çok keyifle okunan bir köşe yazarıdır kendisi.aslında köşe yazarı demek ne kadar doğru bilmiyorum çünkü genelde uzun makaleler değil de kısa kısa esprili şeyler yazar.şu sıralar çok gündemde olan alın verin ekonomiye can verin le ilgili de eğlenceli bir şeyler yazmış.
http://tinyurl.com/knmjd6
yılmaz özdil
bu gece arenanin konugu.
ben bu adamin yazilarini anlayamiyorum. hayir anlayamiyorum degil aslinda, anliyorum elbette ama bu mudur gazetecilik? yani ne bileyim gazeteci dedigin, hele hele ko$e yazari dedigin insanin beynini zorlamali, du$unme yetisini gozden gecirtmeli, gozden kacirdigimiz noktalari burnumuza durtmeli. yani gazetecilik ucer kelimelik cumlelerden olu$an her iki satirda 5 satirlik bo$luk birakip 7 adet cok bo$luklu ve ucer kelimeden olu$an iki$er cumle kurmaksa, emin ol ben cok daha super bir gazeteci olurmu$um.
bak bugunku yazisi da $u $ekilde yilmaz ozdil isimli gazetecinin, ko$e yazarinin;
---------------------------------*----------------------------------------
apo haklı
ada verildi.
doktor verildi.
vapur verildi.
arkadaş verildi.
*
üstüne...
5 milyon dolara cezaevi yaptılar.
apo beğenmedi.
*
valla ne dese haklı...
ben de olsam, ben de beğenmem.
*
------------------------------------------*------------------------------------
e ne oldu $imdi?
bol bol bo$luklar vererek
*
ko$esi doldu degil mi?
*
i$te yazacak bir $eyi olmayanin
*
ko$esini doldurabilmek icin yapabilecegi ancak budur herhalde.
*
ulan ali$tim?
*
vay arkada$ ya.
*
bak cok super bir entry oldu bu da,
*
cok icerikli yazi yazdim,
*
ne kadar ovunsem kendimle,
**
az gelir. bak bu sefer yildizi da birden ikiye cikarttim ki daha kulturlu oldugum anla$ilsin.
yazinin esasi $urada;
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/13106252.asp?hid=13108818
*
*
**
bak bugunku yazisi da $u $ekilde yilmaz ozdil isimli gazetecinin, ko$e yazarinin;
---------------------------------*----------------------------------------
apo haklı
ada verildi.
doktor verildi.
vapur verildi.
arkadaş verildi.
*
üstüne...
5 milyon dolara cezaevi yaptılar.
apo beğenmedi.
*
valla ne dese haklı...
ben de olsam, ben de beğenmem.
*
------------------------------------------*------------------------------------
e ne oldu $imdi?
bol bol bo$luklar vererek
*
ko$esi doldu degil mi?
*
i$te yazacak bir $eyi olmayanin
*
ko$esini doldurabilmek icin yapabilecegi ancak budur herhalde.
*
ulan ali$tim?
*
vay arkada$ ya.
*
bak cok super bir entry oldu bu da,
*
cok icerikli yazi yazdim,
*
ne kadar ovunsem kendimle,
**
az gelir. bak bu sefer yildizi da birden ikiye cikarttim ki daha kulturlu oldugum anla$ilsin.
yazinin esasi $urada;
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/13106252.asp?hid=13108818
*
*
**
bazı yazılarını severim, tamam bazı şeyleri anlatmak için uzun uzadıya yazmak da gerekmez. ama sadece 2 resim koyup altına birer cümle yazmakla gazete köşem var demesin allah aşkına.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/12923743.asp
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/12923743.asp
enter tuşunu pek sever, iki yazar bir entera asar.yazmak dediysem de sadece tarih koyar, ya da bi kelime oyunu yapar.bir paragrafı bırakın yanyana iki cümle bile yazmaz. hele son gunlerde ali ata bak yazıp altına da bir cin ali cizip bitirecek nerdeyse yazılarını. eskiden böyle değildi bu adam yahu.
genelde güzelleme yapan ender yazarlarımızdandır. diğer yazarların aksine sürekli köşe yazısı ,deneme vs. değilde çoğunlukla güzellemeler yaparak okurlarıyla buluşmaktadır.
oncelikle bilinmeyeni bilelim, bilemediysek ogrenelim temali yazimiza ho$geldin sevgili okur.
guzelleme nedir $imdi ogreniyoruz;
(bkz: guzelleme)
demek ki neymi$?
bortu bocek, a$k, sevgi, sevgili vs. tadinda yazilan "$iir"lere guzelleme diyormu$uz, duz yazilara degil. duz yazidan guzelleme olmaz, denenirse de ismi guzelleme olmaz cismi guzelleme olmaz. haydi velhasil diyelim ki oldu, edebiyata asi bir irkiz biz, guzellemeyi duz yaziya da dokeriz diyelim, doktuk. e sen gazetede bir ko$eyi kendi edebi zevkin icin i$gal edebilir misin arkada$im? o ko$e, bir gazeteci olarak senin guzellemelerin icin degil, seni okuyan insanlara gorevin geregi gundemi yansitman icindir. ben guzelleme okumak istesem gider divan edebiyatindan dalar en babasindan a$ik veysel okur huzur bulurum, okuyucun senin edebi anlamda deneme tahtan degil ki. illa guzelleyeceksen bir $eyleri yazarsin bir $iir kitabi, guzel guzel guzellersin diledigin her $eyi ve bunu da arz talep meselesi olarak satarsin, gazetenin bir ko$esinde guzelleme yapamazsin. ha kaldi ki zaten yapmiyorsun da yaptigini du$unenleri aydinlatmak adina yazdim ben bunlari. yoksa sen sacmaliyorsun bildigin.
guzelleme nedir $imdi ogreniyoruz;
(bkz: guzelleme)
demek ki neymi$?
bortu bocek, a$k, sevgi, sevgili vs. tadinda yazilan "$iir"lere guzelleme diyormu$uz, duz yazilara degil. duz yazidan guzelleme olmaz, denenirse de ismi guzelleme olmaz cismi guzelleme olmaz. haydi velhasil diyelim ki oldu, edebiyata asi bir irkiz biz, guzellemeyi duz yaziya da dokeriz diyelim, doktuk. e sen gazetede bir ko$eyi kendi edebi zevkin icin i$gal edebilir misin arkada$im? o ko$e, bir gazeteci olarak senin guzellemelerin icin degil, seni okuyan insanlara gorevin geregi gundemi yansitman icindir. ben guzelleme okumak istesem gider divan edebiyatindan dalar en babasindan a$ik veysel okur huzur bulurum, okuyucun senin edebi anlamda deneme tahtan degil ki. illa guzelleyeceksen bir $eyleri yazarsin bir $iir kitabi, guzel guzel guzellersin diledigin her $eyi ve bunu da arz talep meselesi olarak satarsin, gazetenin bir ko$esinde guzelleme yapamazsin. ha kaldi ki zaten yapmiyorsun da yaptigini du$unenleri aydinlatmak adina yazdim ben bunlari. yoksa sen sacmaliyorsun bildigin.
(bkz: güzelleme), (bkz: yılmaz özdilin izmir hakkındaki güzellemesi)
bağışlarınızı bekliyoruz...
delikanlı, gecenin bir yarısı arkadaşlarından ayrılmış, evine gidecek, alsancak’ta taksi arıyor. bakıyor ki, büfenin önünde duruyor bi tane, taksici sandviç yiyor... “abi müsait misin?” diye soruyor. taksici “ehliyetin var mı, alkol aldın mı?” diye cevap veriyor... karşıyaka’ya kadar delikanlı kullanıyor taksiyi, taksici müşteri koltuğunda afiyetle sandvicini yiyor!
*
fıkra sanırsın...
inanmıyorsan, git, dene.
“vahşi” dedikleri izmir budur.
*
bir taksici çocuğu olarak yazıyorum; manisalısı, konyalısı, kayserilisi, diyarbakırlısı, ankaralısı, trabzonlusu, 81 vilayetten “zihniyet hemşerilerimiz”le hayatı gülümseyerek paylaşırız biz orada... matrak gelecek kulağına ama, simide gevrek deriz biz. kumru, kuş değildir. ayıptır söylemesi, yengen’i yeriz. sen sigorta dersin, biz asfalya deriz. kordon, elektrik aleti değildir.
çekirdeğe çiğdem deriz. sıkılırız, mevzuları lastik gibi uzatmayı sevmeyiz, domatese kısa yoldan domat deriz.
*
ama, hıyara hıyar deriz... ve üşeniriz, her “ben hıyarım” diyene tuz yetiştiremeyiz!
*
bizimle izmir üzerinden polemiğe girmek isteyen arkadaşların, öncelikle, türk eğitim vakfı’na, çağdaş yaşamı destekleme derneği’ne veya mehmetçik vakfı’na bağışta bulunması gerekiyor... açıklama hanesine, “aslında bu vakıflara gıcığım, bağışım karşılığında izmirliler tarafından muhatap alınma imkânı istiyorum” yazıp, dekontları gönderin, düşünürüz.
*
yok öyle bedavaya...
başka kapıya.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------
bugün bayram.
elimizi vicdanımıza koymamız için bir vesile daha... kurban kesmeyip, çocuk okutana, kurban kesip, fakir fukaraya dağıtana ne mutlu... komşulara hava atmak için kurban kesip, o kurbanı kendi buzdolabına istifleyenlerin ise, o kurban rüyasına girsin inşallah... büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden, iki günlüğüne eyvallah.
demekki neymiş herşeye liseli edebiyat öğrencisi gibi yaklaşmıcakmışız. demekki neymiş bbc deki ingilizcede ingilizceymiş, harlemdeki zencilerin konuştuğuda ingilizceymiş. yani sırf ineklere şekil yapmak için öküzün altındaki buzağıya göz dikmicekmişiz.
bağışlarınızı bekliyoruz...
delikanlı, gecenin bir yarısı arkadaşlarından ayrılmış, evine gidecek, alsancak’ta taksi arıyor. bakıyor ki, büfenin önünde duruyor bi tane, taksici sandviç yiyor... “abi müsait misin?” diye soruyor. taksici “ehliyetin var mı, alkol aldın mı?” diye cevap veriyor... karşıyaka’ya kadar delikanlı kullanıyor taksiyi, taksici müşteri koltuğunda afiyetle sandvicini yiyor!
*
fıkra sanırsın...
inanmıyorsan, git, dene.
“vahşi” dedikleri izmir budur.
*
bir taksici çocuğu olarak yazıyorum; manisalısı, konyalısı, kayserilisi, diyarbakırlısı, ankaralısı, trabzonlusu, 81 vilayetten “zihniyet hemşerilerimiz”le hayatı gülümseyerek paylaşırız biz orada... matrak gelecek kulağına ama, simide gevrek deriz biz. kumru, kuş değildir. ayıptır söylemesi, yengen’i yeriz. sen sigorta dersin, biz asfalya deriz. kordon, elektrik aleti değildir.
çekirdeğe çiğdem deriz. sıkılırız, mevzuları lastik gibi uzatmayı sevmeyiz, domatese kısa yoldan domat deriz.
*
ama, hıyara hıyar deriz... ve üşeniriz, her “ben hıyarım” diyene tuz yetiştiremeyiz!
*
bizimle izmir üzerinden polemiğe girmek isteyen arkadaşların, öncelikle, türk eğitim vakfı’na, çağdaş yaşamı destekleme derneği’ne veya mehmetçik vakfı’na bağışta bulunması gerekiyor... açıklama hanesine, “aslında bu vakıflara gıcığım, bağışım karşılığında izmirliler tarafından muhatap alınma imkânı istiyorum” yazıp, dekontları gönderin, düşünürüz.
*
yok öyle bedavaya...
başka kapıya.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------
bugün bayram.
elimizi vicdanımıza koymamız için bir vesile daha... kurban kesmeyip, çocuk okutana, kurban kesip, fakir fukaraya dağıtana ne mutlu... komşulara hava atmak için kurban kesip, o kurbanı kendi buzdolabına istifleyenlerin ise, o kurban rüyasına girsin inşallah... büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden, iki günlüğüne eyvallah.
demekki neymiş herşeye liseli edebiyat öğrencisi gibi yaklaşmıcakmışız. demekki neymiş bbc deki ingilizcede ingilizceymiş, harlemdeki zencilerin konuştuğuda ingilizceymiş. yani sırf ineklere şekil yapmak için öküzün altındaki buzağıya göz dikmicekmişiz.
kendi bildigim ile yetinmedim, tdkya sordum "abi nedir guzelleme?" diye, bana $unu soyledi;
http://tinyurl.com/y8p8hpe
ha ama yine de birileri yazdigi yazilarin ismine guzelleme diyor diye, bu ki$inin yazilari ile alakali guzelleme olarak olu$an genel bir kani varsa, o zaman egitimimizde ve anlayi$imizda bir sorun var demektir. misal ben de bu entryim ile alakali "roman" diyebilirim ama benim dememle bu entry "roman" olmaz. ote yandan lisesinden universitesine kadar edebiyat alaninda her daim ba$arili bir insan evladi olarak "turk edebiyat tarihinin hicbir yerinde guzelleme duz yazi olmaz" diyebilirim gonul rahatligi ile. eger yilmaz ozdil kendi yazilari ile alakali guzelleme yaki$tirmasini yapmi$sa halt etmi$. yok bu kendi yorumu degil de yazilarini okuyanlarinin yaki$tirmasi ise halt eden degi$ik cevreler var demektir.
http://tinyurl.com/y8p8hpe
ha ama yine de birileri yazdigi yazilarin ismine guzelleme diyor diye, bu ki$inin yazilari ile alakali guzelleme olarak olu$an genel bir kani varsa, o zaman egitimimizde ve anlayi$imizda bir sorun var demektir. misal ben de bu entryim ile alakali "roman" diyebilirim ama benim dememle bu entry "roman" olmaz. ote yandan lisesinden universitesine kadar edebiyat alaninda her daim ba$arili bir insan evladi olarak "turk edebiyat tarihinin hicbir yerinde guzelleme duz yazi olmaz" diyebilirim gonul rahatligi ile. eger yilmaz ozdil kendi yazilari ile alakali guzelleme yaki$tirmasini yapmi$sa halt etmi$. yok bu kendi yorumu degil de yazilarini okuyanlarinin yaki$tirmasi ise halt eden degi$ik cevreler var demektir.
hayat sadece google dan araştırma yapmaktan ibaret değildir, bazı şeyleride yaşamak gerekir.
yılmaz özdilin yazılarına düz mantıkla yaklaşan kişiler sözlükle alakası olmayan birşeyi neden sözlükmüş gibi tanıtmak isterler ki? kendileriylemi çelişiyorlar acaba.
kendi bildigim ile yetinmedim, tdk’ya sordum "abi nedir sözlük?" diye, bana $unu soyledi;
"bir dilin bütün veya belli bir çağda kullanılmış kelime ve deyimlerini alfabe sırasına göre alarak tanımlarını yapan, açıklayan, başka dillerdeki karşılıklarını veren eser, lügat"
demekki neymiş google bir yana hayat tdk’dan da ibaret değilmiş.
p.s. imla hatası yaptıysam affola, tdk dan kontrol etmedim.
yılmaz özdilin yazılarına düz mantıkla yaklaşan kişiler sözlükle alakası olmayan birşeyi neden sözlükmüş gibi tanıtmak isterler ki? kendileriylemi çelişiyorlar acaba.
kendi bildigim ile yetinmedim, tdk’ya sordum "abi nedir sözlük?" diye, bana $unu soyledi;
"bir dilin bütün veya belli bir çağda kullanılmış kelime ve deyimlerini alfabe sırasına göre alarak tanımlarını yapan, açıklayan, başka dillerdeki karşılıklarını veren eser, lügat"
demekki neymiş google bir yana hayat tdk’dan da ibaret değilmiş.
p.s. imla hatası yaptıysam affola, tdk dan kontrol etmedim.
kısa da yazsa, lafı gedigine oturtan adamdır.
okuduğum tek yazar.
belki de bu ülkedeki tek gerçek yazar.
yazdıklarıyla her zamanki gibi kırıp geçiriyor:
http://tinyurl.com/yknf4ut
http://tinyurl.com/yknf4ut
her şey vatan için!
ayaklarına giderler...
- kimsiniz?
- pkk’lıyım.
- örgütten ayrılıp geldiniz demek ki...
- hayır, ayrılmadım.
- pişmansınız yani...
- yo-oo, değilim.
- yaz kızım, tahliyesine...
*
ayaklarına getirirler...
- kimsiniz?
- kuvvet komutanıyım.
- örgüt kurmuşsunuz...
- saçmalamayın.
- yaz kızım, tutuklanmasına...
*
24 mart 2010 (bugünkü) tarihli yazısı:
"yargıyı yok et yasa, yürüt...
anayasa’da değişiklik yapıyor arkadaşlar...
anayasa’ya göre kapatılması istenen partinin kapatılıp kapatılmayacağına, anayasa’ya göre kapatılması istenen parti karar verecek.
*
- suç işledik mi?
- işledik.
- kapatılalım mı?
- kapatılmayalım.
- yaz kızım, kapatılmamıştır.
*
boşanmak istiyorsunuz mesela...
hâkime ne?
toplansın sülale...
referandum yapılsın.
*
diyarbakırspor’a saha kapatma cezası mı verilecek? federasyon karışmasın... tribünlere sandık konulsun, diyarbakır taraftarı karar versin. hakemi, futbolcular seçsin... zaten, boşu boşuna maç yapmayalım, oylama yapalım, kimin taraftarı fazlaysa o şampiyon olsun.
*
gardiyanları mahkûmlar seçsin.
zabıtaları pazarcılar seçsin.
*
komutanları erler seçsin; yap kışlada kampanyanı, topla 3 bin kişiyi albay ol... ordudan kimin atılacağına generaller karar veremeyeceğine göre, okuldan kimin atılacağına niye öğretmenler karar veriyor? çocuklar reşit olana kadar sınav sorularını veliler belirlesin.
*
ana veya babanın dediği olmasın...
3 kişilik ailelerde salt çoğunluk aransın,
4 kişilik ailelerde karar alınamazsa,
rafa kaldırılsın, gelin veya damat
gelene kadar kadük kalsın.
*
devlet dairesinde 100 memur
varken, niye sen müdür oluyorsun?
hani demokrasi?
ya herkes müdür olsun, komisyon yönetsin ya da müdürü memurlar seçsin.
*
vatandaşın en çok oy verdiği parti iktidar olunca, güzel... aynı vatandaşın
en çok seyrettiği dizi, çirkin... öyle mi?
behlül rtük başkanı olsun.
rtük başkanı da gitsin bihter olsun.
*
belediye otobüsünün nerede duracağına yolcular karar versin; oytobüs olsun... çoğunluk nereye istiyorsa, pilotlar oraya uçsun. kadıköy’den bindik, karaköy’e mi eminönü’ne mi, kaptanı alakadar etmez, demokrasi var, uzlaştık uzlaştık, uzlaşamadık akıntı karar versin.
*
herkes kendine anayasa hazırlasın, herkes kendi anayasasına uysun, birbirimizin anayasalarının birbirimize uymadığı durumlarda, hiç ağlanmasın, herkes ne hali varsa görsün...
hukuk mukuk kalmadığına göre, bu saatten sonra allah cezamızı versin."
"yargıyı yok et yasa, yürüt...
anayasa’da değişiklik yapıyor arkadaşlar...
anayasa’ya göre kapatılması istenen partinin kapatılıp kapatılmayacağına, anayasa’ya göre kapatılması istenen parti karar verecek.
*
- suç işledik mi?
- işledik.
- kapatılalım mı?
- kapatılmayalım.
- yaz kızım, kapatılmamıştır.
*
boşanmak istiyorsunuz mesela...
hâkime ne?
toplansın sülale...
referandum yapılsın.
*
diyarbakırspor’a saha kapatma cezası mı verilecek? federasyon karışmasın... tribünlere sandık konulsun, diyarbakır taraftarı karar versin. hakemi, futbolcular seçsin... zaten, boşu boşuna maç yapmayalım, oylama yapalım, kimin taraftarı fazlaysa o şampiyon olsun.
*
gardiyanları mahkûmlar seçsin.
zabıtaları pazarcılar seçsin.
*
komutanları erler seçsin; yap kışlada kampanyanı, topla 3 bin kişiyi albay ol... ordudan kimin atılacağına generaller karar veremeyeceğine göre, okuldan kimin atılacağına niye öğretmenler karar veriyor? çocuklar reşit olana kadar sınav sorularını veliler belirlesin.
*
ana veya babanın dediği olmasın...
3 kişilik ailelerde salt çoğunluk aransın,
4 kişilik ailelerde karar alınamazsa,
rafa kaldırılsın, gelin veya damat
gelene kadar kadük kalsın.
*
devlet dairesinde 100 memur
varken, niye sen müdür oluyorsun?
hani demokrasi?
ya herkes müdür olsun, komisyon yönetsin ya da müdürü memurlar seçsin.
*
vatandaşın en çok oy verdiği parti iktidar olunca, güzel... aynı vatandaşın
en çok seyrettiği dizi, çirkin... öyle mi?
behlül rtük başkanı olsun.
rtük başkanı da gitsin bihter olsun.
*
belediye otobüsünün nerede duracağına yolcular karar versin; oytobüs olsun... çoğunluk nereye istiyorsa, pilotlar oraya uçsun. kadıköy’den bindik, karaköy’e mi eminönü’ne mi, kaptanı alakadar etmez, demokrasi var, uzlaştık uzlaştık, uzlaşamadık akıntı karar versin.
*
herkes kendine anayasa hazırlasın, herkes kendi anayasasına uysun, birbirimizin anayasalarının birbirimize uymadığı durumlarda, hiç ağlanmasın, herkes ne hali varsa görsün...
hukuk mukuk kalmadığına göre, bu saatten sonra allah cezamızı versin."
kimisi bo$luklari doldurur, ufkumuzu geni$letir, du$unmemizi saglar, kimisi de dolu olmasi gereken yerleri bo$altir, gozlerimizi ve zihnimizi bo$luga ali$tirir, okumaya cali$iriz ama aradaki ust uste verilen bo$ satirlarda bir onceki paragrafta ne yazdigini unutur afallariz. i$te yilmaz ozdil de afallatan turden bir gazeteci. bombo$ beyaz sayfalari ile afallatiyor insani.
budur:
gazze’nin şemdinli kırsalında mayın patladı, iki er şehit oldu. gazze’ye sızan teröristler, tunceli-erzincan yolunu kesti.
gazze’nin osmaniye mahallesine roket fırlatıldı, balkonda oturan 47 günlük gelin hayatını kaybetti. gazze’nin sayfiyesi iskenderun deniz üssü basıldı. komşumuz israil’den gazze’nin banliyösü şırnak’a havanla saldırıldı. gazze’nin siirt semtinde minibüs havaya uçuruldu. batı şeria varoşu izmir’de bomba yakalandı.
*
bi umuttur... belki bu şekilde biraz olsun alaka gösterirler diye umuyorum.
*
bu arada, soydaşlarımız birbirinin gırtlağına çökmüş vaziyette kırgızistan’da. kırgızlar özbekleri doğruyor, özbekler kırgızları deşiyor, kan gövdeyi götürüyor, sokaklar ceset dolu, birbirlerinin evlerini yakıyorlar... tam insanlık dramı; ben diim 200, siz deyin 1200 ölü var.
*
arkadaşlardan çıt yok.
*
e merak ediyor insan...
“insaniyet namına” hamas’ın, iran’ın avukatlığını yapanlar nerede?
*
onlar insan... ya bunlar?
*
barzani kardeşiniz...
kırgız, özbek ne?
dış kapının mandalı mı?
*
“aynı ailedensiniz” diye el fetih’le hamas’ın arasını yapmaya çalışanlar, kırgız’la özbek’i niye barıştırmıyor?
*
coni istedi diye “barış misyonu” ayaklarıyla, çocuklarımızı afganistan’a lübnan’a bekçiliğe sürenler niye susuyor?
israil’e el ense çekmeyi biliyoruz...
judocu putin’den mi korkuyoruz?
*
asker gönderelim demiyorum...
iki laf etmeye niye tırsıyoruz?
bm’yi filan niye toplamıyoruz?
*
aslında haklısınız...
memlekette “oy değeri” ifade edecek kadar kırgız ve özbek kökenli vatandaş yaşamıyor, size ne ama... bm güvenlik konseyi üyesiyiz ya, o açıdan yani.
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=15062748&yazarid=249&tarih=2010-06-18
*malum gazzeli değilsen adam değilsin, müslüman değilsin, çocuk değilsin, genç değilsin...
*gazzenin şemdinli ilçesinde saldırı: (bkz: 19 haziran 2010 şemdinli pkk saldırısı)
gazze’nin şemdinli kırsalında mayın patladı, iki er şehit oldu. gazze’ye sızan teröristler, tunceli-erzincan yolunu kesti.
gazze’nin osmaniye mahallesine roket fırlatıldı, balkonda oturan 47 günlük gelin hayatını kaybetti. gazze’nin sayfiyesi iskenderun deniz üssü basıldı. komşumuz israil’den gazze’nin banliyösü şırnak’a havanla saldırıldı. gazze’nin siirt semtinde minibüs havaya uçuruldu. batı şeria varoşu izmir’de bomba yakalandı.
*
bi umuttur... belki bu şekilde biraz olsun alaka gösterirler diye umuyorum.
*
bu arada, soydaşlarımız birbirinin gırtlağına çökmüş vaziyette kırgızistan’da. kırgızlar özbekleri doğruyor, özbekler kırgızları deşiyor, kan gövdeyi götürüyor, sokaklar ceset dolu, birbirlerinin evlerini yakıyorlar... tam insanlık dramı; ben diim 200, siz deyin 1200 ölü var.
*
arkadaşlardan çıt yok.
*
e merak ediyor insan...
“insaniyet namına” hamas’ın, iran’ın avukatlığını yapanlar nerede?
*
onlar insan... ya bunlar?
*
barzani kardeşiniz...
kırgız, özbek ne?
dış kapının mandalı mı?
*
“aynı ailedensiniz” diye el fetih’le hamas’ın arasını yapmaya çalışanlar, kırgız’la özbek’i niye barıştırmıyor?
*
coni istedi diye “barış misyonu” ayaklarıyla, çocuklarımızı afganistan’a lübnan’a bekçiliğe sürenler niye susuyor?
israil’e el ense çekmeyi biliyoruz...
judocu putin’den mi korkuyoruz?
*
asker gönderelim demiyorum...
iki laf etmeye niye tırsıyoruz?
bm’yi filan niye toplamıyoruz?
*
aslında haklısınız...
memlekette “oy değeri” ifade edecek kadar kırgız ve özbek kökenli vatandaş yaşamıyor, size ne ama... bm güvenlik konseyi üyesiyiz ya, o açıdan yani.
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=15062748&yazarid=249&tarih=2010-06-18
*malum gazzeli değilsen adam değilsin, müslüman değilsin, çocuk değilsin, genç değilsin...
*gazzenin şemdinli ilçesinde saldırı: (bkz: 19 haziran 2010 şemdinli pkk saldırısı)
klavyesindeki * tuşlarını kaldırsak ne yapacağını çok merak ettiğim insan.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?