha göremez, üzüntünün en derinini hissedersin. oysaki tüm bu acıların sebebi sevmek değil midir, halbuki sevmeseydim o küçük kediciği her gün eve giderken, ayağıma dolanınca bassaydım tekmeyi, geçen gün asfalt üzerinde kıpırdayamayışını görünce bu denli acır mıydı kalbim?
en süslüsünden ne küfürler ettim bana sevmeyi öğretenlere, bırakmaya çalıştım çokça ama yanında insanlığını da bırakmadan kurtulamıyormuşsun, öyle dediler.. yani yine severek yine üzülerek yine acı çekerek yaşamak insan olmanın en büyük lanetiymiş...
ebruli
"hani böyle karanlık bir gecede bir yokuşu inerken bir köşeyi dönersin de deniz çıkar ya karşına. sonra o denizde bir gemi belirir. şıkır şıkır ışıklarla geçip gider. sen sevinirsin hiç nedensiz. öyle işte... seni tanıdığımdan beri hep bir gemi geçiyor içimden. aşkım benim..." (çemberimde gül oya)
rutubet
sevmek, halden anlamak demek.cahiliye döneminde,yani kadının ikinci sınıf insan muamelesi gördüğü,sefil,aşağılık ve sırtta bir kambur olarak görüldüğü dönemde;peygamberin,kadınlara sevkat göstermesi,sevmektir örneğin.
akhillius
aslında hormonal bir durummuş bu bilim adamlarına göre. her şeyin bir açıklaması var diyorlar. aşkı bile hormonal olarak açıklıyorlar.

peki insan kendi kendine sormaz mı bazı şeyler. ben hormanlarıma hükmedemiyorumda mı bu sevda sürekli ortaya çıkıyor. bir kediyi , yeni doğmuş tombiş bebeyi, masmavi gözleri olan sarışın hatunu, yasemen kokusunu, sporu, mücadele etmeyi, hayatla dalga geçmeyi... bunların hepsini ben yapmıyorumda hormonlarım mı sağlıyor bunları bana.

ilginç bir yanı olsa gerek bu vücudun diye geliyor insana. madem hormanal bu sevmek neden tutkuyla bağlanıyorum peki ben bunların hepsine demezmi kişi. tutkununda mı hormonu var ki acaba? madem bilimselim madem adamın teki bunu açıklıyor hadi o zaman bir evlat sahibi olda ya da bir aşık olda karşılıksız sevmenin bana tarifini et bakalım. ya hormandandır de ya da bırak kalbin he şeyi göz önüne koysun...!
aram1
sevgiye yol açın

hayalleri umuda yol aldırın,
maviyi üstüne örtün sevginin.
çözülmedik bir düğüm bırakmayın,
kini öfkeyi silin beyninizden,
insan olmanın hakkını verin,
yarına bir ışık olsun,
çocuklarınız utanmasın sizden...

ölümün elleri ceplerinde;
her daim hazır, her daim pusuda,
bugün burada, yarın başka bir yerde,
barışın tutuklanıp,
savaşın yargıç olduğu,
toprağına ölüm ekilen yerler;
ister adına kutsallık ekle,
ister vatanseverlik,
ya da adalet,
ölümü ve öldürmeyi meşru kılmaz !
savaşı lanetleyin ,
sevgiye yol açın...

barış ve aşk,
belirsiz bir göç hazırlığında,
gönülsüz göçe "eğer" indirtmek için,
sevgiye yol açın,
bulutların üstüne çıksın.
gündüz güneşin;
gece ayın ışığı olsun.
yarına bir mektup yollayın,
sevgiden, aşktan, barıştan yana
beyninizi yüreğinizi birleştirin,
yalnızlığı kırın,
iziniz kalsın, gülümseten...

yalnızlık, sağır bir sessizlik,
ağlamaklı bir hüzün,
yalnızlığın sesi yok..
tozunu aldırın yalnızlığın,
içinizdeki sağır gürültüyü uyandırın.
bir ses verin hüzzam makamında
veya bir türkü olsun yalnızlığı yırtan,
orada umutlarınız, umutlarımız saklı,
tam yüreğinden tutunun hayalin,
bir yağmur damlası kadar ıslak,
yarin kucağı kadar sıcak.
umutsuzluk girdaplarını kırın,
gözlerinizde biriktirin denizlerin coşkusunu,
alın tozunu hayalin,
tükürün yüzüne,
savaşın, kinin ve yoksulluğun...
haydi yardım et değelim buluta,
sevgiye yol açılsın dünyada...

(bkz: necat iltaş)(2001)

2 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol