yenimelek

başlığı okuduğumda algida nın piyasaya yeni bir dondurma çeşidi sürdüğünü sandığım ve aynı zamanda algıda öküzlük yaptığım algılama çeşidi.

berbat bir durumdur.olaya sebebiyet veren kişi sırayla herkesin elini sıkar fakat elini sıkması gereken son kişiyi unutur ve normal yaşantısına geri döner.eli havada kalan kişi ise, o eli oracıkta kesmek ister.eli ona, o eline bakar.bu kadarıyla da kalınmaz,etraftaki kişiler de yüzlerinde hain bir gülümsemeyle eli havada kalan kişiyi izlerler.durumu kurtarmanın en iyi yolu eli cebe sokmak ve ya çevreden birisinin ensesine şaplak atmaktır...

"aşkın gözü kör falan değildir;aşk gerizekalıdır"

-two and a half men-

1.öğretim öğrencilerinin yıllık harç parası 256 ytl iken, 2.öğretim öğrencileri yıllık 958 ytl harç parası ödemektedirler.kanımca yaygınlaştırılması ve desteklenmesi gerekendir.zira örgün öğretim kontenjanı 120 kişi olan bir bölümün 2.öğretimde okuyan öğrenci sayısı pekala 60 kişi olabilir.böylelikle açıkta kalan öğrenci sayısı azalacak,yeni üniversiteler yapmak yerine alternatif bir yol bulunacaktır.gelgelelim ülkemizde kimi üniversiteler bu uygulamayı kalite ve statü düşürücü bir uygulama olarak gördüğü için bünyesinde barındırmak istemez.

birebir yaşanmıştır...

"offf hem çişim var hem de işim"

arkadaşın başına gelmiştir,sallıyo mu sallamıyo mu günahı onun boynuna...

bir taraftan elinde kitaplarla hoş bir bayan,diğer taraftan ise kendi halinde bir genç geliyordur ve hayat bu ki birbirlerine çarparlar.tahmin edeceğiniz üzere kızın kitapları yere düşer,genç adam da yere düşen kitapları almak için kıza yardım etmeye başlar ve diyalog şu şekilde gerçekleşir;

genç-özür dilerim
kız-önemli değil
genç-gerçekten çok özür dilerim..
kız-çarpışmış olabiliriz ve kitaplarım yere düşmüş olabilir..ama şu anda sana aşık olamam, aşık olucak havada değilim kusura bakma olur mu?
genç-salaksın biliyo musun?

hakkındaki bilgilerin güncellenmesi gereken bir lisedir.kendim 2004 çıkışlı biri olarak pek de yeni sayılmam ama yine de söyleyecek birkaç lakırdım olabilir.beden eğitimi dersleri benim zamanımda da gerçekten çok aptalcaydı.sadık ve kenan adında iki erkek hocası,müge adlı da bir bayan hoca vardı.son aldığım bilgilere göre sadık okuldan kovulmuş,kenan ise başka bir okulda görev yapmaktaymış.bu okulun bir de nazmiye hocası vardı ki aman diyim.uzun süredir aynı okulda olduğu için dersine girdiği öğrenciler üniversiteden mezun olup onunla birlikte aynı okulda görev bile yapmışlardır.yunus ve osman adlarında iki müdür yardımcısını da unutmamak gerekir."gömleğini topla,yarın o saçlar kesilecek yoksa ben keserim,o spor ayakkabıyı ayağında görmeyeyim bi daha" gibi klişeleşmiş öğretmen triplerini sık sık duyabileceğiniz tiplerdi bunlar da.peki hiç mi iyi tarafı yoktu okulumuzun?.vardı elbet.tarihçi necla hoşhan,coğrafyacı nazan safa,fizikçi ahmet tuğbaş bu okulun başına gelmiş en iyi şeylerden birkaçı.ama soracak olursanız özlüyo musun? diye..cevabım nettir..hayır.

ilginç bir atmosferi olan, enteresan bi ortam.herkesin birbirini tanıması ve ardı ardına birbirine laf yetiştirmesi, chat aparatına mal mal bakmanıza neden olabilir.ortamda yazılan mesajları ve geyikleri okuyabilir;"aa biz de böyle olcaz ilerde" diye içinizden geçirebilirsiniz..15 dakika kadar takılmama rağmen müzik konseptinin her türe yayıldığını söyleyebilirim.şebnem ferah da çalıyor, gülay da örneğin.uzun lafın kısası ben, radyoda zaman geçirmek için sözlükte pişmek gerektiğini düşünüyorum...az pişeyim de geleyim ben..

"zaman kötü kolla götü" de bu atasözlerinden biridir efendim.

başrollerini özgü namal, dolunay soysert ve barış falayın paylaşacakları atv dizisi.

uzun bir aradan sonra en güzel bölümünün bu hafta yayınlandığı dizidir.burhan’ın cem’e iş bulmak için kıvrandığı sahneler görülmeye değerdi.ayrıca gaffurun yeni bir repliği için;

(bkz: seni tenhada kıstırırım)

bu akşam avrupa yakasında gaffurun söylediği, dillere pelesenk olmaya aday yeni bir replik...

sadece istatistiki veriler çerçevesinde konuşabilen yüzeysel insan.

arapça oruç tutan erkek anlamına gelen kelime.

şarkılarını daha iyi yorumlayabilmek için uzun yıllar üniversitelerden osmanlıca dersi alan gerçek sanatçı.

elime aldığım anda bitirmek istediğim için uykusuz geceler geçirmeme neden olan, nihayetinde 3 gecede bitirdiğim,finali kişide kısa süreli şok etkisi yaratan harika bir grange romanı.

ince saz adlı şahane bir parçayı seslendirdiği için tüm önyargılarımı yıkmayı başarmış şarkıcı.

cenk eren’in çok hoş bi parçası.

göz göz oldum ,güz oldum ,yağmalandım
ah söz oldum ,yüz oldum, hırplandım
kuruldum ah vuruldum ah kırıldım ,yaralandım
sel oldum ah er oldum el oldum ,karalandım

vur mızrabı dertli çal,kadeh kırık yürek dar
vurdu goncama yaz,ağla ince saz
yar gidiyor ağrıma,hançer sokun bağrıma
efkara güfteler az,ağla ince saz

son deminde gül tenin,lal oldu ağzım dilim
bir fasılda çare yaz,ağla ince saz
yar gidiyor ağrıma,hançer sokun bağrıma
efkara güfteler az,ağla ince saz

son zamanlarda katıldığı show programları ve her şarkıcı ile konserlerde boy göstermesi sebebiyle gittikçe popülerleşmeye başladığını düşündüğüm başta şair,daha sonra fikir adamı.

dünyaya muhasebeci olarak gelseydi, bilançonun pasif tarafına hesap işlemezdi bu zat-ı muhterem.