sigara çay partisi yapılan, herseferinde aaa karşıya yeni birileri mi taşındı sorusunu sorduracak kadar mahalleye hakim pozisyonda duran,sardunyaları kendine pek yakıştıran bir ev çıkıntısıdır.
terk manası taşımamaktadır çoğu zaman.çünkü bıraktığın şeyi yok etmemiş olabilirsin.ama bıraktığın şey yok olmuşsa senin bir suçun da yoktur. bırakmak, istediğinde dönmektir. buna rağmen sigaranın bırakılabileceği söylenir. oysa sigarada mantık itibariyle değil ama anlam itibariyle terk edilir.sevgili mesela terkedilir, bırakılmaz.aile mesela.yaşam mesela.onlar işte terkedilir, bırakılmaz.
önemli şeyler terkedilir.çünkü bırakmaya dayanamaz insan.dönüp bakmaya kıyamaz.öyle olur.
yağmur yağarsa yerler ıslanır.
ben ağlarsam içim paslanır.
önemli şeyler terkedilir.çünkü bırakmaya dayanamaz insan.dönüp bakmaya kıyamaz.öyle olur.
yağmur yağarsa yerler ıslanır.
ben ağlarsam içim paslanır.
çok hoş bir brecht şiiridir:
-karanlık dönemlerde peki,
şarkı da söylenecek mi?
-elbette şarkılar da söylenecek
belgeleyen karanlık dönemleri.
-karanlık dönemlerde peki,
şarkı da söylenecek mi?
-elbette şarkılar da söylenecek
belgeleyen karanlık dönemleri.
arama yapıladığında telefondan dıııt dıııt şeklinde bağlantı kayıt sesi geldiği halde, karşı tarafın telefonu hiçbir aranma emaresi göstermemektedir. işte o bozuk telefonun sahibesi benimdir. defalarca bu durumu yanımdaki arkadaşlarla teyit ettikten sonra aradığım ve sonra ama hanfendi belki karşı taraf duymuyordur cevabını alınca birazda sinirden gülme krizine girdiğim,benden ses alamayan kadının allah allah hanfendi?? nidasını duyunca telefonu bir kenara bırakmama ve gülmekten karnıma kramplar girmesine sebebiyet veren bir müşteri hizmeti kuruluşudur.
en basit ideolojiyi benimsemiş kişi.
sezgin korkmaz ın tabanına kuantum döşemeye çalıştığı yıllar önce okuduğum kitabının adıdır. biraz alakasız olmakla beraber ülkemdeki kimi zaman gereksiz grip telaşesi nedeniyle aklıma kitaptan şöyle bir bölüm gelmiştir efendim, arz ederim:
...seni o kadar seviyorum ki şu soluduğumuz havada az önce hiç şüphesiz, başkalarının ciğerlerinden çıkıp gelmiş olan gazlarda var ki onların seni yaşatıyor olmasındansa ölmüş olmanı dileyebiliyorum.. işte seni böyle seviyorum.lütfen ölür müsün? ya da geber!.
...seni o kadar seviyorum ki şu soluduğumuz havada az önce hiç şüphesiz, başkalarının ciğerlerinden çıkıp gelmiş olan gazlarda var ki onların seni yaşatıyor olmasındansa ölmüş olmanı dileyebiliyorum.. işte seni böyle seviyorum.lütfen ölür müsün? ya da geber!.
(bkz: geber anne)
almanya da sırf bu sebepten türklere ev kiralamayan bir sürü insan varmış efendim. kapı sizi içerdeki olarak ayırdığında oldukça sıkıcı olabilir. diğer hallerde keyif almak mümkündür.
ingilizce öğrenemeyince muhalif olarak öğrenmeye çalıştığım,akıllara zarar diye düşündüren, oldukça zor bir dildir. dil kesinlikle emek isteyen bir alandır, fakat fransızca sanki hepsinden çok emek ister. aksanı zordur. öyle her adamda çekici olmaz.
başlığa göre uyandığın anda gönderilmiş olması gereken mesajdır.bu da gereksiz bir tinsellik içerir.
duygusal çöküntüyü geçemez hiç.çok pistir,bilirim,ama geçemez işte.
(bkz: farklı ama eşit olmak)
düşük tansiyon belirtisi görüldüğünde aç karnına kahve içmek, üstüne birde sigara yakmak, caiz değildir. halisünojen etkisi vardır.
efendim okuduk gördük ki türk solu devletçi olmamakla suçlanıyormuş. acaba ne kaldı özelleştirilmeyen.
(bkz: devletçilik)
gereksiz naat.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?