haber linkini en sona vereyim. büyük ihtimal spekülasyon olan haber. fakat üzerinde düşünmek lazım.
mesele vatanseverlik ise bilmek lazımdır ki -britanya şiarıdır- vatanını en çok seven görevini en çok yapandır. bu ögrenciler olayda iddia edildigi gibi ister siyasal sebeplerden isterse diger iddia olan erkek paylaşamamaktan dolayı bu işe kalkışmışlarsa büyük ayıp etmişler. olay kuvvetle muhtemel erkek paylaşamamaktan kaynaklanmata gibi. zira savcılıkta verilen ifade bu. gerisi spekülasyon için uygun.
evladım varın gidin okulunuzu okuyun. ne dişi ne de erkek popülasyonu bir gecede yok olamayacak.
böyle haberlerle karşılaşmayız umarım sonraki süreçte. takdir edilecegi üzere mide bulandırıcı şey behemehal.
haber linki :http://www.sozcu.com.tr/2016/gundem/turk-bayrakli-iskence-sorusturmasi-1133399/
şirazlı hafız. farsça telaffuz ile hafez.
hoda-i şi'r adıyla anılır yani şiirin tanrısı.
lisede belletikleri sultanu's-şuara : şairlerin sultanı kalıbı gibi degil. adam gerçekten şiirin tanrısıdır. seviyesine 'yaklaşabilen' yazar çok azdır.
sudi bosnevi'nin arap harfli türkçe ile yazdıgı bir divan şerhi vardır. türkçe yayımlanmamışsa da farsça olarak ; şerh-i sudi ber divan-ı hace hafez-i şirazi adıyla yayımlanmıştır.
kimileri dindar bir müslüman oldugunu kimileri de şarap düşkünü oldugunu söyler.
goethe ki büyüklügü tartışılmaz dogu-batı divanını yazarken kendisinden etkilenmiştir. hammer'in almanca tercümesini kullanıyor tabii. meşhur bir beyti :
yusuf-ı güm-geşte bâz âyed be-ken'ân gam ne-hor
külbe-i ahzân şeved rûzî gülistân gam ne-hor
kaybolan yusuf kenan'a yine gelir, gam yeme;
hüzünler kulübesi bir gün yine gülistan olur, gam yeme.
bir başka meşhur beyti :
eger ân turkî-i şîrâzî be-dest âred dil-i mârâ
be-hâl-e hindûyeş bahşem semerkand û buhârârâ
o şirazlı türk güzel bize iltifat eder, gönlümüzü alır, aşkımızı kabul eylerse
onun siyah benine semerkand'ı da bağışlarız, buhara'yı da
hoda-i şi'r adıyla anılır yani şiirin tanrısı.
lisede belletikleri sultanu's-şuara : şairlerin sultanı kalıbı gibi degil. adam gerçekten şiirin tanrısıdır. seviyesine 'yaklaşabilen' yazar çok azdır.
sudi bosnevi'nin arap harfli türkçe ile yazdıgı bir divan şerhi vardır. türkçe yayımlanmamışsa da farsça olarak ; şerh-i sudi ber divan-ı hace hafez-i şirazi adıyla yayımlanmıştır.
kimileri dindar bir müslüman oldugunu kimileri de şarap düşkünü oldugunu söyler.
goethe ki büyüklügü tartışılmaz dogu-batı divanını yazarken kendisinden etkilenmiştir. hammer'in almanca tercümesini kullanıyor tabii. meşhur bir beyti :
yusuf-ı güm-geşte bâz âyed be-ken'ân gam ne-hor
külbe-i ahzân şeved rûzî gülistân gam ne-hor
kaybolan yusuf kenan'a yine gelir, gam yeme;
hüzünler kulübesi bir gün yine gülistan olur, gam yeme.
bir başka meşhur beyti :
eger ân turkî-i şîrâzî be-dest âred dil-i mârâ
be-hâl-e hindûyeş bahşem semerkand û buhârârâ
o şirazlı türk güzel bize iltifat eder, gönlümüzü alır, aşkımızı kabul eylerse
onun siyah benine semerkand'ı da bağışlarız, buhara'yı da
bir ötesi gizil alandır.
almanca alabalık demektir. friedrich daniel schubart'ın meşhur bir liedi. şiir de mezkura aittir. tabii schubert bestesi ile bilinir. schubert deyince bir de der erlkönig liedi hatıra gelir. bunun şiirini de goethe yazmıştır.
farklı bir alemdir. tar, santur, kemançe ve tombak gibi aletler özellikle kullanılır. ekseriya hüzün yüklüdür. büyük iran şairlerinin -hafız,sadi ve sair- güftelerini bestelerler. yakın zamanlar şiirlerine de çok okkalı besteleri vardır. en önemli hususiyeti özgün olmasıdır.
muhammed reza şeceryan'ı anmak ne derece kuvvetli bir musiki kültürü oldugunu anlatmaya yeter.
ayrıca molavi yani mevlana'nın şiirleri de çokça bestelenir.
muhammed reza şeceryan'ı anmak ne derece kuvvetli bir musiki kültürü oldugunu anlatmaya yeter.
ayrıca molavi yani mevlana'nın şiirleri de çokça bestelenir.
türkiye'de şairlerin mühendislerden çıkması, edebiyat fakültelerinin edebiyat tarihçisi yetiştirmesi, ele gelir şair çıkaramamasını izah etmesi gereken kişilerdir bunlar.
aşkım seviyorum, öldüm. ah özledim gibi şeyleri şiir ve sanat sayıyorsanız ayrı tabi.
yahya kemal'den sonrasının bir gram degeri yoktur. çöp.
aşkım seviyorum, öldüm. ah özledim gibi şeyleri şiir ve sanat sayıyorsanız ayrı tabi.
yahya kemal'den sonrasının bir gram degeri yoktur. çöp.
güzel radyo. önceden daha az reklam vardı.
ruh adam adında bir de kitap vardı galiba.
dogu perinçek buna kafayı takmış.
farsça bir tarih kitabında, ki adı zafer-name-i nizam-üd-din şami'dir, yazar timur'un bir seferinden dönüşünde elif-vav-dal-ye=i-nun medli elif-te-elif kombinasyonuyla yazılan yani ''odin ata'' adlı bir mekanı ziyaret ettigini yazıyor.
not : yazar timur ile bizzat görüşmüştür.
farsça bir tarih kitabında, ki adı zafer-name-i nizam-üd-din şami'dir, yazar timur'un bir seferinden dönüşünde elif-vav-dal-ye=i-nun medli elif-te-elif kombinasyonuyla yazılan yani ''odin ata'' adlı bir mekanı ziyaret ettigini yazıyor.
not : yazar timur ile bizzat görüşmüştür.
iran, sanıldıgının aksine şii kartını pek oynamaz. zira kendilerini bir ortadogu devleti hatta tam manasıyla bir islam devleti bile görmezler. iddiaları oldur ki kendileri çin ve japonya gibi bir asya devletidir ve batı asya gücüdür. düşük nüfuslu iran pek mübalaga ediliyor. efendim iran'ın kudreti kültüründedir. zira bugün elli milyondan fazla - sadece iran degil çevre ülkeler de dahil - fars yoktur dünyada. onlar, bu düşük nüfuslarına ragmen dillerini ihraç ederler, kültür üzerinden bir hareket sahası kurmayı amaçlarlar ; türkmenistan, özbekistan gibi türk ülkelerinde bile farsça çok kuvvetli bir dildir ve yaygın olarak kullanılır. şii kartı her zaman için ikinci plandadır. zira iran'ın şiileştirilmesi türkler eliyle olmuştur ve henüz tamamlanmamış bir süreçtir.
tarihsel bir arab-acem rekabeti hakikattir.ibnü'l-belhi'nin farsnamesi'nden anlaşılıyor. ve dahi şahname ve sair eserler. türk olan safeviler, ömer adını verdikleri eşekleri sopalayarak öldürüyorlar ve sair. türk sacayagını denklemden çıkarıp -ki çok zor iran'da farslar neredeyse azınlıktır nüfus olarak- arab-iran rekabetine geri dönecek olursak eger bu islam ordusu ile sunni ordusu ile degerlendirilemez. zira dünya, arablardan ziyade acemlere muhabbet besler. zira büyük bir medeniyet söz konusu. arablar dünya nazarında hala bedevi. kezalik islam ya da sunni ordusunun 200.000 ya da 1.000.000 olsa da bir anlam ifade etmez, karşılarında savaşmaya hazır, istekli bir blok vardır ki çin rusya gibi ülkelerle dirsek teması sıkıdır. gerçi bu zamanda hiçbir devlet o kadar askeri cepheye sürmez. süremez. sürse de iaşesini saglayamaz. artık diplomasi çok daha önemli ve şunu unutmamak lazım iranlılar arapları suya götürür susuz getirir. abbasiler mesela ; devlet teşkilatında sasanileri örnek alıyor. acem diplomasisi derler meşhurudur ; put gibi ortada duruyor.
islam ordusuna dönecek olursak, pakistan gibi ülkeler dikkat çekici güçtür. onun dışında hiç birisi taktik ve teknolojik olarak beş para etmez. bilhassa suudlar hiç para etmez. avrupadan zırhlı araç ithal etmekle savaşmak farklı şeylerdir. bunlar arapların başına geçmiş ve islam dünyasını felakete dogru sürükleyen suud ailesinin ve arab milletinin çok övündükleri asabiyenin getirdigi şeylerdir. osmanlılar şöyle der : ne şam'ın şekkeri- telaffuzu böyle şekker- ne areb'in zekeri yani çükü.
islam ordusu falan ef püf bunlar.
tarihsel bir arab-acem rekabeti hakikattir.ibnü'l-belhi'nin farsnamesi'nden anlaşılıyor. ve dahi şahname ve sair eserler. türk olan safeviler, ömer adını verdikleri eşekleri sopalayarak öldürüyorlar ve sair. türk sacayagını denklemden çıkarıp -ki çok zor iran'da farslar neredeyse azınlıktır nüfus olarak- arab-iran rekabetine geri dönecek olursak eger bu islam ordusu ile sunni ordusu ile degerlendirilemez. zira dünya, arablardan ziyade acemlere muhabbet besler. zira büyük bir medeniyet söz konusu. arablar dünya nazarında hala bedevi. kezalik islam ya da sunni ordusunun 200.000 ya da 1.000.000 olsa da bir anlam ifade etmez, karşılarında savaşmaya hazır, istekli bir blok vardır ki çin rusya gibi ülkelerle dirsek teması sıkıdır. gerçi bu zamanda hiçbir devlet o kadar askeri cepheye sürmez. süremez. sürse de iaşesini saglayamaz. artık diplomasi çok daha önemli ve şunu unutmamak lazım iranlılar arapları suya götürür susuz getirir. abbasiler mesela ; devlet teşkilatında sasanileri örnek alıyor. acem diplomasisi derler meşhurudur ; put gibi ortada duruyor.
islam ordusuna dönecek olursak, pakistan gibi ülkeler dikkat çekici güçtür. onun dışında hiç birisi taktik ve teknolojik olarak beş para etmez. bilhassa suudlar hiç para etmez. avrupadan zırhlı araç ithal etmekle savaşmak farklı şeylerdir. bunlar arapların başına geçmiş ve islam dünyasını felakete dogru sürükleyen suud ailesinin ve arab milletinin çok övündükleri asabiyenin getirdigi şeylerdir. osmanlılar şöyle der : ne şam'ın şekkeri- telaffuzu böyle şekker- ne areb'in zekeri yani çükü.
islam ordusu falan ef püf bunlar.
sebkati nam-ı digeriyle sultan mahmud-ı evvel söylemiş görelim ne söylemiş :
varalım kûy–i dilârâya gönül hû diyerek
kokalım güllerini gonca–i hoş–bû diyerek
şerbet–i la'li hayali bizi öldürdü meded
gidelim kûyuna yârin bir içim su diyerek
varalım kûy–i dilârâya gönül hû diyerek
kokalım güllerini gonca–i hoş–bû diyerek
şerbet–i la'li hayali bizi öldürdü meded
gidelim kûyuna yârin bir içim su diyerek
http://www.yenicaggazetesi.com.tr/degerler-ve-siyasetle-iliskisi-37466yy.htm
eski vekil. akademisyen olan bu zat yine güzel bir yazı yazmış. keşki siyaseti ülkede bunun gibi bilimsel geçmişi olan adamlar -sagdan,soldan- yapsa hep. bir bölüm yazıdan :
her toplumun davranışını belirleyen kültürlerin farklılığı, onların zihniyetlerinin de farklı olduğunu gösterir. monteskiyö'nün belirttiği gibi çinlileri "davranışlar yönetir", japonları "yasalar baskı altında tutar." bir zamanlar ısparta'da örnek olan "ahlaktı"; romalılara yol gösteren, "yönetim biçimi ve eski geleneklerdi."
monteskiyö bu bağlamda türk'ler için bir hüküm yürütmemiştir. onu da biz yapalım. türklerin davranışlarını ve değerlerini ise onları yönetenler belirler. bu nedenle de türk tarihini bey dönemi, boy dönemi ve en son olarak da soy dönemi olarak tanımlamak mümkündür.
eski vekil. akademisyen olan bu zat yine güzel bir yazı yazmış. keşki siyaseti ülkede bunun gibi bilimsel geçmişi olan adamlar -sagdan,soldan- yapsa hep. bir bölüm yazıdan :
her toplumun davranışını belirleyen kültürlerin farklılığı, onların zihniyetlerinin de farklı olduğunu gösterir. monteskiyö'nün belirttiği gibi çinlileri "davranışlar yönetir", japonları "yasalar baskı altında tutar." bir zamanlar ısparta'da örnek olan "ahlaktı"; romalılara yol gösteren, "yönetim biçimi ve eski geleneklerdi."
monteskiyö bu bağlamda türk'ler için bir hüküm yürütmemiştir. onu da biz yapalım. türklerin davranışlarını ve değerlerini ise onları yönetenler belirler. bu nedenle de türk tarihini bey dönemi, boy dönemi ve en son olarak da soy dönemi olarak tanımlamak mümkündür.
'satmaya çalıştıgım köle sürekli bana bakıp gülüyordu ve 'teayyeabb' diyordu.'
voyage en orient - nerval
gerçektir. kurgu degildir.
voyage en orient - nerval
gerçektir. kurgu degildir.
türkiye'de islam giyim sektörünün geldigi noktayı göstermektedir. acı manzara. büyük paralar.
ebelerimizin yemenilerine n'oldu kuzum...
yıllarca islami hassasiyet edebiyatı yapıp bir anda dolara gark olan mütedeyyinler gitgide gudubetleşiyor. hakaret olarak degil ; bir 'içtimai mütalaa' olarak. islami giyim deyince hatun kişiler ilk akla gelen oluyor tabii. itici ve ürkütücü.
cahillere şerh ; islam hukuku, cariyelerin avret yerlerinin kapatılıp kapatılmamasına karışmaz. dolayısıyla başına hiç karışmaz. teori böyle. pratik farklı tabi. buradan da degerlendirmek lazım.
ebelerimizin yemenilerine n'oldu kuzum...
yıllarca islami hassasiyet edebiyatı yapıp bir anda dolara gark olan mütedeyyinler gitgide gudubetleşiyor. hakaret olarak degil ; bir 'içtimai mütalaa' olarak. islami giyim deyince hatun kişiler ilk akla gelen oluyor tabii. itici ve ürkütücü.
cahillere şerh ; islam hukuku, cariyelerin avret yerlerinin kapatılıp kapatılmamasına karışmaz. dolayısıyla başına hiç karışmaz. teori böyle. pratik farklı tabi. buradan da degerlendirmek lazım.
günlerden bir gün, derste, medya maymunu profesörümüz, arkadaşlar sizin başucu kitabınız nedir, diye sordu. kız cocugunun birisi hop atladı : hocam sizin x adlı kitabınız. hoca da şaşırdı tabii. arkadaşlar benim o kitabım başucu kitabı olamaz o sadece küçük hacimli bir akademik degerlendirmedir ve sair şeyler söyledi.
güzel kitaplar okunur, gerisi önemli degil. aşkın gözyaşı, kelebeklerin uçması, aglayan gözler gibi üçüncü sınıf kitaplar okunmamalıdır.
edit : ben de başucu kitaplarımdan bir ikisini yazayım madem. bu minvale girdi iş.
başucu ; sürekli kullanılan, elzem olan. olmazsa olmaz olan :
sir james redhouse - lexicon
ferheng-i ziya
fraschery- dıctıonnaıre d'hıstoıre et de geographıe
güzel kitaplar okunur, gerisi önemli degil. aşkın gözyaşı, kelebeklerin uçması, aglayan gözler gibi üçüncü sınıf kitaplar okunmamalıdır.
edit : ben de başucu kitaplarımdan bir ikisini yazayım madem. bu minvale girdi iş.
başucu ; sürekli kullanılan, elzem olan. olmazsa olmaz olan :
sir james redhouse - lexicon
ferheng-i ziya
fraschery- dıctıonnaıre d'hıstoıre et de geographıe
kız çocugu dudagımı koparacaktı. şehvet yamyamlık olmamalı. o günlerden beri uzagım. türkiya'da cinsellik falan yok.
insanlar sanıyorum ki hayvan gibi seks etmek dışında bir anlam veremiyor cinsellige.
insanlar sanıyorum ki hayvan gibi seks etmek dışında bir anlam veremiyor cinsellige.
dimitri kantemiroglu diye de bilinir. adı her geçtiginde tatar asıllı sayarım. fakat degildir. ayni ali ufki gibi nota kodeksi vardır. pekçok eseri notaya almıştır. bir de tarih kitabı yazmıştır. bizim padişahtan korkup rus çarına sıgınır.
üniversitede romanyalı bir erasmus ögrencisi ile kendisini yad ettik. o, dimitri kinggggg dedi biz de bizim sultan'dan korkup kaçtı, buyurduk.
üniversitede romanyalı bir erasmus ögrencisi ile kendisini yad ettik. o, dimitri kinggggg dedi biz de bizim sultan'dan korkup kaçtı, buyurduk.
polonya asıllı osmanlı tebaası. kitab-ı mukadddes'in ilk türkçe tercümesini hazret yapmıştır. arab alfabeli türkçe'de tabii. son derece sade ve temiz bir türkçe kullanmıştır.
haza mecmua-i saz ü söz adlı nota kodeksi ile de bilinir. türk müziginin pek kıymetli eserleri sayesinde kaybolmaktan kurtulmuştur.
alim bir zattır.
haza mecmua-i saz ü söz adlı nota kodeksi ile de bilinir. türk müziginin pek kıymetli eserleri sayesinde kaybolmaktan kurtulmuştur.
alim bir zattır.
fransız besteci. barok devrin en sevilen ve popüler bestecisidir. bir ara unutulmuş, sonradan tekrar keşfedilmişdir. les indes galantes operası meşhurdur.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?