valequentill

istanbuldada yapılabilen olaydır.. zira istanbulda görülmüştür..

dugun · (1)
sarkici · (1)
mahir · (1)

mumkun olmadigini du$unebilirsiniz, bende sizin gibi du$unurdum fakat az once gormu$ oldugum ve dumurdan dumura suruklenmeme neden olan olay ba$ligin ta kendisidir.

kendisi ile ilgili, the wall kişisi şunları iletmiştir, copy paste yazıyorum, elçiye zeval olmaz:

“geçen gece evde yancağızımda kahve ile pc’nin ba$ında mutlu mesud otururken, bi yandan da porno film indiriyordum aga. mutlu muydum o ana kadar diye sorarsan, evet mutluydum.. neyse, ben bu $ekilde otururken, dı$arıdan bir hır - gür, bir ses gelmeye ba$ladı kulağıma, itiraf edeyim ki önce hırsız sandım önce. sonradan, “hırsızsa hırsız ne hakkı var beni porno film indirirken rahatsız etmeye aman kahve içerken $ey etmeye aq” dedim
ve dediğim belle kapıya doğru yöneldim, tabi ben kapıya doğru yönelince dı$arıdan gelen sesler çoğaldı, belli bi$eyler oluyo dı$arıda.. aga saat gecenin üçü.. neyse uzatmadan, korku morku hepsini sktir edip açtım kapıyı. açtım açmasına da, açmaz olaydım.. açmamla gözlerimin yerinden çıkması bir oldu. yau kim var dersin kapıda, “bizim jedi”.
yaa.. evet.. hem sadece jedi olsa iyi, eline de bi’ me$ale almı$, yakacam ulan evini diyor. “yahu dur” dedim, “delirdin mi gece gece, yakacan da ne geçecek eline, bak porno indiriyorum bitsin gel izleyelim beraber”. “yok” diyor “yakacam ben senin evini..” aman dedim “yazıktır yau bana acı, yazıktır günahtır hadi beni geçtik içerdeki börtü böceğin hatırına gel vazgeç.” bunları diyorum ama ben korkudan mahvolmu$ durumdayım aga, kolay mı adam gelmi$ kapına, eline ne idüğü belirsiz bir de me$ale almı$..
neyse bin dereden su getirdim, aman canımsın ciğerimsin falan dedim, tabi sallamadı benim bu lafları içerideki börtü böcüğün hatırına vazgeçti söndürdü me$aleyi, bi sürü de söylendi falan. neyse aga, o sırada benim beynimde bir $im$ek çaktı. yahu dedim bizim jediye, “sen buraya bi elinde me$aleyle kendi arabanla mı geldin, geldinse arabayı nası sürdün” dedim,
“sana ne ulan neyle geldiysem geldim ibnemsi varlık” dedi bana gece gece. hakkat aga ya, bana neydi gece gece, ne ile gelmi$se gelmi$ i$te. koskoca adam. lakin boynumu büktüğümü görünce acıdı bana, “yok” dedi, “otostopla geldim buraya..” gece üçte otostop çekmi$ herif elinde me$aleyle. allah var,üzülmedim desem yalan olur..
neyse onun üzerine de “aga, geçe üçte otostop çekme du’ ben sana bi taksi parası neyin getireyim” dedim, “sktr git istemem senden bi$ey” dedi, lakin dayanamadım ben tam içeriden parayı aldım kapıya döndüm bi baktım ki, adam yok ortaya aga. evet. gitmi$.

tam ben bu adam nereye gitti $indi diye hayıflanacakken, i$te tam o anda, kan ter içinde uyanmı$ım.. evet. rüyaymı$ aga. uyandım uyanmasına da, içime bir kurt dü$tü, uyku tutmadı.
ben de kalktığım gibi açtım pc yi. hemen herderdedevaya$arnurihoca.com a girdim, “ya$ar hocam ya$ar hocam ben bi rüya gördüm onla ilgili size bi kaç sorum var. rüyada jedi görmek neye dalalettir bana bi açıklar mısınız?” diye bi’ meyıl çektim ve beklemeye koyuldum. ve üç dakka sonra kısa ve net bi’ cevap geldi aga;
-kıçın açıkta kalmı$…

e aga sen ne desin bu i$e?”

birdeee... karşı çıkılanın türkçenin yayılması değil de türkçenin sanki meydana geldiği günden beri tamamen müslüman , arap olan bir ülkeye aitmiş gibi buram buram islam kokan ortamlar aracılığıyla yayılmasıdır... hatta bundan öte türk dili olan türkçenin türklerin kültürel özelliklerinden çok islam-arap kültürü özellikleriyle iç içe yayınlanması olduğunun farkına varılmalıdır...

birilerinin bunlara türkçe nin göktürk dini kökenli olan türk toplumuna ait olduğunu ve tamamen islami unsurlar içerisinde bir yarışmada sergilenmesinin yanlış olduğunu , bu dili bize bırakan atalarımızın islam öncesinde de bu dille birlikte bir yaşam sürdüğünü , türkçenin, türk toplumunun şu anda büyük çoğunlukta müslüman kesimden oluşmasından yola çıkılarak müslümanların dili gibi bir tanım altına sokulmasının yanlış olduğunu anlatması gereken oluşum... ayrıca

#795039

#795264

nickinin hakkını veren bilgiç.

#795183

okkalı bi küfür sallayacağım be! zor hakim oluyorum kendime...böylesine bi insana böylesine bi kapanış yakışırdı zaten... ha bundan sonra entrylerin arasına saklanmış cümlelerle atışmayacağız , başka yollardan yapacağız bu işleri ama... özlenmeyecek entryler midir bunlar a.k. merakla beklenmiyor mudur entryleri... okudukça daha fazlasını istememize neden oldun da , neden isteğimizi karşılıksız bırakıyorsun be adam?!

yayin gunleri ve saatleri sabirsizlikla beklenen dicey olmustur kendisi

ing. konu , sorun , mesele anlamina gelen sozcuk

(bkz: issue)

su an icin bilgi radyo da suicide mod havalari estiren dj dir

uluslar arası türkçe olimpiyatları kapsamında her yıl verilen bir ödül olma özelliği taşır. günümüzde 6.sı düzenlenen türk dili olimpiyatları dahilinde 2008 yılında verilen ödülün sahibi recep tayyip erdoğan olmuştur. samanyolu tv nin katkılarıyla hazırlanan ve bizzat sunumunun yapıldığı türkçe olimpiyatları her yıl dünya üzerindeki 110 ülkeden çocukların türkiye ye gelip türkçe olarak seslendirdiği eslerler eşliğinde yapılır.

türkçe’nin türklere ait olması yönüyle bu yarışmayı izlerken artık bir arap ülkesinde yaşıyormuş hissine kapılmaktan bıktım ve değişmesi konusunda bir adım atılması gerektiğini düşünüyorum... türk diliyse söz konusu olan , araplara değil türklere benzemeli yapılanlar.
hadi size bir bilmece...

stv + rte + buram buram arap ülkesi tadında bir yarışma... bu parçaları birleştirelim bakalım.

kizil tanrica diye adlandırabileceğimiz bir isim...

fhm’e verdiği pozlar ahanda aşşağıda...

http://www.fhmonline.com/articles-1276.asp

saat sabaha karşı 04.00 civarıydı, bir hastahane bahçesinde sigaramı içiyordum... mevsimlerden kış olmasına rağmen havası pekte kötü değildi istanbul’un. önümdeki hastahane binasının 3. katında çocukluğumu beraber geçirdiğim bir arkadaşım yatıyordu... 3 gündür oradaydım, yukarıdaki arkadaşım kendini 4. kattan aşşağıya bırakmadan sadece 2 saat kadar önce beraberdik. sonradan aldım haberini... o zamandan beri de hastahanede yanındaydım... benimle beraber bir kaç kişi daha vardı orada... amaçları sadece eğlence olsun , zaman geçirmek olsun hep boş olan kişiler... bakkaldan aldıkları topla futbol oynuyorlardı... geceleri ise dışarı çıkıp içiyor , hastahanede olay çıkaracakları an bekleniyordu... 6 günlük hastahane macerasının her gününde futbol oynadılar ve her gece sarhoş oldular... yukarıda yatan ise bin pişman acılar içinde kıvrandı durdu... doktorların kararı en az 6 ay yatacak olmuştu hastahaneden çıkarken / kovulurken. 2 ay durmadı... önce sağ kolundaki alçıyı sonra da iki bacağındaki alçıları kendisi kırdı... babasının uyarılarına aldırış etmezdi , nefret ediyordu hatta ondan... 1 ay içinde yürümeye başladı... ayaklarının ağrıması ona engel olmadı, geçtiğimiz gün; o sabah babasının sahibi olduğu kıraathaneye gitti bir kaç arkadaşıyla... amacı harçlık almaktı. gittiğinde babasını değil de orada çalışan , çaycılık yapan genci buldu... ondan para istedi ama alamadı ve buna sinirlenip elinde ki cep telefonunu kıraathanenin camına fırlattı. cam paramparça yere düşerken içinde hala kin vardı. babası az sonra gelecekti. bekledi. babası geldi ve olanları görünce bir yandan aklında camın masrafı diğer yandan olanların sıkıntısı içinde buldu kendini. çocuğunun isteğinide geri çevirdi haliyle ve bir anda tartışma çıktı çocuk ve baba arasında... babasına tokat atmaya kalkınca iş ciddiye bindi fakat adam ne yapsın... ’vur’ dedi. rahatlayacaksan ’vur , döv’. gözledi dolu dolu olmuştu... bir babanın en kötü anıydı... çocuğundan tokat yemek ve karşı koymayıp daha fazlası için izin vermek kolay birşey olmasa gerek. çocuk bu kez koluna girdi babasının ve sürükleyerek telefoncuya gidip babasına az önce attığına karşılık bir telefon almasını söyledi... attığı telefon bozulmamıştı ama yoldan geçen bir çocuk alıp kaçmıştı o kargaşada... adam razı gelmeyince çocuktan bir kaç tekme , tokat daha yedi... sonrasında arkadaşları ki olayın başından beri izlemişlerdi... çocuğu uzaklaştırdılar oradan... o günden beri görüşmedim , görüşmeyeceğim çocukluk arkadaşımla...

bu olayda üstünde durulması gereken konular ise şunlar;

çocuğun 4. kattan atlaması , hastahanede yanında kalma habanesiyle bulunan gençlerin duyarsızlığı , çocuğun kendi iyileşmesi için gerekenleri yerine getirmemesi , telefonunu cama fırlatması ve fırlatılan telefonun çalınması , çocuğun babasına vurması , o babanın cevabı , arkadaşlarının olayı baştan sona izleyipte çocuk babasına tekme tokat eşliğinde saldırınca müdahale etmeleri... kısaca insanlarımız , hal ve hareketlerimiz , vicdani değerlerimiz , öfkemiz , insanlığa ait olupta yitirdiğimiz bütüüün niteliklerimiz.

bulanık bir görüntü elde etmekle sonuçlanır.. görülen şey bardağın diğer tarafında olan cisimlerdir.

(bkz: send me an angel)

ne yazik ki a’dan’z ye butun medya kurulu$larimizin yaptigi eylemdir. yillardir sure gelen metal ve rock muzik’e $eytanin muzigi adini verme gelenegi bu da yetmezmi$ gibi etrafa bu muzigi dinleyenlerin satanist olduklari fikrini a$ilamak ile ayni tabakta servis ediliyor onumuze. cok once degil daha icinde bulundugumuz $u gunde satanist bir gencin annesini oldurdugu haberini okuduk. posta gazetesinde ise bir ba$ka alakali haber yer aliyor. gecen gun yine posta gazetesinde man$et olarak yer alan "16 ya$indaki bir kiz 34 ya$indaki sevgilisiyle bir olup oz annesini oldurdu" haberine konu olan 16 ya$indaki kizin satanist oldugu, bundan 1 sene once "oldurulen annenin polisten kendisini kizindan korumasini istedigi ve kizinin satanist sitelere uye oldugunu soyledigi" haberinden bahsediyorum elbette. tamamen asparagas bir haber... bir acik yakaladilar ya.. herkese satanist damgasi vurulacak biraz bekleyin gorun. iki gune kadar televizyonlarda metal muzik + $eytan = satanizm bile$imini ele alan belgeseller izleriz artik. hayirli olsun.

hayir canim satanist degilim ben. sadece metal muzik + $eytan = satanizm i$lemine fena halde kafayi takmi$ ve bu genellemeyi ortaya atanada , devamini getirenede kufurleri arasinda cok fazla yer veren birisiyim.

gazetelerimizin bizlere sundugu bir ba$ka $ey ise cocugun uzerindeki h.i.m solisti ville valo nun resminin oldugu t-shirt. ali$tigimiz medya yorumlarindan bir tanesi ile kar$i kar$iyayiz. metal muzik , rock muzik insani once satanist yapiyor sonra da katil. "aman anne-babalar aman diyeyim. cocuklariniza dinletmeyin bu $eytanin muzigini , caninizi seviyorsaniz dikkat edin bakin. kulagini deldirmi$ , saclarini kirmiziya boyatmi$ belliymi$ zaten ne yapacagi, cocuklarinizi uzak tutun bunlardan." diyen bir yorum... turkiyenin bir sorunu da bu i$te... anla$ilamayan ve ya anlatilamayan bir konu ise $u , bu cocugun bu psikoloji icinde olmasinin muzikle alakasi yok. ben neyim oyleyse lan? niye sabahtan beri kufurler yagdiriyorum bu insan diye sifatlandirdigimiz $ey’e -evet sadece bir $ey- bende ayni muzigi dinlemiyor muyum lan? peki ya digerleri? her dinleyen satanist mi oldu , her dinleyen anne-baba katili mi oldu? butun genellemeler gibi bu da yanli$tir ve bu yanli$i yapanin ta .mina koymak gerektir.

allahtan sözlüğe uğramamış dediğim biyolojik atık zira o anketin sözlükte olması hem o kişi adına hem de jedi larımızın sinir uçları açısından pek hayırlı olmazdı