vona

yaklasik 2 bin 500 bilimadaminin evrenin baslangiciyla ilgili sirlari ortaya cikarabilmek icin 3,5 ay sonra yapmaya hazirlandigi milyarlarca dolarlik korkutucu deney. neden korkutucu? adamlar yeni bir big bang’a ya da ona benzer bir şeyi yeniden yapmaya hazirlanıyor çünkü.
gecen aylarda ntv de cikan dünyanın sonunun ne şekilde olacagina ilişkin bir belgeselde buna benzer bir şey anlatiliyordu. deney yapiliyor ve parcacik hizlandirma makinesi dünyayı yutuyor akabinde de patliyordu. çok korkutucuydu.
bilim adamlarinin olaya yaklasimini görünce insan daha da bir dehsete kapiliyor. zira, dün aksam yine ntv de 24 saatte konuşan boğaziçinden bir fizik profesorü, banu güven in "big bang yaratmaya çalışıyorsunuz. bu tehlikeli olmayacak mı? bu deney insanligin hayrina mı olacak" sorusuna, gülerek "keşke yeni bir evren yaratabilecek gücümüz olsa" diye yanıt vermesi kimin ellerine kaldigimizi göstermesi bakimindan carpici.
bunun gibi 2 bin 500 tanesinin yan yana gelip sonuçları şimdiden net olarak kestirilemeyen böyle bir deneye girişmesi allahim sen bizi koru diye dua ettiriyor.
deneyle ilgili ayrıntı ve haber için:
http://www.ntvmsnbc.com/news/377712.asp+big+bang+deneyi&hl=tr&ct=clnk&cd=1&gl=tr&client=firefox-a
http://www.ntvmsnbc.com/news/401325.asp

cay, kahve, mesrubat servisi ve öğlenleri 6 çesit yemek.

steven spielberg in de aralarinda bulundugu bir takim insanlar tarafindan su suralar filmi cekilen 4 temmuz 2007’de gosterime girecek cocukluk saplantimiz...
trailerler umut verici. robotlari birebir ebatta yapmis adamlar. kamyonlarla falan tasiyolar oraya buraya. hayvan bir ozel efekt grubuyla da calisiyorlarmis.
gosterime girecegi tarihi dort gozle bekliyoruz. su ana kadar gorduklerimiz, spielberg ve michael bay in da isin icinde olmasi sabirsizligimizi pekistiriyor. tek killandiran noktasi otobotlarin abd ordusu tarafinda carpismasi gibi bir durum olacakmis galiba. bu da demek olur ki transformersimiz da moron abdlilerin dunyayi kurtarma edebiyatina alet olacak. yine de sabirsizlaniyoruz!

metallica nin mfo tandansinda 10 numara, goz yasartici sarkisi.

(bkz: esegin kulagina su kacirmak)

super adamlardir. her eve bunlardan bir tane mutlaka lazimdir. diger burclarin erkekleri hic cekemeseler de her seyi bilir bu adamlar. bilmeseler de ustun zekalari ilahi bir sekilde tahmin etmelerini saglar.

mottosu ’yassah hemserim yassah’ olan türk insanı modeli. gavuruna soldier deniyor bunların.

gelmis gecmis en baba ayarlardan birine maruz kalmis, deyimlere konu olmus kisiliktir.
demokles hep kral olmak istermis. fakat sanssizlik eseri hanedan soyundan dogamadigi icin bu istegi bir türlü gerçekleşemezmis. sonra derken bir gün, kralın birine gitmis, durumunu arz etmis. ben kral olayım bi günlüğüne ne olursun ağa demis. sonra kral da buna peki canim gel seni ir günlüğüne kral yapayım demiş ve de yapmıs da. sonra yemek saati gelmiş. stajyer kralın ilk yemeğiymiş bu ve masa kurulmuş demokles de masanin baş köşesine oturmuş. ama kafayı bir ara tavana kaldırır gibi olmuş ne görsün. tam basinin üstünde sapindan tavana bir at kiliyla bağlanmıs deve gibi bir kılıç. üç buçuk atmış tabi. bu ne ya sayın kral deiş. bu her an koptu kopacak demiş. kral da ona, kral olmak isteyen sendin risklerine de katlanıver bir zahmet diye basmis ayari.
demoklesin kılıcı şöyle, demoklesin kılıcı böyle gibi serzenmeler, terslenmeler forumlarda ve açık oturumlarda sıkça kullanılır. genellikle yanlış kullanılır, gülünç olur o zaman da...

demek ki biz istemesek de yakinda kurulacak ve yazık ki iktidarin acizligi yuzunden çocuklarımızın cografya dersinde ögrenmek zorunda kalacakları yeni bir dusman komsumuz olacaginin acik ve net sinyalidir. unutulmamalıdır ki evren abd nin turkiye subelerinden gonullu ajanlarinin onde gidenlerindendir. darbeyi de evde canı sıkıldığı ya da resim yaparken torunlarına anlatacağı bir askerlik anısı olması için yapmamıstır.

kullanımı gayet de oğru olmakla birlikte ev hanımı yerine de ev insani tanimlamasini kullanmayı komik bir şekilde zorunlu hale getirebilecek tamlamadir.

cnbc-e cevirmenlerinin kahretsin, lanet olsun, defol anlamına geldiğini sandiklari talihsiz kelimeler grubudur.

(bkz: la havle)

kim ne derse desin dünyanın gelmiş geçmiş en zevkli oyunudur.
okul bahçesinde oynarken bir müdür yardımcısının koşa koşa gelip, çevredekilerin aha simdi arıza yapacak dediği sırada, yastığın bacakları arasına kafasını soktuğu ve eliyle atlayın atlayın şareti yaptığı bir dolu liseli göz tarafından görülmüştür.
yaşı yoktur. yeterli oyuncu sayısı bulunduğunda her yerde oynanabilir.

bu beyaz ve pempemsi ciceklere sahip iki türü olan bu bitkinin bir ara kanseri iyilestirdigi iddia edilmiştir. akabinde evlerinin onundeki zakkumları kaynatip icen yurdum insani zehirlenmek suretiyle solugu hastanede almis ve o zaman sayısı günümüzdeki kadar çok olmayan ana haber bültenlerine birinci sıradan girmeyi basarmislardir.

ordu ilinin persembe kazasina ilk yerlesimcileri tarafindan verilmis ismi.

the island da jordan two delta olarak taniyip topluca asik oldugumuz, baba basalim parayi bize de yapsinlar birer tane diye ic cektigimiz, sonradan oncesinde oynadigi filmleri bulup tekrar tekrar izledigimiz, son donemde the prestige ve black dahlia ile bize gul yuzunu yeniden gostermis sevimli hollywood disisi...