confessions

with all my love

- Yazar -

  1. toplam entry 2738
  2. takipçi 1
  3. puan 56618

aşk

with all my love
ask...

yalniz olanlara;
ask bir kelebek gibidir, pesinden kostukça hep senden kaçar.
en iyisi birak uçsun, hiç beklemedigin bir anda gelip omzuna dokunuverir...
ask mutlu eder, bazen de üzer ama ask özeldir, askini hakeden birine sunarsan eger...

sevgilisi olanlara;
askin amaci birileri için "mükemmel insan" olmak degildir,
seni mükemmelliğe en çok yaklastiracak insani bulmaktir..

çapkinlara;
sevmedigin birine asla "seni seviyorum" deme..
içinde olmayan duygulardan varmis gibi sözetme,
kimsenin hayatina kalbini kirmak için girme,
sevgi dolu bakan gözlere asla yalan söyleme,
çünkü birine verebilecegin en büyük aci:
asik olmadigin birini kendine asik etmektir.

evli olanlara;
seven insan "senin hatan" yerine "özür dilerim" diyendir..
"neredesin" yerine "ben buradayim" diyendir.
"nasil yaparsin" yerine "niye yaptigini anliyorum" diyendir.
ve ask "keske" yerine daima "iyi ki" diyendir.

kalbi kırık olanlara;
kalp yarasi siz kanatmaktan vazgeçinceye kadar sürer,
ve ilaci, bu aciya alismak degil, ondan ders çikarabilmektir.

asik olmaktan korkanlara;
a$ka düs, ama tökezleme. anla, ama bekleme. paylas, ama isteme.
yaralan, ama asla aciyi içinde büyütme.

sevdigini fazla sahiplenenlere;
sevdiginin bir baskasiyla mutlu oldugunu görmekten daha aci bir sey varsa,
o da seninle mutsuz oldugunu görmektir.

askini itiraf etmeye çekinenlere;
sevdiginden ayrilinca ask aci verir, sevdigin seni terk edince daha da çok aci verir.
ama en acisi, onu ne kadar sevdigini bilmesine hiç firsat vermemektir..

dönmeyecek birini hala bekleyenlere;
hayatin en hüzünlü ani, deli gibi sevdigin insanin buna hiç degmedigini gördügün andir.
ve en büyük kaybin onun için harcadigin yillardir...
senin askini su gün haketmeyen, bil ki 10 sene sonra yine haketmeyecektir..
o yüzden birak, gitsin...

aux talons de ses souliers

with all my love
enrico macias in 68’li yillara ait hos bir sarkisi. hepimiz biliriz bu sarkiyi, türkçe söylenilmisini. sözleri:

les rues, les jours de marché piquantes et bariolées
parfumée d’oranges et de piments
un régiment d’oliviers bordé de citronniers
avec une maison devant
mes premières joies du coeur devant un champ de fleurs
sont marquées de roses et d’amitié

quand j’évoque ces instants, je sens que mon accent
revient comme il était avant
on emporte un peu sa ville
aux talons de ses souliers
quand pour vivre plus tranquille
on doit tout abandonner

les arcades tamisées où les petits cafés
semblent s’allonger sur les trottoirs
la vieille maison de pierre, le coin du cimetière
où dort notre page d’histoire
les couleurs de la montagne sous le ciel qui s’enflamme
par le feu tout proche du désert
c’est autant de souvenirs, qu’on ne peut pas détruire
pourtant ils nous ont fait souffrir

que l’on vive n’importe où, l’accent nous suit partout
comme une ombre doublée d’un miroir
on le porte comme un drapeau, planté sur chaque mot
depuis qu’on a pris le départ
on emporte un peu sa ville
aux talons de ses souliers
quand pour vivre plus tranquille
on doit tout abandonner

on emporte un peu sa ville
aux talons de ses souliers
et pour vivre plus tranquille
on doit tout recommencer
67 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol