(bkz: osman cavcı)
zampara seyfettin
her tarafı dökülen, dandik filmlere tarifi imkansız bir sevgim vardır. televizyonda böylelerine rastlarsam, hiç değilse göz ucuyla izlemeden yapamam. kafa dağıtmak ya da kafa boşaltmak için birebirdir bu tür filmler. geyik geçmek için idealdirler.
birkaç gün önce bu türün mümtaz örneklerinden biri olan “gittiğin o gün” filmini izlemiştim. “zampara seyfettin” de bu türde bir film. sabahleyin elime kitabımı almış, koltuğuma kurulmuştum ki, yeşilçam tv’de rastladım. daha önce bilmem kaç defa izlemiştim zaten. bir yandan kitabımı okudum, bir yandan da başını sonunu ezbere bildiğim halde filme göz attım.
filmin konusu kısaca şöyle: babası çok zengin olan acıbademli seyfi (osman cavcı), sapitop isimli şirketten kazandığı bedava tatil kazanır. aynı hediyeyi kazanan sedef isimli kızla (dilek pamirtan) otobüste giderken muhabbet kurar. tatili ucuza getirmek için sapitop şirketi bu ikisine aynı odayı vermiştir. kızları tavlamak isteyen acıbademli seyfi’nin komik tavırları film bot-yunca sürer gider.
zampara seyfettin’i canlandıran osman cavcı bence bu filmde oyunculuğunun zirvesine çıkmış. her konuşması, her davranışı ultra-komik. filmi izlettiren osman cavcı’nın olağanüstü performansı ve senaryoyla beraber diğer oyuncuların felaket ötesi olmaları. iki tezat bir araya gelmiş ve tuhaf bir bileşim ortaya çıkmış. netten öğrendiğime göre bu filmin -benim gibi- gizli fanları bile varmış. bu çapaçulluğu seven tek kişi benim sanıyordum, yalnız olmadığımı öğrendiğime sevindim.
zampara seyfettin’in üzerinde hamsi yazan tişörtü, zor kızı oynayan sedef’in selülitli haliyle çekilen mayolu görüntüleri, yine seyfettin’in çorapla küvette uyuması, otobüste gelirken muavinle girdiği yerlere yatırası diyalog filmin unutulmazları. tuğba altıntop’un masum güzelliği de cabası.
filmden birkaç diyalog nakledeyim tam olsun:
seyfi : ohh be abi, maşallah ahtapot gibisin, bir elin şam’da, bir elin (ç)amda.
sedef : kaça kadar okudun seyfi?
seyfi : vallahi tam ilkokulu bitirdim, askere aldılar.
seyfi : iyi geceler canım.
sedef : canın çıksın.
sedef : uyu artık yeter be!
seyfi : çişe gidebilir miyim son kez?
sedef : git allah belanı versin, git!
seyfi işer, gelir, yatağa girerken;
seyfi : çok bira içince acaip çişim geliyo. barda o kadar bira içmeyecektim. o barmen de ne biçim adamdı... birayı kulpsuz bardakta vermiş. o anda benim moral sıfır!
sedef : ya sus, sus ulan sus!
kadın : crazy! stupid! crazy! stupid!
seyfi: ne dedi?
korsan: hiiç, yedi sülaleni sevip gitti...
hepsi bir yana asıl yaran diyalog filmin finalindedir. zor kızı oynayan sedef, seyfi’ye babasından milyonlar miras kaldığını öğrenince yelkenleri suya indirir ve telefonda yavşamaya başlar:
sedef : benimle hala evlenmek istiyor musun?
seyfi : muahahahahahaha… bunu biraz düşünmem lazım!
***
denize kıyısı olan yerlerde, yaz mevsiminin geldiği denize karpuz kabuğu atılmasıyla kesinlik kazanırmış. denize kıyısı olmayan yerlerde ise kriter işte bu film. her yaz mutlaka gösterilen bu film yaz mevsiminin başladığını gösteren en kuvvetli emare.
zampara seyfettin
yönetmen : ünal küpeli
oyuncular : osman cavcı, dilek pamirtan, tuğba altıntop
yapım : 2000-türkiye
tür : komedi.
birkaç gün önce bu türün mümtaz örneklerinden biri olan “gittiğin o gün” filmini izlemiştim. “zampara seyfettin” de bu türde bir film. sabahleyin elime kitabımı almış, koltuğuma kurulmuştum ki, yeşilçam tv’de rastladım. daha önce bilmem kaç defa izlemiştim zaten. bir yandan kitabımı okudum, bir yandan da başını sonunu ezbere bildiğim halde filme göz attım.
filmin konusu kısaca şöyle: babası çok zengin olan acıbademli seyfi (osman cavcı), sapitop isimli şirketten kazandığı bedava tatil kazanır. aynı hediyeyi kazanan sedef isimli kızla (dilek pamirtan) otobüste giderken muhabbet kurar. tatili ucuza getirmek için sapitop şirketi bu ikisine aynı odayı vermiştir. kızları tavlamak isteyen acıbademli seyfi’nin komik tavırları film bot-yunca sürer gider.
zampara seyfettin’i canlandıran osman cavcı bence bu filmde oyunculuğunun zirvesine çıkmış. her konuşması, her davranışı ultra-komik. filmi izlettiren osman cavcı’nın olağanüstü performansı ve senaryoyla beraber diğer oyuncuların felaket ötesi olmaları. iki tezat bir araya gelmiş ve tuhaf bir bileşim ortaya çıkmış. netten öğrendiğime göre bu filmin -benim gibi- gizli fanları bile varmış. bu çapaçulluğu seven tek kişi benim sanıyordum, yalnız olmadığımı öğrendiğime sevindim.
zampara seyfettin’in üzerinde hamsi yazan tişörtü, zor kızı oynayan sedef’in selülitli haliyle çekilen mayolu görüntüleri, yine seyfettin’in çorapla küvette uyuması, otobüste gelirken muavinle girdiği yerlere yatırası diyalog filmin unutulmazları. tuğba altıntop’un masum güzelliği de cabası.
filmden birkaç diyalog nakledeyim tam olsun:
seyfi : ohh be abi, maşallah ahtapot gibisin, bir elin şam’da, bir elin (ç)amda.
sedef : kaça kadar okudun seyfi?
seyfi : vallahi tam ilkokulu bitirdim, askere aldılar.
seyfi : iyi geceler canım.
sedef : canın çıksın.
sedef : uyu artık yeter be!
seyfi : çişe gidebilir miyim son kez?
sedef : git allah belanı versin, git!
seyfi işer, gelir, yatağa girerken;
seyfi : çok bira içince acaip çişim geliyo. barda o kadar bira içmeyecektim. o barmen de ne biçim adamdı... birayı kulpsuz bardakta vermiş. o anda benim moral sıfır!
sedef : ya sus, sus ulan sus!
kadın : crazy! stupid! crazy! stupid!
seyfi: ne dedi?
korsan: hiiç, yedi sülaleni sevip gitti...
hepsi bir yana asıl yaran diyalog filmin finalindedir. zor kızı oynayan sedef, seyfi’ye babasından milyonlar miras kaldığını öğrenince yelkenleri suya indirir ve telefonda yavşamaya başlar:
sedef : benimle hala evlenmek istiyor musun?
seyfi : muahahahahahaha… bunu biraz düşünmem lazım!
***
denize kıyısı olan yerlerde, yaz mevsiminin geldiği denize karpuz kabuğu atılmasıyla kesinlik kazanırmış. denize kıyısı olmayan yerlerde ise kriter işte bu film. her yaz mutlaka gösterilen bu film yaz mevsiminin başladığını gösteren en kuvvetli emare.
zampara seyfettin
yönetmen : ünal küpeli
oyuncular : osman cavcı, dilek pamirtan, tuğba altıntop
yapım : 2000-türkiye
tür : komedi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?