terasındaki küçük tamiratlar ve resim işleir bitttiğinde daha da güzel olacağını umduğum, sahipleri tarafından çakal çukalın huzursuzluk yaratılmaması için içeriye dahi sokulmadığı nezih mekan.
rte gibi ’’henüz 301’den kimse cezaevine girmedi’’ mantığındaki kişilerin davaları görmeden savundukları maddedir.kimse kimseye ya da herhangi bri kuruma, gruba, yapıya ne dersek diyelim bir şeye hakaret zaten etmemelidir.ancak hakaret ile eleştiri ve düşünceyi açıklama ifade etme arasındaki farkın görülememesi de ayrı bir kötü niyet örneğidir.devlet yanlış yapsa dahi onu eleştirmeyen, eleştireni de idam sehpasına oturtan bir anlayış ile halkın refahı ne kadar sağlanır bilinmez.
türklüğün ne anlama geldiği bellidir ,yani türklük bir etni sitedir.yok türk diye bir etni site yok bu bir kendini var etme biçimidir diyenler varsa onlara insanlar bir taraflarıyla gülerler.bu ülkede sadece türkü, kürdü yoktur ve olayı kürt sorununa indirgememek esastır.zaten resmi ideolojinin düşüncesi de tam olarak bu hususa ilişkindir yani olayın bir kürt-türk kavgası şekline bürünmesi.bu ülkede adını sayamayacağımız kadar çok etni site olduğu gibi, madde gerekçesinde ifade edilen devletin sınırları dışında da bulunan bir etni site üzerinden kanun yapılması da abesle iştigaldir.haa madem bunu koyuyorsun o vakit diğer halklar içinde benzer düzenlemeler getireceksin, bilakis sürekli resmi ağızlarla aşağıladığın diğer halklar için.
ayrıca ’’avrupa’da da bak şu var, bunda da bu var’’ tarzında it dalaşına girme seyri izlemek gerçekten kuralların devlet için mi insanlar ya da halk için mi olduğu sorusuna yönlendirir bizleri.kimse demokrasiyi veya benzeri kavramları dış güçler istiyor diye kabul etmemelidir; herkes insanca yaşamayı hak ettiği ve temel insan hakları normlarına doğuştan sahip olduğu için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.siyasi düşünmeyin deyip siyasi öneriler getiren sağ cenahın da biraz kendisini sorgulaması yıllardır tüm dünyayı ne hale getirdikleri görüldüğünde ivedi olan konulardandır, her nekadar yüzleri kızarmazsa da.ülkenin menfaatleri halkın menfaatleri olabilirken, devletin menfaatleri ile ülkenin menfaatlerini de karıştırmamak tartışma usulü açısından elzem konulardandır.
türklüğün ne anlama geldiği bellidir ,yani türklük bir etni sitedir.yok türk diye bir etni site yok bu bir kendini var etme biçimidir diyenler varsa onlara insanlar bir taraflarıyla gülerler.bu ülkede sadece türkü, kürdü yoktur ve olayı kürt sorununa indirgememek esastır.zaten resmi ideolojinin düşüncesi de tam olarak bu hususa ilişkindir yani olayın bir kürt-türk kavgası şekline bürünmesi.bu ülkede adını sayamayacağımız kadar çok etni site olduğu gibi, madde gerekçesinde ifade edilen devletin sınırları dışında da bulunan bir etni site üzerinden kanun yapılması da abesle iştigaldir.haa madem bunu koyuyorsun o vakit diğer halklar içinde benzer düzenlemeler getireceksin, bilakis sürekli resmi ağızlarla aşağıladığın diğer halklar için.
ayrıca ’’avrupa’da da bak şu var, bunda da bu var’’ tarzında it dalaşına girme seyri izlemek gerçekten kuralların devlet için mi insanlar ya da halk için mi olduğu sorusuna yönlendirir bizleri.kimse demokrasiyi veya benzeri kavramları dış güçler istiyor diye kabul etmemelidir; herkes insanca yaşamayı hak ettiği ve temel insan hakları normlarına doğuştan sahip olduğu için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.siyasi düşünmeyin deyip siyasi öneriler getiren sağ cenahın da biraz kendisini sorgulaması yıllardır tüm dünyayı ne hale getirdikleri görüldüğünde ivedi olan konulardandır, her nekadar yüzleri kızarmazsa da.ülkenin menfaatleri halkın menfaatleri olabilirken, devletin menfaatleri ile ülkenin menfaatlerini de karıştırmamak tartışma usulü açısından elzem konulardandır.
burjuva devletinin kendisinden olana zarar verdirmeyeceğini düşünerekten olmayacağını düşündüğüm olası senaryo.işin içinde göt olmak varsa da bu noktada devlet içindeki başka hesaplaşmalara dönüp bakmak gerekir.
doğmamış çocuğun hakkı mı, yaşayan insanın hakkı ve seçimi mi? sorusunu sormamıza neden olup, tabi ki yaşayan insanın tecihleri ve hayatı dememizle yanıtlayacağımız durum.herkes üzülmekte haklı ve fakat istenmeyen ya da bakılamayacak durumda olan çocukların da dünyaya getirilmesi bir o kadar sağlıksız ve çocuk içinde ileride sorun yaratabilecek bir durum.
baretta marka tabancayı aklıma getiren kişi.
ankaranın birçok semtinde pastaneler zinciri bulunan markalaşmış şirket.
(bkz: mustafa kemal)
(bkz: orhan kemal)
(bkz: yahya kemal)
(bkz: ustura kemal)
(bkz: yaşar kemal)
(bkz: kemal sunal)
(bkz: kemal anadol)
diye devam edebilir.
(bkz: orhan kemal)
(bkz: yahya kemal)
(bkz: ustura kemal)
(bkz: yaşar kemal)
(bkz: kemal sunal)
(bkz: kemal anadol)
diye devam edebilir.
ekvador savunma bakanıyken geçirdiği helikpoter kazasında kızıyla beraber ölen siyasetçi.
daha geniş bilgi içinhttp://www.plturkce.org/index.php?yazi_id=840 linkinden takip edebilirsiniz.
daha geniş bilgi içinhttp://www.plturkce.org/index.php?yazi_id=840 linkinden takip edebilirsiniz.
9 ekim 1859da fransada doğan ve yahudi bir ailenin oğlu olan fransız ordusu subayıdır. yahudi oldugu icin düzmece bir ajanlık iddiası ile ömür boyu hapse mahkum edilmiş, sonra karar değişerek suçsuz da olsa 10 yıl boyunca bir adada hapis yatmıştır.ayrıca emile zolanın dreyfus bir kitabına da konu olmuştur.12 temmuz 1935de pariste ölmüştür.
(bkz: alfred dreyfus)
illet olduğum programdır.
aşağıdaki olayı okuyup oha dediğim tuttuğum takımımın oyuncusu.
http://www.milliyet.com.tr/2007/01/26/son/sonspo32.asp
http://www.milliyet.com.tr/2007/01/26/son/sonspo32.asp
son olarak artık ayağa kalkabiliyorum, iyileşiyorum diyen devrimci önder.kendisibe sevgimiz sonsuz olsa da bir gün onun da aramızdan ayrılacağını ve toprağa karışacağını bilerek sosyalizmin yaşatılmasının yollarını aramamız gerektiğini bize öğreten kişidir aynı zamanda.
#462957 gibi entrylerin berbat oyu verilmesinin nedeni aramızda kafatasçı, faşist bünyelerin olmasıdır.bu gayet doğal olmakla birlikte bir de bunu reddedenler vardır ki önerimiz biraz samimi olmalarıdır.(bkz: it ürür kervan yürür)
günümüzdeki ’’modern’’ anlamdaki vahşetin yaratıcısı olan şahsiyet.
edit:yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermemek için yaratıcının kapitalizmin kuramsal anlamda geliştirilmesini ve kurumsallaşmasını sağlama olduğunu belirtmek gerekir.
edit:yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermemek için yaratıcının kapitalizmin kuramsal anlamda geliştirilmesini ve kurumsallaşmasını sağlama olduğunu belirtmek gerekir.
02.12.2004 tarihinde de yargıtay büyük genel kurulunca, yargıtay birinci başkanlığına seçilmiş olan hukukçudur.
1942 ankara doğumlu olan ve danıştay üyesi iken cumhurbaşkanı tarafından 22.12.1999 tarihinde anayasa mahkemesi üyeliğine seçilen daha sonra da anayasa mahkemesi başkanı olan kişidir.
1942de tarsusda doğmuş olan ve 1965 yılında ankara üniversitesi hukuk fakültesinden mezun olan, bugün de yargıtay cumhuriyet başsavcılığı görevini yürüten hukukçudur.
ankara adliyesi koridorlarında rastlayabileceğiniz, ankara cumhuriyet savcılarından birisidir.yanında göreceğiniz ikinci kişi ise yakın korumasıdır.
noktalama işaretlerini kullanırsa daha iyi olur dediğim yeni yazardır.hoşgelmiş.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?