yok ben dusundum. daha fazla beklemek anlamsiz geldi, hem benim yasimdan bakinca o kadar uzun gorunmuyor omur...bekledim soyle "nick lerin altina girilen entry "lerle ilgili spekulasyonlar durulsun biraz diye ama bu kadar bekleme suresi yeterli geldi sahsim adina...
azeriler ’kac yasindasin’ diye sormazlar birbirlerine, ’kac yesil gordun’ diye sorarlar...bu; kac bahar gordun, gecirdin... meali tasir...
bu nicki her gordugumde icimde baharlar aciyor benim de... diyorum kendime istikbal icin, ’umutsuz olma insan’ bak bu arkadas iyi bir ornek, o dusunuyor, ozumsuyor, ruhunuyla birlestirip meselenin ozunu mukemmelce ortaya koyuyor...
gunumuzde ’bilgilerin’ bir yerlerden alinip biryerlere monte edilmesi adeta ’cocuk oyuncagi’ haline gelmis durumda iken, olayin kisisel olarak yorumlanmasi cogunlukla gozardi ediliyor....bu arkadasimiz iste bunu yapiyor, hem biliyor hem ruhuyla yuregiyle bunun aciklamasini, degerlendirmesini yapabiliyor...
bir de, cok mutevazilik seziyorum yazilarindan okuyunca, sanki bunlari onun kadar herkes basarabilirmis gibi kendi kimligini ortaya koymadan sadece meseleyi irdeleyebiliyor...
cok zengin bir kisilik barindiriyor olmali bedeninde, kendisini kutluyor eger bir kitap yazma cabasi icinde olursa ki(belki de oyledir)lutfederse onsozunu ben yazmak istiyorum...bu da bir sozdur...saygilarimla hurmetlerimle...
yeşil
senelerin dostu...herşeyden çok sevdiğim değerli varlık...yanında geçen senelerim boyunca yaşadığım en güzel anları tattıran insan.anne yarısı,gittiğinde sahipsizlik hissi yaratan kişi.seni çok seviyorum...gerçekten...hoşgelmiş...-------------------------------------------------
saate bakmaksızın kapısını çalabileceği bir dostu olmalı insanın..."nereden çıktın bu vakitte" dememeli, bir gece yarısı telaşla yataktan fırladığında "gözünün dilini" bilmeli, dinlemeli sormadan, söylemeden anlamalı...arka bahçede varlığını sezdirmeden, mütemadiyen dikilen vefalı bir
ağaç gibi köklenmeli hayatında; sen, her daim onun orada olduğunu
hissetmelisin.ihtiyaç duyduğunda gidip müşfik gövdesine yaslanabilmeli, kovuklarına saklanabilmelisin.kucaklamalı seni güvenli kolları, dalları bitkin başına omuz,
yaprakları kanayan yarana merhem olmalı...en mahrem sırlarını verebilmeli, en derin yaralarını açıp gösterebilmelisin; gölgesinde serinlemelisin sorgusuz sualsiz...onca dalkavuk arasında bir tek o sözünü eğip bükmeden söylemeli,
yanlış anlaşılmayacağını bilmeli.alkışlandığında değil sadece, asıl yuhalandığında yanında durup koluna girebilmeli.övmeli alem içinde, başbaşayken sövmeli ve sen öyle güvenmelisin ki
ona,övdüğünde de sövdüğünde de bunun iyilikten olduğunu bilmeli,"hak ettim" diyebilmelisin.
teklifsiz kefili olmalı hatalarının; günahlarının yegane şahidi...
seni senden iyi bilen, sana senden çok güvenen bir sırdaş...
gözbebekleri bulutlandığında yaklaşan fırtınayı sezebilmelisin.
ve sen ağladığında onun gözünden gelmeli yaş...*
saate bakmaksızın kapısını çalabileceği bir dostu olmalı insanın..."nereden çıktın bu vakitte" dememeli, bir gece yarısı telaşla yataktan fırladığında "gözünün dilini" bilmeli, dinlemeli sormadan, söylemeden anlamalı...arka bahçede varlığını sezdirmeden, mütemadiyen dikilen vefalı bir
ağaç gibi köklenmeli hayatında; sen, her daim onun orada olduğunu
hissetmelisin.ihtiyaç duyduğunda gidip müşfik gövdesine yaslanabilmeli, kovuklarına saklanabilmelisin.kucaklamalı seni güvenli kolları, dalları bitkin başına omuz,
yaprakları kanayan yarana merhem olmalı...en mahrem sırlarını verebilmeli, en derin yaralarını açıp gösterebilmelisin; gölgesinde serinlemelisin sorgusuz sualsiz...onca dalkavuk arasında bir tek o sözünü eğip bükmeden söylemeli,
yanlış anlaşılmayacağını bilmeli.alkışlandığında değil sadece, asıl yuhalandığında yanında durup koluna girebilmeli.övmeli alem içinde, başbaşayken sövmeli ve sen öyle güvenmelisin ki
ona,övdüğünde de sövdüğünde de bunun iyilikten olduğunu bilmeli,"hak ettim" diyebilmelisin.
teklifsiz kefili olmalı hatalarının; günahlarının yegane şahidi...
seni senden iyi bilen, sana senden çok güvenen bir sırdaş...
gözbebekleri bulutlandığında yaklaşan fırtınayı sezebilmelisin.
ve sen ağladığında onun gözünden gelmeli yaş...*
güzeller güzeli kuzenim, tek yüzün değil senin kalbin de çok güzel.. ömrümüz oldukça beraber olacağız biliyorsun değil mi?..seni seviyorum.
son derece sempatik ve icten, guleryuzlu bir bilgictir kendileri. ayrica halk insanidir, simitcide karnini doyurur, otobusle seyahat eder . 8 sene boyunca hemen her gun duz olarak gordugum galata kulesinin yamuk oldugunu iddaa ederek beni ayri dumura ugratmistir. ayrica sanal ladeslerimin sahididir, her kazanilandan komisyonu bizzat takdim edilecektir
poliiis! polissss! yesil sozlukte!!!
gec oldu ama sozluge hosgelmistir.
gec oldu ama sozluge hosgelmistir.
yeşil rengini gözlerinden mi,giysilerinden mi,ayakkabısından mı,dolardan mı,kaleminden mi yoksa doğanın yeşili gibi cıvıl cıvıl oluşundan mı aldığı merak konusu olan 2.nesil bilgicimiz hoşgelir. (bkz: sizin gibi gencleri pistlerde gormek istiyoruz)
sozlugumuze yeni katilan renk, ay bilgictir kendisi.gece telefonda salya sumuk aglarken sabahleyin yuzunde guller acabilmesi de akli dengesizliginin en somut ornegi olsa gerek.
(bkz: allah islah etsin)
(bkz: allah islah etsin)
ameliyathanelerde steril olan örtülerin ve kıyafetlerin rengidir. steril değilseniz yeşil olan hiçbir şeye dokunmamanız gerekir. dokunduğunuz anda o ameliyat steril ortamda yapılmadı sayılır, örtünün üzerindeki aletler tekrar sterilize edilmek üzere kaldırılır ve siz de ameliyathaneden kovulursunuz bence.
asil adi mahmut yildirim olan turkiye cumhuriyetinden cikmis en gizemli kisiliklerden birisi.diger kod adlari ahmet yesil,mehmet kirmizi,sakalli,tire,terminatordur.
(bkz: kod adi yesil)
turuncunun sevgilisi.
bebek odalarinda ye$ilin acik tonlari kullanilmalidir..farkli tonlardaki ye$iller ise ofislerde,oturma yonune gore doguda yer almalidir..
(bkz: feng shui)
(bkz: feng shui)
(bkz: yesil sermaye)
bir renk.doganin genelinde bulunan klorofil rengi. ayni zamanda goz rengim.
pkk itirafcisi oldugu da soylenmektedir.
mubarek renk.
ormanlar
(bkz: yesil bayrak)
insana huzur veren bir renk.cok severim kendisini.
arkadaşımla babası arasında geçen diyalog:
baba :sen niye hep yeşil giyiyorsun?
arkadaş :çünkü yeşili seviyorum,yeşil kazağımı da seviyorum.
baba :bence sevdiğinden değil,tam bir koyun olduğundan.
arkadaş :?!
yeşil koyun rengiymiş öğrendik.
oysa yeşil ölümle yaşam arasındaki dengeyi sağlayan,dengeyi anlatan yegane renktir.
baba :sen niye hep yeşil giyiyorsun?
arkadaş :çünkü yeşili seviyorum,yeşil kazağımı da seviyorum.
baba :bence sevdiğinden değil,tam bir koyun olduğundan.
arkadaş :?!
yeşil koyun rengiymiş öğrendik.
oysa yeşil ölümle yaşam arasındaki dengeyi sağlayan,dengeyi anlatan yegane renktir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?