yaşanılana kadar arabesk bulunan,yaşanıldığında neye uğranıldığını şaşırtan acı türüdür.sait faik’in kış akşamı maşa ve sandalye öyküsünde,yazarın ’bu acıyı ne yapmalı,nereye asmalı iki diş sarmısak bir nazarboncuğuyla..’ tanımlamasını sonuna kadar anlaşılır bir hale getirir.o,o an bir acı değil,ağır bir kayadır.birşeydir.metadır.yok edilmelidir.varoluşa terstir.acıtır.öğütür.böğürtür.sancıdır.ne denilse azdır.o geldiğinde,zaman,acı bir şurup bile değil,hiçbirşeydir.
geçecek midir?..
geçmelidir!..
kahvesi çok güzeldir.
erzincanlıların pıçak dediği,sürmenelilerin imal ettiği,tarihi bir geçmişe sahip alet.
elitist sosyolog.sağlık sosyolojisi çalışıp durmaktadır.seni bu okuldan mezun etmem diyerek parmağını sallamaktadır.halen...
ad aktarması olarak kullanıldığında sevimli olan sözcük.
oldukça naif bir yönü olan,doğa seslerini kullanan yönetmendir.nuri bilge ceylanın sineması kent ve köy imgelemleriyle doludur.filmlerini durağan bulan bir grup da vardır.fakat aslında,sinemasını incecik bir mizah duygusuyla süslemektedir.
çiftlerin birbirlerini metalaştırmasını meşrulaştıran,modern dünyanın safsatalarından bir isim tamlamasıdır.
inanç inançtır.kara çarşaf giymek gözü karalıktır.giymeyenleri pek ilgilendirmez.çünkü kolektif bir eylem değildir.onlar öyle takılır.takılsınlardır.ninja değil insanlardır.
modernizme yakın tesettür biçiminden oldukça uzaktır.çarşaf giyen kadınların bir kısmı ashab süresinden hareketle cilbab savunucusudur,bir kısmı osmanlıya minnet duyduğu için çarşaf giyer.örtünmenin kesin sınırları olmadığını düşünen çarşaflılar da vardır.örümcek kafalı demek herkesin harcı değildir.çünkü en azından modernizmin akılcılığına karşı çıkış vardır.aynı şey değil belki biliyorum ama luckas da sovyet devriminin tinsel duruşundan bahsederken aynı şekilde modernizmin yıkımından da bahsetmiştir.çok düz ve akılcı persfektiften okuma yapılırsa korkutucu olabilir,fakat muhalif ve zor bir karar olduğu gözardı edilmemelidir.karşı devriminde kendini belli etmesi çatışmayı doğurur.çatışma da muattap alınan kesim içinde önemlidir.bu yüzden eleştirilerinde daha derin olması gerekmektedir.
modernizme yakın tesettür biçiminden oldukça uzaktır.çarşaf giyen kadınların bir kısmı ashab süresinden hareketle cilbab savunucusudur,bir kısmı osmanlıya minnet duyduğu için çarşaf giyer.örtünmenin kesin sınırları olmadığını düşünen çarşaflılar da vardır.örümcek kafalı demek herkesin harcı değildir.çünkü en azından modernizmin akılcılığına karşı çıkış vardır.aynı şey değil belki biliyorum ama luckas da sovyet devriminin tinsel duruşundan bahsederken aynı şekilde modernizmin yıkımından da bahsetmiştir.çok düz ve akılcı persfektiften okuma yapılırsa korkutucu olabilir,fakat muhalif ve zor bir karar olduğu gözardı edilmemelidir.karşı devriminde kendini belli etmesi çatışmayı doğurur.çatışma da muattap alınan kesim içinde önemlidir.bu yüzden eleştirilerinde daha derin olması gerekmektedir.
ulus devlet kavramının güneydoğuda ki yansımasıdır.olmaması kaçınılmazdır zaten.sistemin doğurduğu birşeydir.hayıflanmak yersizdir.
postmodern bir tavır olarak da algılanabilir.belki...
üç noktadır.devamlılığı olmalıdır.olacaktır.üç noktadan sonrası hep bize kalacaktır.
uzun yıllar istanbulda yaşamış sanayinin insani olana ilişkin olumsuzluklarını figüratif tarzda yansıtmaya çalışan hatta bunu oldukça güzel başaran ressam.
sinirlenince başındaki oyalı yazmasını yere fırlattığını gördüğüm,kapıcının karısının gece uykuma efektidir.yalandır.
19.yyda akademiye karşı çıkan 13 kişilik ressam grubunun kendilerine verdikleri isimdir.konu seçimiyle ilgili,siyasal bir başkaldırıda bulunan bu grup,gezici sergilerle taşraya gitmek ve toplumsal bilinci,halkla birebir iletişimle gerçekleştirmek niyetindeydiler.
medyanın tatlı hırçınlığını şiddete dönüştürüp,değiştirdiği şehir.ıslak şehir.ortaçağ ışığına sahip çok ressam yetiştirmiş şehir.
tüketim nesnesine dönüştürülebilecek tek şehir.
sadece göstergeden ibarettir.
tren,sanatta sanayi devriminden sonra insanın gitme dürtüsüyle imgelemimizde yerini almıştır.ısrarla metoforik anlamlara tabi olması bu yüzdendir.
ulus baker,birikim dergisinin en yetkin kalemlerindendir.yakın zamanda kaybettiğimiz üstadımızın birbirinin aynısı iki pantolonu bulunmaktaydı.entellektüelliğin ukalalık,muhalifliğin küstahlık olmadığı inancını sadece duruşuyla kanıtlayan ülkenin biricik aydınıydı.
billboard dergisine yazılar yazmaktadır.genellikle çıplak yazmayı sevdiğini söyleyerek saçmalamıştır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?