yeni başlayanlar için istanbul

1 /
my son is father
beşiktaş ’ta ve ortaköy ’de görülen ve kedi sesi çıkararak insanları korkutan adam sapık değil, delimsi..

saat 5-7 arası kadıköy ’de ki kuyruklar, ekmek kuyruğu değil minibüs kuyrugudur. ayakta gitmeyi tercih edenleriniz var ise beklemesin boşuna..

taksim ’de ki kızılkayalar ’da satılan hamburgerler sarmısaklı..

özellikle ankara ’dan gelenler için söylüyorum
avrupa ve asya olarak bildiğiniz kara parçalarının arasında ki şey, deniz; üstündekiler gemi; geminin arkasında havada uçanlar ise martı; martıların havada kaptıkları şeyler ise simittir..
marka giyinenlerde concon değil tikidir..
muque
kural 5;
bu şehir rakıyla yaşar, bu şehir cigarayı çeker...
bu şehir gündüzü yaşar, bu şehir her geceyi sever...
bu şehir adama söver,
bu şehir kadınını döver...
bu şehir kanımızı emer, bu şehir için ölmeye değer...
istanbul elinden öper...
muque
kural 10;
sen denizi,aşkı,hayatı sevdiğin kadar seversin bu şehri...birinin sevgisi eksikse; yalan olur!...
muque
kural 14;
sakın "istanbul sen mi beni, ben mi seni ..."
diye haykırma sahillere vurup kendini...sonunda beceren hep istanbul olur...
my son is father
kadıköy ’de yazıcıoğlu olarak bilinen iş merkezi önünde size sinsice yaklaşıp sessizce bir şey söyleyenler, uyuşturucu satıcısı değil korsan cd satıcısıdır..

tozunu silecem abi para istemez diyen boyacı çocuğa aldanmayın süet müet dinlemez bir avuç boya ayakkabınızda bitiverir..

sevgilinizle kadıköy sahilde gezmeyin, beni dinlemediniz gezmeye kalktınız bari arka arkaya yüryün hadi bunu da dinlemediniz yanyana gidiyorsunuz, gül satan çingeneyle muhattap olmamaya çalışın ha oldunuz diyelim, bu arada o çiçekçide boş durmaz gülü elinize tıkıştırır, gülü kadının eline doğru fırlatın ve kaçın yoksa 10 ytl verirsiniz bir güle..

ankara ’dan gelenler için söylüyorum, ortada angara angara diye gezenler sizin hemşeriniz..
muque
kural 20:

sevdiceğini etkilemek için eminönü iskelesinin önünde ki çiçekçi kadınların;
"demeti 1 milyoooonnn
demeti 1 milyoooonnn"
diye bağırmalarına aldanıp, tuzaklarına düşme.
5 milyondan aşağı çiçek alamaz, küfür yemeden ordan uzaklaşamazsın...

olu beden
kural 22:
istanbul üstüne gelecek kumayı kaldıramaz.bilirim.
tek başına dolaş güzide şehri.hesaplardan korun da gel,taksitlerden,maskelerden...sen gel,yalnız sen gel.
cocabora
kural 23:istanbul bazen elinden topu alınan çocuk gibi ağlayabilir.dikkat etmek lazım,bencildir...ve de tarihin yaşayan en büyük orospusudur,muamelesi de idare eder.
carpediem
ne kadar yorsa da, yıpratsa da, trafigine küfretsen de, vapurda istanbulu izlerken binalarin üstünde gökyüzünün bir kısmının kahverengimsi oldugunu görsen de, pis havasını soluyup pis suyunu içsen de, her gün ev-iş/okul yolunda ölmemenin tesadüf oldugunu bir kez daha anlasan da, her türlü pisligin bu şehirde oldugunu bilsen de, öyle ya da böyle ne olursa olsun istanbul’a aşık olacaksın. burada yaşamaya başladıysan, agır bagımlılık riskini göze almışsındır demektir. istanbul’dan başka yerde yaşamak çok zor olacak artık. eger ki bundan böyle bir kaç ay uzak kalırsan bu şehre, geri dönünce ilk gidecegin yer taksim/kadiköy’dür. söylemedi deme...

herşeye ragmen, bogaza dogru oturup rüzgarı yüzünde hissettiginde, kulaklarında denizin sesini duydugunda huzur bulacaksın. ve dünya üzerinde hangi şehre gidersen git istanbul’un verdigi huzuru orada bulamayacaksın.
insomnia jim
kural xx:eskiden baslayanlari hic onemsemeden yeniden basla ki ayrica zaten yeni basliyor olacaksin ve geldiginde hic bir seyi bilme istanbula dair sonradan gorenlerden ol ve gor.
1 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol