confessions

with all my love

- Yazar -

  1. toplam entry 2738
  2. takipçi 1
  3. puan 56613

bulut ve yağmur

with all my love
birbirine giren şeydir..şöyle ki:
göllerdeki,denizlerdeki,hatta ıslak çamaşırlarımızda ki sular ,buharlaşarak havaya uçuyorlar ve bu birikimin adı bulut oluyor,içinden az sonra yağacak yağmur çıkacak ama.yağmur bulutun içine girmiştir.gökyüzü fazla bulut çokluğunu kaldıramayacağından yeryüzüne salıverecektir yağmurlarını sonra tekrar ırmak,göl hatta çamaşırlarımızdaki su olacaktır, tekrar buharlaşacak sonra...

havuz problemleri

with all my love
bir musluk bir havuzu 6 saatte doldurmaktadır.
bu esnada bir tren istanbul’dan yola çıkar.
12 havuz bakıcısı dolan havuzu günde 4 saat çalışarak,1 dakikada bir kovayı doldurmak suretiyle boşaltabilmektedirler.
istanbul’dan yola çıkmış olan trenin içi turşucuk dolu olup,6 numaralı kompartmanda bir ingiliz,bir fıransız ve bir türk bulunmaktadır.
türk,trene binmek üzere belediye otobüsüyle gelmiştir.otobüs,kadıköy’den yola çıktığında içinde toplam 32 yolcu bulunmaktaydı.
ilk durakta 4 kişi bindi,12 kişi indi,öbür durakta binen olmadı ama 8 kişi daha indi.inenlerden birinin ayağı bir çukura girdi.bu çukurda gündüzleri 90 cm yukarıya tırmanıp,geceleri, 40 cm geriye kayan bir solucan bulunmaktaydı.

trendeki fransızın elinde içinde 100 misket bulunan bir torba bulunmaktaydı.bu misketlerden 50 tanesi kırmızı,50 tanesi beyaz idi.

fransız torbayı ingilize uzatarak içinden bir kırmızı misket çekmesini istedi.ingiliz acaba kırmızı misketi bulabilmek için en az kaç misket almalıyım diye düşünmekteyken,havuz bakıcılarından birinin aklına bi şey geldi.
kovayı tartarak kaç günde havuzu boşaltabilirim diye düşündü.bir terazi bularak kovayı tarttı.kova,terazinin sağ kefesine konunca 20 kg,sol kefesine konunca 22 kg gelmekteydi.
kovanın gerçek ağırlığını bulabilmek için doğru tartabilen ağırlıklar bulunması gerektiğini biliyordu.ağırlıkların tanesi 50 kuruş idi.havuz bakıcısının cebinde 625 kuruş bulunmaktaydı.ağırlıklardan kaç adet alabilirim diye düşünürken ,kadıköy’den kalkan otobüs selamiçeşme’ye gelmişti.

otobüsün içinde aksi istikamette uçan bir sinek vardı. sinek dakikada 20 m uçabiliyordu.

otobüste bulunan bir öğrencinin aklına bu sineğin otobüsün ön camından arka camına kadar kaç dakikada uçabileceği şeklinde bir soru geldi.ancak cevabı bir türlü bulamıyordu,çünkü o gün bir sınava girmişti ve 4 yanlış bir doğruyu götürüyordu.toplam 80 soruluk bir sınavda öğrenci kesin doğru 52 soruyu yapabildiğini biliyordu.geri kalan 28 sorunun doğru olma olasılığı her soruda 5 şık olduğuna göre 1/5 idi.bu durumda kaç puan alabileceğini düşünmekteyken ,trenin makinisti treni otomotiğe bağlamış ve elindeki iskambil destesiyle oynamaktaydı.en çok 32 kağıt çekerek kaç kupa gelebilir şeklindeki olasılık sorusunu hesaplamaya çalışıyordu,ama hesaplamakta çok güçlük çekiyordu çünkü anesi ile kendi yaşlarının toplamı 62 idi.5 yıl sonra annesinin yaşı makinistin yaşının 2/7’si olacaktı.doğal olarak anneme ne hediye almalıyım diye aklı meşguldü.

bu durumda makinistin yaşı ile erenköy’de otobüste bulunan yolcu sayısının çarpımı havuzun hacmine bölünürse,ingiliz 4 kırmızı misket çekene kadar tren ankara’ya varabilir mi?(alıntıdır)
124 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol